Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/168 E. 2020/246 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/168 Esas
KARAR NO : 2020/246 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1103 Esas
TARİH : 25/02/2019 Tarihli Ara Karar
İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili 12/02/2019 tarihli dilekçesi ile, müvekkili adına sahte kredi açıldığını, açılan kredinin müvekkili tarafından kullanılmadığını, davalı bankanın bu kredilerin normal yollardan ve müvekkili tarafından kullanıldığını iddia ettiğini, müvekkili aleyhine davalı tarafından dava açıldıktan sonra icra takibi yapıldığını ileri sürerek, icra takiplerinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, bilirkişi raporunda davacıların bankalarına borçlu olduğunun sabit olması, davacıların bankada mevduat, yatırım fonu ve benzeri hiçbir alacağının olmaması dolayısıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 25/02/2019 tarih 2018/1103 Esas sayılı ara kararında;
“Dava, bankanın zararlı eylem ve işlemleri nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup; davacı hakkında başlatılan icra takibinin konusu ile dava konusu tazminat talepleri farklı olduğundan, İİK 72. madde kapsamında davalı aleyhine açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığından, menfi tespit davasına bakan mahkemenin verebileceği takibin durdurulmasına, önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının mahkememizce verilmesinin uygun olmadığı …”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Fazlaya dair hakları mahfuz kalmak kaydıyla şimdilik 344.000,00.TL’nin bu miktarı oluşturan tutarların para çekim tarihlerinden itibaren bankaca müvekkiline yapılacak ödeme tarihine kadar hesaplanacak TCMB avans faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği,Zimmet faili …tarafından gerçekleştirilen usul ve yasa dışı işlemler bağlamında bazı banka müşterilerine ve müvekkillerine usulsüz krediler açıldığını, usulsüz olarak açılan bu kredilerin müvekkili tarafından kullanılmadığını, Kabul anlamına gelmemek üzere, eğer davalı banka bu kredilerin normal yollardan açıldığı ve müvekkili tarafından kullanıldığı iddiasında ise bu kredilerin ilk kullandırıldığı tarihten bugüne kadarki hesap hareket tablolarının borç, alacak ve bakiye kolonlarını da ihtiva edecek şekilde sunulması gerektiğini, Dosyaya sunulan, davalı banka müfettişleri tarafından hazırlanan 10/02/2017-7/1 tarih ve sayılı soruşturma raporunun, tamamen usulsüz işlemlerden bankanın zararı olup olmadığı düşüncesiyle kurgulandığını, sahte imza tespitleri ile ilgili hiçbir yorum yapılmadığını, müvekkillerinin zararlarına hiçbir temasta bulunulmadığını raporun bu haliyle dikkate alınmaması gerektiğini, esasen davalı banka müfettişinin yapılan işlemlerdeki usulsüzlükleri kabul etmekte ve müşterilerin talep etmesi üzerine bankanın zararının doğabileceğini ifade ettiğini, ancak birçok sahte imzalı dekontu tespit eden grafoloji raporlarına, müvekkillerinin dürüst ifadelerine ve taleplerine hiçbir değer vermeden mali sorumluluk tespitine gerek olmadığının ifade edildiğini, Davalı banka müfettişinin dava sonuçlarının banka aleyhine sonuçlanması halinde durumun teftiş kurulu başkanlığına bildirilerek olayın tekrar tetkik edilebileceğini ifade ettiğini, söz konusu raporda davalı bankayı koruma gayretinin bütün açıklığı ile görüldüğünü, Söz konusu raporun müvekkilinin şikayet ve itirazları ile ilgili hiçbir hususu ihtiva etmediği ve kısaca son derece eksik incelemeye dayalı, yanlış ve yanlı bu raporun hükme esas alınmaması gerektiğini, İşbu sebeple öncelikle müvekkili aleyhine davalı yanca davadan sonra açılan Erzurum … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takiplerinin teminatsız şekilde durdurulması gerektiğini, Tüm bu olaylara rağmen taraflarının duruşma sırasında ve beyanlarında sahtecilik sebebiyle oluşan icra takiplerinin durdurulması istense de bu konuda mahkemenin gerekli inceleme yapmadığını, dilekçeyi dahi okumadıklarını, taraflarının hiçbir talebinin