Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/173 E. 2020/254 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/173 Esas
KARAR NO: 2020/254 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 25/11/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/1479 D.İş – 2019/1535 Karar
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçluların imzalamış olduğu 10.000.000-USD bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin 1.749.782,86-TL’lik kısmının karşılığının olmadığı borcun ödenmediğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı taraflara yükletilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 25/11/2019 tarih 2019/1479 D.İş – 2019/1535 Karar sayılı kararında; “…İhtiyati haciz talep eden tarafça sunulan dilekçe ekindeki belgeler incelenmiştir. İhtiyati haciz talep dilekçesinde “borcun ödenmemesi” ne dayalı talepte bulunulmasına rağmen, gönderilen Bakırköy … Noterliğine ait 05/11/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde sadece kredi hesabının kat edildiğinden bahsedilmiş olup, hiç bir gerekçe ve borcun ödenmediği sebebine dayanılmadığı, aynı sebeple borçlular tarafından kat ihtarnamesine süresinde itiraz edildiği, muaccel bir alacak olmadığı, Yine ihtiyati haciz talep dilekçesinde açıkça borçluların alacağı karşılamaya yetecek mal ve alacağı bulunduğunun kabul edildiği, dosya arasında borçluların mal kaçırdıklarına dair hiçbir bilgi ve belge olmadığı, sonuç itibariyle İİK 257 ve devamı maddeleri koşulları bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile; ”İhtiyati haciz talebinin REDDİNE” karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılmasının gerektiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterli olduğunu, mahkemenin “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gerekenin, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispatın gerekmeyeceğini, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olduğunu, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmadığını, Yargıtay bir çok kararında bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralından hareketle, müvekkili gibi bankalar tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi halinde sözleşme ve ihtarname sunulmasının ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olduğuna hükmettiğini, Yargıtayın yerleşik içtihadı ortada iken, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kat ihtarına itiraz edilmesi ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir durum olmadığını, aksinin kabulü kötü niyetli borçluların mal kaçırmasına olanak sağlayacağı gibi, Kanunun kat ihtarına bağladığı sonuçların da bertaraf edilmesine sebep olacağını, aksi yöndeki ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kaldırılmasının gerektiğini, İhtiyati haciz talep dilekçesinde yer alan “borçlunun mal varlığının borcu karşılamaya yeter” olduğu ibaresi ilk derece mahkemesine sunulan tüm ihtiyati haciz dilekçelerinde yer alan matbu bir ifade olduğunu, mahkemenin bu ifadeden yola çıkarak ihtiyati haciz talebini reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ve borçlular hakkında başlatılan icra takipleri dikkate alındığından borçluların mal kaçırmak üzere her türlü sebebe sahip olduğu ve ayrıca borca batık durumda oldukları net olarak ortaya çıktığını, ilk derece mahkemesi bu durumu Uyap sisteminden kolaylıkla saptayabilecekken herhangi bir araştırma yapmadan ve alacaklı tarafına bu yönde delil sunma fırsatı da vermeden taleplerini reddettiklerini, kararın bu şekliyle usul ve yasaya aykırı olup bozulmasının gerektiğini, Uyap sisteminden yapılan kısa bir araştırma neticesinde, borçlular aleyhine müvekkili banka dışında; … Bankası tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 196.457.486,45-TL tutarlı takip başlatıldığı, … Bankası tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 199.378.007,04-TL tutarlı takip başlatıldığı, … Bankası tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 127.283.566,23-TL ve 565.086,15-TL tutarlı takip başlatıldığı, … A.Ş. Tarafından 2015 yılı faturalarına dayalı olarak 65.732,80-TL tutarlı takip başlatıldığı, görüldüğünü, takiplerin derdest olduğunu, takiplerin toplam tutarının yaklaşık 600 milyon Türk Lirası olduğunu, borçluların 2015 yılından kaynaklı borçlarını bile ödeyemediklerinin verilen bilgiler ışığında sabit olduğunu, dolayısıyla borçlular borç ödemekten acz içine düştüklerini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Dosya arasında fotokopisi bulunan sözleşme incelendiğinde, alacaklı banka ile karşı taraf/borçlu … arasında 20/02/2015 tarihinde 10.000.000,00 USD. miktarlı … İmzalandığı, sözleşmeyi …, …, …, …’un müteselsil kefil olarak imzaladıkları, sözleşmede müşterinin, banka ile imzalamış olduğu 20/11/2012 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ve taahhüt edeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı banka tarafından Bakırköy .. Noterliği’nin 05/11/2019 tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarı ile hesabın kat edildiği, asıl borçlulara ve kefillere ihtiyati hacze konu kredi borcuna ilişkin olarak, sözleşmedeki adreslerine kat ihtarı tebliğe çıkarıldığı, kat ihtarının tebliğ edildiği,Yargıtay 19 HD.nin 2016/10944 Esas, 2016/14754 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki hesabın katedilmesi ile birlikte muacceliyet gerçekleşir. İhtarın tebliği yalnızca temerrüt için gereklidir. Somut olayda hesabın katedildiği anlaşıldığına göre İ.İ.K.’nın 257. maddesindeki muacceliyet şartının oluştuğunun kabulü gerekir. İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu ve buna göre mahkemece talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği gözetilerek şartların oluşması nedeniyle İİK 257. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden banka vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM. kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak talep eden bankanın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile nakdi alacak yönünden alacağın %15 oranında teminat karşılığında karşı taraf/borçluların alacağa yeter taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2019 tarih ve 2019/1479 D.iş Esas, 2019/1535D.İş Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 1-Yukarıda yazılı sebeplere, dosya kapsamına ve borçluların durumuna göre borç, para borcu olup, borcun rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla, ihtiyati haciz talep edenin talebinin KABULÜ ile İİK.’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince 1.749.782,86.TL’lik alacak için borçluların borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-İhtiyati haciz isteyen tarafın İİK. 259, HMK.87 maddesi uyarınca belirlenen ve alacak miktarının % 15’ine tekabül eden 262.467,43.TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kat’i süresiz ve muteber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 89,60.TL harçtan, peşin alınan 73,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 16,50.TL karar harcının karşı taraf borçlulardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İlk derece mahkemesinde alacaklı tarafından yatırılan 117,50.TL harç toplamı ve yine alacaklı avansından sarf edilen 19,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 136,5-TL’nin karşı taraf borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 5-Karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi yönünden alacaklı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir olunan 755,00.TL vekalet ücretinin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL karar harcının talep halinde iadesine, 7-İstinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcı ve 23,50.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 144,80-TL’nin borçlulardan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2020 tarihinde İİK.258/2 ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.