Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1653 E. 2022/1826 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1653 Esas
KARAR NO: 2022/1826 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/1374 Esas – 2019/1195 Karar
TARİHİ: 10/12/2019
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile … San ve Tic. Ltd. Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi, kredi kartı üyelik sözleşmesi ve çek hesabı açılış sözleşmesi imzalandığını, davalı … in ise sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, sözleşmelere istinaden davalı borçlu şirkete, kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve kredi kartı tahsis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının itirazın iptali davasını süresi içerisinde açmadığını, konu olan IBAN numarası belirtilen kredili mevduat borcunun … A.Ş.’ye devredildiğini, müvekkili …’in … Şirketi ile yaptığı anlaşma gereği toplam borç olarak 8.500,00 TL üzerinden ve aylık 400,00 TL ödeme şart ile anlaştığını, 8 taksit olarak 3.200,00 TL ödeme yapıldığını, talep edilen çek deposu için ise davacının hiçbir ödeme yapmadığını beyanla davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/12/2019 tarih 2017/1374 Esas – 2019/1195 Karar sayılı kararında; “…Yapılan yargılama ile denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup davacı bankanın hesaplanan alacak miktarı kredi kartı yönünden takipte talep edilen miktar ile bire bir örtüşmüş olup tek hesap yönünden ise 4.034,35 TL asıl alacak 130,45 TL işlemiş faiz ve 6,51 TL gider vergisi şeklinde sonuçlandırılmıştır. Ayrıca davalı tarafça kredinin … Yönetim şirketine temlik edildiği iddia olunmuşsa da borcun devri sözleşmesi davacının rızasına bağlı olarak gereçekleştirilebilecek olup buna ilişkin ve hatta temlik sözleşmesine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı görülmekle davalı tarafın bu iddialarına itibar edilmemiştir. Zira temlik sözleşmesinin mevcut olması durumunda bile bu durumun davacı banka ile bir bağlantısı bulunmamakta ancak davalı ile temlik alan şirketin iç ilişkisinde sonuç doğuracaktır. Ayrıca açıklanan gerekçelerle davanın kısmen sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında; davalının kredi kartından kaynaklanan alacak kalemi yönünden 2.885,50 TL asıl alacak 90,09 TL işlemiş faiz 4,50 TL BSMV olmak üzere toplam 2.980,09 TL; tek hesap yönünden 4.034,35 TL asıl alacak 130,45 TL işlemiş faiz ve 6,51 TL BSMV olmak üzere toplam 4.171,31 TL genel toplamda ise 7.151,40 TL’ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, takibe konu çek sorumluluk bedeli olan 12.300,00 TL nin ise davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabında depo edilmesine, İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca dava konusu alacağın likit niteliği gözetilerek asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.”gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; davacının, müvekkili hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe yapılan itiraz sonucunda işbu davanın açıldığını, cevap dilekçelerinde ileri sürmüş oldukları usule ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, HMK gereği dava dilekçesi ile birlikte dellillerin ibrazının ve tebliğinin gerektiğini, bu usulü hüküm yerine getirilmediğinden, davacının dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun düşmediğini, delil sunma haklarının ellerinden alındığını, davacının süresinden sonra verilmiş olan delillerini kabul etmediklerini ve bu delillerin işbu davada kanıt olarak kullanılamayacağını, müvekkillerine Kadıköy … Noterliği’nin 11.08.2015 tarihli … nolu ihtarnamesi ile; … hesap TR… İbanlı Kredili Mevduat sebebiyle 4.048,92 TL ve 5941 sayılı Çek Kanunu öncesinde basılan ve iade edilmeyen 9 adet çeklerden dolayı toplam 6.300,00 TL ve 5941 sayılı Çek Kanunu’na tabi iade edilmeyen 5 adet çeklerden dolayı toplam 6.000,00 TL olmak üzere toplamda 16.348,92 TL’nin ödenmesi konusunda ihtarnamenin keşide edildiğini, bilahare bu ihtarnameye istinaden Beykoz … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, yetki itirazı üzerine takibe İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile devam edildiğini, davanın İİK madde 67 ‘de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, takibe konu olan yukarıda İBAN numarası belirtilen kredili mevduat borcunun … A.Ş.’ye devredildiğini, müvekkili …’in, … Yönetim Şirketi ile yapmış olduğu anlaşma gereği toplam borç olarak 8.500,00 TL üzerinden ve aylık 400,00 TL ödeme şartı ile anlaştığını, 8 taksit (3.200,00 TL) ödeme yaptığını, ödemeye dair banka dekontlarının da dosyada mevcut olmasına rağmen yerel mahkemenin bu konuda araştırma yapmadığını ve karar verdiğini, davacının banka ihtarnamesinde belirttiği toplam 14 adet çek için herhangi bir ödeme yapmadığını, alacaklının 10 yıl önce verdiği ve karşılığında hiçbir bedel ödemediği çekler için para talep ettiğini, müvekkillerinin hiçbir borcunun bulunmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini beyanla usul ve kanuna aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden doğduğu iddia edilen nakdi ve gayrinakdi alacağın tahsili ile deposu talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre; mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı banka ile davalı … ve Tic. Ltd. Şti. arasında 31.10.2012 tarihli ve 230.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in genel kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile kredi kartı üyelik sözleşmesini ise garantör olarak imzaladığı, davacı banka tarafından davalı şirkete kredi kartı ve tek hesap kullandırıldığı ayrıca çek karnesi verildiği, davacı banka tarafından hesap kat ihtarnamesinin ve Mahkemece dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, savunma ve delil ibrazı için süre verildiği, icra takip dosyasında itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edildiğine dair tebligat evrakının bulunmadığı, bu nedenle davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabul edileceği, Mahkemece alınan bankacı bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacı bankanın nakdi ve gayrinakdi alacaklarının tespit edildiği, davalı tarafça sunulan belgelerin borcun ödendiğini ispat etmediği, davacı bankanın takip konusu alacağı temlik ettiğine dair bir delil sunulmadığı, davacı bankanın iade edilmeyen çek yapraklarının ibraz halinde yasal olarak ödemekle yükümlü olduğu asgari tutarların depo edilmesini talep edebileceği, davalılar vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine de aykırılık görülmediğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 488,51 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 122,12 TL (54,40+67,72) harcın mahsubu ile bakiye 366,38 TL’nin istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran taraflara iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.