Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1717
KARAR NO : 2020/1470
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 16/10/2019
NUMARASI : 2016/1082 Esas – 2019/780 Karar
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
BİRLEŞEN İSTANBUL 11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN
2019/220 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
BİRLEŞEN İSTANBUL 16.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ NİN
2018/411 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
FERİ MÜDAHİL: LİSANSLI TAŞIMACILAR DERNEĞİ
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
KARAR TARİHİ : 11/12/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili derneğin, üyesi olan ruhsatlı taksi sürücülerinin hukuki ve ekonomik haklarını korumak amacıyla faaliyet gösteren bir dernek olduğunu, davalılar tarafından “…” ismi altında, taksi taşımacılığı için gerekli ruhsat ve taksi plakası alınmadan ve taksi hizmeti sunulabilmesi için zorunlu olan hiçbir yasal/mali düzenlemeye uyulmadan hukuka aykırı şekilde taksi taşımacılığı hizmeti sunulduğunu, davalılar tarafından sunulan … hizmetinin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 31.ve Ek 2/3.maddelerine ve taksi taşımacılığı ile ilgili mevzuata aykırı olduğunu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 1000′ e yakın …aracı için cezai işlem uygulanarak, … araçlarının korsan taksicilik hizmeti sundukları ve trafiğe çıkmalarının yasak olduğunun açıkça belirtildiğini, davalılardan… isimli şirketin, www…..com isimli internet sitesinin sahibi olduğunu, uygulamayı kullanan kişilerin ödemeyi bu şirkete yaptıklarını, diğer davalı … Ltd.Şti’nin ise, söz konusu uygulamanın Türkiye’deki tüm işlemlerini yürüttüğünü ve Türkiye’deki … isimli şirket ile birlikte sunduğunu, davalıların, Karayolları Trafik Kanunu ve Taksi ve Taksi Dolmuş Taşımacılığı Yönergesi’ne ve dürüst ticaret kurallarına aykırı bir şekilde, taksi taşımacılığı ruhsatına, taksi plakasına sahip olmayan araçlarla, internet ve mobil ortam üzerinden binlerce tüketiciye taksicilik hizmeti sunarak müvekkili dernek üyesi taksi sürücülerine ciddi bir iktisadi zarar verdiklerini ve müvekkilinin üyelerinin müşteri kaybına sebep olduklarını, davalıların korsan taksi taşımacılığı hizmeti sunarak haksız rekabet yaptıklarını, davalıların hukuka aykırı olarak en ucuz hizmet iddiasında bulunduklarını ve diledikleri tarihlerde korsan taksi hizmetine ilişkin promosyon ve kampanyalar düzenleyerek yıkıcı fiyat politikası uyguladıklarını, davacı dernek üyeleri tarafından sunulan yasal taksi taşımacılığı hizmetini korsan olarak sunduklarından davacı dernek üyelerinin zorunlu olarak yaptıkları masrafları yapmayarak ve Türkiye’de ödenmesi gereken zorunlu vergileri ödemeyerek rekabette haksız bir şekilde öne geçtiklerini, bütün bu eylemlerle taksi taşımacılığı sektöründeki dürüst ve bozulmamış rekabeti ruhsatlı taksi sürücüleri, tüketiciler ve tüm sektör açısından bozduklarını ve sektördeki rekabeti tamamen ortadan kaldırdıklarını, davalıların bu eylemlerinin Türk Ticaret Kanunu 54.ve devamı maddelerinde yer alan haksız rekabet düzenlemeleri uyarınca müvekkili dernek üyesi ruhsatlı taksicilere yönelik açıkça haksız rekabet oluşturduğunu, davacı dernek üyesi ruhsatlı taksi sürücülerinin promosyon, indirim veya kampanya yapmaları yasa hükümleri ile yasaklandığından aynı hizmeti korsan olarak promosyonlu bir şekilde sunan davalılarla rekabet edilebilmesinin mümkün olmadığını, davalılar tarafından promosyonlu/indirimli korsan taksicilik hizmeti sunulmasının müvekkili dernek üyelerine yönelik yıkıcı fiyat politikası doğurduğundan ekonomik zararlara sebebiyet verdiğini, yine davalıların taksi plakası alabilmek için zorunlu olan harç bedelini ödemeyerek ve elde edilen gelirlere ilişkin Türkiye’de hiçbir vergi ödemeyerek davacı dernek üyelerinin uyduğu hiçbir mali yükümlülüğe uymadan korsan taksi taşımacılığı hizmeti sunmalarının haksız rekabet meydana getirdiğini, davalıların … hizmetinin korsan taksi araçlarıyla sunulduğunu tüketicilerden gizlediğini ve gerçek dışı yanıltıcı açıklamalarda bulunarak, rekabette davacı dernek üyesi ruhsatlı taksicilerin haksız bir şekilde önüne geçtiklerini, bu eylemin de TTK 55/1-a-2.maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yasaklanan ve tespit edildiğinde trafikten men edilen ruhsatsız araçlarla seyahat yapıldığının tüketicilerden gizlendiğini, tüketicilerin bu durumu bilmeden … araçlarını kullandıklarını, davalıların yalan ve yanıltıcı beyanları yüzünden taksicilerin haksız bir şekilde müşteri kaybettiklerini belirterek, davalılar tarafından sunulan … hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit edilerek haksız rekabetin ref’i ve men’ine, kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere haksız rekabetin durdurulması için … hizmetinin sunulmakta olduğu https://www….com ve https://m…..com internet sitelerine ve … Mobil uygulamasına erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, hükmün ulusal yayım yapan tirajı en yüksek üç gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, taşımacılık hizmeti sağlamadığını, bir araç filosuna sahip olmayıp, herhangi bir şoför istihdam etmediklerini, … BV’nin yerel taşımacılık endüstrisi için bir teknoloji hizmeti sağlayıcısı olduğunu, Türkiye’de … uygulamasını kullanan taşımacılık operatörlerinin “taksi operatörleri” ve “D2 operatörleri” olmak üzere iki ana kategoriye ayrıldıklarını, davacı tarafın, … Taşımacılık Operatörlerini korsan taksi hizmeti yürütmekle itham ettiğini, ancak tüm … Taşımacılık Operatörlerinin yasaların gerektirdiği şekilde ruhsatlandırıldığını, bu nedenle davacının korsan taksi iddiasının gerçek dışı olduğunu, tüm … Operatörlerinin araçlarının “ticari-yolcu taşımacılığı” kaydına ve gerekli ruhsat ve yetkilere sahip olduklarını, araçların D2 yetki belgesinin bulunduğunu, ticari-yolcu taşımacılığı kaydı bulunan … Taşımacılık Operatörleri tarafından sağlanan taşımacılık hizmetlerinin hiçbir şekilde korsan taksicilik faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceğini, … uygulamasını … Taksi kategorisi altında kullanan taksi operatörlerinin verdiği taşımacılık hizmetinin, … uygulamasını kullanmayan taksi operatörleri ile aynı iş ve mevzuat şartlarına tabi olduğunu, … ile sağlanan taşımacılık hizmetinin, uygulamayı kullanmayan bir taksi operatörü tarafından verilen taşımacılık hizmetinden farksız olduğunu, … Taksi operatörü ile diğer herhangi bir taksi operatörü arasındaki tek farkın taksi operatörünün yolcuya ulaştığı yol olduğunu, bir … Taksi operatörünün sağladığı taşımacılık hizmeti için elde edeceği ücretin, bir taksi operatörünün aynı taşımacılık hizmeti için elde edeceği ücret ile aynı olduğunu, bu durumunda hiçbir şekilde haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceğini, … D2 operatörleri tarafından sunulan taşımacılık hizmetlerinin ise, taksi hizmetleri ile aynı mevzuata tabi olamayacağını, taksi operatörleri ile … operatörleri tarafından sunulan hizmetlerin birbirinden farklı iki tür taşımacılık olduğunu, … D2 operatörlerinin sunduğu taşımacılık hizmetlerinin fiyatlandırmasının da zorunlu taksi tarifesine göre değil kendi şartlarına tabi olacağını, çünkü … kategorisi kapsamında yapılan taşımacılığın bir taksi hizmeti olmadığını, sunulan hizmetlerin farklı olması nedeniyle fiyatlandırmanın da farklı olabileceğini, yine … Hizmet Sözleşmesi uyarınca bütün … taşımacılık operatörlerinin faaliyette bulundukları yargı çevresinde uygulanan vergi mevzuatına ait düzenlemelere uyduklarını, bu hususun ayrıca kurumsal ve kişisel gelir vergisine ilişkin vergi mevzuatını ve düzenlemelerini de kapsadığını, davacının iddialarının aksine … uygulamasının haksız rekabete yol açmadığını, aksine rekabete katkıda bulunarak toplumun ihtiyaç duyduğu taşımacılık hizmetlerini karşıladığını, … uygulaması üzerinden edinilen taşımacılık hizmetinin geleneksel taşımacılıktan farklı olarak kullanıcı yolculara şeffaflık sağladığını, yolcunun … operatörünün ruhsat numarasını, fotoğrafını ve araba tiplerini görerek uygulamadaki harita aracılığıyla kendisine doğru seyahat eden operatörü izleyebildiğini, yolcunun kimin kendisini almaya geldiğini bildiğini, yine fiyatlandırmanın da şeffaf olduğunu, taksimetre ile çalışan taksilerden farklı olarak … taşımacılığından hizmet alan yolcuların yolculuktan evvel bir ücret tahmini görebildiklerini, müvekkili tarafından verilen hizmetin haksız rekabet oluşturmadığını belirterek, davanın husumet yokluğundan reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in, otomasyon ve yönlendirme aplikasyonuna kayıtlı lisanslı ticari taksiler ile tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapılmasını sağlaması