Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1852 E. 2023/332 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1852
KARAR NO: 2023/332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2020 ( Gerekçeli Karar ) 02/08/2020 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2016/1214 Esas – 2020/46 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı tarafa … Bankası Uncalı/Antalya şubesinden alınma … seri numaralı 10.10.2015 keşide ve 26.841.00 tutarlı çek verdiğini ve çeke istinaden 13.10.2015 tarihinde 10.000 TL, 21.10.2015 tarihinde 5.000 TL olmak üzere takibe konu çeke atıfta bulunularak çeke mahsuben açıklaması ile 15.000 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin işbu ödemeleri hiç yapmamış gibi ödeme yapılan rakamlar düşülmeden, davalının vekili aracılığı ile İstanbul … İcra Md. … E. dosyasından çek miktarı olan 26.841.00 TL asıl alacak üzerinden İcra takibi başlattığını ve tahsil ettiğini, dosyanın infaz edildiğini, çekin, miktarı üzerinden icra takibine konu edilerek buna bağlı olarak vekalet ücreti, faiz, çek komisyonu çek teminatı vs. masraflar da fazla hesap edilerek işleme konulduğunu ve tahsil edildiğini, sonrasında müvekkilinin, fazlaya ilişkin yapmış olduğu tutarlara ilişkin olarak İstanbul …İcra Müd. … E Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, ancak davalının vekili aracılığı ile dosyaya itiraz ettiğini, müvekkilinin icra müdürlüğü dosyasına ödemiş olduğu tutarların tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali için işbu davayı açtıklarını belirterek, müvekkilinin icra dosyasına, icra baskısı altında ödemiş olduğu fazlaya ilişkin tutarın ve bu fazla tutara eklenen faiz, çek tazminatı, çek komisyonu, harçlar ve icra vekalet ücreti yönünden davalı yandan faizi ile tahsili için açılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalının %20 kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı … arasında sporcu ürünlerinin satışından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, müvekkili şirketin davacının işletmiş olduğu Kepez/Antalya adresinde bulunan … Spor Salonuna Sporcu ürünleri temin ederek ücreti karşılığında mal ve hizmet sağladığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kesilen muhtelif faturalar karşılığında mal teslim edildiğini, davacının müvekkiline borcu karşılığında … Bankası Uncalı/Antalya Şubesi … seri nolu 10.10.2015 keşide tarihli 26.481.69 TL tutarlı çeki verdiğini, çekin müvekkili tarafından 13.10.2015 tarihinde … Bankası Ulus Şubesine ibraz edildiğini, hesap bakiyesi sıfır oluğundan banka tarafından müvekkiline 1.200.00 TL yasal yükümlülük tutarı ödenerek çekin araka sayfasına bu çek 25.281.69 TL karşılıksızdır şerhi düşüldüğünü, davacının bahse konu ettiği toplamda 15.000 TL’lık ödemeler düşüldükten sonra 29.10.2015 tarihi itibariyle müvekkili şirkete işbu karşılıksız çek dahil olmak üzere 71.464.62 TL borcu bulunduğunu, bu sebeple 02.11.2015 tarihinde davacı aleyhine İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyasından işbu çek için 25.281.69 T ‘lik kambiyo takibi başlattığını, kalan 46.182.9 TL‘lik kısım için ise İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyası ile fatura alacağı olarak ilamsız takip yapıldığını, (Ek. 2015/31769 E ve 2015/31770 E sayılı ödeme emri suretleri) karşılıksız çek için yapılan İstanbul… İcra Md. … E Sayılı dosya borcu, davacı tarafından yapılan muhtelif ödemeler sonucunda İcra dairesine ödenerek 16.06.2016 tarihinde dosyanın infaz edildiğini, kalan borcun tahsili için İstanbul .. icra Md. … E. sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlu tarafından 24.12.2015 tarihinde itiraz ile takibin durdurulduğu, takibin devamı ve alacağın tahsili için 19.02.2016 tarihinde İstanbul 3 ATM 2016/170 E Sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, davada, 22.11.2016 tarihli ara karar ile …’ın ticari defterleri üzerinde blirkişi incelemesi