Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/241 E. 2020/262 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/241Esas
KARAR NO: 2020/262 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019 ( İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Karar )
DOSYA NUMARASI: 2019/254 D. İş – 2019/252 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili Banka’nın Şişli Hürriyet Mah. Şubesi kredi müşterisi olan … LTd. Şti. lehine, …’nin müteselsil kefaletiyle krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle borçlulara Gebze … Noterliğine ait, 28/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, kredi borçlusu … Ltd. Şti’nden olan alacaklarının ipotekle teminat altına alındığını, ancak işbu ipotekler kredi borçlusu … Ltd. Şti olan alacaklarının teminatını teşkil etmekte olduğunu, müteselsil kefil …’nın borcunun teminatını teşkil etmediğini, alacağının müteselsil kefil yönünden teminat altına alınmadığını, müteselsil kefil … yönünden 2.804.284,89 TL+7.260,00 TL Gayrinakit olmak üzere toplam 2.811.544,89 TL alacakları için ihtiyati haciz talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve 2019/254 D. İş – 2019/252 Karar sayılı karar ile; ” … Her ne kadar yukarıda açıklanan hususlar neticesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de, talep edilen alacak dava dışı borçlu … Ltd. Şti.nin borcudur ve bu alacağın iki katı civarında ipotekler verilmiştir. Dava dışı şirketin borcu olan kredi alacağında, dosyamızda taraf olan borçlu, müteselsil kefil olsa da borç, bir kez ödenecektir. Borçlu kefilin şahsi kefaleti bulunmaktadır ve aynı zamanda taşınmazlarını alacaklı lehine ipotek ettirmiştir. Yine borçlu kefil, aynı zamanda asıl borçlu şirketin yetkilisidir. 2004 sayılı İİK’ nın 257. maddesinde, ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması dava şartıdır. Talep edilen alacak 2.811.544,89 TL iken, verilmiş 1. derecede ipotek miktarı toplam 4.100.000,00TL civarındadır. Bu durumda alacağın rehinle temin edildiği ortadadır. Verilen ipoteklerin alacağı karşılayıp karşılamadığının tespit edilebilmesi için, öncelikle İİK’nın 150/f maddesi uyarınca kıymet takdiri yaptırılmalı ve alınacak muvakkat rehin açığı belgesi ile borçlu ve kefil için adi takip yapılmalıdır. Talep edenin alacağından daha fazla ipotek verildiği ve böylece alacak rehinle temin edilmiş olduğu, muvakkat veya kesin rehin açığı belgesinin de bulunmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz şartları oluşmadığı kanaatine varılmış ve talebin reddine dair … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” İİK’nın 257. maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirilebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır. İİK’ nın 45/(1). maddesindeki; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla talep yapabilir, ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir” madde hükmü alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yoluyla takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Bununla birlikte rehin ve ipoteği aşan miktar için ihtiyati haciz talep edilebileceğinden genel haciz yolu ile takip yapılmasında hukuka aykırı bir durum söz konusu değildir. Öte yandan, kredi sözleşmesinin müteselsil kefillerinin “kendi kefaletlerinin” teminatı olarak ipotek vermeleri halinde asıl borçlu gibi haklarında öncelikle İİK’nın 45. maddesinde öngörülen renin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekli olup, ipotekle karşılanmayan kısım için genel haciz yoluyla takip yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta; alacaklı bankaca genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin geri ödenmediğinden bahisle hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillere tebliğ edildiği, dosyada mevcut ipotek resmi senedinin borçlu kefillerin kefaletinin teminatını teşkil etmeyip asıl borçlu şirketin borcuna yönelik olarak verildiği görüldüğünden Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesi dikkate alınarak bu yöndeki talebinin % 20 teminat karşılığında kabulü gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmemekteyim. ” karşı oy görüşü ile; ” 1-İhtiyati haciz isteminin, alacağın rehinle temin edilmiş olması nedeniyle REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının yasa ve usule aykırı olduğunu, Müvekkil banka lehine tesis edilen ipoteklerin dava dışı kredi borçlusunun borçlarını teminat altına almış olup müteselsil kefil hakkındaki ihtiyati haciz taleplerinin İİK 257 ve İİK 45. maddeleri gözardı edilerek oy çokluğu ile reddinin hatalı olduğunu, Dava dışı kredi borçlusu … LTD. ŞTİ.’nden olan alacaklarının teminatı olarak müvekkil Banka lehine; • … adına kayıtlı Çanakkale İli, Ezine İlçesi, … Mahallesi, … parsel, … Kat, … numaralı bağımsız bölüm kaydında 08.01.2018 tarihli, … yevmiye numarası ile 1.120.000.