Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/179 E. 2020/670 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/179 Esas
KARAR NO : 2020/670 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİh : 11/11/2019 ( Ek karar )
DOSYA NUMARASI : 2018/1 Esas 2019/432 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının, ….Ltd. Şti.’nin sektöründe önde gelen şirketlerden olduğunu, her türlü iş ve işleminde basiretli tacir gibi davranan bir tüzel kişilik olduğunu, müvekkili ….Ltd. Şti.’nin davalının müvekkili şirket ile mevcut olan ticari ilişkisi kapsamında cari hesap ekstresinde belirtilen borcunu ödemeyerek, yapması gereken ödemeleri yapmaması sebebiyle davalıdan olan alacaklarını tahsil edebilmek için İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, ancak davalının bu icra takibine haksız bir biçimde itiraz ettiğini, bu itiraz sebebiyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının bu itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının müvekkiline vadesi gelmiş borcunu ödemediğini ve her an mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; edimlerini yerine getirmeyen davalının öncelikle borca yetecek malları üzerinde ihtiyati haciz kararına hükmedilmesine, davamızın kabulüyle borçlu tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz üzerinden takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın 14.11.2017 tarihinde müvekkili şirket aleyhine 30.109,51 TL alacaklı olduğu iddiasıyla takip başlattığını, davacı tarafın takip talebinde belirtmiş olduğu alacak miktarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin borç miktarının davacı tarafın belirttiği miktarla uyuşmadığını, davacı tarafın alacağına yönelik olan takip talebini tutmuş oldukları ticari defter muavinlerine dayandırdıklarını, ancak dayandıkları bu defterlerinde müvekkili şirketin bazı alacak tutarlarını eksik girdiklerini, neticesinde de yüksek miktarda bir alacak talep ettiklerini, mahkemece görevlendirilecek bilirkişi tarafından tüm defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde ortaya çıkacak borç miktarını kabul edeceklerini bildirdiklerini, açıklanan nedenlerle; ticari defter ve kayıtların incelenmesi amacıyla mahkeme tarafından atanacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacak borca hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 08/05/2019 tarih ve 2018/1 Esas -2019/432 Karar sayılı kararında;”…Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır. Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.Dosyamıza getirtilen İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 30.109,51-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bütün işlemlerin 2017 hesap dönemi içerisinde olduğu, davacı kayıtlarında borç toplamının 115.501,51.-TL olduğu, bunun 59.600,00-TL’ lik kısmının çeşitli tarihlerde banka kanalıyla ile yapılan nakit ödemeler, 51.746,00-TL’ lik kısmının davacıya muhtelif zamanlarada keşide edilen çekler, 663,71.-TL ‘lik kısmının davalıya mal satışından dolayı yapılan virman, 3.941,80.-TL’ lik kısmının alınan malların iadesi nedeniyle yapılan işlemler neticesinde, 85.392,00-TL alacak toplamı bulunduğu, cari hesap bakiyesinin ise 30.109,51.-TL olduğu, davalı tarafça kesilen 2 adet faturanın ise süresi içerisinde noter kanalıyla ihtarname gönderilerek kabul edilmediği, davalı kayıtlarında davacının alacak toplamının 115.501,51.-TL olduğunun görüldüğü, davalı kayıtların davacı kayıtlarında bulunmayan 3 adet faturanın bulunduğu, faturalar toplamının 20.819,03.-TL olduğu, davalı kayıtlarında bu faturalar sonrasında davacının 9.290,48.-TL alacaklı bulunduğu, çekişmeli durumda olan 3 adet faturadan 383,50.-TL ve 3.433,80.-TL’ lik iki faturaya, davacı tarafça itiraz edildiği anlaşıldığından, davalı tarafça faturaların içeriğini ispat edecek bir belgeye rastlanılmadığı, … seri numaralı 3.433,80.-TL’ lik faturanın içeriğinde çeşitli tarihlerde alınan toplam 51.746,00-TL tutarındaki 3 adet çeke ait vade farkı olduğu belirtilmiş ise de vade farkına esas olacak bir sözleşme yada başka bir belgenin sunulmadığı, … seri numaralı 17.001,73.TL’ lik faturanın davacıya ulaştığına konusunda herhangi bir belge sunulmadığı, faturanın malı teslim alan kısmında davacı tarafa ait herhangi bir imzanın bulunmadığı, davacının davalıdan 30.109,51.-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki kapsamında davacı tarafın cari hesap bakiyesinin ise 30.109,51.-TL olduğu, davacı tarafından davalı yanın kestiği 2 adet faturaya süresi içerisinde itiraz ettiği, davalının fatura içeriklerini ispat edemediği, vade farkına yönelik bir belge sunamadığı, davalı kayıtlarında olan ancak davacı kayıtlarında bulunmayan … seri numaralı 17.001,73.TL’ lik faturanın davacıya ulaştırıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafça herhangi bir belge de sunulmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın davalıdan 30.109,51.