Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1597 E. 2022/1851 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1597
KARAR NO: 2022/1851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2020
DOSYA NUMARASI: 2015/1253 Esas – 2020/273 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirkete ait … plakalı aracın çekişten düşmesi üzerine 13,02.2013 tarihinde, …. Plaka nolu aracında çekişten düşmesi üzerine 22.05.2013 tarihinde davalı … şirketinin Sancaktepc ilçesinde bulunan servisine götürdüğünü, iki aracında garanti süresi içinde servis hizmeti aldığını, davalı … şirketince araçların katalizatörinin arızalandığı bildirilerek değişim ve tamirinin yapıldığını, ancak davalı … şirketinin katalizatör arızasına diğer davalı … şirketince üretilip dağıtımı yapılan … adlı katkı maddesinin neden olduğu gerekçesiyle verilen servis hizmetinin garanti dışında kaldığını iddia ederek … plakalı araç için 04/05/2013 tarih, … nolu 8.530,41 TL tutarlı, … plakalı araç için 03.07.2013 tarih, … nolu 11.412,78 TL tutarlı faturaları düzenlediği, söz konusu faturaların müvekkili şirketçe dava hakkı saklı kalmak şartıyla ödendiğini, durum üzerine davalı … şirketine 8.530,41 TL’lik faturaya ilişkin olarak Kadıköy … Noterliği’nin 17.06.2013 tarih ve … yevmiye numaralı, 11.412,78 TL’lik faturaya ilişkin olarak Kadıköy … Noterliği’nin 15.07.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin çekildiğini, ihtarlarına cevap olarak davalı … şirketinin …’in analiz raporlarını … firmasının … ürününü referans alarak yaptığını, kendi ürünlerinin standartlara uygun olup katalizatör arızasına sebep olamayacağını bildirdiğini, sonuç olarak davalıların sorumluluk üstlenmeyerek zararlarına sebep olduklarından bahisle 19.943,19 TL zararlarının … şirketinden fatura tarihi (03.07.2013) itibariyle, … şirketinden ihtarname tarihi (15.07.2013) esas alınarak en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız yere ödediği bedelin geri ödenmesini istemesi halinde 2013 yılında yapılmış ödemeyi geri istemek için dava tarihine kadar 1 yıllık süre geçmekle, aynı şekilde ayıplı hizmetten kaynaklandığını iddia ediyor ise 6502 sayılı yasa gereğince 2 yıllık süre geçmekle zamanaşımına uğradığı, haksız zenginleşmeye dayanıyor ise davacının geri isteme hakkının doğumundan itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin mahkemcce değerlendirilmesi gerektiğin, davacıya ait araçların müvekkili şirkete servis hizmeti almak için birçok defa getirildiği, gerekli işlem ve bakımlarının yapıldığı herhangi bir ayıplı hizmet verilmediğini, araçların çekişten düşmeleri üzerine yapılan tetkiklerde katalizatöriln tıkandığının tespit edildiğini, inceleme sonucu tıkanmaya … adlı katkı maddesinin sebep olduğu tespit edilerek ve bu çerçevede … katkı maddesinin kimyasal analize tabi tutularak standart dışı olduğunun tespit edildiğini ve bu nedenle katalizatör değişimlerinin ücret mukabili yapıldığını, davalı … şirketinin ürünlerinin standartlara uygun olduğuna dair iddiasının hangi gerekçe ve testlere dayandırıldığının taraflarınca bilinemeyeceğini, ancak taraflarınca yapılan testlerde davalı … şirketince dağıtılan … katkı maddesinin standarlara uygun olmayıp katalizatörlerin tıkanmasına neden olduğunun tespit edildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … & … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflarının