Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1834 E. 2022/1940 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1834 Esas
KARAR NO: 2022/1940 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ: 13/10/2020
DOSYA NUMARASI: 2019/177 Esas – 2020/234 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından Malezya’dan ithal edilen nitril muayene eldiveni emtiasının Türkiye’ye taşınması için davalı ile anlaşıldığını, … nolu konşimento ile … adlı gemi ile yapılan taşıma sonrası emtianın Haydarpaşa Gümrüğüne getirildiğini, emtianın sigortalı firmaya tesliminde bir kısım emtianın hasarlı olduğunu, … nolu konteyner üzerinde bulunan delik nedeniyle 122.000 adet eldivenin ıslanma nedeniyle hasar gördüğünün tespit edildiğini, davalı taşıyana 24.11.2015 tarihli ihtarname gönderildiğini, 11.11.2015 tarihinde yapılan ekspertizde 61 kolide 122.000 adet eldivende tatlı su kaynaklı hasar tespit edildiğini, steril özelliğini kaybeden tıbbı amaçlı eldivenler için sovtaj tenzili sonucunda sigortalıya 5.506,14 TL tazminat ödendiğini, davalıya gönderilen rücu mektubuna dönüş alınamaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konşimento ve arka yüzünün dosyaya ibraz edilmediğini, hangi mercinin yetkili olduğunun bilinmediğini, hasar nedeninin hukuki delil ve kanıta dayandırılması gerektiğini, emtianın teslimi sırasında hasar tutanağının düzenlenmesi gerektiğini, ilk aşamada hasarın fark edilmesinin olanaksız olduğu durumlarda teslim alındığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde taşıyana noter aracılığıyla ihtarname çekilmesi gerektiğini, ihtarname çekilmez ise hasar olsa dahi taşıyan firmanın sorumluluktan kurtulacağını, geçerli ve uygun bir hasar tutanağının dosyada bulunmadığını, emtianın kapalı ambalajı tamamen açıldıktan sonra fotoğraflanarak hasar bildirimi yapıldığını, hasarın nerede ve nasıl olduğuna dair bir delil bulunmadığını, hasar bedelinin yüksek ve fahiş olduğu belirterek yetki görev yönünden ve esas yönünden davanın reddini, masraf, harç ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/10/2020 tarih ve 2019/177 Esas – 2020/234 Karar sayılı kararı ile; “….Konteynerin gümrük işlemlerinin 22/10/2015 tarihinde tamamlandığı, 28/10/2015 tarihinde Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden teslim alınarak aynı gün alıcının deposuna nakledildiği, bu tarihte de bir hasar tutanağı düzenlendiği görülmektedir. Düzenlenen tutanakta, “… nolu konteynerin tavanında bulunan delik sebebiyle, içerisinde bulunan nitril eldivenlerin ıslandığı” belirtilmektedir. Eksper raporunda yer verilen fotoğraflarda konteyner tavanında delik olduğu açıkça görülmektedir. Buna göre, davalı bakımından dosyada mevcut tutanak ile taşıyan lehine oluşan karinenin aksinin ispat edildiği, dosyadaki hasarın konteyner elverişsizliğinden kaynaklandığı ve davalının taşıyan olarak hasar nedeniyle sorumlu bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin 5.506,14 TL asıl alacak ile 428,10 TL işlemiş faiz bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak; 22.06.2020 tarihli bilirkişi raporunun kendilerine UYAP sistemi üzerinden tebliğinin yapılamadığını, işbu raporun sisteme 29.06.2020 ve 30.06.2020 tarihli olarak yüklendiğini, 29.06.2020 tarihli yüklemede raporun görülebildiğini, ama 30.06.2020 tarihli raporun “sehven” boş sayfa çıktığını, kendisine 30.06.2020 tarihinde gönderilen elektronik tebligat zarfı ekranda açılmasına rağmen eklenen 30.06.2020 tarihli bilirkişi raporunun sehven boş sayfa çıktığını, Covid-19 salgını nedeniyle adliyeye gidilemediğinden, bilirkişi raporu tebliğ edilemediğinden itiraz haklarının ihlale uğradığını, bu nedenlerden dolayı kararın bozulması gerektiğini, Esasa ilişkin olarak; Hasar ihbarının süresinde olmadığı, yükün hasarlı olduğunu içeren bir tutanak bulunmadığı, bu nedenle hasarın ispat yükünün yer değiştirdiğini ve hasarın hangi aşamada neden ve nasıl oluştuğunun ispat edilemediğini, taşınan emtiaların Malezya’dan Ambarlı limanına geldikten sonra konteynerlerin gümrük işlemlerinin tamamlandığı tarihin 22.10.2015 tarihi olduğunu, celp edilen gümrük evrakları ve bilirkişi raporundan da, alıcıya (dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti.) 28.10.2015 tarihinde teslim edildiği hususunun anlaşılabileceğini, müvekkili firmanın sorumluluğunun teslim tarihi 28.10.2015 tarihinde son bulmuş olduğunu, İşbu taşımanın FOB (Free on Board) taşıma olduğunu ve 28.10.2015 tarihinde taşınan emtianın alıcı tarafından teslim alınarak kara taşıması ile Çerkezköy’e alıcının deposuna taşındığını, eksper raporunun 11.11.2015 tarihinde düzenlendiğini, müvekkiline 24.11.2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini, TTK uyarınca ihbarın süresinde olmadığını ve bu nedenle hasarın ispat yükünün davacıya ait olduğunu, taşımanın FOB taşıma olduğunu, bu