-TL bedelli 1. Dereceden, •Maliki … olan, İstanbul İli, Eyüp sultan İlçesi, … Mahallesi, … Kat, … numaralı Bağımsız Bölüm kaydında, 01.12.2017 tarihli, … yevmiye numarası ile 900.000.-TL bedelli 1. Dereceden, •Yeni maliki … olan, İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Çiftliği Mevkii, … ada, … parsel numaralı … Blok, … Kat, … numaralı Bağımsız Bölüm kaydında, 06.12.2017 tarihli, … yevmiye numarası ile, •Yeni maliki … olan, İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Çiftliği Mevkii, … ada, … parsel numaralı … Blok, … Kat, … numaralı Bağımsız Bölüm kaydında, 06.12.2017 tarihli, … yevmiye numarası ile 2.080.000.-TL bedelli … Blok, … Kat, … numaralı bağımsız bölüm 1.derecede müşterek olmak üzere toplam 4.100.000-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, Dava dışı kredi borçlusu … LTD. ŞTİ.’nden olan alacaklarının teminat altında olduğundan ilgili dava dışı kredi borçlusu hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulmadığını, ancak müteselsil kefil … yönünden alacaklarının rehinle teminat altında olmadığından Yerel Mahkeme nezdinde ihtiyati haciz talep edildiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 586.maddesinin; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.’’ hükmünü amir olduğunu, Borçlu/kefil …’ nin imzalamış olduğu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri’ne istinaden borçtan sorumlu olduğunu, her ne kadar borcun teminatı olarak müvekkil Banka lehine ipotek tesis edilmiş ise de, iş bu ipoteğin kredi borçlusunun borcunun teminatı olup, alacaklarının müteselsil kefil yönünden rehinle teminat altına alınmadığını, Yasa’nın işbu amir hükmünde de açıkça belirtildiği gibi, alacağın kefil yönünden rehinle temin edilmemiş olması halinde, kredi borçlusu lehine tesis edilen rehnin takibe konu edilmiş/edilmemiş olması halinde dahi, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz talep edilmesi ve icra takibi yapılmasına yasal engel olmadığını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2013/4069 K. 2013/6384 T. 01.04.2013, Yargıtay 11. HD.’nin 2012/16709 E., 2012/19899 K. 05.12.2012 T, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2012/6967 E., 2012/10155 K. sayılı 17.11.2011 T, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2010/164 K. 2010/8510 T. 6.7.2010, Yargıtay 19. H.D. 2010/164E. 2010/8510K. Sayılı 6.7.2010 T, Yargıtay 19. H.D. 2009/5384E. 2009/5262K. Sayılı 3.6.2009 T, Yargıtay 11.H.D. 2008/1615E.,2008/2172K. Sayılı 25.02.2008 T ) Yine İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/ 254 D.İŞ-2019/ 252 K. sayılı 14/11/2019 tarihli kararında yer alan KARŞI OY da incelendiğinde; “…Somut uyuşmazlıkta; alacaklı bankaca genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin geri ödenmediğinden bahisle hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillere tebliğ edildiği, DOSYADA MEVCUT İPOTEK RESMİ SENEDİNİN BORÇLU KEFİLLERİN KEFALETİNİN TEMİNATINI TEŞKİL ETMEYİP ASIL BORÇLU ŞİRKETİN BORCUNA YÖNELİK OLARAK VERİLDİĞİ GÖRÜLDÜĞÜNDEN TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN 586. MADDESİ DİKKATE ALINARAK BU YÖNDEKİ TALEBİNİN %20 TEMİNAT KARŞILIĞINDA KABULÜ GEREKTİĞİ KANAATİYLE SAYIN ÇOĞUNLUĞUN GÖRÜŞÜNE İŞTİRAK ETMEMEKTEYİM.” ifadesinin yer aldığını, İşbu karşı oy yazısının müvekkili Banka talebinin haksız ve hukuka aykırı olarak reddedildiğinin, müvekkili bankanın talebinin yasal olduğunu özetlediğini, Yerel mahkemenin vermiş olduğu gerekçeli kararın karşı oy yazısında da detaylı olarak izah edildiği üzere, müvekkil banka lehine tesis edilen ipoteğin yalnızca kredi borçlusunun borcunun teminatını teşkil ettiği hususunun tamamen gözardı edilerek müteselsil kefil yönünden ihtiyati haciz taleplerinin red edildiğini, işbu red kararının yasa ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini beyanla; Açıklanan ve re’ sen nazara alınacak nedenlerle; – •İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/254 D.