Türkiye çapında bayilere sözleşme gereği akaryakıt dağıtımı yaptıkları, bayilerin bağımsız tüzel kişiler oldukları, müvekkili şirketin şubesi veya temsilcisi vasfında olmadıkları, akaryakıtı bayiye teslim ile sorumluluklarının sona erdiği gerekçesi ile husumet itirazında bulunmuş, davacı şirket tarafından … Plakalı araç için … Kalite Güvence Müdürlüğü’ne yaptırdığı testlerde akaryakıtın kullanıma uygun ancak … adlı katkı maddesinin bir diğer akaryakıt dağıtıcı firma olan … firmasının … ürününün standartlarına göre test edildiğini, her üreticinin ürününün farklı standartlarda olabileceğini, müvekkili şirketin ürününün müvekkili şirket ürünleri standartları esas alınarak test edilmesi gerektiğini, yakıt deposundan alınan numunelerin testlerde yanıltıcı sonuçlar verebileceğini, davaya konu olayda … ambalajından alınan numunelerinde test edilmesi gerektiği, … tarafından yapılan element analizinde yüksek miktarda alüminyuma rastlandığının tespit edildiğini, ancak müvekkili şirket ürünlerinde alüminyum bulunmadığını, katalizatör arızalarının kullanılan yağlardan kaynaklı olmasının kuvvetle muhtemel olduğu gibi arızanın normal kullanımdan da kaynaklabileceğini, davacının taraflarına herhangi bir başvuru yapmadığını, test yapılması talebinde bulunmadığını, ayrıca söz konusu arıza ürünlerinden kaynaklanmış olsa aynı ürünü kullanan araçlarda da benzer arızaların oluşması gerektiğini, ancak böyle bir arızanın oluşmadığını, hukuka aykırı eylem ile doğan zarar arasındaki illiyet bağını davacının ispatla mükellef olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/06/2020 tarih ve 2015/1253 Esas – 2020/273 Karar sayılı kararı ile; ” …Her ne kadar ilk bilirkişi raporu ve ilk bilirkişi raporundan sonra alınan ek rapora yazılan ayrık görüşte davalıların zarardan birlikte sorumlu olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de ikinci bilirkişi raporundan sonra alınan ek rapor ile bu görüşün SCR ünitesinin dozajlama görevini tam olarak yerine getirememesi ve … emisyonu sıvısının iki nolu davalıdan alınmış olduğu varsayımına dayalı olduğu, oysaki araçlar üzerinde dozajlama sisteminde bir sorun olduğunu gösterecek teknik bulgular mevcut olmadığı, ibraz edilmiş fatura ve servis belgelerine göre dava konusu araçlarda, dozajlama ünitesi, kontrol üniteleri ve sensörlerde bir değişim yapıldığına dair açıklama yer almadığı gibi katalizatör değişimi yapılan araçların aynı dozajlama sistemi ile çalışmalarını sorunsuz sürdürdüklerinin görüldüğü tespit edilmiş olup ilk kök rapor ve ilk kök rapora yazılan ayrık görüşe itibar edilmeyip davalıların sorululuğunun tespit edilmediğine dair ikinci heyet tarafından tanzim edilen rapor hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davada, ayıplı hizmet ve ayıplı mal satışı nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmininin istendiğini, müvekkili şirketin … ve … plakalı araçlarda sorunla karşılaşması üzerine araçlarını garanti süresi içerisinde davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye ait servise götürdüğünü, yapılan incelemelerde de her iki aracın da katalizörlerinin arızalandığı tespitinde bulunulduğunu, servis tarafından mevcut sorunların diğer davalı …-…A.Ş.’ye ait … olarak bilinen ve dizel yakıta karıştırılan katkı maddesinden kaynaklandığının belirtildiğini, müvekkiline de 8.530,41.-TL ve 11.412,78.