Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1569 E. 2022/1704 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1569 Esas
KARAR NO: 2022/1704 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/266 Esas – 2020/198 Karar
TARİH: 26/02/2020
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır nakliyat sekteründe taşımacılık işi yaptığı, müvekkilinin iş yoğunluğu ve kendi kamyonlarının seferde olması nedeniyle, dava dışı … isimli şahsın referansıyla söz konusu nakliye işini davalıya verdiği ve davalı şirketin şoförünün kamyonu ter etmesini fırsat bilen faili meçhul kişilerin araçta yüklü maldan 28 top kumaş çaldıklarını, dava dışı … Tic Aş tarafından müvekkiline 78.864,48 TŞ tutarında fatura kesildiği, davalı dava dışı … Tic Aş tarafından müvekkiline fatura edilen bu bedeli, 78.000,00 TL olarak ödemeyi taahhüt ederek müvekkilinin oğlu …’ın ve davalıyla fiilen birlikte çalışan babası …’in hazır bulunduğu iş yerinde, toplam 13 adet kambiyo senedini müvekkiline verdiği, müvekkili tarfından bir kısmının tahsil edildiği, bu nedenlerle davalının kendi taşıma sorumluluğu altındayken çaldırmış olduğu mal bedelinden doğan ve bugüne kadar ödenmeyen bakiye 52.000,00 TL alacaklarını dava tarhinden itibaren işleyecek ticari faizilye birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, miktar itibariyle sözleşmenin varlığının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının taşıma işinden dolayı dava dışı şirkete karşı sorumluluğunun burçlar hukukunun temel prensiplerinin bir gereği olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/02/2020 tarih ve 2019/266 Esas – 2020/198 Karar sayılı kararında; “Dava tazminat davasıdır. Davacı, dava dışı şirketten almış olduğu nakliye işini davalı şirkete verdiğini, malların bir kısmının çalındığını, bu nedenle uğranılan zararın kendilerine fatura edildiğini, bu kısım yönünden fiili taşıyıcı olan davalıdan alacaklı olduklarını beyan etmiş, bu kapsamda davalının babasından aldıkları çekler nedeniyle alacaklı olduklarını iddia etmiştir. Davacıya bu hususta açıklama yaptırılmış, davacı dosyaya sunduğu dilekçe ile, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında 4.000,00 TL bedelli 13 adet senet nedeniyle alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Ancak tüm bu iddialara karşı, davalı taraf sözleşmenin varlığını inkar etmiştir. Kural olarak taşıma işini konu alan sözleşme şekle bağlı olmaksızın kurulabilir. Ancak karşı tarafça akdî ilişkinin varlığının inkâr edilmesi halinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi gereğince, bir hakkın doğumu düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispatlanması gerekir. Ayrıca davalının muvafakati veya HMK 202. maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcının bulunması halinde tanıkla ispat mümkündür. Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte, sözleşmenin varlığını ortaya koyan, karşı tarafın ya da onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan, sözleşme ilişkisinin kurulduğuna delalet edecek teslim belgesi, fatura, tutanak veya başka bir iş nedeniyle yapıldığı kanıtlanamayan ödeme belgelerinin bulunması halinde, sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Somut olayda davacı akdî ilişkinin varlığını yukarıda açıklanan yasal kurallara uygun şekilde kanıtlayamamış, zarar iddialarına ilişkin bir belge de sunamamıştır. Bu durumda tanık da dinlenemeyeceğinden, akdî ilişkinin mevcudiyeti kanıtlanamamıştır. Diğer yandan davacı taraf her ne kadar, davalının babasından aldığı çekleri sözkonusu zarara karşılık