bakımından aracılık hizmeti, otomasyon ve yönlendirme aplikasyonuna kayıtlı olan ancak tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapması hukuken mümkün olmayan XL adı verilen araçlar ile tarifeli ticari yolcu taşımacılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, …, ticari taksi lisansı olmayan araçlarla verdiği XL adlı hizmetin, aracılık hizmeti değil doğrudan taşıma hizmeti olduğunun Avrupa Adalet Divan’ının Hukuk Büyük Dairesinin 20.12.2017 tarihli kararında hükme bağlandığını, … tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapılmasına aracılık hizmeti kapsamında kalan haksız rekabet filleri bulunduğunu, …’in resmi makamlar önündeki kabulüne göre, yapmakta olduğu tarifeli ticari taşımacılıkta aracılık faaliyetinin hukukumuzdaki karşılığının taksi otomasyon ve yönlendirme sistemi olduğunu, bu sistemin işletilebilmesi için hukuk kuralları ile belirlenmiş şartların sağlanarak Büyükşehir belediyelerinden yetki alınmasının zorunlu olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 25.06.2009 tarihli Ticari Taksi Ve Taksi Dolmuş Yönergesi ihdas edildiğini, anılan yönergenin 12. maddesinde, otomasyon ve taşıma sistemi ile aracılık faaliyeti yapılabilmesinin koşullarının düzenlendiğini, madde hükmüne göre otomasyon ve yönlendirme sistemi ile ticari taşımacılığa ilişkin bir aracılık faaliyeti yapılabilmesi için otomasyon ve yönlendirme sisteminin İstanbul genelinde ses, mobil telefon üzerinde çalışan mobil uygulamalar ve web sayfası uygulaması üzerinden gelecek tüm çağrıları cevaplayabilecek altyapıya sahip bir çağrı merkezinin bulunmasının zorunlu olduğunu, oysa …’in kabulünde olan verdiği aracılık hizmetinde, kamu güvenliği ve kamu yararını sağlamaya ve denetlemeye yönelik bir çağrı merkezinin bulunmadığını, kaçak otomasyon ve yönlendirme sistemi ile bu sistemde taşımacılık yapan araç ve şoförleri belediyelerce çağrı merkezi vasıtası ile gerçekleştirilen denetimin dışında tutarak kamu düzeni ve güvenliğinin ortadan kaldırıldığını, böylece …’in hem tüm bu hukuki kriterleri sağlayıp anılan yönergenin 12. maddesine istinaden İBB‘den yetki alarak otomasyon ve yönlendirme faaliyetinde bulunan firmalar (örneğin İTaksi uygulaması ile aracılık hizmeti veren İspark İstanbul Otopark İşletmeleri AŞ) aleyhine haksız rekabet ettiğini, İspark AŞ’nin aracılık hizmeti verebilmek için hukuki şartları edinmek ve Büyükşehir Belediyesinden yetki alabilmek için gerekli maliyetleri karşılamak üzere üyelerinin her bir yolculugundan sistem kullanım bedeli bedeli aldığını, oysa …’in hukuki gereklilikleri yerine getirmediği için rakiplerinin hukuki gereklilikleri yerine getirmek yolunda zorunlu olarak katlandığı mali külfetleri de haksız şekilde bertaraf ettiğini, bu sayede hukuka aykırı şekilde düşük operasyon maliyeti ile faaliyet gösterme avantajını kötüye kullanarak kendi sistemine dahil olunması halinde ticari taksilerden herhangi bir sistem kullanım bedeli ya da komisyon bedeli almayarak TTK’nın 55/1-be hükmünde belirtilen “ müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkaları ile yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranamaya yöneltmek“ fili ile haksız rekabet oluşturduğunu, Uberin ticari taksi ruhsatı ve lisansı olmayan araçlarla gerçekleştirdiği ticari yolcu taşımacılığının aracılık faaliyeti değil doğrudan taşımacılık faaliyeti olduğunu ve bu faaliyetlerin haksız rekabet teşkil ettiğini, hukukumuzda tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapılabilmesinin şartlarının belirlendiğini, bu şartları taşımayan araç, kişi ve kurumların tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapmasının mümkün olmadığını, oysa …’in tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yaptığı … XL ismini verdiği araçların ne İBB tarafından verilen T-TZ-C-M seriden plakaya ne TUHİM tarafından verilen ticari plaka tahsis belgesine, ne de yıllık çalışma izin belgesine sahip olduğunu, …’in bu şekilde hukuka aykırı kaçak araçlarla tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapmasının haksız rekabet oluşturduğunu, D2 yetki belgesi sahiplerinin yetki belgesi ekli taşıt belgelerinde, kayıtlı taşıtlarını taşıtın kayıtlı olduğu yetki belgesi kapsamı dışında kullandıramıycaklarğını, oysa …’in tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapma imkanı vermeyen D2 yetki belgesi ile tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yaparak haksız rekabet ettiğini, … tarafından XL adı altında yapılan taşımacılığın D2 yetki belgesinin faaliyet konusu kapsamında kalmadığını, faaliyet konusunun dışına çıkarak yetkisi olmadığı halde tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yaptığını, D2 yetki belgesi ile yapması mümkün olmadığı halde önceden planlanmış bir güzergah olmadan, yolcu tarafından anlık güzergah belirlenerek, önceden belirlenen yolcu listesi olmadan, ticari taksiler gibi bireysel ve anlık şekilde yolcu alarak mesafe ve zamana bağlı tarifeli ücretlendirme yaparak, mevzuat gereği yalnızca ticari taksilerin yapabileceği tarifeli ticari faaliyetini TTK’nın 55. maddesindeki iş şartlarına uymamak özellikle kanun veya sözleşmeyle rakipleri de yüklenmiş olan iş şartlarına uymamak suretiyle haksız rekabet edecek şekilde gerçekleştirdiğini, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu madde 10/3 hükmünde, yolcu taşımacılığında komisyonculuk yapılamayacağı hüküm altına alınmasına rağmen … XL adı verilen araçlar ile yaptığı her tarifeli ticari yolcu taşımacılığından %20 komisyon olarak kanunun açık hükmünü ihlal ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 56. ve devamı maddeleri uyarınca davalılar tarafından verilen hizmetin haksız rekabet oluşturduğunun tespit edilerek haksız rekabetin ref’i ve men’ine, mahkemece verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere tedbiren 6102 sayılı TTK’nın 61/1 maddesi atfıyla 6100 sayılı HMK’nın 391/1 hükmü uyarınca https://www…. ve httpps://… web siteleri ile bu sitelere bağlı https:… ile … uzantılı aplikasyonlar hakkında erişimin engellenmesine, mahkemece verilecek kararın 6102 sayılı TTK’nın 59. maddesi uyarınca tirajı en yüksek üç gazetede ilanla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, İstanbul’da faaliyet gösteren ve taksi çalışma ruhsatnamesi ile taşımacılık yapmakta olan üyelerinin ekonomik menfaatlerini koruma amacıyla çalışmalar yürüten bir esnaf odası olduğunu, İstanbul ili şehiriçi taksi yolcu taşımacılığının münhasıran ticari plakaya haiz taksilere ait olmasına rağmen davalıların mevzuata ve yasaya aykırı olarak herhangi bir taşıma izni olmadığı halde taksi müşterilerine hizmet vermek suretiyle haksız rekabette bulunduklarını belirterek; davalılar tarafından www…..com.tr internet sitesi /mobil internet sitesi ve ”…” isimli mobil uygulama üzerinden ”… XL” isimli hizmetin sunulmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile … XL isimli hizmetin internet ve mobil uygulama dahil her türlü mecra üzerinden sunulmasının engellenmesine, … XL hizmetine ilişkin reklam faaliyetleri yürütülmesinin önlenmesine, davalılar tarafından gerçekleştirilen söz konusu haksız rekabet eylemlerinin ref’i ve menine, kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere haksız rekabetin durdurulması için www…..com.tr internet sitesi/mobil internet sitesi ve “…” isimli mobil uygulama üzerinden sunulmakta olan “…” isimli hizmete erişiminin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, hükmün ulusal yayım yapan, tirajı en yüksek üç gazete ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVALARA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Türkiye’deki tüm … taşımacılık operatörlerinin yasalara uygun olarak gerekli ruhsat ve izinlerini aldığını ve bundan dolayı operatörlerin korsan taksi hizmeti yürüttüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu, … D2 operatörlerinin taşımacılık hizmetlerinin korsan taksi hizmeti olarak nitelendirilemeyeceğini, bu konuda mahkeme kararları mevcut olduğunu, davacının Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın … uygulaması hakkındaki kararlarına ilişkin beyanlarının tamamen hatalı olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının iddialarının aksine … uygulamasının haksız rekabete yol açmadığını, hatta rekabete katkıda bulunduğunu ve toplumun ihtiyaç duyduğu taşımacılık hizmetini karşıladığını belirterek, haksız davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.Feri Müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği vekili ibraz ettiği dava dilekçesi ile; asıl dosya ve birleşen 2018/411 Esas sayılı dosyada davalı …. Ltd. Şti. yanında fer’i müdahil olma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş, mahkemenin 07/11/2018 tarihli duruşmasında, davalı yanında müdahale talebinde bulunan … Derneğinin müdahilliğinin kabulüne karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/10/2019 tarih 2016/1082 Esas – 2019/780 Karar sayılı kararında; Dava, davalı şirketler üzerinden yasaya aykırı taksi hizmeti yapılması suretiyle davacı dernek üyelerinin haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle haksız rekabetin tespiti, ref’i ve men’i ile söz konusu rekabetin ref ve men kararının ilanına yönelik haksız rekabetin tespiti davasıdır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı şirketler üzerinde yapıldığı ileri sürülen taksi hizmetinin yasaya uygun olup olmadığı, özellikle D2 belgesi ile davalıların taksi hizmeti verip veremeyeceği, söz konusu eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı hususlarında rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak İKÜ İİBF Dekanı Prof.Dr…. Haksız Rekabet Uzmanı Prof.Dr…. ve Ulaştırma Uzmanı Prof.