-TL tutarlı iki adet fatura çıkartıldığını, bunun üzerine davalı …-…’a ihtarname gönderildiğini, ancak kendi ürünlerinin standartlara uygun olduğunu ve söz konusu arızaya sebep olmayacağını bildirdiklerini, işbu cevabın yetkili servis olan davalı …’a bildirildiğinde ise arıza sebebinin … katkı maddesinden kaynaklandığının yinelendiğini, Her iki davalı firmanın da, müvekkili şirkete ait araçlarda oluşan arızanın sorumluluğunu birbirlerine ve kendilerine yüklemeye çalıştıklarını, davaya karşı verilen cevap dilekçelerinde; davalılardan … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin, araçlardaki arızanın diğer davalı …&… A.Ş.’ye ait üründen kaynaklandığını, …&… A.Ş.’nin ise arızaların kendi ürünlerinden kaynaklanmayıp yanlış yağ kullanılmasından kaynaklandığını iddia ettiğini, müvekkili şirketin yalnızca araçların üreticisinin önermiş olduğu yakıt, yağ vesair ürünleri kullandığını, araçların tüm rutin bakım, onarım ve servis hizmetlerini zamanında ve yetkili servisten aldığını, buna rağmen garanti süresi de devam etmekte iken araçlarda oluşan arızanın garanti kapsamı dışında tutulduğunu, onarım bedellerinin kendilerinden alındığını, davalıların tek başına veya birlikte söz konusu arızanın meydana gelmesinden sorumlu olduklarını, zira kendilerinin sorumluluk sahibi kullanıcı olarak davrandıklarını ve hizmet ve ürünlerini güvenerek almış olmakla kendilerine izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, Mahkemece yapılan değerlendirmede karara esas teşkil eden 04.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu araçlarda ortaya çıkan katalizör tıkanması olayının sistem kaynaklı ve imalata dayalı olmadığı, bu bağlamda bir nolu davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, katalizör tıkanmalarının kullanılan emisyon sıvısı kaynaklı olabileceği, … plakalı aracın … deposundan alındığı belirtilen numune üzerinde yapılan ölçümlerde normlara aykırılık tespit edilmiş olmakla birlikte, numunenin hangi şartlarda nasıl bir kapla alınmış olduğu, ölçüm laboratuvarına ne şekilde iletildiği, sıvının iki nolu davalı üretimi olup olmadığı, araçlarda harici sıvıların da kullanılmış olabileceği gibi bir çok belirsizlikler bulunduğundan, davacı zararında iki nolu davalı ile illiyet oluşturacak bir bulguya da ulaşılamadığı tespitinde bulunulduğunu, Davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından müvekkilinin aynı arızayı veren 2 aracından sadece … Plakalı aracın … tankından alınan örnekler üzerinde inceleme yaptırıldığını, söz konusu aracın 22.05.2012 tarihinde trafiğe çıkmış olup arızayı onbinlerce kilometre yaptıktan ve toplam 4 kez … Motorlu araçlar şirketinde bakımı yapıldıktan sonra verdiğini, yine raporda … tankının temizliğinin yapılmaması nedeniyle tankın kirlenmiş ve bu kirin … tankında mevcut … katkısındaki kalsiyum, alüminyum ve sodyum metallerinin oranlarının artmasına yol açarak konvektör arızasına yol açmış olabileceği tespit ve değerlendirmesinde bulunulduğunu, oysa ki; … tankının temizlenmesi yükümlülüğünün davacı müvekkilinde olmayıp aksine söz konusu olan … marka kamyonlar yüksek teknolojili ürünler olduğundan bizzat üreticisi tarafından yetkisiz kişilerce yapılacak bakım ve tamiratlar nedeniyle garantisinin feshedildiğini, müvekkili de bu durumu bildiğinden, … Motorlu Araçlar şirketine dava konusu araçlar dahil … marka kamyonlarını