Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/255 E. 2022/404 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/255 Esas
KARAR NO: 2022/404 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/859 Esas – 2019/550 Karar
TARİH: 16/05/2019
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalının ortağı olduğu dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca ticari kredi kullandırıldığını ancak sözleşme şartlarına riayet edilmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara borcun ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının faize itirazı ile durduğunu, ancak talep edilen faizlerin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yasal sürede davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/05/2019 tarih ve 2017/859 Esas 2019/550 Karar sayılı Kararı ile; ” ….… Mahkememizce HMK’nun 266.maddesi gereğince hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektiren konulara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bankacı bilirkişi tarafından teknik ve özel bilgi gerektiren hususlara ilişkin tanzim edilen hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olan bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır. Buna göre; Davalı borçlu ile davacı banka arasında 10/02/2014 tarihinde 1.000.000 , TL tutarındaki çerçeve niteliğindeki Genel Kredi Ve Ticari Kredili Mevduat Hesabı Kredisi kullanımına ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Davacı Bankanın, takip talebinde ticari kredi alacağı için yıllık %39 oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmüş olup, talebin sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, öte yandan uygulamada bazı özel ve kamu bankalarının %40-%80 bandında temerrüt faizi uyguladıkları dikkate alındığında makul bir temerrüt faiz oranı talep edildiği, Kredili Mevduat Hesabı yönünden ise TCMB Kredi Kartı genelgeleri ile ilan edilen faiz oranları doğrultusunda %30,24 oranında temerrüt faizi talep ettiği ve talebin mevzuata uygun olduğu, Davacı bankanın takip tarihi itibarı ile dava dışı borçlu şirketten olan ( Kredili Mevduat Hesabı + Ticari Kredi) alacağı ; 254.040.29 TL asıl alacak, 25.793,50 TL işlemiş akdi faiz 3.294,04 TL temerrüt faizi, 1.490,63 TL faizler üzerinden gider vergisi ve 436,54 TL masraf olmak üzere 285.055,00 TL alacaklı olduğu, Davalı borçlunun takibe yaptığı itirazda Anapara alacağı kabul etmiş, sadece işlemiş faiz ve işleyecek faiz ile faiz oranı yönünden itiraz etmiş bulunduğundan faiz ve ferileri yönünden yargılama yapıldığı ve davalının itirazının 25.793,50 işlemiş akdi faiz ve 3.294,04 TL temerrüt faizi olmak üzere toplamda 29.087,54 TL yönünden iptali gerekmiş olup faize ilişkin taleplerin likit olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebi kabul edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına faiz yönünden yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 25.793,50 TL işlemiş aktif faiz ile 3.294,04 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 29.087,54 TL üzerinden devamına, 2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin faiz alacağının eksik hesaplandığını, müvekkilince işletilen faizin mevzuata uygun olduğu tespit edildiği halde raporda faiz hesaplamasının eksik yapıldığını, İcra inkar tazminatı taleplerinin reddinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın tamamen kabulünü istemiştir.Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, Faize yönelik itirazlarının kabul edildiğini, ancak faiz başlangıç tarihinin ve işleyecek olan faiz miktarının kararda belirtilmediğini, bu hususun hükmün infazı açısından tereddüt oluşturduğunu, kararın açık ve anlaşılır olmadığını hükmün kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı işlemiş faiz tutarına ve işleyecek faiz oranına itiraz etmiş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen 10/02/2014 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi davalı tarafından aynı tutarda limitle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış, sözleşmeye uyulmaması üzerine 28/11/2016 tarihinde hesap kat edilerek borçlulara ticari kredi ve kredili mevduat hesabına ilişkin toplam 281.178,88 TL borcun 1 gün içinde ödenmesi yönünde ihtarname gönderilmiş, asıl borçlu ve davalı 02/12/2016 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olup 14/12/2016 tarihinde dava konusu icra takibi başlatılmıştır. Davalı takibe itirazında işlemiş faiz tutarına ve işleyecek faiz oranına itiraz etmiştir.Bilirkişi incelemesi sonucu davacı banka tarafından talep edilen kredili mevduat hesabı yönünden %30,24 ve ticari kredi yönünden %39 temerrüt faiz oranının TCMB’ye bildirilen akdi faiz oranlarına ve sözleşme hükmüne göre uygun olduğu tespit edilmiş, buna göre işlemiş faiz tutarı tespit edilmiş olup, taraflarca bu tutara yönelik bir itiraz ileri sürülmediğinden, davacı vekilinin reddedilen 1.295,33 TL işlemiş faiz tutarına ilişkin somutlaştırılmayan istinaf sebebi haklı görülmemiştir. Görüldüğü üzere mahkemece davalının işlemiş faiz tutarına yönelik itirazı kısmen haklı görülmüş ise de, faiz oranına yönelik itirazı haklı görülmediğinden reddedilmiş olup, bu nedenle takip aynı faiz oranları üzerinden devam edeceğinden, hükmün infazında tereddüte neden olacak bir durum bulunmamaktadır. Öte yandan dava konusu edilen alacak likit(bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olmakla kabul edilen kısım yönünden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddi doğru görülmediği gibi, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen 1.295,33 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da hatalıdır. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile HMK 353/1-b2 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/05/2019 tarih ve 2017/859 Esas – 2019/550 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle;1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalı tarafın İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına faiz yönünden yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 25.793,50 TL işlemiş akdi faiz ile 3.294,04 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 29.087,54 TL faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Hükmedilen 29.087,54 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.986,97.TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 518,87.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.468,10.TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 518,87.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 1.461,47.TL tebligat/posta giderinin davanın haklılık oranına göre takdiren (%96 kabul) 1.399,16.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.295,33.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN:10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde taraflara iadesine, 11-Taraflar tarafından istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gidiş dönüş giderinin üzerlerinde bırakılmasına, 12-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/03/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.