Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1832 E. 2020/1554 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1832 Esas
KARAR NO : 2020/1554 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/287 D.İş – 2020/302 Karar
TARİH: 15/10/2020
TALEP: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin, müvekkillerinin de ortak olduğu bir aile şirketi olduğunu, şirket ortaklık paylarının toplamının 420 hisseden oluştuğunu, tedbir talep eden davacıların 140/420 hisse sahibi olduklarını, şirketin eşit oranlarda pay ile 6 kardeş arasında kurulduğunu, müvekkilleri dışında bir kısmı kurucu ortak kardeşlerin vefatı ile yeni ortakların şirketi yönetiminin onların kontrolüne geçtiğini, şirketin iki yıla yakın bir süredir iştigal alanından uzaklaşarak faaliyet gösterdiğini, ekte sundukları ihtarnameler ile şirket mallarının yok pahasına satılmasını engellemek için girişimlerde bulunmalarına rağmen şirket mallarının bu şekilde satılmasını engelleyemediklerini beyanla telafisi olmayan zararlarının önlenmesi ve T.T.K. nezdinde var olan haklarının korunması amacı ile müvekkillerinin 140/420 oranında ortağı olduğu …Tic.A.Ş. üzerinde kayıtlı taşınmazların 3. şahıslara dair temliklerinin önlenmesi için tapu kayıtlarına teminatsız ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/10/2020 tarih 2020/287 D.İş – 2020/302 Karar sayılı kararında;” müvekkilleri dışında bir kısmı ortak kardeşlerin vefat ile yeni ortakların şirket yönetiminin onların kontrolüne geçtiği, şirketin iki yıla yakın bir süredir iştigal alanından uzaklaşarak faaliyet gösterdiği, şirket mallarının yok pahasına satılmasını engelleyemedikleri, T.T.K. da öngörülen çerçevede azınlık haklarının koruması ve şirketin resmi tasfiye sürecine girmesi için açılacak davalarda esas olmak üzere tedbir talep ettikleri gerekçeleri ile şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını istemiş ise de; iddialarına ilişkin somut deliller sunulmadığı gibi, uyuşmazlığın ne olduğu veya ne tür bir dava açılacağına ilişkin açıklama da olmadığı ,…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İhtiyati tedbir taleplerinin yerel mahkeme tarafından reddedildiğini, ekte sunulan İstanbul BAM 12.HD 2020/848 E. 2020/983 karar sayılı kararın taraf şekli, konu ve isteminin dosya içeriğiyle uyuştuğunu, bu kararın dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini,İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talep doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, karşı taraf şirketin taşınmazları üzerine 3. Kişilere devrini önler şekilde ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir. Talep eden vekili dilekçesi ile, müvekkillerinin azınlık pay sahibi olduğu karşı taraf şirkette bir kısım kurucuların vefatı ile yeni ortakların şirkete katılması ile şirket yönetiminin el değiştirdiğini, şirketin 2 yıldır iştigal alanından uzaklaşarak faaliyet gösterdiğini, yapıkları ihtarlara rağmen şirket mallarının yok pahasına satılmasını engelleyemediklerini, TTK’da öngörülen şekilde azınlık haklarının korunması ve şirketin resmi tasfiye sürecine girmesi için açılacak davalarda esas olmak üzere müvekkillerinin ortağı olduğu karşı taraf şirket taşınmazlarının 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi için tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece şartları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı tedbir talep edenler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İhtiyati tedbir HMK 389. Maddede düzenlenmiş geçici hukuki korumadır. Aynı maddenin 1.fıkrasında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir.İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.HMK’nın 390/3 maddesine göre tedbir talep eden dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İlk derece mahkemesi gerekçesinde de belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir talep edenin talep dilekçesi ekinde sunduğu belgeler yaklaşık ispata yeterli değildir.Talep edenlerin istinaf dilekçesinde belirttikleri İstanbul BAM 12 HD’nin ilgili kararı açılmış bulunan haklı nedenlerle şirket ortaklığından çıkma davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup dairece açılmış bir davada davacılar tarafından tedbir talebi ile ilgili sunulmuş deliller değerlendirilerek yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğinden bahisle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle anılan kararın bu dosya için emsal gösterilmesine olanak bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir talep edenler henüz bir dava açmamış olup, talep dilekçelerine soyut iddialarını destekleyecek, anılan şirkete keşide edilmiş ve talep edenlerin azınlık olarak şirket yönetiminde temsil edilmesinin sağlanması, buna ilişkin karar alınabilmesi için genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin ihtarname örnekleri dışında her hangi bir belge ve bilgi sunmamışlardır.Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.