üretici firmanın belirlediği yıl/km bazlı bakımlara götürdüğünü, bakımlarını burada yaptırdığını, bu durumda … tankının temizliğine ilişkin sorumluluğun bizzat aracın bakım işlerini yapan … Motorlu Araçlar şirketinin olduğunu, üretici firma olan … firmasınca kamyonların … tanklarının temizlenmesi için bir standart oluşturulup ve temizlik yapılması kullanım kılavuzuna eklenmiş ise bu standartlar kapsamında … Motorlu Araçların müvekkiline ait kamyon bakıma geldiğinde … tankını temizlemesi gerekeceğini, ancak alınan raporlarda da tespit edildiği üzere … plakalı aracın … tankının davalı … Motorlu Araçlar tarafından temizlenmemiş olduğunu, … katkı maddesinin, 2.0000 ısı ile motordan çıkan yanma gazları ile konvektör önünde enjeksiyonla yanma gazları üzerine püskürtülmesi sırasında tepkimeye girerek zararlı NOx (Azot oksit) gazını zararsız N Azot gazı ile H2O (su) buharına çevirmek üzere geliştirildiğini ve dizel yakıt kullanan araçların dizel yakıtın yanması sonucu ortaya çıkan yanma gazlarından zararlı Azot Oksit gazının atmosfere salınımını azaltmak amacıyla kullanılan SCR sisteminin kullandığı bir katkı maddesi olduğunu, … katkı maddesinin, esas olarak egzoz gazlarına … enjekte edilmesi suretiyle önce bir amonyak çözeltisi (NH3) ve karbon dioksit (CO2) içinde bulunan üre oluşmasını sağlayıp ardından amonyak (NH3) dizel yanmalarında oluşan nitrojen oksitlerle (NOX) reaksiyona girerek kimyasal reaksiyon sonucu egzozdan zararsız bir şekilde nitrojen (N2) ve su buharı (H2O) çıkartılması suretiyle işlev gördüğünü, … katkı maddesinin %32,5 oranında üre içerdiğini, üre çözeltisinin kimsayal formülünün H2N-CO-NH2 şeklinde olduğunu, … katkı maddesi içinde ayrıca %67,5 oranında deiyonize su (saf su) H2O bulunduğunu ki saf suyun … katkı maddesinin çözücüsü olduğunu, bu çözelti içinde metallerin hiç bulunmaması ideal iken eser miktarda bulunmasının standart içi olarak kabul edildiğini, Bilirkişi heyetinin raporda dikkate aldığı … Kalite Güvence Müdürlüğü tarafından yapılan analizlerin, element analizi olup elementlerin molekül düzeyinde ne kadar bulunduğunu gösterdiğini, oysa konvektörü tıkayanın elementler değil bu elementlerin genellikle su ve başkaca elementlerle girdiği kimyasal tepkime sonucu oluşturdukları kristal halindeki bileşikler olduğunu, bilirkişi heyetinin … tankı kirliliği değerlendirmesinin, … çözeltisi içinde var olan Sodyum, Kalsiyum, Alüminyum, Potasyum, Demir gibi metallerin çözücüsü olan deiyonize sudan ayrılarak kristalize olması ve … tankı dibine çökelmesi ve çökelen bu elementlerin … pompası vasıtasıyla … filtresine yönlendirilmesi, … filtresinden geçtikten sonra … enjektörüne ulaşıp enjektör vasıtasıyla egzoz sistemi içindeki yanma gazlarının üzerine püskürtüldükten sonra konvektör üzerine yapışarak zamanla oluşan birikimle konvektörü tıkaması varsayımına dayandığını, İşin aslının ise, arızanın … tankındaki çözelti halindeki metallerin konvektöre ulaşması suretiyle olmadığı düşükte olsa belli miktarlarda … çözeltisi içinde mevcut metallerin yanma gazları ile tepkimeye girdikten sonra son derece eser miktarda kristalize bileşiklerin konvektöre yapışması ve bunların zamanla konvektörü tıkayacağının üretici firma tarafından zaten öngörüldüğünü ve hangi aralıklarla konvektör kontrolü ve değişimi yapılacağının belirlenmiş olduğu hususları olduğunu, üretici firmanın