kararı verildiğini, çekin hukuki mahiyeti itibariyle ödeme aracı olduğunu, bu sebeple çekte vade ve faizin söz konusu olmadığını, dolayısıyla ortada tek bir borç var iken davacı tarafından yapılan ödemenin çeke ilişkin veyahut açık hesaba ilişkin olarak yapıldığının beyan edilmiş olmasının hukuki anlamda bir mahiyeti bulunmadığını, davacı dava dilekçesinde, daha önce yapıldığını belirttiği 13.10.2015 tarihli 10.000 TL tutarındaki ödeme ile 21.10.2015 tarihli 5.000 TL tutarındaki ödemelerin 29.10.2016 tarihli cari hesap ekstresine de görüleceği üzere açık hesaba ilişkin olarak müvekkili hesaplarında yer aldığını, bu ödemeler dışında şu an itibariyle davacının müvekkiline 46.182.93 TL daha borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin davacıdan 46.182.93 TL alacağı sabit iken işbu dava ile borçlu konuma düşmesinin türk hukuk sistemine açıkça aykırılık teşkil edeceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının bahsettiği söz konusu ödemelerin 10.10.2015 tarihli 26.841.69 TL bedelli çeke ilişkin yapıldığına kanaat getirlmesi durumunda davacıdan olan fatura alacağının yeniden hesaplanarak davacının iddia ettiği fazla ödemenin işbu alacaktan mahsubuna karar verilmesi için TBK 139 Md. gereğince takas mahsup talebinde bulunulduğunu, davacı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle doğmuş olan fatura alacağına ilişkin yapılan icra takibinin devamı için açılan İstanbul 3 ATM 2016/170 E Sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, dava sonucunun huzurdaki davayı etkileyecek olması nedeniyle işbu davanın bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini belirterek, davanın reddine, müvekkiline karşı haksız olarak yapılan icra takibi nedeniyle %20 icra inkar tazminatına, mahkeme aksi kanaatte ise TBK.139 Md gereğince takas mahsup talebinin kabulü ile dava konusu fazla ödendiği iddia edilen meblağın davacıdan olan alacağa takas ve mahsup edilmesine, İstanbul 3.ATM 2016/170 E Sayılı dosyadan görülen davanın işbu davada bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 31/01/2020 tarih ve 2016/1214 Esas – 2020/46 Karar sayılı kararı ile; “….Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 21/11/2016 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile; 22.718,27-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davacının işbu itirazın iptali davasını açtığı, davacı tarafından davalıya olan cari hesap borcuna karşılık keşide edilerek verilen 10.10.2015 keşide tarihli 26.481.69 TL bedelli çekin bankasına ibrazı ile karşılıksız kalması akabinde, davacı tarafından karşılıksız kalan çeke tahsilat olarak EFT havalesi ile gönderilen 15.000 TL’nın çek bedeline mahsup edilmesinden sonra kalan bakiyesi üzerinden kambiyo takibi yapılması gerekirken, söz konusu ödemenin cari hesap borcuna mahsup edildiği ve kambiyo takibinin de karşılıksız kalan 25.281.69 TL üzerinden yapıldığından dolayı, fazladan ödenmek durumunda kalınan vekalet ücreti, işlemiş faiz, masraf vb. tutarlar ile çek bedeli için ödenen 15.000 TL ile birlikte toplamda 22.718.26TL üzerinden … E sayılı dosyasından takip yapıldığı, takibe davalı şirketin itirazı ile de huzurdaki dava ikame edildiğini, işbu davanın dayanağı olan İstanbul …İcra Müdürlüğünün 21.11.2016 tarih … E Sayılı dosyasında yapılan icra takibinde: karşılıksız kalan çek bedeli yapılan 15.000.00 TL’lık ödemenin takipte talep edildiği, davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede söz konusu 15.000-TL’lık tahsilatın her ne kadar takip konusu çekten mahsup edilmemiş ise de, davacının davalıya olan cari hesap borcuna mahsup edilmiş olduğu ve davacı borcu 44.982.93 TL’ye düştüğü, şayet davacı borcuna mahsup edilmemiş olsa ise davacı borcunun 44.982.93 TL + 15.000.00 TL = 59.982.93 TL olarak devam edeceği tespiti ile neticede kambiyo takibinin de 10.281.69 TL üzerinden yapılcağı ve yapılacak tahsilatlar ile de davacının davalıya