-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. …”gerekçesi ile;”1-Davacının davasının kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazlarının iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına, 2-Kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 6.021,90 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf gider avansı ve istinaf karar harcının istinaf eden davalı tarafından yatırılmaması üzerine mahkemece muhtıra çıkartılmış ve verilen kesin süre içerisinde muhtıra gereği yerine getirilmediği gerekçesi ile ek karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/11/2019 tarih ve 2018/1 Esas 2019/432 Karar sayılı ek kararı ile; “…Mahkememiz tarafından verilen 16/07/2019 tarihli 2018/1 Esas 2019/342 sayılı karar davalı vekili Av. … tarafından 20/09/2019 tarihinde istinaf dilekçesi vererek istinaf edilmiş, davalı vekiline İstinaf Gider avansı ile İstinaf karar harcının(nispi) yatırılması için çıkarılan muhtıranın 07/10/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tamamlanmadığı anlaşılmakla HMK 344.maddesi uyarınca istinaf yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar vermek gerekmiş olmakla….” gerekçeleriyle; “1-HMK 344. maddesi uyarınca eksik harç ile gider avansı yatırılmadığından davalı vekili Av. …’in istinaf yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılmasına… ” karar verilmiş ve verilen bu ek karara karşı da davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
EK KARARA KARŞI İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ek karara karşı sunmuş olduğu istinaf dilekçesine özetle; Davalı tarafça ilk derece mahkemesinin yukarıda esas numarası yazılı dosyasından verilen 08.05.2019 tarihli kararın, usul ve yasaya aykırı olduğundan yasal süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından 25.09.2019 tarihli karar ile eksik harcın tamamlanması yönünde muhtıra düzenlendiğini, ancak ilk derece mahkemesinin 11.11.2019 tarihli karar ile eksik harç ve gider avansının yatırılması için çıkarılan muhtıranın 07.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ancak süresi içinde eksik harç ve gider avansının yatırılmaması sebebiyle istinaf yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğini,Karara itiraz ettiklerini, dosyada yapılan kontrollerde her ne kadar eksik harcın tamamlanması yönünde muhtıranın düzenlendiğinin görüldüğünü, çıkarılan tebliğ mazbatasında ise muhatabın adreste olmaması sebebiyle ve adresin de adres sistemindeki adres olması sebebiyle md. 21 uyarınca muhtara tebliğ edildiğini ve 2 nolu haber kağıdının da kapıya yapıştırıldığının beyan edildiğini,Tebliğ mazbatasına yazılan bu ibarelerin tamamen gerçek dışı olduğunu, tebliğ adresinde 2 nolu haber kağıdına rastlanılmadığını, tebliğ memuru, apartmanın giriş kapısına yapıştırmış olduğu bir haber kağıdından bahsediyorsa da haber kağıdının burada kaybolma riski ve apartmanda yaşayan diğer sakinler de gözetildiğinde kaybolma riskinin çok fazla olduğunu, ancak apartmanın giriş kapısı yerine muhatabın adresindeki dairenin giriş kapısına yapıştırılmasının icap ettiğini,Bu sebeple davalı tarafa yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu ilk derece mahkemesi kararına itiraz ettiklerini,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ek kararının kaldırılarak istinaf başvurusunun kabulüne ve eksik harcın tamamlanması için davalı tarafa süre verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davacının davasının kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazlarının iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına, kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 6.021,90 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf gider avansı ve istinaf karar harcının istinaf eden davalı tarafından yatırılmaması üzerine mahkemece muhtıra çıkartılmış ve 11/11/2019 tarihli ek kararıyla, HMK 344. maddesi uyarınca eksik harç ile gider avansı yatırılmadığından davalı vekili Av. …’in istinaf yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ve verilen bu ek karara karşı, davalı vekili tarafından, HMK’nın 346/2.maddesi uyarınca yasal bir haftalık süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.HMK’nın 346.