Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1685 E. 2020/1381 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1685 Esas
KARAR NO: 2020/1381 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/52 D.İş – 2020/52 Karar
TARİH: 26/08/2020
DAVA: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin 17/01/2020 tarihli dilekçesinde özetle, A-30/11/2014 Tanzim, 20/05/2015 tarihli 145.500,00.TL’lik senet, B-30/11/2014 Tanzim, 03/05/2015 vade tarihli 29.750,00.TL’lik senedin müvekkiline verildiğini, senetlerin yasal süre içerisinde ödenmediğini, borçlular ile yapılan görüşmelerin sonuç vermediğini, borçluların mal kaçırma kastı ile hareket ettiğinin bilgisinin alındığını, fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmak üzere 175.250,00.TL tahsili zımnında borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakların ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 24/01/2020 tarih 2020/52 D.İş 2020/52 Karar sayılı kararında; TTK 749 maddesi uyarınca her ne kadar bononun vadelerinin geldiği tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra senetlerin takibe konu edilerek keşideci hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olsada bonoların 20/05/2018 ve 03/06/2018 tarihinde zamanaşımına uğradığı bu durumda hamilin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bu tarihlerden itibaren TBK. 82 Md. uyarınca 03/09/2018 tarihi itibariyle takip başlatarak 2 yıllık zamanaşımı içerisinde talepte bulunduğu, alacağın yaklaşık ispat elverişli evrakların olduğu değerlendirilerek senet miktarlarının toplamının %15 oranında teminat karşılığı talebin kabulüne; – İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlu …’ın 175.250,00 TL borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden talep dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden karşı tarafın .. İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile aleyhine ilamsız icra yolu ile takip başlatmış olduğunu, takip başlatıldıktan sonra ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu ancak İstanbul yargı çevresinin yetkili olmadığını, aleyhine yapılması muhtemel herhangi bir hukuki başvuru halinde yetkili yargı çevresinin Büyükçekmece ve özel yetki gerektiren hallerde Bakırköy yargı çevresi olduğunu, kambiyo senetlerinin zamanaşımına uğradığını, özünde bedelsiz kalmış alacağın temliki hükümlerine tabi bonolar yönünden müracaat hakkının düştüğünü, ihtiyati haciz kararı tebliğ edilmeden haciz yapıldığını belirterek açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz kararınının kaldırılmasına icra takininin yeniden durdurulmasına karar verilmesini, dosyada mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/08/2020 tarih 2020/52 D.İş – 2020/52 Karar sayılı kararında; “Söz konusu ihtiyati haciz kararı üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, takip başlatıldıktan sonra mahkememizden yukarı da belirtilen esas ve karar numaralı dosyadan ihtiyati haciz kararı alındığı icra dosyasına borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği alacaklının İİK’nın 264. Maddesi uyarınca takibin durdurulması üzerine 7 gün içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemediği bu müddetleri geçirdiği anlaşıldığından mahkememizce verilen ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı sonucuna varılarak…”gerekçesi ile, 1-ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin talebi dikkate alınarak mahkememizce verilen 24/01/2020 tarih 2020/52 değişik iş 2020/52 karar sayılı ihtiyati hacizin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Muteriz vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati hacze karar verilerken aynı zamanda teminat alınmasına karar verildiğini, ihtiyati hacze yapılan itirazda, itirazın kabulü ile teminatın karşı tarafa iade edilmemesi yönünde talebin yapıldığını, ancak teminat konusunda bir karar bulunmadığını, itirazın kabul edildiği halde muteriz lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama gideri konusunun eksik bırakıldığını, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemeye yatırılan teminatın açılacak maddi ve manevi tazminat davası sonuna kadar kaşı tarafa iade edilmemesine, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak taraflarına verilmesine, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep senede dayalı alacak nedeniyle verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Talep eden alacaklı karşı taraftan senede dayalı alacakları olduğunu, yaptıkları takibe haksız itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacaklarının vadesinin geldiğini, teminat altında bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara borçlu itirazı üzerine istinafa konu ihtiyati haczin hükümsüzlüğüne dair ek karar verilmiştir. Dosya içeriğinden alacaklı tarafından talep edilen ve mahkemece karar verilen ihtiyati haczin İİK 264.maddesinde öngörülen tamamlayıcı merasimlerinin yerine getirilmediği bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığı, mahkemece bu durumun tespitine dair hüküm verildiği anlaşılmaktadır. İtiraza konu ihtiyati haciz kararı hükümsüz kaldığından itiraz konusunda her hangi bir inceleme yapılmaksızın bu durumun tespitine yönelik karar verildiğinden borçlunun ihtiyati hacze itirazda hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yargılama giderlerine hükmedilmemesinde ve teminat konusunda bir karar verilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İtiraz eden borçlunun istinaf sebepleri yerinde değildir. Bu nedenle itiraz edenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin ( muterizin) istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.