bakiye borcunda değişiklik olmayacağı kalan bakiye borcun 42.414.29 TL olarak davalı kayıtlarında yer alacağı değerlendirildiği, işbu değerlendirme ile takipte talep edilen çekten dolayı fazladan yapılan ödeme olarak talep edilen 15.000.00 TL’nın davacı borcuna mahsup edilmiş olması nedeniyle işbu talebin yerinde olmadığı hususu tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacının davasının REDDİNE, sair hususların gerekçeli kararda yazılmasına, 2-Davalı vekilinin tazminat taleplerinin Reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin 25/06/2020 Uyap Kayıt Tarihli İstinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı tarafa … Bankası Uncalı-Antalya şubesinden alınma … seri numaralı 10/10/2015 keşide ve 26.841,00 TL tutarlı çek verdiğini, bu çeki keşide tarihinde ödeyemediğini ancak davalı tarafından icra takibine konu edilmeden önce söz konusu çeke istinaden 13/10/2015 tarihinde 10.000,00 TL ve 21/10/2015 tarihinde 5.000,00-TL olmak üzere, takibe konu çeke atıfta bulunmak üzere çeke mahsuben açıklaması ile toplamda 15.000,00 TL ödeme yaptığını, Müvekkilinin, davalı tarafa çeke mahsuben bu ödemeleri hiç yapmamış gibi, ödeme yapılan rakamlar düşülmeden davalı taraf vekili aracılığı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından çek miktarı olan 26.841,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden icra takibi başlattığını ve dosyayı tahsil ettiğini ve dosyanın infaz edildiğini, Çeke mahsuben ödeme yapılan rakamlar düşülmeden 11.841,00 TL üzerinden takibe konulması gerekirken müvekkilinin kambiyo takibinden önce çeke mahsuben yaptığı ödemelerin, davalı taraf cevap dilekçesi ile öğrendikleri ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere müvekkilinin cari hesap borcundan mahsup edildiğinden bahisle tüm miktar üzerinden icra takibine konu edildiğini, Müvekkil tarafından çek esas alınarak yapılan takipte 15.000,00 TL lik meblağa ilişkin olarak vekalet ücreti, faiz, çek komisyonu, çek tazminatı harç v.s. masrafları fazladan ödediğini ve bu fazla ödenen kısmın cari hesaptan düşülmemiş olup işbu hususun dosyadan alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, Mezkur mahkemece yapılan yargılama sonunda ise dosyaya ibraz ettikleri Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8468 Esas ve 2017/2415 K numaralı 23/03/2017 tarihli karara aykırı olarak davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede söz konusu 15.000 TL’lık tahsilat her ne kadar takip konusu çekten mahsup edilmemiş ise de, davacının davalıya olan cari hesap borcuna mahsup edilmiş olduğu ve davacı borcunun 44.982.93 TL’ye düştüğü, şayet davacı borcuna mahsup edilmemiş olsa ise davacı borcunun 44.982.93 TL + 15.000.00 TL = 59.982.93 TL olarak devam edeceği tespiti ile neticede kambiyo takibinin de 10.281.69 TL üzerinden yapılacağı ve yapılacak tahsilatlar ile de davacının davalıya bakiye borcunda değişiklik olmayacağı, kalan bakiye borcun 42.414.29TL olarak davalı kayıtlarında yer alacağı hususlarının değerlendirildiği, işbu değerlendirme ile takipte talep edilen çekten dolayı fazladan yapılan ödeme olarak talep edilen 15.000.00TL’nın davacı borcuna mahsup edilmiş olması nedeniyle işbu talebin yerinde olmadığı hususunun tespit ve rapor edildiği anlaşılmakla; denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verildiğini, Çeke mahsuben yapılan ödemeler her ne kadar cari hesap borcuna mahsup edilmiş ise de kambiyo takibi neticesinde müvekkilin borcunda çek tazminatı, çek komisyonu ve faiz konusunda artış olduğunu ve fazladan ödeme yapmak zorunda kalmış olup bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere bu tutarın 7.718,26 TL olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, müvekkilin çeke mahsuben yaptığı ödemelerin mahsup edilmeyerek kambiyo takibi sonucu fazladan ödemek zorunda kaldığı faiz, çek tazminatı, çek komisyonu kalemleri olarak bilirkişilerce