Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1899 E. 2022/1909 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1899 Esas
KARAR NO: 2022/1909 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/770 Esas – 2020/493 Karar
TARİH: 04/09/2020
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin … Nakliyat ve Tic. A.Ş. vasıtası ile … uçuş numaralı uçak ile … numaralı hava yolu konşimentosu tahtında Türkiye’ye taşıması gerçekleştirilmiş olan 6 adet çelik kabartma rulo ile 6 adet baskı rulosu emtiasını sigortaladığını, bahse konu emtia, hava yolu taşımasının tamamlanmasını müteakip 18.06.2017 tarihinde Atatürk Havalimanı’na ulaştığını, akabinde gümrük işlemleri tamamladığını, … ambar sahasında görevli forklift operatörü … tarafından yurtiçi taşımasının gerçekleştirileceği .. plaka numaralı araca hatalı yüklenmesi neticesinde emtianın hasara uğradığını, bahse konu hasara binaen forklift operatörü … tarafından “Kargo Hasar Raporu” düzenlendiğin, sigortalı … tarafından da emtianın 20.02.2017 tarihinde teslim alınması sırasında oluşan hasarlar görülerek hasar tutanağı düzenlendiğini, ambalajın açılarak incelenmesinde ise 2 adet kabartma desenli silindirin mekanik hasar almış olduğunun, müvekkil Sigorta Şirketi talebi ile sigortalı fabrika sahasında ekspertiz şirketi … Hİz. Ltd. Şti. bünyesinde görev yapmakta olan, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına bağlı bağımsız bir sigorta eksperi olan … tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde hasar gören silindirlerin düz vaziyetteki deri tabakaları üzerine desen oluşturmakta kullanıldığı, 2 silindir üzerinde mekanik hasarların mevcut olduğu (birinde 3 noktada, diğerinde 2 noktada mekanik darbe izi) gözlemlenmiş ve silindirler üzerindeki baskı şeklinin alınan mekanik hasarlar ile bozulmuş olması kullanılmasının ve onarılmasının mümkün olmadığı tespit edildiğini, sigorta eksperi tarafından gerçekleştirilen araştırma çerçevesinde emtianın antrepodan teslim alınarak yurtiçi nakliye aracına teslimi işlemine … Ltd. Şti. görevlisi tarafından eşlik edilmiş olduğu tespit edilmiş olup, gümrük müşavirliği ile geçilen iletişimde “… ambarında yoğunluk sebebi ile forklift operatörü acele ederek bütün kasaları aynı anda araca yüklemeye çalıştığını, araca hafif çapraz yükleme yaparak sol taraftaki kasaların sıkışmasına sebep olduğunu, bu sebepten mallar zarar gördüğünü, Bahse konu hasar gören kabartma desenli silindirlerin birim fiyatı emtia faturası uyarınca 3.250 ABD Doları olup, 2 adet silindirin toplam hasar bedeli 6.500 ABD Doları olarak tespit edildiğini, Sigorta eksperi tarafından gerçekleştirilen araştırma neticesinde sovtajcı …’den 1.000 TL (272,48 ABD Doları – Döviz Kuru poliçe uyarınca 3,67 TL alınmıştır) kadar sovtaj bedeli teklifi alınmıştır. (EK-8: Sovtaj teklifi) Sigorta Poliçesi gereği %10 ilave oranın eklenmesi ve sovtaj bedelinin düşülmesi ile Müvekkil Şirketçe sigortalısına toplam 6.877,52 ABD Doları tutarında hasar ödemesi yapıldığını, bahse konu ödemeden sigorta poliçesi gereği yapılan %10 ilave bedel ödemesi olan 650,00 ABD Dolarının mahsubu ile bakiye 6.227,52 ABD Doları’nın davalı yana rücu edilmesi gerektiğini, dilekçe ekinde ekinde mübrez evraklarla da sabit olduğunu, müvekkili şirketçe sigorta poliçesi dahilinde karşılanmış olan hasarın davalı … bünyesinde görev almakta olan forklift operatörünü tarafından gerçekleştirilen kaba, dikkatsiz, özensiz yükleme/elleçleme sebebi ile maruz kalman mekanik şoklarla meydana geldiğini, müvekkil şirket sigortalısının zararını tazmin etmiş olup, sigortalısının haklarını temlik aldığını beyanla toplam 6.227,52 USD tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ihtilafa konu taşımanın 18.02.2017 tarihinde Çin’den Türkiye’ye yapıldığını, bu nedenle “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Sözleşmesi) hükümlerinin uygulanması gerektiğini, 235 6207 3104 sayılı Hava Yük Senedi incelendiğinde, göndericinin …, alıcının … Nak.Tic.A.