nedenle 28.10.2120 tarihinde teslim alınarak Çerkezköy’e karayolu taşıma yapılmasının müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, dosyada Ambarlı limanından Çerkezköy/depoya yapılan karayolu taşımasını müvekkilinin üstlendiğine dair belge ya da bir iddia bulunmadığını, yükün hasarlı olduğunu içeren bir tutanak bulunmadığını, mahkemeye sunulan tutanakta müvekkili firmanın adının yazıldığını ama imza-kaşe bulunmadığını, zira tutanak düzenlenirken müvekkili firmaya davette bulunulmadığını ve “hasarın neden ibaret olduğunun genel olarak bildirilmesi” koşulunun yerine getirilmediğini, Bu nedenlerle; 11.11.2015 tarihinde hazırlanan eksper raporunda ” 61 kolinin ıslanma nedeni ile hasarlandığı gümüş nitrat testi yapıldığında ıslanmamnın tatlı su kaynaklı olduğu” kanaatine varılmış olmasından, bu hasarın deniz taşıması sırasında olduğu sonucunun çıkarılamayacağını, çünkü emtiaların limandan teslim alınarak Çerkezköy depoda eksperin görmesine kadar arada 19 gün geçmiş olduğunu, deniz yolu ile taşınan konteyner için “Interchange Report” denilen rapor düzenlenmesi gerektiğini, taşınan emtianın içinde taşınan … nolu konteynerin, hasarlı/ darbeli olduğuna ilişkin bir bilgi, belge ve deniz taşımasında gerçekleştiğine dair tutanak bulanmadığını, davacının emtiadaki hasarın taşıma esnasında meydana geldiğini ispat edemediğini, davacının sunduğu ekspertiz raporunda hasarın hangi aşamada, neden ve nasıl oluştuğunun net olarak belirlenmesi imkanının bulunmadığını, hasarın ne zaman meydana geldiği belli olmamasına rağmen hasardan müvekkilinin ( davalının ) sorumlu tutulmasının ve mahkemece hukuki dayanaktan yoksun bir takım varsayımlar temel alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dışı sigortalı tarafından ithal edilen nitril muayene eldiveni emtiasının Türkiye’ye davalı tarafça taşındığını, emtianın sigortalı firmaya tesliminde bir kısım emtianın hasarlı olduğu, konteyner üzerinde bulunan delik nedeniyle 122.000 adet eldivenin ıslanma nedeniyle hasar gördüğünün tespit edildiğini, yapılan ekspertizde 61 kolide 122.000 adet eldivende tatlı su kaynaklı hasar tespit edildiğini, steril özelliğini kaybeden tıbbı amaçlı eldivenler için sovtaj tenzili sonucunda sigortalıya 5.506,14 TL tazminat ödendiğini, davalıya gönderilen rücu mektubuna dönüş alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesi talep etmiş; davalı vekili ise, emtianın teslimi sırasında hasar tutanağının düzenlenmesi gerektiğini, geçerli ve uygun bir hasar tutanağının dosyada bulunmadığını, emtianın kapalı ambalajı tamamen açıldıktan sonra fotoğraflanarak hasar bildirimi yapıldığını, hasarın nerede ve nasıl olduğuna dair bir delil bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece 13/10/2020 tarihinde karar verilmiş olup, Uyap’a 29/06/2020 tarihinde eklenen bilirkişi raporunun ekli olduğu belirtilen tebligatın 05/07/2020 tarihinde davalı vekiline e-tebliğ şeklinde tebliğ edildiği, yargılama sırasında davalı tarafça bilirkişi raporunun tebliğ edilmediği veya tebligat içeriğinde Uyap’ta “sehven” kayıtlı boş evrakın bulunduğu şeklinde bir itiraz da ileri sürülmediği dikkate alındığında, davalı vekilinin bilirkişi raporunun tebliğ edilmediği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece de belirtildiği üzere, her ne kadar 24/11/2015 tarihinde dava dışı alıcı sigortalı tarafından, davalıya gönderilen ihtarnameye göre hasar ihbarı süresinde değil ise de, sigortalı emtianın taşındığı konteynerin gümrük işlemlerinin 22/10/2015 tarihinde tamamlandığı, 28/10/2015 tarihinde Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden teslim alınarak aynı gün alıcı- sigortalının deposuna nakledildiği, bu tarihte düzenlenen hasar tutanağında, “… nolu konteynerin tavanında bulunan delik sebebiyle, içerisinde bulunan nitril eldivenlerin ıslandığı”nın belirtildiği, bilirkişi raporu ile, eksper raporunda yer verilen fotoğraflarda konteyner tavanında delik olduğunun belirtildiği, bu hali ile, davalı bakımından dosyada mevcut tutanak ile TTK 1185 maddesi kapsamında taşıyan lehine oluşan karinenin aksinin ispat edildiği, dolayısıyla ihbarın süresinde yapıldığının kabulünün gerektiği; taşınan emtia ile ilgili FOB teslim şeklinde satış yapılmış olup, bu teslim şeklinde, malların geminin küpeştesine geçtikten sonra meydana gelebilecek her türlü hasar, kayıp ve masrafların alıcının sorumluluğunda bulunduğu, 28/10/2015 tarihli tutanağın emtianın alıcı- sigortalıya teslimi tarihinde tutulduğu göz önünde bulundurulduğunda hasarın deniz yolu taşıma sırasında meydana geldiğinin sabit olduğu, aksi yönde ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 405,36 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 101,40‬ TL (54,40 TL+47,00 TL) harcın mahsubu ile bakiye 303,96 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.