aldığını ileri sürmüş ise de, çek bir ödeme vasıtası olup illeten mücerrettir. Davalının babası, taraflara arasında kurulduğu idiia olunan sözleşmenin ve ticari ilişkinin tarafı olmadığı gibi, bu çeklerin uğranılan zarara karşılık olarak verildiğinin de dosya kapsamına göre ispatlanamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkemenin “…Dava tazminat davasıdır. …Kural olarak taşıma işini konu alan sözleşme şekle bağlı olmaksızın kurulabilir. Ancak karşı tarafça akdî ilişkinin varlığının inkâr edilmesi halinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi gereğince, bir hakkın doğumu düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispatlanması gerekir. Ayrıca davalının muvafakati veya HMK 202. maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcının bulunması halinde tanıkla ispat mümkündür. Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte, sözleşmenin varlığını ortaya koyan, karşı tarafın ya da onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan, sözleşme ilişkisinin kurulduğuna delalet edecek teslim belgesi, fatura, tutanak veya başka bir iş nedeniyle yapıldığı kanıtlanamayan ödeme belgelerinin bulunması halinde, sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. somut olayda davacı akdî ilişkinin varlığını yukarıda açıklanan yasal kurallara uygun şekilde kanıtlayamamış, zarar iddialarına ilişkin bir belge de sunamamıştır. bu durumda tanık da dinlenemeyeceğinden, akdî ilişkinin mevcudiyeti kanıtlanamamıştır. diğer yandan davacı taraf her ne kadar, davalının babasından aldığı çekleri sözkonusu zarara karşılık aldığını ileri sürmüş ise de, çek bir ödeme vasıtası olup illeten mücerrettir. Davalının babası, taraflara arasında kurulduğu iddia olunan sözleşmenin ve ticari ilişkinin tarafı olmadığı gibi, bu çeklerin uğranılan zarara karşılık olarak verildiğinin de dosya kapsamına göre ispatlanamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine…” şeklinde hüküm kurduğunu, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu alacak miktarının 2.500,00-TL.’yi geçtiği için olayda tanık dinlenemeyeceği ancak yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge olması halinde veya karşı tarafın muvafakati bulunursa tanık dinlebileceğine ilişkin yasa hükmü, kararın gerekçe bölümüne alındığını ancak dosyada mübrez deliller arasında yazılı delil başlangıcı bulunmadığından bahisle tanık dinletme talebinin reddedildiğini, davalının keşide ederek müvekkiline verdiği 20.000,00-TL. tutarlı ve 30/04/2018 keşide tarihli … Bankası Hayrabolu Şubesi’ne ait çekin HMK m. 200 anlamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olduğunu, bahsi geçen çekin başka bir iş nedeniyle yapıldığı kanıtlanamayan ödeme belgesi niteliğinde olduğunu,, tahkikat sonuna kadar davalının aksi yönde bir iddiasının bulunmadığını, davalı tarafından müvekkiline ciro edilerek verilen 13/03/2018 keşide tarihli çek, mal sahibi firmanın müvekkile kestiği 07/11/2017 tarihli tazmin faturası, 02/11/2017 tarihli ve bizzat davalının şoförünün imzasının da yer aldığı taşıma konusu malın alıcısına 28 top (3906 metre) eksik teslimat yapıldığına dair tutanak, davalının babası tarafından borca karşılık keşide edilerek müvekkiline verildiği halde tahsil edilemeyen on üç adet bononun HMK’nin 202. maddesi bağlamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde belgeler olduğunu, Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, müvekkilinin alacağına karşılık, davalı tarafça davacı müvekkiline verilen çekler ile yine davalının babası tarafından davaya konu alacak için düzenlenen