tespit edilen 7.718,26 TL üzerinden davanın kısmen kabulü ile bu tutar yönünden itirazın iptali ile diğer talepler yönünden reddine karar verilerek davalının % 20kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 02/08/2020 Tarihli Ek Kararı İle, Davacı vekilinin Gerekçeli Kararın tebliğinden önce 25/06/2020 tarihinde harç yatırmadan İstinaf talebinde bulunduğu, HMK 344 M. Gereğince İstinaf harç ve giderlerini yatırması için adına çıkartılan tebligat 06/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen harç yatırmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin İstinaf Talep Dilekçesinin HMK 344 M. Gereğince Reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı Vekili 02/08/2020 Tarihli Ek Karar Yönünden İbraz Ettiği İstinaf Dilekçesinde Özetle; Mahkemece, eksik istinaf karar harcı ve eksik istinaf kanun yoluna başvurma harcına ilişkin olarak gönderilen muhtıranın, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 esas – 2010/330 karar sayılı kararında bir muhtıranın geçerli olması için gereken özelliklere aykırı olarak tebliğ edildiğini, Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğunun açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmesi gerektiğini, bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçlarının net biçimde açıklanması gerektiğini, örneğin, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıranın geçersiz olacağını, mahkeme tarafından tebliğ edilenin bir muhtıra olmayıp tebliğ zarfının üzerine yazılmış bir kesin süre ihtarı ve tebligat zarfına eklenmiş bir tahsilat fişi çıktısı eklenerek usül ve yasaya aykırı olarak taraflarına tebliğ edildiğini ve doğal olarak gözden kaçırıldığını belirterek, yukarıda özetlenen istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, Usulüne uygun tebliğ edilmeyen muhtıra esas alınarak mahkemenin vermiş olduğu 2016/1214 esas ve 2020/46 karar numaralı ek kararın kaldırılmasına, esasa ilişkin olarak ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının istinaf incelemesinin yapılarak kaldırılmasına, müvekkilinin çeke mahsuben yaptığı ödemelerin mahsup edilmeyerek kambiyo takibi sonucu fazladan ödemek zorunda kaldığı faiz, çek tazminatı, çek komisyonu kalemleri olarak bilirkişilerce tespit edilen 7.718,26 TL üzerinden davanın kısmen kabulü ile bu tutar yönünden itirazın iptali ile diğer talepler yönünden reddine karar verilerek davalının %20 kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK’nın 67 vd. maddeleri uyarınca icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin 02/08/2020 Tarihli Ek Karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davacı tarafça ilk derece mahkemesinin 31.01.2020 tarihli kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş, ancak istinaf harç ve giderleri yatırılmamıştır. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davacı vekili adına çıkartılan tebligat üzerine “HMK 344 M.G istinaf harç ve giderlerini tebligatı aldıktan sonra bir hafta içinde yatırmanız aksi takdirde bu hakkınızdan vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar olunur” şeklinde şerh düşüldüğü ve 27.02.2020 tarihli tahsilat fişinin zarfın içinde olduğunun belirtildiği, tebligatın 06.07.2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı tarafça istinaf harçlarının yatırılmaması üzerine mahkemenin 02/08/2020 tarihli ek kararı ile, davacı vekilinin İstinaf Talep Dilekçesinin HMK 344 M. Gereğince Reddine karar verildiği görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.06.2010 tarihli 2010/19-286 Esas 2010/330 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, HMK’nın 344. maddesi uyarınca kararı veren mahkeme tarafından istinaf harç ve giderlerinin tamamlanması için 7 günlük kesin süre verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağının” bildirilmesi gerekmektedir. Şayet, bu süre yasada belirtilen usule uyulmadan ve yazılıp altı hakimce imzalanmadan