Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/229 E. 2020/163 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/229 Esas
KARAR NO: 2020/163 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 30/07/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/416 Esas ( Derdest Dava Dosyası)
TALEP : İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz
KARAR TARİHİ: 05/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili 25/07/2019 tarihli dilekçesinde özetle; davalı … tarafından, müvekkili şirketin lehtarı olduğu çekle ilgili olarak çekin kendisine ait olduğunu ileri sürerek zayi kararı verilmesi ve tedbir talepli İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. sayılı davası açıldığını belirterek İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. sayılı dosyasına yatan teminat üzerine teminatın iade edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 30/07/2019 tarih ve 2019/416 Esas ( Derdest Dava Dosyası) sayılı kararında; “… 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenleme alanı bulan ihtiyati tedbir müessesesinin uyuşmazlık konusu hakkında uygulanabileceği, davacının dava dilekçesindeki anlatımına göre, muradının tazminat talebinden ibaret olduğu, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. sayılı dosyasındaki çeke ilişkin, yatırılan teminatın iş bu davamız konusu olmayıp başka bir dava dosyasının konusu olduğu, bu hali ile uyuşmazlık konusu olmayan hususta değinilen kanun maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından davacının ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmek gerekmiştir…”gerekçesi ile; Davacının ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz verilmesi talebinin 6100 sayılı HMK 389. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. Sayılı dosyasında davalı …’dan teminat alınmasının sebebi, müvekkili şirketin herhangi bir zararının oluşur ise bu zararın mahkeme veznesine yatırılan teminattan karşılanmasının olduğunu, söz konusu davanın açılması ile de müvekkili şirketin hem maddi hem de manevi anlamda zararının oluştuğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat davasının açıldığını, zarara sebebiyet veren dava dosyasına yatırılan teminat üzerine de ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasını talep edilmesinin doğal ve kanunu bir hak olduğunu, Dava konusu hakkında mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebi ile bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, mahkeme tarafından da kabul edildiğini, buna rağmen aksine bir karar ile ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen red kararının haksız olduğunu, kaldırılmasını talep ettiğini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talebinin kabulü ile İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. Sayılı dosyasına yatan teminat üzerine, teminatın iadesi edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davalı … tarafından, davacı şirketin lehtarı olduğu ve davalı şirket tarafından keşide edilerek davacıya verilen çekle ilgili olarak çekin kendisine ait olduğunu ileri sürerek zayi kararı verilmesi ve tedbir talepli İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. sayılı dosyası ile kıymetli evrak iptali davası açıldığını, verilen ödeme yasağı kararı nedeniyle davacının zarar gördüğü iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası olup Talep, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/571 E. sayılı dosyasına yatan teminat üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK.nın 392 maddesinde;” (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez. (2) Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir,” hükmünün düzenlendiği, 6100 Sayılı HMK.nın 399 maddesinde;” (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar,” hükmünün düzenlendiği, Buna göre davacı tarafça ödeme yasağı kararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açtığını asıl davanın açıldığı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/571 E. Sayılı dosyasına bildirdiği taktirde HMK 392/2 maddesi uyarınca bu mahkemece teminatın iade edilmemesine karar verilebileceğinden, açılan bu davada HMK. 389 madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, mahkemece verilen karar dosya kapsamına usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, davacının istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/02/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.