Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1739 E. 2020/1422 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1739 Esas
KARAR NO : 2020/1422 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2020/241 D.iş 2020/244 Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, … numaralı, 25.08.2020 tarihli 31.300,00 USD bedelli e-fatura gereğince alacaklı olduğunu, borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığını, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini belirtilerek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi 09/09/2020 tarihli kararı ile, alebin,İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile, alacaklının 31.300,00 USD (02/09/2020 döviz kuru karşılığı 230.565,19 TL) alacağının ifasının temini için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, müvekkili tarafından 24/09/2019 tarihinde geçici ihracat yapılarak Ukraine şirketine müvekkiline ait bulunan makina ve ekipmanları, geçici ithal eden şirketin Ukrayna adresine gönderildiğini, geçici ihracat süresinin sona ermesi sebebiyle müvekkiline ait ekipmanlara ilişkin ithalat belgeleri ve faturaların Ukraine şirketi tarafından hazırlanarak 21/08/2020 tarihinde Ukrayna limanından gemiye yüklendiğini, ekipmanların gemiye yüklendiği bilgisini 21/08/2020 tarihinde geçici ithal eden şirket yetkilisi tarafından öğrendiklerini bu tarihten beri malların ve ithalat belgelerinin nerede olduğu, hangi limanda bekletildiğini, taşıyan davalı şirket hakkında hiçbir belge alınamadığını, bu durum devam ederken karşı yan tarafından müvekkiline navlun, bekleme bedeli ve tonaj farkından oluşan toplam 31.300,00 USD’nin ödenmesinin ihtar edildiğini, işleyen bedel ödenene kadar malların kendileri tarafından muhafaza edilerek teslim edilmeyeceğinin ihtaren bildirildiğini, yine karşı yanın 08/09/2020 tarihli ihtarı ile 31.300,00 USD’lik bedelin ve 11.200,00 USD bekleme bedelinin ödenmesi, aksi takdirde hapis hakkının kullanılacağının ihtaren bildirildiğini, müvekkili tarafından karşı yana gönderilen 03/09/2020 tarihli ihtarname ile taşımaya ilişkin bedelin gönderici tarafından ödenmiş olduğunu, bu nedenle ödenecek bir navlun bedelinin olmadığını, taşımaya konu ekipmanlara ve araçlara ait ithalat belgelerinin teslim edilmemesinin suç teşkil ettiğini, hukuka aykırı olarak alıkonulan makina ve ekipmanların kira bedeli ve mahrum kalınan kâr ve zararlar için sorumlu tutulacağını, bahse konu taşımaya ilişkin taraflar arasında herhangi bir navlun sözleşmesi olmadığı, deliller arasında sunulan 24/04/2020 tarihli faturada görüldüğü üzere taşımaya ilişkin bedelin taşıtan tarafından ödenmiş olduğu, ödenmesi talep edilen alacaklıların muhatabı müvekkili şirket olmayıp, sorumlu olan tarafın taşıtan olduğunu, navlunun borçlusunun TTK 1200.maddesine göre taşıtan olduğunu, TTK 1203.maddesi gereğince gönderilen 3.kişi olan mal sahibinin navlun bedelinden sorumlu tutulabilmesinin koşulunun taşımaya ilişkin sözleşme, konşimento ya da başkaca taşıma senedinin hükümlerine göre ödemeye yetkili veya sorumlu kılınmış olması gerektiğini, yine bekleme bedeli ve tonaj farkı bedellerinden kaynaklı alacakların muhatabınında sorumlusunun taşıtan olduğunu, yalnızca e-faturaya dayanılarak karar verildiğini, noter ihtarnameleri mahkemeye ibraz edilmiş olsaydı, yeterli bir belge olmadığının anlaşılabileceğini belirtmiş, ayrıca müvekkili firmaya gönderilen e-fatura aynı gün ekte sunulan iade e-fatura ile iade edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/10/2020 tarih ve 2020/241 D.İş E. – 2020/244 D.İş Karar sayılı ek kararında;”Talep, faturaya dayalı ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.