işbu standartları belirlerken … sistemindeki her parçanın işlevini eksiksiz yerine getireceğinin varsayıldığını ve testlerin ideal şartlar gözetilecek yapılacağını, oysa … çözeltisinin +30 derecede bozulmaya başladığından depodan enjektöre gelinceye kadar +30 derecenin altında tutulması gerektiğini, ki aracın tamirinin yapıldığı dönemde sistemin uygun şekilde çalışıp çalışmadığı hususunun … Motorlu Araçlar tarafından kontrol edilmediğini, … Motorlu araçlar şirketinin sadece … tankından alınan numuneyi test ettirdiğini, ancak arızalanan konvektör içinde bulunan ve kirliliği/ tıkanmayı yaratan kimyasal bileşiklerin analiz ettirilmediğini, asıl olanın konvektörü tıkayan kimyasal bileşikler olup dizel yakıtın yanması sonucu oluşan yanma gazları içinde mevcut kimyasal bileşikler veyahut elementler ile kimyasal tepkimeye giren … katkı maddesi elementlerinin hangi kristalize bileşikleri oluşturduğu olduğunu, oysa dizel yakıtların yanma gazları içinde Karbon, sülfür gibi elementler olup bunların … çözeltisi içinde bulunan metallerle etkileşime girdiklerinde bu elementlerin sülfat, karbonat, hidrat gibi tuzlarını oluşturduklarını ki hepsi kristalize bileşikler olduğu için konvektörü tıkayacak özelliğe sahip olduklarını, Müvekkilin arıza yapan araçlarının, … Plakalı Araç 2012 model … 2124 Cnin … deposunun 25 lt hacminde, … Plakalı Araç 2013 model … deposunun 35 lt hacminde olduklarını, daha önce … Motorlu Araçlar tarafından … Plakalı Aracın … Deposundan numune alınarak analiz ettirilmediği hususunu vurguladıklarını, davalı … Şirketinin hiçbir veriye dayanmaksızın … Plakalı Araç … Deposundan alınan numune analizine dayanarak … Plakalı Aracın Konvektör arızasının da aynı nedene dayandığı gerekçesiyle müvekkili şirketten tahsilat yaptığını, … Plakalı 2013 model … 3240 C 35 lt hacminde … deposu olan kamyonun 13.02.2013 tarihinde trafiğe çıktıktan 4 ay içinde 10.816 Km yol yaptığını ve 108,16 lt … Çözeltisi kullanmış olarak arıza yapmış olmasının depo kirliliği varsayımını çöpe atmakta olduğunu, yine … Plakalı Aracın 12.12.2013 tarihinde davalı … Motorlu Araçlar şirketine servis hizmeti almak için geldiğinde 34.988 km/yol yapmış olduğu ve arıza verdiği 13.03.2013 tarihinde 38.277 km/yol yaptığı hususlarının kayıt altına alınmış olması itibariyle 3.289 km/yol kat ettikten sonra arıza verdiği sonucu birlikte değerlendirildiğinde iki aracın da 13.02.2013 tarihinden sonra veya en fazla 2013 yılında gerçekleşen olaylar sonucu arızalandığının tartışmasız olduğunu, Bu çerçevede … Motorlu Araçlarca sunulan iş emirleri doğrultusunda … Plakalı Aracın; 28.12.2012 tarihinde servise geldiğinde km sayaç değeri 27.977 km, ilk çekiş gücü düşük şikayeti ile servise götürüldüğü, 13.03.2013 tarihinde km sayaç değeri 38.277 km, arasındaki fark değer 10.300 km olup, … Plakalı aracın arıza yaptığı 16.05.2013 tarihinde 10.826 km yol kat etmiş olduğu gerçeği ile birlikte değerlendirildiğinde, kaçınılmaz olarak 2013 yılında müvekkili şirket tarafından bilirkişi heyetince de tespit edilen … petrolden alınma toplam 190 lt …&Turkas firmasınca üretilen … katkı maddesi kullanıldığı sonucuna varılacağını, bu durumun kendilerini her iki aracın 10.300 km + 10.816 km = 21.116 km yol kat ettikten sonra arızalandığı sonucuna götüreceğini, Toplam 21.116 km yol kat edilirken kullanılan dizel yakıt miktarının km başına 0,25 ltden