dikkate alınmadığını, tedbir talebinin reddedildiği, davanın ne ıslah kısmının mahiyetinin anlaşılmadığı ve idrak edilmediğini, bu durumun ara karar metninden açıkça görüldüğünü, zira … Ltd. Şti.’nin sadece faiz tahakkuku durdurulmasını talep etmelerine rağmen ara kararda ilgili şirketin icra takibinden bahsedildiğini, yani durum çok açık ve mahkemenin dilekçe ve taleplerini ve beyanlarının dikkate alınmadığını, hakkında bu kadar iddia ve olay olan bir işlemler silsilesinde dahi ağır ceza mahkemesinde açılan bir dolandırıcılığın varlığı ve tutuklu bir banka çalışanının varlığı halinde bile mahkemenin ceza yargılaması sonucunu bekleme kararı vererek işi sürüncemede bırakmak ve iş yoğunluğunu bahane ederek yargılama safahatından kurtulmaya çalışmaktı olduğu, Aynı konu ve birleşen dosyalardan … Ltd. Şti.’nin açmış olduğu konusu aynı olan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1022 Esas sayılı dosyasının Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/98 D.iş sayılı dosyası ile karara çıktığını ve bu kararın istinaf mahkemesince de onanarak kesinleştiğini, konusunun bu dava ile aynı olduğunu, sahtecilik dosyası ve iddiası ve tüm unsurları aynı olan dosyada ceza mahkemesi dosyasının beklenmediğini, tedbir talebinin reddedilmediğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, müvekkili aleyhine davalı yanca bu davadan sonra açılan Erzurum … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takiplerinin teminatsız şekilde durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1103 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep, davalı bankanın usulsüz işlemleri (sahte imza ile kredi kullandırılması) nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında davacı hakkında başlatılan takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.İş bu dava, İstanbul 2. ATM’nin 2016/211 E. sayılı ve davacıları arasında başka kişi ve şirketlerin bulunduğu dava dosyasından tefrik edilerek bu esası almıştır.
Davacı, haklarında davalı tarafça Erzurum … İcra müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında yapılan takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece 25/02/2019 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.Dava, tazminat davası olup, menfi tespit davası değildir. Davacının ihtiyati tedbir talep ettiği husus hakkında yapılan takibin İİK 72. maddesi gereğince durdurulması istemine ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere, icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi için alacaklı hakkında İİK 72. maddesine göre açılmış bir menfi tespit davası bulunması gerekir. Söz konusu tedbire menfi tespit davasına bakan mahkemece karar verilebilecektir.Dairemizce ilgili takip dosyasının onaylı örneğinin icra dairesinden getirtilmesi için dosya mahkemesine geri çevrilmiş, ilk derece mahkemesince ilgili icra dosyasının uyap çıktısı alınarak dosya istinaf incelemesi için tekrar gönderilmiştir.Getirtilen takip dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından aralarında davacınında bulunduğu borçlular hakkında kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi alacağı için takip başlatıldığı, borçluların ve bu arada davacının süresinde takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İcra dosyasında takibin durdurulmasına ilişkin karar tarihi 17/12/2018’dir.Davacının ihtiyati tedbir talebi, ilgili icra takibinin durdurulmasına yönelik olduğundan ve söz konusu takip borçlu davacının takibe itirazı üzerine durmuş olduğundan davacının ihtiyati tedbir talebi konusunda hukuki yararı da bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece farklı gerekçe ile talep reddedilmiş ise de esas itibarıyla tedbir talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygundur.
Sonuç itibariyle, yargılamayı yürütüp uyuşmazlığı esastan karara bağlayacak olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf edenler tarafından yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’nin istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.