Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1601
KARAR NO: 2022/1852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2020
DOSYA NUMARASI: 2018/1176 Esas – 2020/59 Karar
DAVA: İstirdat
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin meşru hamili olduğu, keşideci … Tic. A.Ş.’nin … Gebze Ticari Şubesi’ndeki hesabına tanımlı 13/04/2018 tarih 10/08/2018 vade tarihli 33.666,27 TL bedelli çekin 16/04/2018 tarihinde müvekkiline teslim edilmek üzere kargoya verildiğini, 17/04/2018 tarihinde de … Kargo şirketine ait araç içinden çalındığını, olay ile ilgili olarak Yenişehir Polis Merkezi Amirliği’nce inceleme başlatıldığını, ayrıca keşideci firmanın başvurusu üzerine Gebze CBS’nın 2018/13090 nolu evrakı ile soruşturma açıldığını, bilahare dava konusu çek ile ilgili olarak Gebze ATM’de 2018/526 Esas nolu hasımsız çek iptali davasının açıldığını, söz konusu çek hakkında davalı tarafça İstanbul … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, İstanbul 14. İcra Hukuk mahkemesi’nde takibin iptali talebiyle 2018/703 Esas sayılı davayı açtıklarını , müvekkilinin meşru hamil olduğunu belirterek, çekin istirdatına, çek hakkında başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin talep ve dava edildiği; 31/01/2019 tarihli dilekçe ile de; yargılama sırasında çek bedeli tahsil edildiğinden ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/01/2020 tarih ve 2018/1176 Esas – 2020/59 Karar sayılı kararı ile; ” ….Her ne kadar davacı vekili dava konusu çekin TTK 792 md gereğince istirdatını talep etmiş ise de; toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda, çeki elinde bulunduran davalının dava konusu çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna dair yasal delil sunulamadığından davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-DAVANIN REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, dava dışı … Tic. A.Ş. firması ile ticari alışverişlerde bulunduğunu, adı geçen firmanın, müvekkili firmanın ticari ilişki sebebi ile doğan fatura alacağına karşılık olarak dava konusu çeki lehtar olarak müvekkili firmaya keşide ettiğini ve müvekkiline gönderilmesi için … Kargo firmasına teslim ettiğini, çekin müvekkili firmaya gönderilmek üzere çek keşidecisi … San. ve Tic. A.Ş. Tarafından … Kargo’ya teslim edildiğini, ancak 17.04.2018 tarihinde Sabiha Gökçen … Kargo şubesinin araçlarından dosyalarının çalındığını, söz konusu çekin de çalınan dosyaların içinde bu dosyalar ile birlikte hırsızlığa uğradığını, bu olay sonrasında, … Kargo fiirmasının şikâyeti üzerine, Yenişehir Polis Merkezi Amirliği tarafından soruşturma işlemleri başlatıldığını, ayrıca çekin çalınması sebebi ile dava dışı keşideci … A.Ş. firmasınca, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma işlemlerinin Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/13090 Soruşturma Sayılı dosyasından yürütüldüğünü, mahkemece söz konusu soruşturma dosyasının celp edilmediğini ve incelenmediğini, Hırsızlık fiili sonucu zayi olan işbu çek üzerine ödeme yasağı koydurmak için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/526 E. sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, yargılama sırasında dava konusu çekin davalı elinde bulunduğunun anlaşılması ve davalı tarafından, dava konusu çek ile ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması üzerine kendileri tarafından işbu icra takibine karşı İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/703 E. ve 2018/704 E. sayılı dosyaları ile tedbir talepli olarak takibin iptali talebinde bulunmuş olsalar da, icra mahkemesince tedbir taleplerinin kabul edilmediğini, bu icra takibi içerisinde davalı yanca haciz talebinde bulunulduğunu ve icra tehdidi altında bulunan, hiçbir kusuru bulunmadığı halde hesaplarına bloke konulan keşideci …Tic. A.