Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1826 E. 2022/1994 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1826 Esas
KARAR NO: 2022/1994 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/43 Esas – 2020/516 Karar
TARİH: 28/09/2020
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … Güneşli Şubesi nezdindeki hesabından alınma 24/04/2014 keşide tarihli ve üzerinde tahrifat yapılmadan önce 2.215-TL olan tahriatla birlikte 12.215-TL meblağlı çeki müvekkiline ciro eden … Hizmetleri şirketinden aralarındaki ticari ilişki nedeniyle almış bulunduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hırsızlık olayı sonucu diğer bazı çeklerle birlikte rızası hilafına elinden çıktığını, İstanbul 34. ATM’nin 2014/105 esas sayılı dosyasında ödeme yasağı talepli olarak çek iptali davasının açıldığını beyanla, keşideci … Tic. Ltd. Şti’nin … Güneşli Şubesi nezdindeki hesabından alınma 24/04/2004 keşide tarihli ve tahrifattan önce 2.215-TL olan ancak tahrifatla birlikte 12.215-TL meblağlı çekin davalıdan alınarak tarafına verilmesine, yukarıda adresleri yazılı olan ilgililere davanın ihbar edilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu çek müşteri … İnşaat- … tarafından müvekkil şirkete temlik edildiğini, çek hakkında İstanbul Anadolu 34. Asliye ticaret Mah. 2014/105 esas sayılı dosyasında ödemeden men kararı verildiğini, davacıya istirdat davasını açması için süre verildiğini, müvekkili şirketin faktoring firması olduğunu, müşteri … İnşaat- … ile müvekkili şirket armasında Faktoring sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketi davaya konu çekin yetkili halimi olduğunu, müvekkil şirket hakkında kötüniyet ve ağır kusur izafesi yapılmayacağından davaya konu çekin istirdadının mümkün olmadığını, söz konusu davanın reddini, davacı tarafın soyut ve kötüniyete matuf iddiaları nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Yargılama aşamasında davalı tarafça dava konusu alacağın … A.Ş.’ye temlik edildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 28/09/2020 tarih ve 2020/43 Esas – 2020/516 Karar sayılı kararında;”……Dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. Davacı 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davalı hakkındaki davanın kabulü olanağı olmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih, 2016/6788 esas ve 2017/7374 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18/12/2017 tarih, 2016/5404 esas ve 2017/7336 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarih, 2016/3241 esas ve 2017/5576 karar sayılı ilamı; Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12/01/2015 tarih, 2014/14243 esas ve 2015/176 karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2017/856 Esas 2018/159 Karar sayılı ilamı; İstanbul Bölge Adliye Ma hkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1167 Esas 2019/1195 Karar sayılı ilamı )…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Gerekçeli kararda; “…davacının defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı bulunması bu çekin rıza dışında elden çıktığını ispat için yeterli değildir..” kanaatine ulaşıldığını, hırsızlık olayında iki adet çeki çalınan müvekkilinin her ikisi için de çek iptal davası açarak, keşideci ve cirantalara ihbarda bulunduğunu, aynı olayda çalınan …’tan 1.770 TL bedelli çekin hırsızlık sebebi ile elden rızası dışında çıktığı sebebi ile iptal edildiğini, ( İst. 9.ATM 2014/1218 E. 2014//418 K.) ancak işbu davada, üzerinde tahrifat yapıldığı ispat edilen, usulüne uygun tutulmuş defterlerde kayıtlı (fatura, muhasebe kayıtları) olan ve polis tutanakları ile çalındığı hususunda herhangi bir şüphe bulunmayan çekin, müvekkilin elinden rızası dışında çıktığının ispatı için yeterli görülmediğini, bu durumun hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine açıkça ters düştüğünü, çekin rızası dışında elden çıkmadığı kanaatine ulaşılmasının hukuka, adil yargılanma hakkına ve hakkaniyete açıkça aykırı düştüğünü, Müvekkilin basiretli bir tacir olduğu, her türlü işlemin usulüne uygun şekilde yapıldığını ve ilgili çekin 14.03.2014 tarihinde muhasebe kayıtlarında alınan çekler bölümünde 2.215,00 TL olarak kaydedildiğinin tespit edildiğini, bununla birlikte 12.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalının defterlerini ve faktoring sözleşmesini sunmamış olması nedeniyle inceleme yapılamadığının belirtildiğini, 09.07.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ise davalının defterlerinin asıllarının sunmadığı, faktoring şirketi ile temlik eden arasında imzalanmış faktoring sözleşmesinin bulunmadığı sadece isimsiz, tarihsiz ve imzasız faktoring sözleşme fotokopisi sunulduğunun belirtildiğini, e-mail üzerinden iletilen belgelerde de faktoring sözleşmesi örneği ibraz edilmediği açıkça belirtildiğini, müvekkilinin tüm bilgi ve belgeleri eksiksiz sunduğunu, Çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkması ile çek silsilesinin bozulduğunu, hırsızlık olayının ardından ciro eden … Tic. Ltd.