Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1795 E. 2020/1524 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1795 Esas
KARAR NO : 2020/1524 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/287 D.İş – 2020/295 Karar
TARİH: 14/10/2020
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından karşı yan şirkete aralarındaki ticari ilişki sebebiyle 01/09/2019 ile 10/09/2019 tarihleri arasında yapılan akaryakıt satışı sebebiyle düzenlenen 71.046,51 TL tutarında irsaliye faturasının olduğunu, faturaya konu malın satıldığına ilişkin davalı şirket çalışanı tarafından imzalanmış akaryakıt fişlerinin olduğunu, müvekkil şirketin 71.046,51 TL tutarındaki faturayı kullanmış olduğu … isimli uygulama aracılığıyla davalıya 10/09/2019 tarihinde tebliğ ettiğini, faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturaya itiraz etmesi gerektiğini ve davalının tebliğe rağmen faturanın içeriğine ilişkin bir itirazda bulunmadığını, ihtiyati haciz bakımından ispat ölçüsünün karşılanmaya yeterli derecede olduğunu, davalı şirketin 2019 eylül ayında davacı şirketçe mal satışının gerekçekleştirdiğini, borçlu karşı tarafın taşınır, taşınmazlarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine uygun görülecek teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 14/10/2020 tarih 2020/287 D.İş – 2020/295 Karar sayılı kararında;” Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu kabul ettiği dikkate alındığında, salt fatura düzenlenmesi (teslim alma imzası olmayan veya olup da imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı belli olmayan) taraflar arasında borç ilişkisi olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, teslim alan imzasının davalı şirket yetkilisi veya çalışanına ait olup olmadığı belli olmadığı, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki kapsamında sadece faturaya dayalı ihtiyati hacze hükmedilemeyeceğinden (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14 Hukuk Dairesi 2019/2046 E. 2019/1508 K. Sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1162 E. 2020/1168 sayılı ilamı)Anılan kanun maddeleri, dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; faturaya dayalı alacakta talep edenin muaccel ve kuvvetle muhtemel bir alacağının bulunduğuna mahkememizce kanaat getirilmemiş olup; faturalar ile ilgili alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediği, davacının iddiasını yaklaşık ispat ile ispat edemediği, borçlunun mal kaçırdığı iddialarının ise soyut olduğu, somut delillere dayanmadığı …”gerekçesi ile, İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirket tarafından karşı taraf ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak 01/09/2019 ile 10/09/2019 tarihleri arasında yapılan akaryakıt satışı sebebiyle düzenlenen 71.046,51.TL tutarında irsaliyeli fatura bulunduğunu, faturaya konu malın satıldığına dair şirket çalışanları tarafından imzalanan akaryakıt fişleri bulunduğunu, Müvekkili şirket tarafından 2019 yılının eylül ayında Vergi Dairesi’ne sunulan BA-BS formlarından da karşı tarafa akaryakıt satışının gerçekleştirilerek malın teslim edildiğinin bildirildiğini, Fatura dışında ayrıca fatura tebliğini gösterir döküm ve malın teslim edildiğine ilişkin Vergi Dairesi’ne bildirimi gösteren BS formu ile akaryakıt fişlerinin de ilk derece mahkemesine sunulduğunu, İlk Derece Mahkemesince karara dayanak gösterilen İstanbul BAM 14. HD ile 17.HD.’nin olayla uyumlu kararlar olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde malı teslim alanın şirket yetkilisi veya çalışanı olup olmadığının belli olmadığını ifade ettiğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından borçlunun mal kaçırma iddialarının soyut olduğu şeklinde bir tespit yapılmış ise de tarafça böyle bir iddiada bulunulmadığını, İleri sürerek, ihtiyati haciz talebinin reddine karar veren yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, İİK m.258/3 ve HMK m.341/1-b uyarınca istinaf incelemesi sonucu ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini yargılama gideri ile 755.TL maktu vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep faturaya dayalı alacağın tahsili yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden, karşı taraftan faturaya dayalı alacaklı olduklarını alacağın muaccel olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK 257. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın alacaklısı ihtiyati haciz talep edebilecektir. Ayrıca 258. Maddeye göre alacaklının, alacağı ve ihtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri sunması gerekir. Burada yaklaşık ispat yeterlidir.İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan belgeler tek taraflı olarak düzenlenmiş bulunan ve karşı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin belge bulunmayan (talep edenin sunduğu faturanın tebliğine ilişkin belge faturanın karşı tarafa tebliğini kanıtlar nitelikte değildir.) fatura olup, söz konusu fatura alacağın varlığını ve muaccel olduğunu tek başına yaklaşık ispata yeterli değildir. Talep eden bir takım akaryakıt fişlerini dosyaya sunmuş ise de bu fişler davalı adına düzenlenmemiş olup, fişlere konu araçların davalıya ait olduğu ve fiş altında teslim alan olarak atılı bulunan imza sahiplerinin davalı çalışanı olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından bu belgelerde yaklaşık ispata yeterli değildir.Buna göre şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine dair mahkeme kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.