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davalı şirketler tarafından verilen taksi hizmetinin bilinenin dışında büyük XL tabir edilen araçlar ile olduğu, davalının taksi hizmetini internet üzerinde bulunan uygulama üzerinden vermiş olduğu, davacılının Türkiye’de hizmet veren araçlarının yolcu kapasitesinin 9+1 olduğu, ancak davacının hizmet veren araçlarının yolcu kapasitelerinin istisnalar haricinde 4+1 olduğu, davalının araçlarının D2 belgesi ile hizmet verdikleri ve araçların ticari yolcu taşımacılığına haiz oldukları bildirilmiştir. Aldırılan bilirkişi heyeti raporu mahkememiz görevlendirmesine ve istenilen hususlara yanıt vermediği anlaşıldığından yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına ve mahkememizce aşağıda tespit edilen hususlarda rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinden; A) Dava dosyası, davalı … Ltd. Şti ile varsa … int. … Türkiye kapsamındaki ticari defter ve belgeleri ile davalılar tarafından ibraz edilen dilekçelerdeki vergi numaraları ve vergi kayıtları üzerinde inceleme yapmak sureti ile yine davalılar tarafından sunulduğu ileri sürülen ve internet üzerinden hizmet sağlayan … uygulamasına yönelik uygulamada incelenerek ayrıca bu kapsamda uygulamayı kullanan bazı araçlara karayolları trafik kanun’u ek 2/3. Maddesindeki cezaların idare mahkemesi tarafından iptal edildikleri hususları da gözönüne alınarak yine karayolları trafik kanunun yönetmeliğinde yargılama aşamasında yapılan düzenleme ve bu celse lisanslı taşımacılar derneği vekili tarafından ibraz edilen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. İdare Dava Dairesinin yürütmeyi durdurma kararı da gözönüne alınmak sureti ile tüm dosya kapsamı ve … uygulaması da bizzat incelenmek sureti ile, kendi araçlarını kullanan profesyonel yada profesyonel olmayan sürücüler ile seyahat etmek isteyen kişileri bir araya getirmeyi sağlayan akıllı telefon uygulaması da gözönüne alınarak; 1-… tarafından sunulan hizmetlerin sadece bir taşımacılık hizmeti olup olmadığının tespiti, 2-… tarafından sunulan hizmetin bilgi teknolojileri hizmeti (yada aracılık hizmeti olup olmadığı) 3-Yada her ikisinin bir kombinasyonunun bulunup bulunmadığının tespiti ile, -Fiilen taşımacılık hizmetinin … ait araçlarla sağlanıp sağlanmadığı, yoksa bu uygulamayı kullanan taksi operatörleri yada D2 belgesi sahibi tur operatörleri tarafından sağlanıp sağlanmadığı, -… sistemi ile çağrılan araçların korsan taksicilik olarak anlamlandırılabilecek herhangi bir yere bir kaydı bulunmayan yada hiçbir taşıma belgesi yada taksi operatörlük belgesi bulunmayan şahısların söz konusu uygulamadan (hizmet sağlayıcısı olarak) yararlanıp yararlanmadıkları, -Davacılar tarafından davalılar …nin vergi vermediği ve bu kapsamda vergi kaybına neden olduğu gibi vergi vermemesi sebebiyle müşteriye daha ucuza hizmet sağladığı ve bu şekilde haksız rekabet kaydedildiği ileri sürüldüğünden gerek esas davada gerekse birleşen davada davalıların vergi kayıtlarının bulunup bulunmadığı hususlarında davalılar tarafından sunulacak belgeler de değerlendirilerek ilgili vergi dairelerinde de inceleme yapma yetkisi verilmek sureti ile davalıların vergi mükellefi olup olmadıkları, vergi verip vermedikleri, -… bağlı olup taşımacılık hizmeti yapan araçların (taksi, D2 belgesi ile çalışan araçlar vb) vergi ödeyip ödemedikleri, söz konusu araçlar vergi ödüyor ise vergilerin ne şekilde ödendiği, -… tarafından müşteriden tahsil edilen ücretlerin taksi tarifelerinden daha ucuz olup olmadığı, daha ucuz ise bunun haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, haksız rekabet oluşturuyor ise gerekçeleri, …. tarafından müşteriden tahsil edilen ücretler daha pahalı ise bunun haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, pahalı ücretin haksız rekabet oluşturduğu sonucuna varılacak olur ise bunun sebebinin ne olduğu, -D2 belgelerinin kim tarafından ve ne şekilde verildiği ve D2 belgesi ile hangi hizmetlerin verilebildiği, D2 belgesi ile verilen hizmetin ve … XL hizmetinin bir taksi hizmeti olup olmadığı, sunulan hizmetin niteliği itibari ile taksiler tarafından sunulan hizmetler ile benzeşen tarafları, ayrışan tarafları, … XL uygulaması yada taksicilik hizmetinde sunulan hizmetlerin birbiri ile aynı olan yada farklı olan kısımlarının neler olduğunun tespiti -Taksi hizmeti verilirken taksicilerin bağlı olduğu bir belediye tarifesi olduğu halde … hizmeti verilirken … hizmeti veren araçların bir tarifesinin bulunup bulunmadığı, … XL tarafından sunulan tarifelerin belirli saatlere göre değişkenlik gösterip göstermediği, mahkememizce sorulan tüm bu soruların cevabi olarak davalıların uygulaması yada davalılar tarafından sunulan hizmetlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı hususlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir …, Vergi Uzmanı …, Ticaret Hukukçusu Dr.Öğrt.Üyesi … Yazılım Uzmanı Dr.Öğrt.Üyesi … ve Ulaştırma Taşıma Uzmanı Dr.Öğrt.Üyesi … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; ….Ltd.Şti ve … İnt.Holding BV’nin vergi kayıtlarının mevcut olduğu, vergi mükellefiyetlerinin bulunduğu, taşıma hizmeti verildiği anda hizmeti alana e-fatura düzenlenmesi suretiyle hizmetin faturalandırıldığı, vergi kaybının söz konusu olmadığı ve bu nedenle daha ucuz hizmet sunduğu konusundaki taleplerin söz konusu olamayacağı, …’e bağlı olup taşımacılık hizmeti yapan araçların (taksi, D2 belgesi ile çalışan araçlar vb.) vergi mükellefi oldukları, hizmeti yapan araçların hizmet sonunda e-fatura düzenlemek suretiyle vergi beyanında bulundukları ve her hizmetin faturası kesilmek suretiyle kredi kartı veya nakit olarak tahsil edildiğinin tespit edildiği, ….Ltd.Şti ve … vergi borcu bulunmadığına dair T.C Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan alınan yazıların mevcut olduğu, davalıların … hizmetini kendi araçlarıyla değil iş ortakları aracılığı ile sunma hedefli bir iş modeli oluşturdukları, taksi hizmeti ile … XL hizmeti arasında ulaştırma ve taşıma açısından anlamlı bir fark tespit edilemediği, genel taksicilik faaliyeti ile … taksi hizmeti arasında karşılanması gerekenler açısından farklılıklar tespit edildiği, … uygulamasının, özellikle … D2 operatörleri bakımından ve fiili uygulama açısından ele alındığında, bunlar için müşteri bulma için olmazsa olmak nitelik taşıdığı, dolayısıyla uygulamanın salt bilgi teknolojileri hizmeti olarak nitelendirilemeyeceği, taşımacılık ve bilgi teknolojileri hizmeti kombinasyonu bağlamında taşımacılık sektörü içinde de değerlendirilebileceği, D2 operatörlerinin taksicilik hizmeti gibi kullanıldığı, bunun ise açıkça yetki belgesini, amacı dışında kullanma ve başkasına faaliyetlerinden yararlandırma şeklinde ilgili düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği, bunun da TK 55/1-e maddesi anlamında iş şartlarına uymamak şeklinde haksız rekabet oluşturacağı, İdare Mahkemesi kararlarının, idari işlemlerde uygulanan hükümler bakımından iptal şeklinde ortaya çıktığı, yoksa karara konu olaylar bakımından sunulan taşıma hizmetinin tamamıyla diğer tüm düzenlemelere de uygun olduğu şeklinde bir anlamı içermediği ve özel hukuk mahkemesinin idare mahkemesi kararıyla bağlı olacağı şeklinde bir kuralın da bulunmadığı, tüm bu sebeplerle TK 55/1-e.maddesi anlamında haksız rekabetin koşullarının oluştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz olunan deliller, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … tarafından verilen hizmetin sadece bir bilişim yada aracılık hizmeti olmadığı, bilgi teknolojileri hizmeti kullanılmak suretiyle taşımacılık hizmetinin verildiği, başlangıçta D2 belgesi bulunun araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmasında yasal boşluk bulunduğu, davalının bu yasal boşluktan istifade ederek idari yönden taksiler tarafından