Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1735 E. 2020/1423 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1735 Esas
KARAR NO : 2020/1423 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/313 D.İş – 2020/312 Karar
TARİH: 30/09/2020
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili 25/06/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkili banka ile …A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, aleyhine ihtiyati haciz kararı talep edilen borçlu … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş arasında imzalandığını,Kredi ödemelerinde temerrüde düşülmesi sebebiyle borçlu ve müteselsil kefile Beyoğlu ….Noterliği tarafından ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunun istihbar edildiğinden fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydıyla alacağın tahsilini teminen ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 29/06/2020 tarih 2020/313 D.İş – 2020/312 Karar sayılı kararında;Talebin dayanağı olan belgenin/belgelerin asılları ile ihtiyati haciz talep edenin onayladığı aslına uygun fotokopilerin incelenmesi sonucunda; borcun rehinle temin edilmediği, vadesinin geçtiği ve ödenmediği hususları anlaşıldığından,Talebin kabulü ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz talep edenin ileride ihtiyati haciz de haksız çıkması halinde borçlu/borçlular ile üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydı ile ihtiyati haciz isteyen alacaklının şimdilik talebe konu alacağın 6741 sayılı kanun’un 8. maddesine göre TEMİNATSIZ olarak borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü şahıslardaki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE, karar vermiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili 09/07/2020 tarihli dilekçesi ile, esas takibe konu borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; alacaklının ihtiyati haciz talep etmesinin yasal koşullarının oluşmadığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanun’un geçici 32. maddesi uyarınca müvekkilinin borcu yapılandırdığını, Yapılandırma ile dava konusu alacağın muaccel hale gelmesine engel olduğunu, açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 30/09/2020 tarih 2020/313 D.İş – 2020/312 Karar sayılı kararında;” itiraz edenin yapılandırma başvurusunda bulunduğu, kredinin veya borcun hangi ve kredi veya borç olduğunu belli olmadığı, dosyamıza konu alacağın borçlusunun … Şirketi olduğu ve davalı itiraz edenin kefil olarak sorumlu tutulduğu, herhangi bir yapılandırma anlaşmasınında yapılmadığı, yapılandırma yapılsa bile bunun esas takip veya davaya konu edilmesi gerektiği itirazın yersiz olduğu…”gerekçesi ile, -İtiraz edenin itiraz nedeni olarak ileri sürdüğü hususun yerinde görülmediği ve esas yargılama konusu olaylara ilişkin olması nedeniyle itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı/itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu,Vadesi gelmemiş alacak için müvekkilinin taşınır, taşınmaz ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 10.000.000,00.TL bedelli haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu, (2004 sayılı İİK 257.maddesi)İhtiyati haciz kararlarında ölçülülük ve yaklaşık ispat ilkesine uygun hareket edilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin karrı ile sabit olduğunu, (Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7.HD 2018/242 E. – 2018/206 Karar) – (Yargıtay 7.HD.2015/41197 E. 2015/23784 K.)İleri sürerek, ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda teminat alınmasını, istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini, , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, asıl borçlu ile imzalanan genel kredi sözleşmesine diğer borçluların müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borcun ödenmesi için borçlulara ihtarname gönderildiğini, muaccel olan borcun ödenmediğini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulüne dair verilen karara borçlu müteselsil kefil …A.Ş. Vekili 5411. Sayılı Bankacılık Kanunu geçici 32. Maddesi ve yönetmelik gereğince borcun yapılandırılması için başvurulduğunu, borcun bu nedenle muaccel hale gelmediğini belirterek itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK 265. Maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede sayılanlar dışında bir sebeple ihtiyati hacze itiraz edilemeyecektir.Kredi hesabının kat edilmesi ve borcun ödenmesi için ihtarname çekilmesi ile alacağın muacceliyeti ve TBK’nın 586. Maddesinde belirtilen müteselsil kefilin takibi şartları oluşmuştur.Borcun yeniden yapılandırıldığına ilişkin itiraz İİK 265. Maddede sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Ayrıca itiraz edenin itiraz dilekçesi ekinde sunduğu belgeler borcun yapılandırıldığına ilişkin olarak yaklaşık ispata yeterli değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin ( muterizin) istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.