Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1699 E. 2020/1339 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1699 Esas
KARAR NO: 2020/1339 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2020 Tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2020/408 D.iş 2020/408 Karar
DAVA TÜRÜ: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı arasında bono kapsamında, borçluların ödeme günlerinde düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/05/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL , düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/06/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL ve düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/04/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL olan toplam 1.200.000,00-TL tutarındaki ödemeleri yapmayı taahhüt ettiğini, iş bu bonoların ödeme vadeleri esas alındığında halen ödenmediğini, belirterek ; müvekkilinin 1.200.000,00 TL alacağı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile uygun görülecek teminat karşılığında, davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, haczedilen menkullerin muhafaza altına alınmasını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 10/08/2020 tarihli kararı ile; alacaklının borçlulardan alacağı olan (1.200.000)-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu; … malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, dava konusu konu senetler kambiyo senedi niteliği taşımadığını buna dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haczin en önemli sebebinin borçlunun mal kaçırma olasılığının bulunması olduğunu ancak müvekkilinin şirket mal kaçırma girişiminde bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/09/2020 tarih ve 2020/408 D.İş Esas – 2020/408 D.İş Karar sayılı ek kararında; “İİK’nın 257/1.maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri; mahkemenin yetkisi,teminat, ihtiyati haczin dayandığı sebepler olarak sınırlı şekilde sayılmıştır. İİK 264. Maddesinde “dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan önce ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinden ya takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur” hükmünü açıklamıştır. Somut olayda; Mahkememiz dosyasında;2020/408-408 D.İş sayılı ve 10/08/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haczin dayanağı düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/05/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL , düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/06/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL ve düzenleme tarihi 01/11/2019, vade tarihi 30/04/2020 alacak tutarı 400.000,00 TL olan toplam 1.200.000,00-TL tutarlı emre yazılı bonodur. Mahkememiz kararı İstanbul .. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konulmuş, itiraz eden vekilince yasal süre içinde huzurdaki itirazda bulunulmuştur. İtiraz eden vekili kararın dayanağı olan emre yazılı senedin kambiyo senedi niteliği taşımadığını , ve müvekkilinin mal kaçırmak amacının olmadığını savunmuştur. Ancak incelenen emre yazılı senetlerin TTK 671 de sayılan zorunlu şekli şartları taşıdığı tespit edilmiştir. Ayrıca emre yazılı bononun zamanında ödenmemesi halinde borçlunun malkaçırağı karinesinin kabulü yasal gerekliliktir.Bu itiraz sebepleri İİK 265 kapsamında kalmamaktadır. Bu nedenle itiraz eden borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle itiraz eden borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiş…”gerekçesi ile, İİK 265 kapsamında olmayan itirazların REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, İhtiyati haciz talep edenin İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından kambiyoya dayalı ihtiyati haciz başlangıçlı icra takibi yaptığı, yerel mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, İhtiyati haciz kararına ve icra takibine konu senetler, kambiyo senedi vasfına haiz senetler olmadığını, zira 6102 sayılı TTK’nın 778/2-c maddesi göndermesiyle aynı kanunun 676/1 maddesi gereği kambiyo senedi niteliği taşıyan belgelerde rakam ile yazı arasında bir uyuşmazlık söz konusu ise rakama değil, yazıya itibar edileceğini, bahse konu senetlerde de rakam ile yazı birbiriyle çelişmekte olduğunu, daha doğrusu yazı ile belirtilen kısımda para cinsi belirtilmemiş ve çelişki oluştuğunu, Bu sebeple ihtiyati haciz talep eden …’nun kötü niyetle müvekkili şirkete imzalattığı senetler kambiyo senedi niteliği taşımadığını, Yargıtay’ın istikrarlı kararları da yazıya itibar edilmesi gerektiğini kanıtlar nitelikte olduğunu, (HGK 14.04.2003 T. 2003/12-347 E. 2003/345 K.) Ayrıca davaya konu bonolar TTK’nın aramış olduğu zorunlu şekli unsurları taşımadığını, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekeceği, fakat ihtiyati haciz talep eden tarafından bu durumu ispatlayamadığı ve yerel mahkeme de ispatlanamamış bir iddia ile karar verdiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonodan kaynaklı ihtiyati haciz talebidir. Mahkemece 10/08/2020 tarihli kararı ile; alacaklının borçlulardan alacağı olan (1.200.000)-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu; … malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, ihtiyaten haczine, karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçlunun itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesi 24/09/2020 tarih ve 2020/408 D.İş Esas – 2020/408 D.İş Karar sayılı ek kararı ile; İİK 265 kapsamında olmayan itirazların REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen ek kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı, bu bağlamda ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. POLİÇE BEDELİNİN ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE GÖSTERİLMESİ başlıklı TTK. 676 Maddesinde;” (1) Poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur. (2) Poliçe bedeli yalnız yazıyla veya yalnız rakamla birden çok gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa, en az olan bedel geçerli sayılır,” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ihtiyati hacze konu bonolarda; bedel rakamla 400.000-TL yazı ile dörtyüzbin olarak yazılmış olup; senet metninde yazının yanında para biriminin yazılı olmadığı, mahkemece senet metninde yazılı rakamın yanında yazılı para birimi esas alınarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermiştir. Alacaklının ihtiyati haciz istemi emre muharrer senede (bonoya) dayalı olup, İİK’nın 167. maddesi gereğince alacağı emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde bulunabileceği belirtilmiştir. Öte yandan, ihtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyeceği, muteriz vekili her ne kadar ihtiyati hacze dayanak yapılan bonolarda; bedel rakamla 400.000-TL yazı ile dörtyüzbin olarak yazılmış olup; senet metninde yazının yanında para biriminin yazılı olmadığı, davaya konu bonolar TTK’nın aramış olduğu zorunlu şekli unsurları taşımadığını, ileri sürmüş ise de İhtiyati hacze konu edilen senet bedelinin hem yazı hem de rakamla gösterilmesi ve yazılı ile gösterilen bedel yanında para biriminin gösterilmemesi senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz. Buna göre TTK 676/1 maddesi uyarınca senet bedelinin hem yazı hem de rakamla gösterilmesi ve iki bedel arasında fark olması halinde geçerli olan bedelin tespiti İİK 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz yoluyla değerlendirilemeyecektir. Bu hususun ancak açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği açıktır. Bu durumda mahkemece ihtiyatı haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin ( muterizin) istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.