çalışma izni ve ruhsatı ile birlikte verilebilen taksi hizmetlerini yerine getirdiği, daha sonra yapılan düzenleme ile D2 operatörlerinin ve D2 belgesinin amacı dışında kullanılmasının cezai yaptırımlara bağlandığı, bu şekilde yapılan yasal düzenleme ile yasal boşluğun giderildiği, davalının D2 operatörlerinin yetki belgesinin amacı dışında kullanmak ve başkasını faaliyetlerinden yararlandırmak şeklinde haksız rekabet oluşturacak şekilde yolcu taşımacılığı yaptığı, bu eylemin TTK 55/1-e maddesi kapsamında iş şartlarına uymamak şeklinde haksız rekabet oluşturduğu, davalı uberin yada benzer şekilde faaliyet gösterecek diğer şirketlerin bu şekilde bir taksi hizmeti verebilmesi ve bunun yasal bir zemine oturması için Yasa Koyucu tarafından yada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gereği Cumhurbaşkanlığı tarafından buna yönelik bir yasal düzenlemenin yapılması gerektiği, 2918 sayılı Yasa’nın Ek2.maddesinde yapılan düzenleme ile meclisin iradesinin de D2 belgesinin amacı dışında kullanılmasının cezai yaptırımlara bağlanması suretiyle iradenin bu şekilde bir düzenlemenin aksi yönünde olduğu görülmekle, bu itibarla hem asıl dava yönünden hemde birleşen davalar yönünden davanın kabulü ile haksız rekabetin tespiti ve refi ile haksız rekabetin sunulduğu … hizmetlerinin yer aldığı mobil uygulamaları ile internet sitelerine erişimin engellenmesine karar vermek gerektiği”gerekçesi ile, ” 1-Asıl dava dosyası olan mahkememizin 2016/1082 Esas sayılı dava dosyası yönünden; A) Davanın KABULÜ ile, davalılar tarafından sunulmakta olan … Hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, davalılar tarafından yapılan haksız rekabetin refi ve menine, B) Davalılar tarafından … Hizmetinin sunulduğu //www….com ve Https://…com, ve … Mobil uygulamalarına erişimin hüküm ile birlikte engellenmesine, bu hususta Bilgi Teknolojileri Kuruluna müzekkere yazılmasına, C) Hüküm kesinleştiğinde hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilanına, 2-Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyası yönünden;A) Davanın KABULÜ ile, davalılar tarafından www…..com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve … isimli mobil uygulama üzerinden … XL isimli hizmetin sunulmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, davalılar tarafından gerçekleştirilen söz konusu haksız rekabet eylemlerinin refi ve menine, B) Davalılar tarafından söz konusu hizmetin sunulduğu www….com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve … isimli mobil uygulama üzerinden sunulmakta olan … XL isimli hizmete erişimin hüküm ile birlikte engellenmesine, C) Hüküm kesinleştiğinde hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilanına, 3-Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/220 Esas sayılı dosyası yönünden;A) Davalılar tarafından sunulmakta olan … hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, haksız rekabetin refi ve menine, B) Davalılar tarafından söz konusu … hizmetinin sunulmakta olduğu Https://www…..com. ve Httpps://…..com internet sitelerine ve … Mobil uygulamasına hüküm ile birlikte erişimin engellenmesine, karar verilmiş ve karara karşı, davalılar vekili ve feri müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacıların taraf ehliyetinin ve/veya dava takip yetkilerinin bulunmadığını, bu sebeple esas ve birleşen davaların HMK m.114/1-d,e uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Esas davada davacının tüzüğünde, tüzel kişiye dava açma yetkisinin yer almadığını, ayrıca davanın davacı derneğin üyelerinin tamamının menfaatine olduğunun da söylenemeyeceğini, birleşen davada İstanbul Otomobilciler Esnaf Odasının Oda ana sözleşmesinde bu şekilde bir dava açmak konusunda hüküm bulunmadığını, diğer birleşen dosya davacısı kooperatifin ise, ticari şirket ve tacir olduğunu, kooperatiflerin üyelerin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bir kuruluş olduğundan bahsedilemeyeceğini, dava takip yetkileri bulunmadığından, HMK m.113 veya TTK m 56/3 e dayalı olarak dava açmalarının mümkün olmadığını, (Yargıtay 11. HD 2015/9314 E. – 2016/4393 K. 20/04/2016 tarih) İlk derece mahkemesi tarafından haksız rekabet oluşturulduğuna hükmedilen tek hizmet “…” olmasına karşın müvekkili …. B.V’nin faaliyet gösterdiği internet siteleri ve mobil uygulamaları üzerinden sunulan UberTaksi hizmetini de kapsayacak şekilde karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesi başta olmak üzere hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İhtiyati tedbir taleplerinin tamamının … hizmetinin engellenmesi amacıyla yapıldığını, bilirkişi incelemesinde ve tahkikatın diğer aşamalarında “…” hizmetine ilişkin haksız rekabete dair bir değerlendirme yapılmadığını, buna rağmen müvekkili … B.V’nin faaliyet gösterdiği internet siteleri ve mobil uygulamaya “…” hizmetinin sunulmasına engel olacak şekilde erişim yasağı getirilmesinin başka HMK. m.26 – ve Anayasa’ nın 48. maddesine aykırı olduğunu, Müvekkillerinin taraf sıfatı bulunmadığını zira haksız rekabet teşkil ettiği iddia olunan taşımacılık hizmetlerinin müvekkilleri tarafından sunulmadığını, kontrol edilmediğini ve yürütülmediğini, müvekkili … BV’nin faaliyet gösterdiği internet sitesi mobil uygulama üzerinden yalnızca bilişim hizmeti verildiğini, dolayısıyla müvekkilleri aleyhine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, … XL yönünden: Müvekkili … B.V tarafından sunulan … isimli bilişim hizmetinden faydalanarak yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların ilgili mevzuat uyarınca gerekli izin ve ruhsatlara sahip olduklarını, taşımacılık faaliyetlerinin yasal olduğunu, … XL isimli teknoloji hizmetinin Karayolu Taşıma Yönetmeliği madde 6/4-b uyarınca ticari ve tarifesiz olarak yurt içi yolcu taşımacılığı yapılması için Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı tarafından verilen D2 türündeki yetki belgesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yol belgesi güzergah kullanım izin belgesi sahibi taşımacılar tarafından kullanılabildiğini, bu taşımacılara yolcu taşımacılığı yapabilmeleri için idari makamlarca izin verildiğini, dolayısıyla D2 yetki belgeli taşımacıların hukuka aykırı bir şekilde korsan taşımacılık yaptıklarından bahsedilemeyeceğini, mahkemenin … hizmetinden yararlanan D2 yetki belgeli taşımacıların taksi taşımacılığı hizmeti sunduğunu ileri sürmüş olmasının hukuka aykırı olduğunu, İdare Mahkemesi kararları ile, … hizmetini kullanan D2 yetki belgeli taşımacılara Karayolları Trafik Kanunu‘nun ek 2/3 maddesinde yapılan değişiklik kapsamında ceza uygulanamayacağını yani faaliyetlerinin D2 yetki belgesi kapsamı içerisinde kaldığının tespit edildiğini, mahkemece, … hizmetini kullanan D2 yetki belgeli taşımacıların belediyeden aldıkları izin ve ruhsatlara aykırı taşımacılık yaptığının ne tespit edildiğini ne de bu hususta bir açıklama yapıldığını, … hizmetinden faydalanan taşımacıların yolcu taşımacılığı faaliyetinin, taksi taşımacılığı hizmeti olmadığını, bu nedenle taksi taşımacılığına özgü iş koşullarına tabi olmadığından TTK m. 55/1-e kapsamında değerlendirilemeyeceğini ve haksız rekabete yol açmadığını, Müvekkili … B.V tarafından sunulan … isimli teknoloji hizmetinin davacıların temsil ettiklerini ileri sürdüğü üyelerinin ekonomik menfaatlerine halel getirmediklerini, ve bu hususta herhangi bir tehlike oluşturmadıklarını, Hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetlenebilir olmadığını, bilirkişi raporunun uyuşmazlığın çözümü bakımından hayati önem arz eden noktalarda hiçbir değerlendirme içermediğini, yerel mahkemenin ek/yeni bilirkişi raporu almadığını ve tek bilirkişi raporuna dayalı olarak karar vermiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili … B.V’nin Mayıs 2019 itibariyle … hizmetini sunmayı durdurduğunu dolayısıyla hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla … hizmetinin haksız rekabet oluşturduğuna kanaat getirse bile haksız rekabetin men’i talebi bakımından davanın konusuz kaldığını, UberTaksi yönünden: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davanın konusuna uygun olarak ubertaksi uygulamasının haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin hiçbir inceleme veya tespitin bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin bilirkişi raporuna dayalı olarak gösterdiği gerekçenin ubertaksi uygulamasının haksız rekabet teşkil etmediğini gösterdiğini, hem bilirkişi raporu hem de mahkemenin gerekçeli kararının tamamen … hizmetinin özellikleri üzerinden değerlendirme yapılmasına rağmen mahkemece, … ile Ubertaksi arasında bir ayrım yapılmaksızın karar verildiğini, mahkeme dosyasında alınan bilirkişi raporunda, Ubertaksi hizmeti ile ilgili en ufak bir hukuka aykırılık tespiti bulunmadığı halde