Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1667 E. 2020/1372 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1667
KARAR NO: 2020/1372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/669 Esas
TARİH: 25/08/2020 Tarihli Ara Karar
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından, her türlü tanıtım ve ticareti yapılan ürünlerin; müvekkili şirket tarafından üretilen ve piyasaya sunulan ürünler ile benzer olup olmadığının tespitinin yapılmasına ve işbu benzerliğin 6102 sayılı TTK’nın 54., 55. ve 56. maddeleri uyarınca müvekkili şirketin tescilden doğan haklarına tecavüzün, haksız rekabetin ve fiillerin usul ve yasaya aykırı ve haksız olduğunun tespitine, müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunundan doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin teminat mukabilinde ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, durdurulmasına, taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin piyasadan toplanmasına, bu minvalde gerekli önlemlerin alınmasına, davalı şirkete ait taklit ve tecavüz mahsulü ürünler hakkında teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtiyati tedbir kararının mahkemece verilecek karar kesinleşinceye kadar devamına, işbu ürünlere ve bu ürünlere ilişkin etiket, katalog, broşür, ambalaj dahil her türlü tanıtım evrakının toplatılmasına, el konulmasına, imhasına, satışının yapılmamasına, piyasaya sürülmemesine, tanıtımının yapılmamasına dair dosyada mübrez deliller çerçevesinde tecavüz ve haksız fiil mahsulü ürünler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, işbu ürünlere el konulmasına ve piyasadan toplanmasına, bunların yediemine tevdi edilmesine, karar kesinleşinceye kadar bu malların yedieminde muhafazasına, ayrıca davalı şirkete ait http://www…com/… internet adresinde yer alan tanıtımların da kaldırılmasına, davalı şirket aleyhine mahkemece verilecek kararın kesinleşmesini müteakip, masrafları davalı şirket tarafından karşılanmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek bir gazetede bir defa ilan yoluyla kamuya duyurulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 07/08/2020 dilekçesi ile, davalı şirketin ürünlerinin, taklit ve tecavüz mahsulü ürünler olup, müvekkili şirket ürünleri ile aynı ve ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, bu hususun bilirkişi raporunda da belirtildiğini beyanla, söz konusu bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde davalı şirket ürünleri hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/08/2020 tarih 2019/669 Esas sayılı ara kararında; “Davacının istemi hakkında 14/10/2019 tarihinde talep yargılamayı gerektirdiği ve mevcut delil durumuna göre tedbir isteminin reddine karar verildiğinden aynı gerekçe ile …”gerekçesi ile, Tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dosya kapsamında alınan 29.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerle, işbu davadaki haklılıklarının sübuta erdiğini, HMK madde 389 kapsamında yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmesi nedeniyle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, Müvekkili şirketin orijinal ürünleri ile davaya konu taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, Ayrıca davalı şirketin http://www…com/… internet sitesinde taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin satışının gerçekleştirildiğini, bu hususa ilişkin Beyoğlu … Noterliği 31.10.2019 tarih … Yevmiye no’lu e-tespit tutanağının aslı ve taklit tecavüz mahsulü ürünlerin sitede 15.01.2019 tarihinden beri satıldığını gösteren araştırma görsellerinin mahkemeye sunulduğunu, davalı şirketin haksız kazanç elde ettiğini ve işbu eylemlerinden dolayı müvekkili şirketi zarara uğrattığını, Bu nedenle talep ettikleri şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalı şirketin işbu eylemlerinin, müvekkili şirketin TTK’ dan doğan haklarına açıkça tecavüz ettiğini, müvekkili şirketin telafisi güç / imkansız zararlarına yol açtığını, Davalı şirketin, müvekkili şirkete ait özgün tasarımları izinsiz bir şekilde kopyalayarak tasarım konusunda seçenek özgürlüğü olmasına rağmen, müvekkili şirketin ürettiği ve satışa sunduğu aynı deseni içerir lastikleri hukuka aykırı bir şekilde kullanmakta olduğunu, ilgili tasarımı ilk kez kullanan ve kamuya sunan kişinin müvekkili şirket olup, davalı şirketin TTK, TBK ile TMK’nın haksız rekabet hükümlerine ve TBK ile TMK’nın hak sahipliği, iyi niyet ve dürüstlük ilkelerine aykırı davrandığını, TTK’ nın 61. maddesinde, hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturulması halinde, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilebileceğinin düzenlendiğini, Bu çerçevede yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirketin, müvekkili şirketin özgün tasarım mahsulü ürünlerine tecavüz eylemleri söz konusu olduğundan ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat şartının oluştuğunu belirterek, İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise res’en gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece verilen 25/08/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemenin 14/10/2019 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarih 2020/79 Esas 2020/198 Karar sayılı ilamı ile, “Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Yargılamanın devamı sırasında mahkemece bilirkişi raporu alındığı, davacı vekili tarafından ibraz edilen 07/08/2020 dilekçe ile, tekrar ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, mahkemenin 25/08/2020 tarihli ara kararı ile, talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 389/1. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Ancak, yargılama sonucunda elde edilebilecek sonucu önceden sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi davacının iddiasının yargılama gerektirdiği, mevcut deliller ile bu aşamada yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği, dolayısıyla ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.