Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1810 E. 2020/1515 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1810
KARAR NO: 2020/1515
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2020 ( Ara Karar )
DOSYA NUMARASI: 2020/251 Esas ( Derdest )
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin unvanının … A.Ş şeklinde değiştirildiğini, davalı şirketin 01.06.2016 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olması sebebiyle; 25.04.2017, 13.06.2017, 05.07.2018, 03.09.2019 tarihli genel kurul kararlarının tamamının yokluğunun tespitine, …’nun, Yönetim Kurulu Başkanı olmaması sebebiyle, bu sıfata dayanarak alınan tüm yönetim kurulu kararlarının ve imzaladığı tüm evrakların yoklukla malul olduğunun tespitine, genel kurul kararlarının icrasının ve bilhassa bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin 27/10/2020 tarihli ara kararı ile; “Dava, davalı şirketin genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça dava konusu genel kurul kararlarına dayanılarak işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de HMK 390/3 maddesi gereğince yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair…” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1- Davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1037 Esas sayılı dosyasında, davalı … A.Ş’nin 01/06/2016 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiğini, mahkemece bu husus tespit edilmesine rağmen tedbir taleplerinin reddedilmesinin hukuki açıdan çelişki yarattığını, Davalı şirket Yönetim Kurulu Başkanı’nın bu sıfatını kullanabilmesinin temelini oluşturan genel kurul kararının yokluğunun tespitinin kesinleşmesine ve mahkemece de bu hususun tespit edilmiş olmasına rağmen yaklaşık ispat şartı aranmak suretiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, bahsi geçen kişinin olmayan yetkilerini kullanmaya devam etmesinin ve yoklukla malul genel kurul kararı sonrasında işbu genel kurul kararı temelinde alınan diğer genel kurul kararlarının şirketin sağlıklı ve düzgün işleyişini ciddi ölçüde zor duruma düşüreceğini, birtakım sıkıntılara sebep olacağını, hukuki dayanaktan yoksun genel kurul kararlarının icrasının ve olmayan yetkilerin kullanılmaya devam edilmesinin şirket lehine yorumlanmasının kabulünün mümkün olmadığını belirterek, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/251 E. sayılı dosyasında, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin olarak verilen 27.10.2020 tarihli kararın kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalı şirketin 25.04.2017, 13.06.2017, 05.07.2018, 03.09.2019 tarihli genel kurul kararlarının tamamının yokluğunun tespitine, …’nun, Yönetim Kurulu Başkanı olmaması sebebiyle, bu sıfata dayanarak alınan tüm yönetim kurulu kararlarının ve imzaladığı tüm evrakların yoklukla malul olduğunun tespitine ve genel kurul kararlarının icrasının ve bilhassa bu kararlar çerçevesinde işlem yapılmasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep edilmiş, mahkemece yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği gerekçesi ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesi, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü yer almaktadır. Davalı tarafça, cevap dilekçesi ve istinafa cevap dilekçesinde, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1037 Esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği beyan edilmiş, dosya kapsamında söz konusu kararın kesinleştiğine dair delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Davada, yargılamanın bulunduğu aşama, ileri sürülen iddiaların mahiyeti gereği yargılamayı gerektirmesi, talep ve karar tarihi itibariyle henüz delillerin toplanmamış olması, dava dilekçesi ekindeki delillere göre de yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alnımasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.