toplam 5.279 lt olacağını, 5.279 lt dizel yakıt tüketimi için gerekli … Çözeltisi miktarının ise 211,16 lt olup bu miktarın bir kısmının … Plakalı araç satın alındığında … deposunda zaten var olduğu gerçeği göz ardı edilse bile müvekkili şirketçe satış fişi sunulan … petrolden alınma toplam 190 lt …&Turkas firmasınca üretilen … katkı maddesinin yine bilirkişi tespiti gereği standartlara uygun olduğu varsayımına itibar edilerek 211,16 lt 190 lt = 21,16 lt hesabıyla geriye 21,16 lt satış fişi sunulmamış … Katkı Maddesi kaldığını, Önceki bilirkişi heyetince hazırlanan rapor verileri esas alınarak yapılan hesaplama sonucu elde ettikleri 21,16 lt Menşei Belirsiz … çözeltisi yerine … tankına musluk suyu eklense bile konvektör arızasına yol açacak denli bir kirliliğin yaratılması olanağı olmadığı gibi yine heyetçe göz ardı edilen yıllık cirosu milyon dolarla ifade edilen müvekkili şirketin … Motorlu Araçlar şirketi ile araç bakım sözleşmesi, … Akaryakıt firmasıyla akaryakıt alımına dair sözleşmesi, araçlarda davalı …&… şirketine ait taşıt tanıma sistemi bulunduğu gerçeği ile ülkemizde mevcut …, …, … ve … gibi büyük dağıtımcı firmaların yakıt temin ettiği hiçbir akaryakıt bayiinde bulunamayacak standart dışı … katkı maddesini temin ederek araçlarında kullanması ve sonuç olarak konvektör arızasına sebep olması gibi bir durumun mümkün olmadığını, Kimyasal olarak deiyonize su içersinde Sodyum, Potasyum, Kalsiyum, Alüminyum, demir, Magnezyum ve benzeri metallerin hiç olmaması gerektiğini, konuya ilişkin olarak kabul edilen DIN 70070 standardında ise dilekçelerinde belirttikleri elementlerin eser miktarlarda … Çözeltisi içinde bulunmasına izin verildiğini, DIN 70070 Standardı … üreticilerinin gerçek anlamda tamamının hidrojen ve oksijen moleküllerinden oluşan su kullanmamalarını sağlamakta olduğunu, zira suyun bu derece saflaştırılması maliyetinin bu üetim maliyetlerini etkileyeceği gibi SCR sistemli dizel motorlu araç kullanma maliyetlerini de etkileyeceğini, sonuç olarak yüksek teknolojili araçlar yerine daha düşük teknolojili benzinli motorların daha yüksek torku daha az NOX salınımı ile sağladıklarından tercih edilir olacağını, … katkı maddelerinin DIN 70070 Standardında belirlenen miktarlarda veya altında metaller içermesinin, konvektör arızası meydana getirmeyecekleri gibi bir sonuca götürmeyeceğini, aksine eninde sonunda SCR sisteminde bulunan filtre, enjektör ve konvektörün arızalanacağı bozulacağı sonucuna götüreceğini, İş bu nedenlerle garanti süresi içinde meydana gelen konvektör arızasını garanti kapsamı içerisinde giderme yükümlülüğü davalı … Motorlu Araçlar şirketine ait olduğu gibi rutin servis hizmeti sırasında … tankının temizliği yükümlülüğünün de … şirketinin olduğunu, Ablue tankı temizliği normal bakım/servis kapsamı dışında ise bu işi ücreti karşılığı yapmayı teklif etmeli, ancak ücreti ödenmediğinde yapmamak durumunda olduğunu, 10 binlerce dolarlık bir makinenin basit bir tank temizliği ile arızası önlenecekse (ki bu iddia/ varsayımın kendileri açısından hiçbir anlam ifade etmediğini ) temizlik işinin olağan servis hizmetleri kapsamında olması gerektiğini, Davalı …&… şirketinin ise, ürettiği ablue katkı maddesinin konvektör arızasına yol açacağını bilerek ürünleri üzerine sadece yetersiz standartlara uygunluk ibaresi koyarak kullanıcıları yanlış yönlendirdiğini, oysa ürün içeriğinde bulunan metallerin araçlarda konvektör veyahut SCR sistemi arızasına yol açacağı yönünde bir ibare olsa ve arızanın önlenmesi bakımından alınacak önlemlere ilişkin uyarılar bulunsa kullanıcıların ürünü daha bilinçli şekilde kullanıp araçlarının SCR sistem bakımlarını da yaptırabileceklerini, Yine 08.