Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1789 E. 2022/1991 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1789 Esas
KARAR NO: 2022/1991 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/769 Esas – 2019/1230 Karar
TARİH: 14/11/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 …Hariç))
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı-borçlu … AŞ. ve … ile alacaklı … arasında imzalanan 20,04.2013 tarihli … A.Ş.’nin %5 hisse devrinin …’e devri ve bu devir için …’in davalı …’a 75.000,00 TL ödemiş olmasına karşılık Davalının protokolde taahhüt etmiş olduğu hisse devrini yapmaması nedeniyle Davacının %5 hisse devri için ödemiş olduğu 75.000,00 TL’sının 40.000,00TL’sinin geri alınmadığı gerekçe gösterilerek yapılmış icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, takip konusu yapılan hisse bedeli iadesinde sözü edilen hisselerin mülkiyetinin …’a ait olduğundan,hisse devrinden kaynaklı bir alacak/vereceğin Muhatabının … olduğunu … AŞ.’ye husumet yöneltilemeyeceğinden davanın müvekkil şirket yönünden usulden reddini, davaya konu iddia edilen alacağın 2013 yılına ait olduğundan yine zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacının … bankası Florya şubesi(Hesap no:…) Banka dökümünden 75.000,00 TL’nin iadesinin tespit edileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve 2019/769 Esas – 20219/1230 Karar sayılı kararında; “….İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesinin kaldırma kararı gereğince dosya üzerinde yapılan değerlendirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2013 senesinde yapıldığı, icra takibinin 13.02.2015 tarihinde başlatıldığı itirazın iptali davasının ise 12.06.2015 tarihinde açıldığı görüldüğünden genel alacak zamanaşımı süre gereğince alacağın zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından,talepler hakkında inceleme yapılmıştır. Dava 20.04.2013 tarihli hisse devir protokolünün feshedilmesi nedeni ile ödenmeyen bakiye 40.000 Tl alacağın tahsili talepli başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK.67 mad .uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Dosya arasında bulunan 20.04.2013 tarihli protokolde satıcı … ve … A.Ş ile alıcı … arasında … A.Ş nin %5 hisse satışı ve maaş üzerinden anlaşma sağlandığı satıcı … adına imza atılmış olup davalı … adına atılmış imza bulunmaması nedeniyle davalı …’in pasif dava husumeti bulunmadığından hakkında açılan davanın reddi gerekmiştir. Davacı … ile davalı … arasında protokol gereğince kararlaştırılan 75.000 Tl nın ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığından bu yönde araştırma yapılmamıştır. Dosya içeriği ,taraf beyanları,alınan bilirkişi raporu , tarafların lehe delil kuvvetindeki defterleri ,banka hesap dökümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafından davacıya 41.595 Tl kısmı borç iadesi açıklaması ile 40.430 Tl kısmı hisse bedeli geri iade açıklaması ile toplamda 82.025 Tl ödeme yapıldığı, her ne kadar davacı … davalı tarafa elden para verdiğini söylediği görülmüşse de davalı tarafa elden para vermesiyle ilgili dosyada hiçbir belgeye rastlanılmadığı görüldüğünden, Davalı … adına açılan davanın da reddi gerekmiştir. Davalı kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de,davacının kötüniyetini gösteren herhangi bir delil de dosyaya sunulmadığından bu yöndeki taleb de reddedilmiştir…”gerekçesi ile, 1-Davalı … A.ş. Yönünden açılan davanın husumet yönünden REDDİNE, 2-Davalı … yönünden açılan davanın esastan REDDİNE, 3-Kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme tarafından ilk kararda kısmen kabul kısmen red kararı verildiğini, tarafların istinaf etmesi üzerine İstanbul BAM 13. HD tarafından 2018/919 Esas – 2019/1085 Karar sayılı ilamı ile davacı ve davalı tarafın istinaf sebeplerini incelemeden usulden bozduğunu ve dosyayı gerekçesinde yazılı olduğu şekli ile “gerekçelendirmesi ve denetime uygun bir karar yazması” için yerel mahkemeye iade ettiğini, Yerel mahkeme bozma neticesinde bozma çerçevesinde işlem yaparak kararı yeniden gerekçelendirilerek yazması gerekirken BAM’ın kararını usulden değil esastan kaldırdığı gerekçesi ile dosya üzerinde yeni araştırma yapmaksızın HMK yeri olmayan şekilde ortadan kaldırma kararının gereklerini yapmak yerine dosya ile ilgisi olmayan ve toplanan delillere, önce lehe verilen kararın mevcut gerekçelerine aykırı şekilde yeni bir hüküm tesis ettiğini ve davayı reddettiğini, Tarafların banka hesap ekstreleri, aralarındaki mevcut mail yazışmaları, banka dekontları ve dosyaya sunulan diğer tüm belgeler değerlendirildiğinde davalının davacı müvekkiline ortaklık teklifi adı altında bir kısım paralar aldığı ve bunların bir kısmını iade ettiğini, ancak dava konusu edilen kısmı geri ödemediğini, Davanın konusunu oluşturan ve davanın dayanağı