İŞ – 2019/ 252 K. sayılı. 14/11/2019 tarihli kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasını, •Müteselsil kefil … yönünden, 2.804.284,89-TL NAKİT + 7.260,00 -TL gayrinakit alacaklarının tahsilini teminen Genel Kredi Sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda teminatsız olarak, borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, •Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.12.2017 tarih, 2016/1 Esas, 2017/6 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ihtiyati haciz icra işlemi olmayıp özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İİK’nın 257. maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilemez. Bu nedenle henüz ibraz edilmemiş çek yapraklarının kanuni karşılıkları ile teminat mektubu bedeli yani teminat gösterme borcu (gayri nakdi alacak) için ihtiyati haciz kararı verilemeyecektir. Somut olayda, talep eden Banka’nın Şişli Hürriyet Mah. Şubesi kredi müşterisi olan … LTd. Şti. lehine, …’nin müteselsil kefaletiyle GKS. İmzalanıp krediler kullandırıldığı, kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle talep eden banka tarafından borçlulara Gebze … Noterliğine ait, 28/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği, Kredi sözleşmesine göre kredi hesabının kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, kredi borçlusu … Ltd. Şti’nden olan alacakların ipotekle teminat altına alındığı ancak işbu ipotekler kredi borçlusu … Ltd. Şti’nden olan alacakların teminatını teşkil etmekte olduğu, müteselsil kefil …’nın borcunun teminatını teşkil etmediği, alacağının müteselsil kefil yönünden teminat altına alınmadığı, İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve buna göre mahkemece talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, nakdi alacak yönünden şartların oluşması nedeniyle İİK 257. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden banka vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İDM. kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak talep eden bankanın ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile nakdi alacak yönünden alacağın %15 oranında teminat karşılığında karşı taraf/borçlunun alacağa yeter taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarih ve 2019/254 D.İş Esas, 2019/252 D.İş Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 1-Yukarıda yazılı sebeplere, dosya kapsamına ve borçlunun durumuna göre borç, para borcu olup, borcun rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla, ihtiyati haciz talep edenin talebinin kısmen kabulü ile İİK.’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince nakdi alacak için borçlunun 2.804.284,89-TL’lik borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, Gayrinakdi alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin REDDİNE 2-İhtiyati haciz isteyen tarafın İİK. 259, HMK.87 maddesi uyarınca belirlenen ve kabul edilen alacak miktarının % 15’ine tekabül eden 420.642,74-TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kat’i süresiz ve muteber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 89,60.TL harçtan, peşin alınan 73,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 16,50.TL karar harcının borçludan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İlk derece mahkemesinde alacaklı tarafından yatırılan 123,90.TL harç toplamı ve yine alacaklı avansından sarf edilen 19,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam: 142,9-TL’nin borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, 5-Karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi yönünden alacaklı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir olunan 755,00.TL vekalet ücretinin borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL karar harcının talep halinde iadesine, 7-İstinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcı ve 23,50.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 144,80-TL’nin borçludan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/02/2020 tarihinde İİK.258/2 ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.