İİK’nun 265/1 maddesi uyarınca “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından sunulan 25/08/2020 tarihli e-faturaya istinaden ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de; itiraz eden karşı taraf vekili tarafından taraflar arasında herhangi bir navlun sözleşmesinin olmadığı ve taşımaya ilişkin bedelin gönderici tarafından ödenmiş olup, navlun borçlusunun taşıtan olduğu belirtilerek itiraz edilmiştir.Taşıma sözleşmelerine göre ücret borçlusu gönderen olup, dosyada gönderen Ukrayna’da bulunan şirkettir. Alıcı … Ltd. Şti.’nin sorumlu olması için ya taahhüt vermesi ya da hapis hakkının kullanılması karşısında faturayı ödemesi gerekmektedir. Kaldı ki, CPT terimi ile satış ihracat yapan gönderen navlundan sorumlu olup, taşıyıcının muhatabı gönderendir. TTK 871.maddede gönderilenin hakları ve ödeme borcu düzenlenmiş olup, alıcının navlundan sorumlu tutulabilmesi için malı teslim alırken navlun sorumluluğunu da üstlenmiş olması gerekir. Taşıyıcı hapis hakkı tehdidi altında malı teslim etmeme hakkına sahiptir. Davaya konu yükün taşıtanı Ukrayna’da bulunan şirket, alıcısı ise …. Ltd. Şti.’dir. Taşıyıcının kim olduğu CMR’den anlaşılmamakla birlikte bu husus ihtiyati haciz talep edenin kabulündedir.Somut olay yönünden alıcının sorumlu tutulabilmesi için navlun sorumluluğunu üstlenmiş olması gerekmekte olup, taraflar arasında düzenlenen bir navlun sözleşmesi bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle ihtiyati hacze yapılan itiraz yerinde görülmekle mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına…”gerekçesi ile, İhtiyati hacze itirazın kabulü ile Mahkememizin 09/09/2020 tarihli, 2020/241 değişik iş, 2020/244 karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesince usule ve yasaya aykırı olarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, Müvekkili firma ile en başından bu yana davalı firma ile anlaştığı ve süreci yürüttüğünü, davalıya ait Ukrayna Odesa Chernomorsk Limanın dan … marka kazık çakma makinası ve ekipmanları’nın İstanbul’a getirilmesi konusunda toplamda 18.100 USD Navlun bedelli ile taşıması konusunda anlaşmışılarak işe başlandığını, Fakat … taşıma işlemi için gerekli izinleri alamaması yüzünden araçlar 16 gün Ukrayna Odesa liman sahasında bekletildiği ve müvekkili firmaya beyan edilen yükle araçlara yüklenen yük arasından 6 tondan fazla tonaj farkı çıktığı, mevcut navlun bedeline bu bekleme ve tonaj farkları eklendiğinde toplam rakam 31.300 USD olarak belirlendiği, müvekkili firmanın Ukrayna’da bulunan … ünvanlı firma ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığını, Navluna konu mallar Türkiye’ye getirildikten sonra yapılan tüm görüşmelere ve karşılıklı ziyaretlere rağmen ödeme alınamamış ve olay oldu bittiye getirilmek istenerek davalı tarafından anlaşılan navlun bedelinin çok daha aşağısında olan 15.000 USD ve en son 18.000USD navlun bedeli ile davaya konu borç kapatılmak istendiği, ancak müvekkili şirket tarafından davalıya fatura edilmiş olan tam navlun bedeli talep edildiğinden davalı şirketçe ödeme yapılmaktan kaçınıldığını, Davalı taraf çok açık bir biçimde kötü niyetli olduğunu, davalı firmanın navlun taşıtanı olmadığı yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, Davalının getirilen malların kendisine teslim edilmediği yönündeki beyanı gerçek dışı olup, ilk derece mahkemesi tarafından kabul gördüğünü, Türkiye’ye ilk gelen araç davalı firmanın istediği Erenköy Gümrüğüne bağlı EGL Antreposuna 17/08/2020 tarihinde teslim edildiği, ödeme şekli alıcı ödemeli olmasına rağmen hiçbir şekilde yapılmadığı, bunun üzerine diğer araçlarının sırasıyla 25/08/2020 ve 26/08/2020 tarihinde teslim yeri olan Erenköy Gümrüğüne teslim edilmiş olup gümrük belgelerini sunduklarını, Ayrıcı … ile ilgili bu taşıma işlemiyle ilgili whatsapp yazışmalarını da dilekçe eklinde sunduklarını, karşı tarafın tamamen kötü niyetli olduğunu, Bu taşıma ilgili temin edilen araçlara ilişkin tüm ödemeleri … tarafından eksiksiz olarak tedarikçi firmalara ödendiği, davalı tarafından yapılmış olduğu iddia olunan ödeme konusunda müvekkili firmaya Ukrayna firması veya … tarafından ödeme yapılmadığı gibi davalı tarafından ödemeye ilişkin geçerli hiçbir delil de sunulmadığını, Ukrayla Odesa Limanına yolladıkları 3 araç … gerekli izinleri alamaması üzerine 16 gün Ukrayna Odesa Liman Sahasında beklemiş olup, bununla ilgili … sahasında beklemiş olup bununla ilgili … çalışanı … tarafından bizzat yetki verildiği, davalı firma tamamen kötü niyetli olup kendi verdiği ve yetkilendirdiği ve taşıma yatırdığı firmayla ilişkisi olmadığını iddia ettiğini, Davalı geçerliliği olmayan belgelerle ve teknik bilgi gerektiren olayın karmaşık yapısından faydalanarak mahkemeyi yanlış yönlendirerek ihtiyati haczin kaldırılmasını sağladığını, Davalı firmanın yazılı sözleşme yapılmamış olmasını fırsat bilerek, taşıtan sıfatından kendisini olabildiğince uzaklaştırarak