olan belgenin 20/04/2013 tarihli protokol olduğunu, her iki tarafın imzasının bulunduğunu, protokole göre 40.000,00.TL’nin ödenmediğini ve bunu talep ettiklerini, Davacı müvekkilinin davalıya şirket ödemeleri için ödeme yaptığını, davalının son olarak 5.000 Euro karşılığı ödeme yaptığını, bakiye olarak 15.000 Euro borç kaldığını ve kabul ettiğini, eline …’den para geçince ödeyeceğini beyan ettiğini, müvekili ile davalı arasındaki mail yazışmalarından bakiye borcun ödenmediğini ve bunun davalı tarafından kabul edildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına veya yerel mahkeme kararının bozularak gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dairemizin 11/09/2019 tarih ve 2018/919 Esas- 2019/1085 Karar Sayılı kararımız ile Davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 06/04/2018 tarih ve 2015/595 Esas – 2018/373 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır. Dava, 20/04/2013 tarihli hisse devri protokolünün feshedildiği iddiasıyla ödenmeyen bakiye 40.000,00 TL. Hisse devri alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK.67 Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, 1-Davalı … A.ş. Yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine, 2-Davalı … yönünden açılan davanın esastan reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının dosya arasında bulunan sureti incelendiğinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 20/04/2013 tarihli hisse devri protokolünden kaynaklı bakiye hisse devri bedeli olarak 40.000,00TL asıl alacak, 1.193,42 TL. işlemiş faiz (yasal faiz), aynı protokolden kaynaklı maaş alacağı olarak 60.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam:101,193,42 TL. Yönünden 16/02/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı takibe itiraz edilmesi üzerine 40.000,00 TL hisse bedeli alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle istinafa konu eldeki davanın açıldığı, ödenmeyen 60.000,00 TL. maaş alacağına yönelik icra takibine yapılan itiraza ilişkinde Bakırköy 31. İş Mahkemesi’nde 12/06/2015 tarihinde 2015/296 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucu 06/12/2017 tarih ve 2015/296 Esas-2017/736 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği dosya içerisinde bulunan karar örneğinden anlaşılmıştır. Mahkemece 14/11/2019 tarihli duruşmanın ara kararı uyarınca davalıların zamanaşımı definin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan 20 Nisan 2013 Tarihli protokol incelendiğinde; satıcı …, … A.Ş. ile alıcı … arasında … A.Ş.nin %5 hisse satışı ve maaş üzerinden anlaşma sağlandığı, satıcı … adına imza atılmış olup davalı … A.Ş adına atılmış imza olmadığı, sözleşmenin 2. maddesinde; …’in şirketin yönetimsel işlemlerinde de yetkileri kapsamında ayrıca şirketin faaliyetlerinde faal olarak çalışacak olup, 2000 USD maaş alacağının düzenlendiğini, sözleşmenin 7. maddesinde; hisse toplam bedeli olan 75.000,00TL. ‘nin 72.500,00 TL’ sinin 24/04/2013 tarihinde belirtilen hesaba yatacağının düzenlendiğini, 8. Maddesinde ise; hisse bedeli nominal değer karşılığı 2.500,00 TL olan kısmın 24/04/2013 tarihinde belirtilen hesaba yatırılacağı düzenlenmiştir. Davacı … tarafından davalı …’a protokol gereğince kararlaştırılan 75.000,00 TL’nin ödendiği hususunda ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf, 20/04/2013 protokolün feshedilmesi sonucu davacı tarafça hisse bedeli olarak yatırılan 75.000,00 TL.nin tamamının davalı tarafından davacıya iade edilip edilmediği, bakiye hisse devir alacağından kaynaklı davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibindeki miktar kadar davalılardan alacaklı olup olmadığı ve davalı şirketin pasif dava ehliyetinin olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin davalı Şirkete yönelik mahkemenin kabulüne ilişkin istinaf sebepleri incelendiğinde, Dosya arasında bulunan 20/04/2013 tarihli protokolde satıcı olarak … ve … A.Ş ‘nin gözüktüğü ancak protokolde sadece … adına imza atılmış olup … A.Ş adına imzanın olmadığı, ayrıca davacı tarafından yapılan hisse devir bedeli ödemesininde davalı …’a yapıldığı, buna göre sözleşmenin davalı … ile davacı … arasında yapıldığının kabulü gerekmektedir. Davalı şirketin hisse devir sözleşmesinin tarafı olmadığından davacıya karşı herhangi bir sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden davalı şirketin pasif dava ehliyeti olmadığından şirket yönünden açılan davalın husumetten reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.Davacı vekilinin davalı …’a yönelik mahkemenin kabulüne ilişkin istinaf sebepleri incelendiğinde, Dosyaya getirtilen banka kayıtları incelendiğinde; Davacı … tarafından davalı … hesabına 24/04/2013 tarihinde 72.500,00 TL. , Davacı … tarafından davalı … hesabına 24/04/2013 tarihinde 2.500,00 TL. ,Davacı … tarafından davalı şirket … adına 24/04/2013 tarihinde 2.500,00 TL. ,Davacı … tarafından davalı … hesabına 07/05/2013 tarihinde 35.000,00 TL. Havale yapıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği ve banka kayıtlarında görüldüğü üzere; Davalı … hesabından davacı … hesabına 24/05/2013 tarihinde borç iade açıklaması ile 18.500,00 TL., Davalı … hesabından davacı … hesabına 04/07/2013 tarihinde borç iade açıklaması ile 3.896,00 TL. , Davalı … hesabından davacı … hesabına 27/08/2013 tarihinde borç iade açıklaması ile 19.199,00 TL. , Davalı … hesabından davacı … hesabına 17/09/2013 tarihinde hisse tekrar iade miktarı açıklaması ile 26.820,00 TL. , Davalı … A.