Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/160 Esas
KARAR NO : 2020/253 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 26/09/2019 ( Ek karar )
DOSYA NUMARASI: 2019/844 D.İş Esas- 2019/851 D.İş Karar
DAVA: İhtiyati Hacze itiraz
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; borçlunun keşide edilen Çek’e ilişkin 16.000,00-TL tutarında muaccel hale gelmemiş borcunun bulunmadığını, işbu borç rehinle de teminat altına alınmadığını ileir sürerek, borçlunun müvekkiline talep konusu çekten dolayı 16.000,00-TL borcu olması hesabı ile; borçlunun borca yeter miktarda gerek kendisinde ve gerekse 3. şahısların yedinde bulunan menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmişir.İlk derece Mahkemesi 27/05/2019 tarih ve 2019/844 D.İş Esas – 2019/851 D.İş Karar sayılı kararı ile; ” …… için; Yukarıda gösterilen borçluların malları ile alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE, ” karar verdiği anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili … aleyhine alınan ihtiyati haciz kararının kötü niyetli olduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakatlerinin olmadığını, müvekkili davalı firmadan mal almak karşılığında dava konusu 16.000,00 TL’lik çeki alacağı mallara karşılık olarak teslim ettiğini, kendi üzerine düşen edim ve sorumluluğu yerine getirdiğini, ihtiyati haciz talep eden kendi üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin ihtiyati haciz kararından, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından yazılan talimat gereğince İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasından 30/05/2019 tarihinde … Mah. … Cad. No:… …/İstanbul iş yeri ardesine hacze gelindiği sırada haberdar olduğunu, müvekkile ait malların haksız bir biçimde muhafaza altına alındığını, ihtiyati hacze konu çek ihtiyati haciz talep edene avans olarak verildiğini, müvekkili tarafından çeke istinaden icra takibi açılması ve devamında haciz baskısıyla karşılaşmamak adına ödemeler yapıldığını, senede ilişkin ödemeler incelendiğinde 14.000,00 TL tutarında para transferi yapıldığını belirterek ihtiyati haciz talep edence yatırılan teminatın ihtiyati haciz talep edene verilmemesini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını mahkememizden talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 26/09/2019 tarih ve 2019/844 D.İş Esas – 2019/851 D.İş Karar sayılı ek kararında;”…İİK’nun 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. İhtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK.’nun 265. maddesinde düzenlendiği, buradaki sebeplerin şekli ve sınırlı olduğu, itiraz eden tarafından dosyaya sunulan banka dekontlarında, açıkça ödemelerin ihtiyati hacze konu çeke yönelik olduğuna ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, bu durumda ihtiyati hacze konu çeke yönelik olarak ödeme yapıldığı yönündeki itirazın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından…”gerekçesi ile;”İ.İ.K. Madde 265. Kapsamında yerinde olmayan aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin itirazlarının REDDİNE, ” karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze itiraz dilekçelerinde belirttikleri gibi, ihtiyati hacze konu çek için yapılan ödemelerin dosyada sabit olduğunu, iş bu ödemelerin dosyaya ibrazının yapıldığını, verilen hükmün kaldırılmasının gerektiğini, ayrıca mahkeme ilamında da yeterli gerekçenin sunulmadığını, bu sebeplerle hükmün bozulmasının gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ihtiyati hacze itirazın reddi kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz talebidir.Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş olup itiraz üzerine İ.İ.K. Madde 265. Kapsamında yerinde olmayan aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin itirazlarının reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, dosya kapsamına göre ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı bu bağlamda mahkemece ihtiyati hacze itiraz sonucu itirazın reddi yönünde verilen kararın dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. 2004 Sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.)Somut olayda İhtiyati haciz kararı, keşidecisi …, lehdarı …- …. olan 31/12/2018 keşide tarihli ve 16.000,00 TL bedelli çeke istinaden verilmiştir.İhtiyati haciz kararına itiraz İİK 265 maddesinde düzenlenmiştir. İİK 265/1 maddesine göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilecektir. Maddede öngörülen itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup maddede öngörülün sebepler dışında ihtiyati haciz kararına itiraz mümkün değildir.İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin borcun ödendiği şeklindeki itiraz ve istinaf nedenleri ileri sürülüş şekliyle yargılamayı gerektirmekte olup, İİK’ nın 265. maddesinde belirtilen hallere uymamakta, bu nedenle ihtiyati hacze itirazı inceleyen mahkeme tarafından değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan muteriz vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden tarafın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’nin istinaf eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.