Ş.’nin, haksız ve kötü niyetli olan davalıya karşı sorumlu olmadığı çek borcunu ve icra takibi ile birlikte çıkan ek ödemeleri ödemek zorunda kaldığını, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/526 E sayılı çek iptali dava dosyasında düzenlenen 03.07.2018 tarihli tensip zaptının 7 numaralı ara kararında çek hesabının bulunduğu bankaya ödeme yasağı konulduğunu, yine aynı tensip zaptı ile çeke ilişkin tüm bilgilerin ilan edilmesine karar verildiğini, ilan içeriğinde söz konusu çeki elinde bulunduran şahısların bu çeki 3 ay içerisinde mahkemeye getirmelerine karar verildiğini, çeki tahsil için bankaya ibraz ederek bankadan gelen çeke ilişkin ödemeden men kararını, yani çekin zayi olduğunu öğrenen, aynı zamanda mahkemece yapılan ilanen tebligat sonucu çekin zayi olduğunu bilmesi gereken davalının kötü niyetli olduğunu, Müvekkilinin dava dışı … firmasından olan ticari alacağı sebebi ile dava konusu çekin meşru hamili olduğunu, bu durumun mahkemede yapılan yargılama, sunmuş oldukları beyanları ve delillerinden anlaşıldığı gibi, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/13090 Soruşturma Sayılı dosyası, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/526 E. sayılı çek iptali dosyası ve Yenişehir Polis Merkezi Amirliği tarafından yürütülen soruşturma dosyası ile de sabit olduğunu, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/526 E sayılı dosyasının 03.07.2018 tarihli tensip zaptı ile verilen ödemeden men kararını, çeki tahsil için … şubesine ibraz eden, bu aşamada çekin zayi olduğunu ve müvekkili firmaya karşı takip yapılmayacağını bilen bir tacirin iyi niyetinden bahsedilemeyeceğini, bu sebeple dahi ödemeden men yasağını bildiği halde, bu yasağın konulmasından aylar sonra icra takibi başlatan, hakkı olmadığı halde çek konusu alacağı ve bu takip sebebi ile diğer alacak kalemlerini tahsil eden davalıyı himaye eden, söz konusu davalının kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini bildiren mahkeme kararının iyi niyet kuralına ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin çekin zayi olduğunu ve bu sebeple bulan kişilerin çeki mahkemeye ibraz etmeleri ilan edilmişken, bu ilanı takip etmesi gereken “basiretli bir tacir” gibi davranması gereken haksız ve kötü niyetli davalının bu duruma rağmen bile isteye başlatmış olduğu icra takibi ve akabinde yapmış olduğu tahsilatın açıkça haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hem esas – hem usul açısından yeniden incelenmesi ve kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı çek istirdatı talebine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin lehtarı dava dışı firmanın keşidecisi olduğu çekin, müvekkiline teslim edilmeden kargo firmasında iken çalındığını, çek hakkında hasımsız çek iptali davası açılarak ödemeden men yasağı kararı alındığını ve çekin zayi olduğunun mahkemece ilan edilmesine karar verildiğini, yine söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili savcılığa yapılan şikayet üzerine soruşturma başlatıldığını, davalının çek bedelini tahsil için müvekkili ve diğer çek borçluları aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, dava konusu çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava konusu çek bedelinin keşideci tarafından icra takip dosyasına ödenmesi nedeniyle, ödenen bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, çeki elinde bulunduran davalının dava konusu çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna dair yasal delil sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 790. maddesi gereğince açılmış olan davada, ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının davalının kötüniyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ispatlaması gerekir. TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ayrıca TTK’nın 801. maddesi gereğince, çeki ödeyecek muhatap banka için dahi ciro imzalarının geçerliliğinin araştırılması zorunluluk değilken, hamilin bu yönde bir yükümlülüğünün bulunduğu ileri sürülemez. Mahkemenin 05/04/2019 tarihli duruşmasında davalı vekilinin, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacının iddilarını müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, çeki süresinde ibraz edip ödenmediğini tespit ettiren hamilin, cirantalara, keşideciye ve diğer çek sorumlulurına karşı müracaat hakkını kullanabileceğini, dava konusu çekin davacının rızası hilafında elden çıkmış olmasının alacağa engel olmadığını, davanın reddine ve davacının %20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Mahkemece Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/13090 soruşturma sayılı dosyasının Uyap üzerinden istenildiği, davacı tarafça bildirilen delillerin toplanıldığı, dosya kapsamı ile davalı tarafın dava konusu çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, hasımsız açılan çek iptali davasında ödemeden men kararı verilmesi ve yasal ilanların yapılmasının davalının iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun ispatı için yeterli olmadığı anlaşılmış olmakla; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.