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeden önce, ilk derece mahkemesinin, HMK’nın 346.maddesi uyarınca verdiği ek kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlık, davalı vekiline muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ve ilk derece mahkemesince verilen ek kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır.Davalı vekilinin mahkemece çıkartılan muhtıranın usulüne uygun tebliğ edilmediğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde,Somut olayda, mahkemece davalı vekiline gerekçeli karar tebliğ edilmeden davalı vekili tarafından 20/09/2019 tarihinde maktu istinaf karar harcı ve kanun yoluna başvurma harcı yatırılarak 20/09/2019 tarihinde uyap sisteminden istinaf dilekçesinin gönderildiği anlaşılmıştır.Mahkemece, 100 TL. İstinaf gider avansı, 469,79 TL. İstinaf karar harcı olmak üzere toplam:569,79 TL.’yi HMK. 344 Madde uyarınca muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için 25/06/2019 tarihli muhtıra ile gerekçeli karar ekli davetiyenin davalı vekiline tebliğe çıkartıldığı ve TK. 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği belirtilmiştir.Davalının mahkemenin ek kararına karşı istinafının incelenmesinde, davalı vekili mahkeme asıl kararını 20/09/2019 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçe ile istinaf etmiştir. İstinaf süresindedir. (Bu tarih itibarıyla gerekçeli karar henüz tebliğ edilmemiştir.) Ancak başvuru harcı yatırmış, karar harcınının tamamı yatırılmamıştır. Mahkemece eksik karar harcı ile gider avansını yatırması için davalı vekiline muhtıra çıkartılmıştır. Muhtırada eksik harç ve gider belirtilmiş, 1 haftalık kesin süre içinde ilgili bedelleri mahkemeye depo etmesi aksi halde istinaf talebinden vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Mahkeme ihtarı usulüne uygun değildir. Çünkü gerekçeli karar henüz davalı tarafa tebliğ edilmemiş olup, tebliğden itibaren HMK 345 maddesine göre 2 haftalık istinaf süresi bulunmaktadır. Gerekçeli karar ve muhtıra aynı tebligatla davalıya 07/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla eksik harç ve gideri tamamlamak için davalı tarafın 2 haftalık süresi bulunmaktadır. Davalı eksik harcı bu iki haftalık süre içinde yatırmamıştır. Davalı taraf eksik harcı ek kararı istinaf ettikten sonra da yatırmamıştır. Mahkemenin ilk muhtırası süresinden önce olduğundan geçersiz olup, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık istinaf süresi geçtikten sonra HMK 344 maddesine göre gönderilmiş bir muhtıra bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkeme ek kararı usul ve yasaya aykırı olup kaldırılmasına karar verilmiştir.Esasa ilişkin istinaf incelemesi yapılabilmesi için eksik harcın tamamlanması gerekir. Mahkemece eksik harcın tamamlanması için davalı tarafa usulüne uygun muhtıra çıkartılarak oluşacak sonuca göre işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi ek kararının HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, esasa ilişkin istinaf incelemesi yapılabilmesi için eksik harcın tamamlanması gerekmekte olup ilk derece mahkemesince eksik harcın tamamlanması için davalı tarafa usulüne uygun muhtıra çıkartılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dMahkeme ihtarı usulüne uygun değildir. Çünkü gerekçeli karar henüz davalı tarafa tebliğ edilmemiş olup, tebliğden itibaren HMK 345 maddesine göre 2 haftalık istinaf süresi bulunmaktadır. Gerekçeli karar ve muhtıra aynı tebligatla davalıya 07/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla eksik harç ve gideri tamamlamak için davalı tarafın 2 haftalık süresi bulunmaktadır. Davalı eksik harcı bu iki haftalık süre içinde yatırmamıştır. Davalı taraf eksik harcı ek kararı istinaf ettikten sonra da yatırmamıştır. Mahkemenin ilk muhtırası süresinden önce olduğundan geçersiz olup, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık istinaf süresi geçtikten sonra HMK 344 maddesine göre gönderilmiş bir muhtıra bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkeme ek kararı usul ve yasaya aykırı olup kaldırılmasına karar verilmiştir.Esasa ilişkin istinaf incelemesi yapılabilmesi için eksik harcın tamamlanması gerekir. Mahkemece eksik harcın tamamlanması için davalı tarafa usulüne uygun muhtıra çıkartılarak oluşacak sonuca göre işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi ek kararının HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, esasa ilişkin istinaf incelemesi yapılabilmesi için eksik harcın tamamlanması gerekmekte olup ilk derece mahkemesince eksik harcın tamamlanması için davalı tarafa usulüne uygun muhtıra çıkartılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/11/2019 tarih ve 2018/1 Esas – 2019/432 Karar sayılı ek kararının 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-a4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafça yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,3-İstinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 45,00.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı olmak üzere toplam 193,60.TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5- Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/06/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a4. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.