Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1871 E. 2023/338 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1871 Esas
KARAR NO: 2023/338 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2020
DOSYA NUMARASI: 2017/1356 Esas – 2020/343 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Genel Kredi ve Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmelere istinaden davalıya kredi hesabı açıldığını ve kredi kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek davalıya ticari ihtiyaç kredisi ve kredili mevduat borcunun ödemesinin ihtar edildiğini, ihtarı sonuçsuz kalması üzerine, ticari ihtiyaç kredisi için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile, kredili mevduat borcu için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takiplerinin başlatıldığını, davalı tarafça icra takiplerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirterek; icra dosyalarına yapılan itirazların iptali ile davalı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış, davalı duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 02/07/2020 tarih ve 2017/1356 Esas – 2020/343 Karar sayılı kararı ile;” … davacı tarafça kredi alacaklarının tahsili için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, süresi içerisinde davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır. Davacı banka ile davalı arasında 16/07/2014 tarihinde Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığı, 08/02/2016 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıya kredili mevduat hesabı ile taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davacı banka tarafından gönderilen 27/10/2017 tarihli kat ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, ihtarnamenin 31/10/2017 tarihinde iade olduğu, ancak tebligatın davalının sözleşmede belirtilen adresine çıkarıldığı, davalı tarafça adres değişikliğinin bildirildiğine ilişkin herhangi bir yazılı delilin dosyada bulunmadığı, bu nedenle ihtarnamenin tebliğ edilmiş olduğunun kabulünün gerektiği, davalının 06/11/2017 tarihi itibari ile temerrüde düşürüldüğü, 24/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplama hatalarının bulunduğu, 04/12/2019 tarihli bilirkişi raporlarında faiz hesabının eksik ve hatalı olarak (temerrüt faizine ilişkin değerlendirme ve hesaplamalar haricinde) yapıldığı, hükme esas alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin yerinde olduğu, ancak dava konusu icra takipleri ile temerrüt tarihinin aynı gün olması nedeniyle, temerrüt faizi ve temerrüt faizinin BSMV’sinin talep edilemeyeceği, iş bu hesaplamalar yönünden bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmelerin dikkate alınmaması gerektiği, bu hali ile davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu kredi alacağının 7.914,56 TL asıl alacak, 190,67 TL işlemiş faiz, 9,53 TL BSMV ve 6,65 TL masraf olmak üzere toplam 8.121,41 TL olduğu, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %30,42 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına konu kredi alacağının 5.484,87 TL asıl alacak, 104,28 TL işlemiş faiz ve 5,21 TL BSMV olmak üzere toplam 5.594,36 TL olduğu, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, her ne kadar bilirkişi raporları ile kat öncesi işlemiş faiz hesabı 06/11/2017 tarihine kadar yapılması gerekirken 02/11/2017 tarihine kadar yapılmış ise de bu hususta davacı vekilinin herhangi bir itirazının bulunmadığı, dava konusu alacak miktarının likit olduğu, bu nedenle asıl alacak miktarları üzerinde davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1.İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası yönünden, davanın KISMEN KABULÜ İLE; 7.914,56.-TL asıl alacak, 190,67.-TL kat öncesi işlemiş faiz, 9,53.-TL BSMV ve 6,65.-TL masraf olmak üzere toplam 8.121,41.-TL alacağın asıl alacak olan 7.914,56.-TL ye takip tarihinden itibaren %30,42 oranında uygulanacak temerrüd faizi ve faizin %5 gider vergisi ile isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının itirazının Kısmen İptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine, Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2.İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası yönünden; davanın KISMEN KABULÜ İLE; 5.484,87.-TL asıl alacak, 104,28.-TL kat öncesi işlemiş faiz, 5,21.-TL BSMV olmak üzere toplam 5.594,36.-TL alacağın asıl alacak olan 5.484,87.-TL ye takip tarihinden itibaren %28,08 oranında uygulanacak temerrüd faizi ve faizin %5 gider vergisi ile isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının itirazının Kısmen İptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine, Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından başlatılan icra takibine konu kredi sözleşmesine istinaden müvekkili tarafından bankaya ödemeler gerçekleştirildiğini ve ödeme dekontlarının dosyaya sunulduğunu, ayrıca 08.06.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre de müvekkiline geçerli bir tebligat yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Genel Kredi Sözleşmesi ve ve Ticari Kart Sözleşmesi kapsamında kullanılan taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı banka ile davalı arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve Ticari Kart Sözleşmesine istinaden davalıya taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabı açıldığı ve kullandırıldığı, davalının kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine, ticari ihtiyaç kredisi için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile, kredili mevduat borcu için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takipleri başlatıldığı, davalı tarafça takiplere itiraz edildiği belirterek; davalının icra takiplerine yaptığı itirazlarının iptaline karar verilmesi talep edilmiş; davalı duruşmalarda kredi borcunu ödediğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, mahkemece deliller toplanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporları ile davalının HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemesi gözetildiğinde, mahkemece alınan bilirkişi raporundaki tespitlerle birlikte diğer deliller de değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu, davalı tarafça kredi borçlarının ödendiğini ileri sürülmekte ise de bilirkişi raporu ile takibe dayanak kredi borçlarının ödendiğine dair belge sunulmadığı, davalının kullanmış olduğu başka krediler için yaptığı ödemelere ilişkin dekont ibraz ettiği, dava konusu kredilerle bu ödemelerin bir alakasının olmadığının tespit edildiği, hesabın kat edilmesi ile borcun muaccel hale geleceği, kat ihtarı tebliğinin muacceliyet değil temerrüt şartı olduğu, mahkemece de takip öncesi dönem için temerrüt faizine hükmedilmediği, bu hali ile mahkeme kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 936,92.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 374,67.TL harcın mahsubu ile bakiye 562,25.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.