mahkemenin Ubertaksi hizmetini de haksız rekabet kapsamına almasının ve bilirkişi raporundan neden ayrıldığına ilişkin gerekçe göstermemesinin hukuka aykırı olduğunu, İlk derece Mahkemesi gerekçesinin hiç birinin Ubertaksi aracılığıyla sağlanan taşımacılık faaliyeti için geçerli olmadığını, Ubertaksi hizmeti kullanan şoförlerin, diğer taksi şoförlerinin tabi olduğu tüm mevzuat hükümlerine tabi olup, yine ilgili mevzuatın gerektirdiği tüm izin ve yetki belgelerine sahip olduklarını, mahkemece Ubertaksi uygulamasını da kapsayan kararın, iş şartlarına uymama durumunu düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun madde 55/1 kapsamında verildiğini, oysaki Ubertaksi uygulamasının İstanbul’da faaliyet göstermek için tüm izin ve ruhsatlara sahip taksi şoförlerinin kendileri tarafından kullanıldığını, dolayısıyla Ubertaksinin, taksi şoförleri ile yolcuları buluşturan bir bilişim hizmetinden öte olmadığını, zaten davacıların Ubertaksi hizmeti ile ilgili somut bir iddia ve talepleri bulunmadığını, davacıların talebinin Ubertaksiye yönelik değil … XL’a yönelik olduğunu, hal böyleyken bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere hiçbir vergi kaybına yol açmayan ve şu anda çalışmakta olan diğer elektronik taksi uygulamalarından hiçbir farkı bulunmayan Ubertaksi hizmetinin kapatılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca Ubertaksi uygulamasının sadece bizzat bu uygulamayı tercih eden taksi şoförleri tarafından kullanıldığını, dolayısıyla ilk derece mahkemesince Ubertaksi hizmetini de kapsayacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve hukuka aykırı bulunduğunu belirterek, – https://www…..com, https://m…..com ve … mobil uygulamasına erişimin hüküm ile birlikte engellenmesi yönündeki mahkeme kararının ve bu kapsamda BTK’ye yazı yazılmasına ilişkin kararın icrasının durdurulmasına yönelik tehiri icra kararı niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, -İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Feri Müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği istinaf dilekçesi ile, Davalı …’ in sahibi olduğu www…..com – www.m…..com alan adlı internet sitesinde iki farklı hizmet türünün olduğunu, bunlardan birinin “… XL” araçlarla tüketicilere sunulmasına aracılık edilen hizmet, diğerinin ise “… Taksi” ile tüketicilere sunulmasına aracılık edilen hizmet olduğunu, Davada davacıların sadece “… XL” ile taksiler arasında haksız rekabet olduğunu ileri sürerek “… XL” ile sınırlı olmak kaydıyla talepte bulunduğunu, ancak ilk derece mahkemesinin davacıların bu taleplerini aşarak tüm … hizmetleri yönünden erişimin engellenmesi kararı verdiğini, taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırı davrandığını, bu durumun Anayasa’da güvence altına alınan ve temel hak ve prensiplerden olan çalışma hak ve hürriyetine de aykırılık teşkil ettiğini, İlk derece mahkemesi tarafından verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunun, eksik ve yetersiz olduğunu, raporda, … XL araçları ile taksiler arasındaki farkların ortaya konulup tartışılmadığını, sırf …. sisteminde de yolcuların bir yerden başka bir yere taşınması nedeniyle ulaştırma ve taşıma bakımından taksicilik faaliyetine benzediği ileri sürülerek hiçbir somut gerekçeye dayanılmaksızın haksız rekabet oluştuğunun beyan edildiğini, davalıların sistemine kayıtlı olan araçların yaptıkları taşımacılık faaliyeti ile taksicilerin yaptıkları taşımacılık faaliyetinin birbirinden farklı olduğunu, bu yönde yapmış oldukları itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, Bilirkişilerin hazırladıkları raporda … uygulaması olmaksızın D2 yetki belgesine sahip araçların şehir içinde yolcu ile buluşamayacağını, bu nedenle …’in şoförler üzerinde nüfuz sahibi olduğunun iddia edildiğini, ancak bu iddianın gerçeklerle bağdaşmadığını, davalı …’in, bir araç sisteme kayıt olurken, bu aracı sadece kendisi ile çalışmaya hiçbir zaman zorlamadığını, başka bir ifade ile …. XL araçlar kendileri de dışarıdan … sistemini kullanmaksızın müşterileri bir yerden başka bir yere taşıyabildiklerini, Mahkemece, D2 yetki belgesine ilişkin mevzuatın yanlış ve çelişkili bir şekilde yorumlandığını, D2 yetki belgesinin amacına aykırı davranılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, … XL ürününde tüm araçların ticari olup, ruhsatında yolcu nakli/ ticari yazdığını, buna ilaveten … XL ürününde tüm sürücülerden SRC 2(ticari araç kullanım belgesi) belgesi istendiğini, bu belgenin, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında ticari araç kullanan sürücüler için zorunlu olduğunu, taksi sürücülerinde ise böyle bir zorunluluk bulunmadığını, Açılmış olan davada haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, Davanın açıldığı günkü koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğini, yargılama sırasında 2019 yılı Şubat ayında yapılan bir düzenleme dayanak yapılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davalıların sadece teknoloji şirketi olduğunu, aracılık yaptıklarını, yapmış oldukları yazılım aracılığıyla tüketiciler ile taşıma hizmeti veren araç sahiplerinin buluşmasını sağladığını,Bilirkişi raporunda, …’e ait bir araç bulunmadığı, …’e ait herhangi bir araçla taşımacılık hizmeti verilmediği, ayrıca davalı …’in vergi ödediği ve … Sistemine kayıtlı araçların da yaptığı taşımacılık hizmeti nedeniyle vergi ödediği, hiçbir vergi kaçağının bulunmadığının tespit edildiğini, Davalılar tarafından taksicileri ya da taksicilik faaliyetini kötüleyici söylemlerde bulunulmadığını, davalıların faaliyetinin devamında tüketicilerin ve dolayısıyla kamunun üstün yararı olduğunu, bu nedenle de haksız davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de Esas No:2005/13982 Karar No:2006/557 K. Tarihi:26.1.2006 kararı), davacı taksi derneğinin, taksicilerin sektörde tekel oluşturması için işbu haksız davayı açtığını, herkesin haklarını kullanırken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğunu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını belirterek; İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen dosyalara ilişkin verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak asıl davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise res’en gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl ve birleşen dosyalar ile açılan davalar, davalı tarafça sunulan taksi hizmetinin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasından kaynaklanan, haksız rekabetin tespiti, ref’i ve men’i ile kararın ilanı istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen dosyalar ile açılmış olan davaların kabulüne karar verilmiş, karara karşı asıl dosya ve birleşen dosyalarda davalı tarafça ve asıl dosya ve birleşen 2019/220 Esas sayılı dosyada davalı yanında fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Usule İlişkin İstinaf Sebeplerinin Yapılan İncelemesi Sonucunda; … BV’nin, … uygulamasının sahibi ve idarecisi olduğu, davalı vekilinin … Turkey’in, … BV’nin bağlı şirketlerinden olduğunu beyan ettiği, … BV’nin Türkiye’deki faaliyetlerinin diğer davalı şirketler aracılığı ile yürütüldüğü görülmektedir. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 20.12.2017 tarihli, bağlayıcılığı bulunmayan kararında; “Mahkemeye göre öncelikle … tarafından sunulan hizmet kendi şahsi aracını kullanan profesyonel olmayan sürücüyü akıllı telefon vasıtasıyla şehiriçi seyahat yapmak isteyen kişiyle bir araya getirmeyi içeren bir aracılık hizmetinden daha fazlasını ifade etmektedir. Esasen bahse konu olayda aracılık hizmetleri sunan kişi eşzamanlı olarak özellikle yazılım araçları üzerinden erişime sunduğu ve genel operasyon olarak şehiriçi seyahat yapmak isteyen kişilerin yararına şehiriçi taşımacılık hizmetleri sunmaktadır. Mahkeme bu hususta … tarafından sunulan uygulamanın gerek sürücüler gerek şehiriçi seyahat yapmak isteyen kişiler için vazgeçilmez olduğunu belirtmektedir. Mahkeme ayrıca …’in sürücülerin hizmet sunumlarının tabi oldukları şartlar üzerinde belirleyici bir nüfuz kullandığını kaydetmektedir. Mahkeme bu nedenle aracılık hizmetlerinin, esas bileşeni taşımacılık hizmeti olan genel hizmetin ayrılmaz bir parçasını teşkil ettiği şeklinde anlaşılması gerektiği, dolayısıyla bilgi toplumu hizmeti olarak değil taşımacılık alanında hizmet olarak sınıflandırılması gerektiği kanaatine varmıştır. ” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; … uygulamasının özellikle … operatörleri bakımından ve fiili uygulama açısından ele alındığında, bunlar için müşteri bulma için olmazsa olmaz nitelik taşıdığı, dolayısıyla uygulamanın salt bilgi teknolojileri hizmet olarak nitelendirelemeyeceği, taşımacılık ile bilgi teknolojileri hizmeti kombinasyonu bağlamında taşımacılık