Ş. taşıyıcının … A.O. Olduğunun görüleceğini, hava taşıma hukukundan kaynaklanan ihtilaflarda taraf sıfatının hava yük senedinde adları yazılı olan gönderici, alıcı ve taşıyıcıya ait olduğunu, dava konusu ihtilafa uygulanacak 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi 12. ve 13. maddeleri bu hususu açık bir biçimde düzenlendiğini, davacı … Sigorta A.Ş. ve/veya sigortalısı … San.ve Tic.A.Ş.’nin adı işbu hava yük senedinde gönderici ve/veya alıcı olarak yer almadığından mezkur Sözleşme uyarınca huzurdaki davada taraf olmalarının mümkün olmadığını, ihtilaf konusu taşıma hasarlı teslim olunduğu iddia edilen kargoyla ilgili olarak davacı tarafından müvekkili ortaklığa 14 günlük hak düşürücü süresi içinde ayrıca, açıkca ve yazılı olarak bir ihbar yapılmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/09/2020 tarih ve 2017/770 Esas – 2020/493 Karar sayılı kararında; “…İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı sigorta şirketinin … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalısı olan dava dışı… San. ve Tic. A.Ş. tarafından satın alınan ve Çin’den Türkiye’ye taşınan emtianın taşıma esnasında hasarlandığı, … nolu konişmento altında taşınan muhteviyatı “kabartma ve baskı rulosu ” olan 12 kap 2197 kg’li kargonun … seferi ile Guangzhou’dan İstanbul’a nakliyesi sırasında sadece 1 kap kargonun dış ambalajının kırık olduğunun tespit edildiği, yapılan incelemede emtianın … kargo memuru …’in kargo hasar raporunda belirtildiği şekilde hatalı yükleme sonucunda hasara uğradığının anlaşıldığı, her ne kadar … davalı şirketin çalışanı değil ise de uluslararası havayolu ile kargo taşımalarında yükleme taşıyıcının sorumluluk alanında olup, kargonun yüke uygun ambalajlanmasına karşın ambalaja uygun taşınmaması nedeniyle hasarlandığı, hava alanı yer hizmetleri yükleme firmalarının hava yolu firmalarının ifa yardımcısı olduğu ve bu nedenle meydana gelen zararın taşıyıcının tasarruf alanında meydana geldiği ve oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Davacı şirketçe sigortalı emtianın tespit edilen hasar miktarının 6.877,52 USD olduğu, bu bedelin olay tarihi itibariyle kadri maruf olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, Montreal Konvansiyonunun 22.m. gereği davalının sorumluluğunun kg başına 19 SDR ile sınırlı olduğu, hasarlanan 1 kap emtianın 183,08 kg miktarında olup, davalının sorumluluğunun üst sınırının 183,08×19 SDR = 3.478,52 SDR’nin olduğu, karar tarihi itibariyle 1 SDR’nin 1,41435 USD olduğu (3.478,52×1.41435=4.919,84 USD) anlaşılmakla, 4.919,84 USD’nin davalının dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile; -4.919,84 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:ERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının 6. maddesinin vekalet ücreti hesaplamasına ilişkin kısmının düzeltilmesi gerektiğini, Dava dilekçesinde belirtildiği üzere 6.227,52 USD hasar bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, harca esas değerin belirlenmesi açısından söz konusu USD hasar bedelinin dava açıldığı tarihteki TL karşılığı (21.840,53 TL), dava dilekçesinde “harca esas değer” olarak yazıldığını, Yerel mahkemece hüküm kurulması aşamasında, harca esas değerin belirlendiği TL bedeli dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edilmiş olmakla hükmün 6. Bendinin düzeltilmesi gerektiğini, hüküm kısmında 4.919,84 USD hasar bedelinin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiğinden, karar tarihi olan 04.09.2020 tarihindeki USD efektif satış kuru olan 7.4378 TL yi dikkate alarak, hasar bedelini USD’ye çevirmeli ve bu bedel üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 06.03.2017 tarih, 2017/14618 E., 2017/3257 K. sayılı kararı) (T.C Yargıtay 9. Hukuk Dairesi esas Numarası: 2019/6569 Karar Numarası: 2019/16794 Karar Tarihi: 26.09.2019 sayılı kararı) Yerel mahkeme vekalet ücretinin 5.489,58.TL olmakla, hüküm kısmının 6. Maddesinde yer alan vekalet ücreti bedelinin 5.489,58.TL olarak düzeltilmesi gerektiğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının 6. maddesinin düzeltilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, dosyada mevcut kargo hasar raporundan görüleceği üzere, dava konusu kargonun muhteviyatında hasarın olmayıp, sadece dış ambalajının kırık olduğuna ilişkin tespit olduğunu bu nedenle, meydana gelen hasarın malın mahrecinden kaynaklandığına ilişkin karine olup, davalı müvekkilinin ortak sorumlu tutulamayacağını, … no’lu konşimento altında taşınan, muhteviyatı “kabartma ve baskı rulosu” olan, 12 kap 2197 kg. lık kargonun, davalı müvekkili ortaklığın, … seferi ile 18.02.2017 tarihinde Guangzhou’dan İstanbul’a sevk olunduğunu ve sadece 1 kap kargonun dış ambalajının kırık olduğunu; muhteviyatına ilişkin hasar bulunmadığı kargo hasar raporunda görüldüğünü, davalı müvekkili ortaklığın bu sebeplerle, hasarlandığı iddia olunan 1 kap kargo ile ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunun olmayacağı ve tazminat ödemekle yükümlü kılınamayacağını, Davacı vekilince hasarın forklift operatörü tarafından yurtiçi taşımanın gerçekleştirileceği araca hatalı yükleme sonucu meydana geldiğinin iddia ve beyan edilmiş ise de forklift operatörünün müvekkilinin personeli olmayıp TAV elemanı olduğundan davacı vekili ve yerel mahkemece tarafından sorumlu tutulmasının hukuken geçerli olmadığını, Yerel mahkemece belirtildiği üzere, davalı müvekkili ortaklığın sorumluluğunun 19 SDR ile sınırlı olmasına rağmen davacının işbu sınırlı sorumluluk limitlerini aşmamak kaydıyla ancak ispat ettiği ölçüdeki gerçek zararını talep edebileceğini, sınırlı olunan meblağın herhalukarda ödenmesi gerekli fiks bir meblağ olmayıp yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, yerel mahkemece davacının gerçek zararı araştırılarak gerçek zarar sınırını aşıyorsa sınıra, aşmıyorsa aşmayan orandaki gerçek zarara hükmolunması gerektiğini ancak yerel mahkeme tarafından direkt üst limitin bulunarak 3.478,52 SDR’nin hüküm tarihindeki karşılığı olan 4.919,84 USD’a hükmolunmasının hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini , Sınır aşmamak kaydıyla karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, uluslararası havayoluyla taşınan emtianın hasarlanmasından dolayı TTK 1472. maddesi gereğince nakliyat emtia sigortacısı tarafından fiili hava taşıyıcısı aleyhine halefiyet ilkesine dayalı rücuen tazmin talepli açılan alacak davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEBİ İNCELENDİĞİNDE, Dava konusu alacak yabancı para cinsinden olup, döviz üzerinden açılan davalarda dava değeri dava tarihindeki kur üzerinden TL. Karşılığına göre tesbit edilip bu değere göre karar tarihindeki tarifeye göre harç ve vekalet ücretine hükmedilecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/3473 Esas – 2020/2039 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Somut olayda