Şti. İle … İnşaat-…’ın çek arkasındaki kaşelerinde bilgilerin okunmadığını, yapılan araştırmalarda kayıtlara rağmen ulaşılamayan içi boş şirketler olduğunu, Dolayısı ile davalı faktoring şirketinin faturanın gerçek bir hizmet karşılığında alınıp alınmadığını araştırma yükümlülüğünü ne şekilde yerine getirdiğinin bilinmediğini, davalı ile temlik eden arasındaki banka işlemlerinin dikkate alındığını, faturanın gerçek mi sahte mi olduğunun araştırılmadan eksik şekilde karar verildiğini, … ve … İnşaat- … adına aktif bir şirketin bulunmadığını, ciro kısmında kaşesi okunmayanların sadece son iki ciranta olduğunu, sgk vergi denetleme kurumundan faturanın gerçek olup olmadığının araştırılmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 18/12/2019 tarih ve 2019/2006 Esas-2019/1839 Karar sayılı kararımız ile;” Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarih ve 2014/255 Esas – 2019/574 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde,Davacı tarafça, … Güneşli Şubesine ait 24/04/2014 keşide tarihli ve üzerinde tahrifat yapılmadan önce 2.215-TL olan tahriatla birlikte 12.215-TL meblağlı çeki ciro eden … Hizmetleri şirketi ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle almış bulunduğunu, aracında meydana gelen hırsızlık olayı sonucu diğer bazı çeklerle birlikte rızası hilafına elinden çıktığını, İstanbul 34. ATM’nin 2014/105 esas sayılı dosyasında ödeme yasağı talepli olarak çek iptali davasının açıldığını, çekler hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, dava konusu çekin hamili olduğunu iddia eden davalı tarafça mahkemeye bildirimde bulunulduğunu, İstanbul 34. ATM’nin 2014/105 Esas sayılı dosyasında istirdat davası açmaları için süre verilmesi üzerine bu davanın açıldığını, davalıda bulunan çekin istirdadını talep etmiş, davalı tarafça, çekin faktoring sözleşmesi kapsamında temlik alındığını ve iyiniyetli hamil olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. 6102 sayılı T.T.K.’nun 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” Yargıtay 11 HD.nin 2019/4107 Esas-2020/1903 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez,” hükmü düzenlenmiştir.Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, BDDK. Tarafından 04/02/2015 tarihli ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı ve Yönetmelik 11 maddeye göre yürürlük tarihi 01/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik” 8/1 madesinde ise; “faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir. 04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik”in İstihbarat çalışması başlıklı 5 madesinde ise;” (1) Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması; a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi, b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması, c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur,” hükmü düzenlenmiştir. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince, dava konusu 24/04/2014 keşide tarihli ve üzerinde tahrifat yapılmadan önce 2.215-TL olan tahriatla birlikte 12.215-TL meblağlı çekin davalı faktoring şirketine, ihbar olunan … İnşaat- … tarafından faktoring sözleşmesi kapsamında temlik edildiği, davalı vekilince delil olarak dava dosyasına, bu çeke ait çek tevdi bordrosu ve bilirkişi ek raporundan sonra da faktoring sözleşmesinin aslının sunulduğu belirtilerek sözleşme aslının mahkeme kasasına alındığının not edildiği anlaşılmıştır. TBK’nın 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, dava konusu çekin çalındığı iddia edilen söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili dava dilekçesi ekinde Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğünce tutulan olay yeri inceleme raporu ve davacının müşteki sıfatıyla verdiği ifade tutanağı eklendiği halde mahkemece söz konusu soruşturmanın akıbetinin sorulmadığı ve dosyanın getirtilip incelenmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla mahkemece, söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili ceza soruşturma dosyası getirtilip incelenmek suretiyle ve Yargıtay 11 HD. nin 2019/4611 Esas – 2020/3330 Karar sayılı içtihadı , Yargıtay 11 HD.nin 2019/4107 Esas-2020/1903 Karar sayılı içtihadı , Yargıtay 11 HD.nin 2015/7185 Esas – 2016/3507 Karar sayılı içtihadındaki tespitler doğrultusunda ve yukarıda açıklanan mevzuat hükümleride dikkate alınarak bu doğrultuda, faktoring sözleşmesinin tarafı ihbar olunan … İnşaat- … tarafından BA formu ile ilgili vergi dairesine faktoring sözleşmesi ile davalı tarafa verilen faturanın bildirilip bildirilmediği, temlik eden davalı faktoring şirketinin dava konusu çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, şirketin mali durumlarına ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapıldıktan sonra açıklanan hususlar ve davacının iddiası gereğince, davaya konu çeke dayalı alacağın sahih fatura ile tevsik edilip edilmediğinin araştırılması, bu çerçevede dava dışı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının uzman bilirkişi aracılıyla incelenerek gerçek bir ticari alım satım olup olmadığının tespiti, oluşacak sonuca göre davalı faktöring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, çekin istirdadına karar verilip verilmeyeceği bu mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma inceleme doğrultusunda yukarıdaki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2020 tarih ve 2020/43 Esas – 2020/516 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.