Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1572 E. 2020/1224 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1572 Esas
KARAR NO: 2020/1224 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/254 Esas – 2019/1423 Karar
TARİH: 25/12/2019
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin tasfiye edilen dava dışı Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nde vekalet ücreti alacağının olduğunu, dava görülmekte iken, davalı şirketin 10/11/2016 tarihli tasfiye kararını 09/12/2016 tarihinde sicil gazetesinde ilan ettirdiğini, tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını, vekalet ücreti davasının yürüdüğü İstanbul Anadolu 13 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/441 E sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, bu dava sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere TTK.nun 547. maddesi uyarınca şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile, TTK m. 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, şirketin TTK’nun 545. maddesi uyarınca terkin edildiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı için yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/12/2019 tarih 2019/254 Esas – 2019/1423 Karar sayılı kararında; ” Terkin edilen şirketin, devam eden dava yönünden ek tasfiyesinin gerektiği, davacının talebinin TTK 547 maddesi koşullarını taşıdığı görülmekle davanın kabulüne İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 13 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/441 E sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, bu dava sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere ihyasına, şirketin ticaret siciline tesciline, bu işlemleri yürütmek üzere şirketin son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına; davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü dosyada yasal hasım durumunda olduğu…”gerekçesi ile, Davanın kabulüne, 1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin, İstanbul Anadolu 13 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/441 E sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, bu dava sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere TTK.nun 547. maddesi uyarınca İHYASINA, 2- Şirketin ticaret siciline tesciline, eski tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına; ücret takdirine yer olmadığına; 3- Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmiş ve karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını yerel mahkemenin bu hususu göz ardı ettiğini, Davacının tasfiye olan … firmasından herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, kötü niyetli olarak dava açtığını, Hukuki yararı bulunmadığı halde ihya kararının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, tasfiye sonrasında ticaret sicilinden terkin edilen şirketin TTKm.547 hükmüne göre ek tasfiyesinin gerektiğinden bahisle ihyası istemine ilişkindir. Davacı, tasfiye nedeniyle ticaret sicilden terkin edilen şirket hakkında İstanbul Anadolu13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/441 E. Sayılı davayı açtıklarını, davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ilgili şirketin ihyasının gerektiğini belirterek şirketin ihyasını talep etmiş mahkemece talebin kabulü ile ilgili şirketin ihyasına, son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, karara karşı tasfiye memuru istinaf başvurusunda bulunmuştur. TTK’nın 547. Maddesinde “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Dosya içine getirtilen İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/441 E. Sayılı dosyasından davacısının ihya talep eden … olduğu, davalısının ticaret sicilden terkin edilen şirket olduğu, taraf teşkilinin sağlanması için ilgili mahkemece davacıya şirketin ihyasını talep etmek üzere süre verildiği anlaşılmıştır. İhyası talep edilen şirket hakkında devam eden yargılama bulunduğu, yargılama sırasında şirketin ticaret sicilden terkin edildiği, yargılamanın devamı için şirketin ihyası ile yeniden ticaret sicile kaydının zorunlu olduğu, bu aşamada davacının ihya davası açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla davalı tasfiye memuru vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. İstinafa başvuran tasfiye memurunun diğer istinaf sebepleri, asıl davanın görüldüğü mahkemede tartışılarak değerlendirilecek konular olup, ihya davasının konusu değildir. TTK 547. Maddesinde belirtildiği üzere tasfiye edilerek ticaret sicilden terkin edilmiş şirket hakkında ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu hallerde şirketin ihyası talep edilebilecektir. Ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediği tasfiye edilen şirket aleyhine açılan dava sonucunda belli olacaktır. Bu nedenle istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1 Davalı tasfiye memuru …’in istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.