sektörü içinde değerlendirilebileceği belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan Adalet Divanı kararı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, … uygulaması kullanılmaksızın, müşterilerle taşıma operatörlerinin biraraya gelebilmesinin, hizmetin bu şekilde işlemesinin mümkün olmadığı, yine bilirkişi raporunda yapılan tespite göre, taşımacılık sonrasında taşıma operatörleri tarafından müşterilerden alınan ücretin %20’sinin … BV’ye komisyon olarak ödendiği de dikkate alındığında, davalı tarafça verilen hizmetin sadece bir bilişim yada aracılık hizmeti olmadığı, bilgi teknolojileri hizmeti kullanılmak suretiyle taşımacılık hizmeti verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla davalıların asıl ve birleşen davalarda gerek dava ehliyetine gerekse pasif taraf sıfatına haiz oldukları anlaşılmaktadır. Asıl dosyada davacı Birleşik Taksiciler Derneği, birleşen dosyalarda davacılar Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşletme Kooperatifi ile İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası’dır.HMK’nun 113.maddesinde topluluk davası düzenlenmiş olup, buna göre, dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir. Diğer yandan TTK’nun 56/1.maddesinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin; fiilin haksız olup olmadığının tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, kusur varsa zararın tazmini ve TBK’nun 58 inci maddesinde öngörülen şartların bulunması halinde manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Maddenin 3. fıkrasında ise; ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsa ve tüzüklerinde üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicinin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil topum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumların da birinci fıkrada düzenlenen haksız rekabetin tespiti, men’i ve haksiz rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabetin yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılması halinde bunların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını için dava açabilecekleri kabul edilmiştir. Asıl Dosya yönünden; Asıl dosyada davacı Birleşik Taksi Şoförleri Derneği Tüzüğünün Derneğin Amacı ve bu Amacı Gerçekleştirmek İçin Dernekçe Sürdürülecek Çalışma Konuları Ve Biçimleri İle Faaliyet Alanı başlıklı 2. maddesinde “Dernek, taksi şoförlerinin sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, sosyal yardımlaşma ve kültürel dayanışmayı sağlayıcı çalışmalar yaparak üyeler arasında arkadaşlık ilişkilerini yasalar doğrultusunda olması gereken en üst düzeyde tutmak, kanunlar çerçevesinde şoförlerin temsiliyet hakkını almak için çalışma yapmak ve bu hak alındığında çalışmalarına devam etmek amacıyla kurulmuştur. ” şeklinde derneğin amacının belirtildiği, derneğin faaliyet alanının ise “Dernek sosyal alanda faaliyet gösterir. Faaliyet alanı tüm Türkiye’dir.” şeklinde düzenlendiği görülmektedir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-d maddesi gereğince aktif dava ehliyeti dava şartlarından olup, aynı Kanun’un 115/(1) maddesi gereğince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’ nın 113. maddesinde düzenlenen topluluk davası ile, dernekler ve diğer tüzel kişilere statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilme hakkı tanınmış ise de, asıl dosyada davacı derneğin statüsünde(dernek tüzüğü) üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunduğuna dair bir düzenleme bulunmadığı gibi, tüzel kişiye dava açma yetkisi tanınmadığı, bu hali ile, davacının TTK’nın 56/3. Maddesi uyarınca dava açma hakkının dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı (emsal Yargıtay 11. HD 2015/9314 Esas) 2016/4393 Karar) gözetilerek, davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gerekçeli kararda da tartışılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esastan karara bağlanılması usul ve yasaya uygun değildir. Birleşen dosyalar yönünden ise; Birleşen 2019/220 Esas sayılı dosyada; davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde bir örneği ibraz edilen ünvan değişikliğinin tesciline ilişkin İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden başlıklı (ilan sıra no 53623 -tescile delil olan belgeler- Beyoğlu 25. noterliğinin 25.03.2019 tarihi 14405 sayı ile tasdikli 25.03.2019 tarihli genel kurul kararı) belgenin incelenmesinden; Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşletme Kooperatifinin Ana sözleşmesinin 6. maddesinde kooperatifin amacının “Araç kiralama ve oto galeri işletmeciliği yapmak veya yaptırmak, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında şehir içi ve şehirler arası yük ve yolcu taşıma faaliyetlerinde bulunmak ve böylece ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumaktır” şeklinde gösterildiği, 18. maddesinde ise; kooperatifin amaç ve faaliyetleri kapsamında; Kooperatifin ve/veya üyelerinin her türlü menfaatlerini korumak için dava açar, açılmış olan davalarda taraf olur ve davalara avukat ve veya temsilci gönderir. Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına başvuruda bulunur.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmektedir.Bu hali ile, Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşletme Kooperatifinin, kuruluş belgesine göre; üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya ve kooperatifin ve/veya üyelerinin her türlü menfaatlerini korumak için dava açmaya yetkili olduğu görülmekle, açılmış olan davada aktif dava ehliyetine haiz olduğu, Birleşen 2018/411 Esas sayılı dosyada ise; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 56/3. maddesinde açıkça Esnaf Odalarının dava açabileceği düzenlendiğinden, birleşen 2018/411 Esas sayılı dosyada davacı İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası’nın aktif dava ehliyetinin bulunduğu, dolasıyla birleşen dosyalar yönünden davalılar vekilinin bu yöne değinen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Esasa Yönelik İstinaf Sebeplerinin Yapılan İncelemesi sonucunda; … yönünden; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; … uygulamasının, … taksi ve … XL D2 operatörleri şeklinde İstanbul’da uygulandığı, .. taksilerin, taksi plakasına sahip olanlar tarafından, … XL D2 uygulamasının ise D2 yetki belgesi sahipleri tarafından kullanıldığı, …’in, sürücülerden …. hizmeti sunarken D2 yetki belgesi sahibi olmak şartını, taksi hizmetinin sunumunda ise SRC belgesi ile psikoteknik raporu ile profesyonel sürücü kartı şartını aradığı, D2 yetki belgesinin tarifesiz olarak yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara verileceği, D2 yetki belgesi için başvuranların, ticari olarak kayıt ve tescil edilmiş özmal otobüslerle toplam 75 adet koltuk kapasitesine ve 30.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmalarının şart olduğu, dosyaya sunulan D2 yetki belgelerinin, belirsiz güzergah şeklinde tanımlandığı, uygulamayı kullanan D2 operatörlerinin, yine uygulamayı kullanan yolcuların bulunduğu yerlere giderek onları bulundukları yerden aldıkları ve istenilen yere bıraktıklarının tartışmasız olduğu, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 6. maddesinde yetki belgesi türleri belirlenmiş olup, bu maddeye göre D2 yetki belgesinin, ticari ve tarifesiz olarak taşımacılık yapacaklara verileceğinin, Yönetmeliğin 37. Maddesinde ise; tarifesiz yolcu taşımalarında taşıma sözleşmesinin bulunması gerektiği ele alındıktan sonra taşıma sözleşmesinin içeriğinin düzenlendiği ve fatura düzenleme zorunluluğunun getirildiği, yetki belgesi sahiplerinin ortak yükümlülüklerinin Yönetmelik madde 40′ da düzenlendiği, buna göre A1,A2,B2ve D2 yetki belgesi sahiplerinin, yapacakları arızi, grup veya mekik seferlerinde, sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait 37. maddenin 2. fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat öncesine, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek işletmek zorunda olduğu, Yönetmelik madde 30’da; yetki belgesi sahiplerinin kayıtlı taşıtlarını, yetki belgesi kapsamı dışında ve/veya yetki belgesi olmayan kişilerin faaliyetleri için kullanamayacakları belirtilmiştir.Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; turizm servis aracı güzergah kullanım izin belgesi ve D2 yetki belgesi ile hizmet veren … XL araçlarla, önceden planlanmış bir güzergah olmaksızın, yolcu tarafından belirlenecek anlık güzergahta, taksimetre kullanılmaksızın, mesafe ve zamana bağlı ücretlendirme yapılarak taşımacılık yapıldığı, D2 yetki belgesi ile … XL araçlarla yapılan taşımanın yapılış şekli dikkate alındığında, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 40. maddesinde belirtilen hususların yerine getirilmesi mümkün olmadığı gibi, D2 yetki belgesinin, belediye sınırları dahilinde ticari yolcu taşımacılığı yapılabilmesi için yetki vermediği ve ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınması gerekliliğini ortadan kaldırmadığı (Danıştay 15. Dairesinin 12/12/2017 tarih 2017/1143 Esas 2017/7423 Karar sayılı ilamı), dolayısıyla … XL ile yapılan taşımanın, D2 yetki belgesi kapsamında kalmadığı, ayrıca ticari taksi taşımacılığı yapabilmek için gerekli olan idari ve mali külfetlerin yerine getirilmediği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 31/1-b maddesine göre, taksi otomobillerinde taksimetre bulundurulması ve kullanılır durumda olması zorunlu olduğundan, ticari taksilerde, taksimetre kullanılıp, zorunlu ücret tarifesi uygulandığı halde dosya kapsamından anlaşılacağı üzere … araçlarda taksimetre bulunmadığı, alınacak ücretin … tarafından ve yolculuk başlamadan önce belirlendiği, dosyaya ibraz edilen fotoğraflara göre “%20 indirimle yolculuğunuz “…” olsun”, … internet sitesinde ” ….Cart ile hafta içi yolculuklarınız %50 indirimli ” şeklinde reklam ve promosyonlar yapıldığı, yine İBB Ulaşım Daire Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesine göre taksi dolmuşlarda, şoför dahil en fazla 9 kişi oturma yeri bulunabilir iken, davalılar vekili beyanına göre … araçların sürücü dahil 10 koltuk kapasitesine haiz olduğu, dosyaya ibraz edilen fotoğraflara göre davalı tarafça “Büyük bir grubu şehirde dolaştırmanın en ucuz yolu için … talep edin -… En Uygun Minibüsler ve SUV’lar” şeklinde reklam yapıldığı görülmekle, belirtilen hususların TTK 55/1-e maddesinde düzenlenen “İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” şeklinde hüküm altına alınan haksız rekabet halini oluşturacağı anlaşılmaktadır. Ulaşılan bu sonuca göre, 2918 sayılı Kanunu Ek 2. maddesinde yapılan değişikliğin, verilecek kararı etkilemeyeceği kanaatine varılmıştır. … hizmetinden faydalanan taşımacıların yolcu taşımacılığı faaliyetinin, taksi taşımacılığı hizmeti olmadığı, bu nedenle taksi taşımacılığına özgü iş koşullarına tabi olmadığından TTK m. 55/1-e kapsamında değerlendirilemeyeceği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de: … XL araçlarla fiili olarak tıpkı ticari taksi gibi taşıma yapıldığı, taşıma hizmeti açısından aralarında bir fark bulunmadığı, dolayısıyla ileri sürülen hususların TTK 55. madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun karar vermek için yeterli olduğu, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerekmekte olup, davacının dava tarihi itibarı ile dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, yargılama sırasında davacı tarafça … XL hizmetinin sunulmasının durdurulmasının davayı konusuz bırakmayacağı (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3242 Esas 2017/5606 Karar- Yargıtay 11. HD 2007/1677 Esas 2008/4071Karar), davanın esastan karara bağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, davalılar vekili ve fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği vekilinin, davalı tarafça sunulan … XL uygulaması ve bu kapsamda verilen hizmete yönelik ileri sürdükleri istinaf sebepleri yerinde değildir. UberTaksi Yönünden; Birleşen 2019/220 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili; …’in, otomasyon ve yönlendirme aplikasyonuna kayıtlı lisanslı ticari taksiler ile tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapılmasını sağlaması bakımından aracılık hizmeti, otomasyon ve yönlendirme aplikasyonuna kayıtlı olan ancak tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapması hukuken mümkün olmayan XL adı verilen araçlar ile tarifeli ticari yolcu taşımacılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, …’in tarifeli ticari yolcu taşımacılığı yapılmasına aracılık hizmeti kapsamında kalan haksız rekabet filleri bulunduğunu, bu kapsamda, …’in yapmakta olduğu tarifeli ticari taşımacılıkta aracılık faaliyetinin hukukumuzdaki karşılığının taksi otomasyon ve yönlendirme sistemi olduğunu, bu sistemin işletilebilmesi için hukuk kuralları ile belirlenmiş şartların sağlanarak Büyükşehir Belediyelerinden yetki alınması gerektiğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesinin 12. maddesi hükmüne göre, otomasyon ve yönlendirme sistemi ile ticari taşımacılığa ilişkin bir aracılık faaliyeti yapılabilmesi için, bir çağrı merkezi bulunmasının zorunlu olduğunu, oysa …’in verdiği aracılık hizmetinde, kamu güvenliği ve kamu yararını sağlamaya ve denetlemeye yönelik bir çağrı merkezinin bulunmadığını, kaçak otomasyon ve yönlendirme sistemi ile bu sistemde taşımacılık yapan araç ve şoförleri belediyelerce çağrı merkezi vasıtası ile gerçekleştirilen denetimin dışında tutarak kamu düzeni ve güvenliğinin ortadan kaldırıldığını, böylece …’in hem tüm bu hukuki kriterleri sağlayıp anılan yönergenin 12. maddesine istinaden İBB‘den yetki alarak otomasyon ve yönlendirme faaliyetinde bulunan firmalar (örneğin İTaksi uygulaması ile arıcılık hizmeti veren İspark İstanbul Otopark İşletmeleri AŞ) aleyhine haksız rekabet ettiğini, İspark AŞ’nin aracılık hizmeti verebilmek için hukuki şartları edinmek ve Büyükşehir Belediyesinden yetki alabilmek için gerekli maliyetleri karşılamak üzere üyelerinin her bir yolculugundan sistem kullanım bedeli bedeli aldığını, oysa …’in hukuki gereklilikleri yerine getirmediği için rakiplerinin hukuki gereklilikleri yerine getirmek yolunda zorunlu olarak katlandığı mali külfetleri de haksız şekilde bertaraf ettiğini, bu sayede hukuka aykırı şekilde düşük operasyon maliyeti ile faaliyet gösterme avantajını kötüye kullanarak kendi sistemine dahil olunması halinde ticari taksilerden herhangi bir sistem kullanım bedeli ya da komisyon bedeli almayarak TTK’nın 55/1-be hükmünde belirtilen “ müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için onları başkaları ile yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranamaya yöneltmek“ fili ile haksız rekabet oluşturduğunu beyan ettiği görülmektedir. Dava dilekçesindeki bu ifadelerden, davacının gerek UberTaksi gerekse … araçlarla verilen taşımacılık hizmetine aracılık faaliyetinin, mevzuat gereği çağrı merkezine sahip olmamak ve otomasyon sistemine kayıtlı üye ticari taksicilerden komisyon bedeli alınamamasının haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülmekte olup, davalılar vekili ve fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği vekilinin, UberTaksi’nin dava konusu olmadığı yönündeki istinaf sebepleri yerinde değildir. Bilirkişi raporunda, … taksilerin, taksi plakasına sahip olanlar tarafından kullanıldığı belirtilmiş, davalı vekilince, UberTaksi operatörlerinin verdiği taşımacılık hizmetinin, … uygulamasını kullanmayan taksi operatörleri ile aynı iş ve mevzuat şartlarına tabi olduğu, İstanbul’da faaliyet göstermek için gerekli tüm izin ve ruhsatlara sahip ticari taksi operatörleri tarafından hizmet verildiği, ücretin taksimetre ile belirlendiği beyan edilmiştir. Haksız rekabetin tespitinde, bir hizmetin kuruluş ve işleyişindeki eksiklikler, rakiplere karşı haksız rekabet oluşturacak şekilde hizmetin işleyişini (Fiyat, vs) etkiliyor ve bundan faydalanana, rakipleri aleyhine bir avantaj sağlıyorsa bu hususların dikkate alınması gerektiği, buna göre birleşen 2019/220 esas sayılı dosyada davacı vekilince, davalı tarafça yapılan aracılık hizmetine yönelik ileri sürülen hususlardan davacı değil, verilen örneğe göre İTaksi’nin etkilenebileceği, davacının sıfatı ve temsil ettiği meslek grubu dikkate alındığında, mevzuat gereği çağrı merkezine sahip olmamak ve otomasyon sistemine kayıtlı üye ticari taksicilerden komisyon bedeli alınamamasının haksız rekabet teşkil ettiğinin davacı tarafça ileri sürülemeyeceği, 2019/220 Esas sayılı dosyadaki dava dilekçesinde, UberTaksi’ye yönelik haksız rekabet teşkil ettiği öne sürülen başka bir aktif ya da pasif fiil ve iddia da bulunmadığı dikkate alınarak, mahkemece birleşen 2019/20220 esas sayılı dosyada UberTaksi hizmetine yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalıların, mahkemece hükümle birlikte verilen internet ve mobil uygulama üzerinden erişimin engellenmesi kararı yönünden; Mahkeme hükmünde, dava dilekçelerinde belirtilen davalılara ait internet siteleri ile mobil uygulamaya erişimin engellenmesine ve bu hususta Bilgi Teknolojileri Kuruluna yazı yazılmasına karar verilmiş ise de, Gerek asıl dosyada, gerekse birleşen dosyalarla açılan davalarda davacı tarafça; karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere, bildirilen davalılara ait internet sitelerine ve … Mobil uygulamasına erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece, davacıların erişimin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talepleri red edilmiş, tedbirin reddine dair verilen ara kararın istinaf incelemesi Dairemizce yapılarak, mahkeme kararının yerinde olduğu tespit edilerek, davalı tarafın istinaf başvurusun reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, mahkemece en son 6. celsede ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafça bu hususta yeni bir talepte bulunulmaksızın bir sonraki celse dosyanın esastan karara bağlanıldığı görülmektedir. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, internet siteleri ve mobil uygulamaya erişimin engellenmesi, netice-i talep olmayıp, karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere ve geçici hukuki koruma mahiyetinde talep edilmiştir. HMK’nın 397/2 maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir kararları hükmün kesinleşmesine kadar devam edecektir. Dava dilekçelerindeki netice-i taleplere göre, haksız rekabetin tespiti ve men’ine karar verildiğinde, erişimin engellenmesi hususu hükmün infazı kapsamında olup, bunun hükmün infazı sırasında değerlendirilmesi gerektiği nazara alınmaksızın ve yargılama sırasında ret edilmesine rağmen gerekçesi yazılıp ihtiyati tedbir kararı olduğu da belirtilmeksizin, hüküm şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Birleşen 2018/411 Esas sayılı dosyada sadece …, birleşen 2019/220 Esas sayılı dosyada ise hem ….., hem de Ubertaksinin dava konusu olduğu gözetilerek ve açıklanan nedenlerle; a) Asıl dava dosyası yönünden; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-b.2 maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmekle konusuz kaldığından fer’i müdahilin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, b)Birleşen 2018/411 Esas sayılı dava dosyası yönünden; davalılar vekili ve fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği’nin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile; HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, c) Birleşen 2019/220 Esas sayılı dava dosyası yönünden; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Asıl Dava Dosyası Yönünden; 1-Asıl dosyada davalıların istinaf başvurularının KABULÜ ile; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih 2016/1082 Esas 2019/780 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4 ve 353/1-b2 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; A-Davanın, aktif dava ehliyeti şartı yokluğundan HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, B-Dairemizce verilen karar sonucuna göre, konusu kalmadığından fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği’nin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, C) Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı dava dosyası yönünden; davalıların ve fer’i müdahilin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih 2016/1082 Esas 2019/780 Karar sayılı dosyası ile birleşen 2018/411 Esas sayılı dosya yönünden verilen kararın HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; D) Davanın KABULÜ ile, davalılar tarafından www…..com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve … isimli mobil uygulama üzerinden … XL isimli hizmetin sunulmasının, TTK’nın 55/1-e maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, davalılar tarafından gerçekleştirilen söz konusu haksız rekabet eylemlerinin ref’i ve menine, E) Hüküm kesinleştiğinde gideri davalılardan alınmak suretiyle hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilanına, F-Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyası yönünden; davalıların istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih 2016/1082 Esas 2019/780 Karar sayılı dosyası ile birleşen 2019/220 Esas sayılı dosya yönünden verilen kararın HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın KISMEN KABULÜ ile; I) Davalılar tarafından sunulmakta olan … XL isimli hizmetin sunulmasının TTK’nın 55/1-e maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, haksız rekabetin ref’i ve menine, Davacının koşulları oluşmayan …… taksi hizmetine yönelik talebinin reddine, İ) Hüküm kesinleştiğinde gideri davalıdan alınmak suretiyle hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilanına, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-a)Dairemiz karar tarihi itibariyle, asıl davada alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2-b)Dairemiz karar tarihi itibariyle, Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,5 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2-c)Dairemiz karar tarihi itibariyle, Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-a)Asıl davada davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 3-b) Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-c)Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4,080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-d) Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4,080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-a)Asıl davada, davacı Birleşik Taksiciler Derneği tarafından yapılan yargılama giderlerinin bu davacı üzerinde bırakılmasına, 4-b)Asıl davada, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalılar tarafından sarf edilen 152,30 TL yargılama giderinin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalılarına verilmesine,
5-a)Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası tarafından sarf edildiği anlaşılan 5.571,45 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine, 5-b)Birleşenİstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-c)Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşletme Kooperatifi tarafından sarf edildiği anlaşılan 200,00.TL yargılama giderinin, haklılık oranına göre takdiren 1/2 oranına tekabül eden 100,00 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-d)Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediği anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından istinaf aşamasında yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 8-Asıl davada, istinaf eden davalılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davanın davalılarına iadesine, 9-Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyada, davalı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davanın davalısına iadesine,
10-Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyada, davalılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davanın davalılarına iadesine, 11-Asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından AB2019 Seri- 92862 Sıra- 92862 Özel Nolu Sayman Mutemedi alındısı ile mükerrer yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde harçları yatıran davalılara iadesine, 12-Asıl ve birleşen davalarda davalılar tarafından AB2019 Seri- 92863 Sıra- 92863 Özel Nolu Sayman Mutemedi alındısı ile mükerrer yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde harçları yatıran davalılara iadesine, 13-Fer’ i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği tarafından asıl davada verilen kararın istinafı yönünden yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu fer’ i müdahile iadesine, 14- Fer’ i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği tarafından birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı davasında verilen kararın istinafı yönünden yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde fer’ i müdahile iadesine, 15-Fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği tarafından AB2020 Seri – 23640 Sıra- 23640 Seri Nolu Sayman Mutemedi alındısı ile fazlaca yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu fer’ i müdahile iadesine, 16-Asıl dava davalıları tarafından, asıl davada verilen kararın istinafı yönünden sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalılarına verilmesine, 17-Birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında, davalılar tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, bu dava davacısından alınarak davalılarına verilmesine, 18-Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyasında, davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, bu davanın davacısından alınarak davalısına verilmesine, 19-Fer’i müdahil tarafından birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 Esas sayılı dosyasında verilen kararın istinafı yönünden sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, bu dava davacısından alınarak fer’i müdahile verilmesine, 20-Asıl ve birleşen dosyada davalılar tarafından sarf edilen 52,30 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş-dönüş masrafının, asıl dava dosyası, birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/411 Esas sayılı dosyası ve birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 Esas sayılı dosyası davacılarından alınarak asıl ve birleşen dosyalardaki davalılara verilmesine,
21-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 11/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.