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda ve 06.09.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı muhalefet şerhinde Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. … tarafından “Davalı … Motorlu Araçlar şirketinin tespitleri ve testleri ile … Test Lab. Test raporundaki test sonuçları ve tespitleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafa ait … ve … plakalı araçların çekişten düşmelerinin nedeninin katalizörün tıkanması olduğunu, bu tıkanmaya … adlı katkı maddesinin sebep olduğunu, … katkı maddesinin kimyasal analize tabi tutularak standart dışı olduğunun tespit edildiği açıkça belirtilmiştir.” denilerek, davaya konu araçlarda meydana gelen sorunların, mevcut SCR ünitesinin dozajlama görevini tam olarak yapmaması ile davalı …&… tarafından üretilen … katkı maddesinin standart dışı olmasından kaynaklandığı tespitinde bulunulduğunu, ki iki hususun da davalıların birbirine karşı ileri sürdükleri ispatlı hususlar olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının yeniden inceleme neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ayıplı hizmet ve ayıplı satış iddiasından kaynaklanan tazmunat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece ikinci heyetten alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda; davaya konu araçlarda ortaya çıkan katalizatör tıkanması olayının sistem kaynaklı ve imalata dayalı olmadığı, katalizatör tıkanmalarının kullanılan emisyon sıvısı kaynaklı olabileceği, davacıya ait … plakalı aracın … deposundan alındığı belirtilen numune üzerinde yapılan ölçümlerde normlara aykırılık tespit edilmiş olmakla birlikte, numunenin hangi şartlarda nasıl bir kapla alınmış olduğu, ölçüm laboratuvarma ne şekilde iletildiği, sıvının iki nolu davalı üretimi olup olmadığı, araçlarda harici sıvıların da kullanılmış olabileceği gibi bir çok belirsizlikler bulunduğu, ilk bilirkişi raporu ve ilk bilirkişi raporundan sonra alınan ek rapora yazılan ayrık görüşte, davalıların zarardan birlikte sorumlu olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, ikinci bilirkişi raporundan sonra alınan ek rapor ile; bu görüşün SCR ünitesinin dozajlama görevini tam olarak yerine getirememesi ve … emisyonu sıvısının iki nolu davalıdan alınmış olduğu varsayımına dayalı olduğu, oysaki araçlar üzerinde dozajlama sisteminde bir sorun olduğunu gösterecek teknik bulguların mevcut olmadığı, ibraz edilmiş fatura ve servis belgelerine göre dava konusu araçlarda, dozajlama ünitesi, kontrol üniteleri ve sensörlerde bir değişim yapıldığına dair açıklama yer almadığı gibi katalizatör değişimi yapılan araçların aynı dozajlama sistemi ile çalışmalarını sorunsuz sürdürdüklerinin tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemesi gözetildiğinde, mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarındaki tespitlerle birlikte diğer deliller de değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesince ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/12/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.