Ş. tarafından davacı … hesabına 20/11/2013 tarihinde hisse bedeli iade açıklaması ile 13.610,00 TL. Havale yapıldığı, davalılar tarafından davacının hesabına yatırılan 41.595,00 TL.’lik kısmın borç iade açıklaması ile yapıldığı, 40.430,00 TL.’lik kısmın ise hisse bedeli açıklaması ile yapıldığı, hisse bedeli olarak davacının ödediği 75.000,00 TL.nin 35.000,00TL ‘sinin takipten önce ödendiği belirtilip, 40.000,00 TL miktar yönünden takip başlatıldığı, davacı vekili borç iadesi açıklamalı yapılan ödemelerin dava konusu alacak ile ilgili olmadığı başka bir borçtan kaynaklı ödeme olduğunu beyan ettiği, davalılar vekili banka kayıtlarında belirtilen borç iadesi ibareli ödemelerin de dava konusu hisse bedeli borcuna karşılık ödendiğinin beyan etmiş ise de banka kayıtlarına göre davacı tarafından hisse bedeli olarak yapılan ödeme dışında başkaca davalılar adına banka havalesi olduğu, ayrıca hisse bedeli iadesi ve borç iadesi açıklamalı ayrı ayrı ödemelerin olduğu gözetildiğinde borç iadesi açıklamalı ödemelerin hisse devrine ilişkin olmadığının anlaşıldığı, bilirkişi raporu ve banka kayıtlarına göre hisse bedeli iadesi açıklamalı yapılan ödeme miktarının 40.430,00 TL. Olduğu, bu durumda ödenmeyen hisse bedeli miktarının 34.570,00 TL. Olduğu, mahkemece bu miktar yönünden davalı … hakkında açılan davanın davanın kısmen kabulüne, davaya konu alacağın taraflar arasında yapılan protol başlıklı hisse devir sözleşmesinden kaynaklı alacak olup alacak likit, belirlenebilir nitelikte olduğundan kabul edilen miktar yönünden %20 oranında icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, dosya kapsamı itibariyle davacının kötü niyetinin ispatlanamamış olması karşısında kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalıların kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebebi kısmen yerinde görülmüştür.Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarih ve 2019/769 Esas – 2019/1230 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 2-Davalı … A.Ş. yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE, 3-Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalı …’ın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 34.570,00 TL. Asıl alacak üzerinden iptali ile bu davalı yönünden takibin 34.570,00 TL. Asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4- Kabul edilen 34.570,00 TL. asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının Davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,5- Dosya kapsamı itibariyle davacının kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu tesbit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalıların kötüniyet tazminat talebinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 6-Karar tarihine göre alınması gereken 2.361,47.TL harç dan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 177,13.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.007,21.TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7-Davacı tarafından yatırılan toplam 208,93.TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 8-İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında, davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 567,67.TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 1.567,67.TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren ( %86 kabul ) 1.348,19.TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşılmakla, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 11-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve taktir edilen 9.200,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 12 -Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.430,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 13-Bakiye gider avansının talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 14-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 15-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 48,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 197,10.TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 16-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 17-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.