verilmişse, geçerli bir bildirim yapılmış kabul edilemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece usulüne uygun muhtıra düzenlenmeden tebligat zarfı üzerine yazılan ihtarla eksik harç ve giderlerinin tamamlanması talep edilmiştir. Bu hali ile geçerli bir bildirimin varlığı kabul edilemeyeceğinden 02/08/2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı Vekilinin 31.01.2020 Tarihli Kararına İlişkin İstinaf Başvurusu Yönünden; Davacı tarafça, davalıya olan cari hesap borcuna karşılık keşide edilerek verilen 10.10.2015 keşide tarihli 26.481.69 TL bedelli çekin bankaya ibrazı ile karşılıksız kalması akabinde, davacı tarafından karşılıksız kalan çeke tahsilat olarak EFT havalesi ile gönderilen 15.000 TL’nin çek bedelinden mahsup edilmesi gerekirken, davalının İstanbul … İcra Md. … E. dosyasından çek miktarı olan 26.841.00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı ve tahsil ile dosyanın infaz edildiği, çekin, ödemeler mahsup edilmeksizin miktarı üzerinden icra takibine konu edilmesi nedeniyle davalının fazladan vekalet ücreti, faiz, çek komisyonu çek tazminatı vs. tahsil ettiği; dosya infaz edildikten sonra fazladan yapılan ödemelerin tahsili için davalı aleyhine İstanbul …İcra Müd. … E Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği belirtilerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, 10.10.2015 keşide tarihli 26.481.69 TL tutarlı çekin bankaya ibrazında karşılıksız olması nedeniyle banka tarafından müvekkiline 1.200.00 TL yasal yükümlülük tutarı ödenerek çeke 25.281.69 TL karşılıksızdır şerhi düşüldüğünü, davacı tarafça yapılan toplam 15.000 TL’lık ödemeler düşüldükten sonra 29.10.2015 tarihi itibariyle davacının müvekkili şirkete işbu karşılıksız çek dahil olmak üzere 71.464.62 TL borcu bulunduğunu, bu sebeple 02.11.2015 tarihinde davacı aleyhine İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyasından işbu çek için 25.281.69 TL’lik kambiyo takibi başlatıldığını, kalan 46.182.9 TL‘lik kısım için ise İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyası ile fatura alacağı olarak ilamsız takip yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça yapılan 15.000,00 TL’lik EFT ödemelerinde “001298 seri numaralı çek ödemesi” açıklaması yazıldığı, davalı tarafça bu 15.000,00 TL’lik ödemenin davacının davalı nezdindeki cari hesap borcuna mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyasından işbu çek için banka tarafından ödenen 1.200.00 TL yasal yükümlülük tutarı indirilmek suretiyle 25.281.69 TL asıl alacak, 2.648,17-TL Çek tazminatı, 79,45-TL Komisyon ve 145,46-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 28.154,76-TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacı tarafça yapılan ödeme ile dosyanın infaz edildiği görülmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda, davacı tarafça yapılan 15.000,00.TL ödemenin takip konusu çekten mahsup edilmeyerek, davacının davalıya olan cari hesap borcuna mahsup edilmesi sonucu davacı cari hesap borcunun 44.982.93 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile 15.000,00 TL’lik tahsilat her ne kadar çek borcundan düşülmemiş ise de davalı tarafça, davacının cari hesap borcundan düşülerek bakiye bedel üzerinden İstanbul .. İcra Md. … E Sayılı dosyası ile takibe geçildiği, dolayısıyla davacının davalıya bakiye borcunda değişiklik söz konusu olmayıp, fazladan yapılan bir ödeme de bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, davacının 02/08/2020 tarihli Ek Karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin 31/01/2020 tarihli gerekçeli karara ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının 02/08/2020 tarihli Ek Karara ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/08/2020 tarih ve 2016/1214 Esas- 2020/46 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacının 31/01/2020 tarihli Gerekçeli Karara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.