senetlerin başka bir iş nedeniyle düzenlendiğinin ispat yükünün davalı tarafa ait olup, tahkikatın hiçbir aşamasında kanıtlanamadığını, (Yargıtay 15. HD Esas : 2017/262, Karar : 2017/1940, Tarih : 08.05.2017) (Yargıtay 15. HD Esas : 2018/5621, Karar : 2019/1207, Tarih : 18.03.2019) Müvekkiline kesilen tanzim faturasının tutar bedeli ile davalı ve davalının babasının, müvekkilinin alacağına karşılık düzenleyerek verdiği çek ile senetlerin bedellerinin birbirine eşit olmasının bile tek başına taraflar arasındaki hukuki ve akdi ilişkiyi ispatlar nitelikte olduğunu, Tanık dinletme talebinin reddedilmesinin, ara karardan rücu talebinin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, Davalının babası … tarafından keşide edilip dava konusu alacağa karşılık olarak müvekkiline verilen senetlerin; dava ile ilgisi olmadığı, …’in taraf olmadığı, senetlerin illetten mücerret bir ödeme vasıtası olduğu şeklinde değerlendirme yapılarak söz konusu senetlerin müvekkili lehine delil olarak değerlendirilmediğini ancak keşidecinin davalının babası olması, davalının taşıma sözleşmesinin kurulduğu tarihten beri ve halen babası ile birlikte taşımacılık işi yapıyor olması, müvekkilinin; davalının babası ile başkaca hiçbir hukuki ilişkisinin olmamasının, senetlerin davalının işyerinde dosyaya bildirilen ancak dinlenilmeyen tanıklar huzurunda davalının babası tarafından bizzat imzalanarak imza konusu alacağa karşılık müvekkiline verilmiş olması karşısında gerekçeli kararında yer verdiği değerlendirmenin dosya kapsamına aykırı olduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini, istinaf mahkemesinde yeniden yargılama yapılması mümkün görülmez ise yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında yapılan yurt içi taşıma sözleşmesi uyarınca araçta meydana gelen hırsızlık sonucu çalınan emtia bedelinin rücuen tahsili talebiyle akdi taşıyıcı tarafından fiili taşıyıcıya karşı açılan alacak davasıdır. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça; Uzun yıllardır nakliyat sektöründe taşımacılık işi yaptığını, iş yoğunluğu ve kendi kamyonlarının seferde olması nedeniyle, dava dışı … isimli şahsın referansıyla söz konusu …’da bulunan 250 top kumaşın Bursa’ya nakliyesi hususunda 2017 yılının Kasım ayı başlarında nakliye işini davalıya verdiğini ve davalı şirketin şoförünün kamyonu terk etmesini fırsat bilen faili meçhul kişilerin araçta yüklü maldan 28 top kumaş çaldıklarını, dava dışı … Dış Tic AŞ tarafından 78.864,48 TL. tutarında fatura kesildiğini, davalı dava dışı … San ve Dış Tic AŞ. tarafından fatura edilen bu bedeli 78.000,00 TL olarak ödemeyi taahhüt ederek oğlu …’ın ve davalıyla fiilen birlikte çalışan babası …’in hazır bulunduğu iş yerinde, 1.500,00 TL. Nakit para, 24.500,00 TL. Bedelli 2 adet çek ve her biri 4.000,00 TL. Tutarında olan toplam 13 adet kambiyo senedini verdiğini, alınan çeklerden ilki davalının lehtarı olduğu 20.000,00 TL. Bedelli çek ile davalının müşterisinin lehtarı olduğu 4.500,00 TL. Bedelli çeklerin tahsil edildiğini, verilen senetlerden 25/02/2018-25/03/2018-25/04/2018 vade tarihli senetlerin ödenmemesi üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile senetlerin keşidecisi davalının babası hakkında icra takibi başlatıldığı, ancak senet keşidecisi borçlunun malvarlığının bulunmaması nedeniyle takibin semeresiz kaldığını, böyle olunca takipten feragat edildiğini, bu nedenlerle davalının kendi taşıma sorumluluğu altındayken çaldırmış olduğu mal bedelinden doğan ve bugüne kadar ödenmeyen bakiye 52.000,00 TL