mahkemece, döviz üzerinden açılan eldeki davada dava değeri dava tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığına göre tesbit edilip bu değere göre karar tarihindeki AAÜ tarifesine göre davacı lehine vekalet ücretine hükmolunduğu tesbit edilmekle; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin karar tarihindeki kur üzerinden TL.’ye çevrilerek vekalet ücreti hükmedilmediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE, Somut olayda, davacı sigorta şirketinin … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalısı olan dava dışı …San. ve Tic. A.Ş. tarafından Çin’den satın aldığı emtianın 18/02/2017 tarihinde THY.’nın 0073 nolu uçağına yüklenerek Türkiye’ye ulaştığı, Emtianın 18/02/2017 tarihinde AHL gümrüğüne ulaşmasının ardından gümrük işlemleri tamamlanıp 20/02/2017 tarihinde emtianın yerel nakliye aracına yüklenmesi esnasında forklift operatörü … tarafından emtiaya hasar verildiği ve 20/02/2017 tarihli kargo hasar raporunun düzenlendiği, hasar raporu üzerinde hasar sebebi olarak ” Hatalı Yükleme” şıkkının işaretlenmiş olduğu, emtianın gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından, alıcı tarafından organize edilen … plakalı araç ile emtianın 20/02/2017 tarihinde alıcı sahasına ulaşmasının ardından emtia üzerinde hasarlar tesbit edildiği ve 20/02/2017 tarihli tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. TTK’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Dosya kapsamındaki 07/06/2017 tarihli … Bankasına ait ”hesaptan hesaba” havale dekontunun dava dışı sigortalı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş.’ye yapılan hasar ödemesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacının aktif dava ehliyeti mevcuttur. Somut olayda taşıma sonrası davalı havayolu şirketinin yer hizmetleri firması tarafından tutulan hasar tespit tutanağı incelendiğinde davalıya süresi içerisinde gerekli bildirimin yapıldığı anlaşılmıştır.HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemesi ile, İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, kargo hasar raporu, sigorta eksper raporları, hasar fotoğrafları ve bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler de gözetildiğinde, davacı sigorta şirketinin TTK. 1472 Madde hükmü uyarınca sigorta ettirenin haklarına halef olarak davalıya rücu edebileceği, bu kapsamda somut olayda davacının sigortalısına ait emtianın kargo hasar raporunda belirtildiği şekilde … kargo memuru …’in hatalı yükleme sonucunda hasara uğradığının anlaşıldığı, …’in TGS yer hizmetleri elemanı olup yer hizmetleri yükleme firmalarının havayolu firmalarının ifa yardımcısı olduğundan davalı fiili taşıyıcının oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda , Varşova Konvansiyonu’nun 1975 tarihli 4 sayılı Montreal Protokolü ile değişik 22. maddesi uyarınca davalı taşıyıcının sorumluluğu sınırlı olup, sorumluluk sınırını ortadan kaldıran bir anlaşmanın varlığının da ileri sürülmemiş olmasına göre, mahkemece taşınan emtianın ağırlığına göre davalının sınırlı sorumluluğuna hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Somut uyuşmazlıkta Varşova Konvansiyonu ve Montreal Protokolü hükümleri uyarınca davalının kilogram başına 19 SDR sınırlı sorumluluğu benimsenerek ve hüküm tarihindeki SDR/USD kuru üzerinden yapılan hesaplamanın dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davalı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.178,64.TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan (54,40.TL + 240,30.TL =) 294,7 TL. harcın mahsubu ile bakiye 883,94.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.