sorumluluktan kurtulmak istediğini, davalı firma ile Ukraynada bulunan …ünvanlı firma arasında düzenlenmiş bulunan … – Taşıma Ödenmiş olarak düzenlenen fatura adi olarak düzenlendiği, yalnızca Ukraynada bulunan firma tarafından imza ve kaşe yapılmış geçersiz bir belge olduğu ve malın transferi safhasında hiçbir suretle kullanılmadığını, davalı firma ile Ukraynada bulunan … ünvanlı firma arasında düzenlenmiş bulunan … Taşıma Ödenmiş olarak düzenlenen fatura adi olarak düzenlenmiş , yalnızca Ukraynada bulunan firma tarafından imza ve kaşe yapılmış geçersiz bir belge olduğu ve malın transferi safhasında hiçbir suretle kullanılmadığını, bu anlamda davalı tarafından mahkemeye ibraz edilmiş bulunan ve ihtiyati hacze itiraz dilekçesinin dayndırıldığı … faturanın hiçbir geçerliliği bulunmadığını, Geçerli faturaların 11851 Nolu EXW – İstanbul (Alıcı Tarafından İstanbul Ödemeli) faturalar olduğu delillerle sabit olduğunu, Müvekkili firma şoförü … bizzat davalı tarafından yetkilendirildiğini, Davalı borcunu kabul etmediğini, ihtiyati haciz kararı kaldırılmış olup, müvekkili firmanın ekonomik olarak zora girdiğini, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat koşulu davaya konu olayda fazlasıyla gerçekletiğini, Bu hususta; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi nin 2013/18723 E – 2014/1804 K. sayılı kararı bulunduğunu, Yukarıda gerekçeleriyle açıkladığımız üzere ihtiyati haczi istenen davalı yalnızca kaşe imza yapılmış A4 kağıdına basılı bir kağıt parçasını delil olarak gösterip müvekkili firmanın ödemeyi taşımadan önce peşin aldığını iddia etmekte olduğunu, oysa 11851 nolu EXW – İSTANBUL (ALICI ÖDEMELİ) resmi olarak kulanılan faturalar dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davalı tarafın mal İstanbul’a getirildikten sonra müvekkiline ödeme yapması gerekirken ticari teamüle aykırı olarak ödeme yapmaktan kaçınmış ve sayın mahkemeye doğrulu olmayan belgeler sunduğu, mahkemece ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, fatura alacağından kaynaklı htiyati haciz istemine ilişkindir.Mahkemece, ihtiyati Haciz talebinin kabulüne, karar verilmiş ve karara karşı borçlu vekilinin itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesi 07/10/2020 tarih ve 2020/241 D.İş E. – 2020/244 D.İş Karar sayılı ek kararı ile;İhtiyati hacze itirazın kabulü ile Mahkemece verilen 09/09/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı yasanın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterlidir.Muteriz vekili itiraz dilekçesinde;” ……. bahse konu taşımaya ilişkin taraflar arasında herhangi bir navlun sözleşmesi olmadığı, deliller arasında sunulan 24/04/2020 tarihli faturada görüldüğü üzere taşımaya ilişkin bedelin taşıtan tarafından ödenmiş olduğu, ödenmesi talep edilen alacaklıların muhatabı müvekkili şirket olmayıp, sorumlu olan tarafın taşıtan olduğunu, navlunun borçlusunun TTK 1200.maddesine göre taşıtan olduğunu, TTK 1203.maddesi gereğince gönderilen 3.kişi olan mal sahibinin navlun bedelinden sorumlu tutulabilmesinin koşulunun taşımaya ilişkin sözleşme, konşimento ya da başkaca taşıma senedinin hükümlerine göre ödemeye yetkili veya sorumlu kılınmış olması gerektiğini, yine bekleme bedeli ve tonaj farkı bedellerinden kaynaklı alacakların muhatabınında sorumlusunun taşıtan olduğunu, yalnızca e-faturaya dayanılarak karar verildiğini, noter ihtarnameleri mahkemeye ibraz edilmiş olsaydı, yeterli bir belge olmadığının anlaşılabileceğini belirtmiş, ayrıca müvekkili firmaya gönderilen e-fatura aynı gün ekte sunulan iade e-fatura ile iade edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, ” talep etmiştir.Dosya içine sunulan fatura ve belgelerden talep edenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp faturanın iade olup olmadığı, faturaya konu hizmetin verilip verilmediği, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden ve tek taraflı olarak düzenlenen fatura, alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispata yeterli olmayıp ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesinin 07/10/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik ek kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmakla, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme ek kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.