Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/288 E. 2022/481 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/288 Esas
KARAR NO: 2022/481 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/197 Esas – 2019/1098 Karar
TARİH: 12/09/2019
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2018/198 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin davalılarca müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin borçlulara gönderildiğini, ancak olumlu sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takiplerin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, dava konusu sözleşme üzerinde bulunan imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, sözleşmenin müvekkillerinin bilgisinde olmadığını, davacı tarafın öncelikle sözleşmenin varlığını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davacı bankanın müvekkillerine lehine kredi kullandırmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/09/2019 tarih ve 2018/197 Esas 2019/1098 Karar sayılı Kararı ile; “…Mahkememizin 07/02/2019 tarihli celsesinde, davalıların icra takibine konu alacağın dayanağı genel kredi sözleşmesindeki imzaların kendilerine ait olmadığına dair itirazda bulunduklarından her iki dava dosyasına ait genel kredi sözleşme asıllarını sunması için 2 haftalık süre verilmiş, davacı tarafından genel kredi sözleşme asıllarının sunulmaması üzerine Mahkememizin 02/05/2019 tarihli celsesinde, davacı vekiline genel kredi sözleşme asıllarını sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde sunulmadığı takdirde kendisine bir daha bu konuda süre verilmeyeceği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, Mahkememizin 12/09/2019 tarihli celsesinde, davacı vekilinin genel kredi sözleşmelerinin sunulduğunu zannettiklerini, yeniden süre verilmesini talep ettiği, ayrıca dosya içerisinde ve UYAP kayıtlarında yapılan incelemede, genel kredi sözleşme asıllarının sunulduğuna dair herhangi bir kayıt, belge veya davacı vekili tarafından verilmiş bir dilekçe bulunmadığından kesin süre içerisinde genel kredi sözleşme asıllarının sunulmadığı kanaatine varılarak ve genel kredi sözleşme asılları sunulmadan imza incelemesi de yaptırılamayacağından davacının davasını kanıtlayamadığı sonucuna varılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçeleri ile; “Asıl ve birleşen davaların reddine, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 02/05/2019 tarihli duruşmada sözleşme asıllarını sunulması için süre verilmesi üzerine sözleşme asıllarının 16/05/2019 tarihinde mahkeme kaleminde yetkili memura dilekçe ile elden teslim edildiğini ve evrak asıllarının mahkeme kasasına alındığını, ancak söz konusu dilekçe ve ekleri olan sözleşmenin duruşma dosyasına eklenmemiş olduğunun duruşmada görüldüğünü, bundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, daha sonra hataya sebep olan kalem personelinin uyarıldığı hususunda tutanak düzenlendiğini, dolayısıyla evrak asıllarının ibraz edilmediği gerekçesiyle davaların reddinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Asıl ve birleşen dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların tahsili için başlatılan icra takiplerine itirazların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça sözleşmelerde kefil sıfatıyla adlarına atfen atılan imzalara itiraz edilmesi üzerine, mahkemenin 07/02/2019 tarihli duruşmasında 2 nolu ara karar ile davacı vekiline sözleşme asıllarının sunması için 2 haftalık süre verilmiş, sözleşme asıllarının verilen sürede sunulmaması ve 02/05/2019 tarihli duruşmada davacı vekilinin yeniden süre talep etmesi üzerine mahkemenin 1 nolu ara kararı ile sözleşme asıllarını sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olup dosya kapsamında mevcut mahkemece düzenlenen 12/09/2019 tarihli tutanak içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı vekilince 16/05/2019 tarihinde sözleşme asılları mahkeme kalemine teslim edilmiştir. Ne var ki yine tutanak içeriğinden anlaşıldığı üzere, ilgili kalem personelince bu hususta dosyaya not düşülmemiş olması nedeniyle mahkemece sözleşme asıllarının sunulmadığı kanısına varılarak yazılı şekilde karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davalı tarafın imza itirazının karşılanması için dosyaya sunulan sözleşme asılları üzerinde mukayeseye esas belge asılları da toplanmak ve davalıların huzurda imzaları alınmak suretiyle konusunda uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırmak ve sonucuna göre karar vermektir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih ve 2018/197 Esas – 2019/1098 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/03/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.