alacakları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça; Müvekkilinin babası tarafından davacıya verildiği ileri sürülen çek ve bonoların müvekkili ile davacı arasında taşıma sözleşmesi yapıldığının kanıtı olamayacağını, çünkü babasının şirket adına karar almaya ve uygulamaya yetkili bir kişi olmadığını, … Plakalı araç ile Hadımköy … dan malların teslim alındığı iddia edilmiş isede bu durumu ispat eder delil olmadığını tam aksine ekte sundukları transit kalem listesi başlıklı belgeden anlaşılacağı üzere taşıma aracının davacı tarafa ait … plakalı aracın gösterildiğini, taraflar arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, miktar itibari ile sözleşmenin varlığının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının taşıma işinden dolayı dava dışı şirkete karşı sorumluluğunun borçlar hukukunun temel prensiplerinin bir gereği olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya konu hırsızlık olayı ile ilgili Büyükçekmece CBS ‘nin 2017/49052 soruşturma sayılı dosyasının uyap sisteminden kayıtlarının gönderildiği, soruşturma dosyası incelendiğinde; Büyükçekmece CBS. tarafından şüphelilerin tesbit edilemediği gerekçesiyle daimi arama kararı verildiği, söz konusu hırsızlık olayının yapıldığı ve 02/11/2017 tarihli tutanak altında imzası bulunan … Nakliyat … Plakalı araç şöförü Ömer Baykara 01/11/2017 tarihinde Beylikdüzü Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesinde;” 01/11/2017 günü saat 14:00 sıralarında şöförlüğünü yaptığı … Plakalı kamyonet ile Esenyurt İlçesinden Bursa İline götürmek için 249 top kumaşı aldım. Aynı gün saat 15:00 sıralarında gemi sırası beklemek için … Mah. … Cad. Park ettim ve karşıda bulunan kahvehaneye gittim. Saat 18:40 sıralarında kahvehanenin dışında birkaç vatandaş kamyonetten hırsızlık yapıldığını söylediler. Bunun üzerine dışarı çıktığımda kamyonetin yanında beyaz renk plakasız bir aracın hızla ayrıldığını gördüm… Bunun üzerine polisi aradım. Aracımı incelediğimde brandanın kesilmiş olduğunu gördüm.İçerisine baktığımda ise yaklaşık 35-40 top kumaşın çalınmış olduğunu anladım…Bunun tam tesbitini Bursa İline geri kalanı teslim ettikten sonra yapacağım, ” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından ibraz edilen 06/11/2018 tarihli beyan dilekçesine ekli ”TUTANAKTIR” başlıklı 02/11/2017 tarihli tutanak incelendiğinde; 01/11/2017 tarihinde … Tekstil A.Ş. Adına İstanbul Park Antrepodan alınan 249 top 31.196 Kate PFD kalitesindeki kumaş Beylikdüzü Yakuplu mevkiinde yaşanan hırsızlık olayından sonra … A.Ş.de yapılan sayımda … Plakalı araçtan 221 Top 27.290 m. Kate PFD kalitesindeki kumaş tarafımızdan tesbit edilmiştir. Buna istinaden 28 top 3906 m. Eksik oldugu tarafımızdan görülmüştür,” şeklinde yazılarak tutanak altının … Nakliyat … Plakalı araç şöförü …, … A.Ş. Adıda …, … A.Ş. Adına … tarafından imza altına alındığı tesbit edilmiştir. Söz konusu taşımanın yapıldığı iddia olunan … Plakalı aracın trafik kaydı mahkemece getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;… Plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.TBK’nın 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, 02/11/2017 tarihli tutanak altında imzası bulunan … Plakalı araç şöförü …’nın 01/11/2017 tarihinde Beylikdüzü Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesi, 02/11/2017 tarihli tutanak, söz konusu taşımasının yapıldığı … Plakalı araca ait trafik kaydına ilişkin delillere neden itibar edilmediğinin mahkemece verilen gerekçeli kararda tartışılıp değerlendirilmediği anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece davacı tarafından davaya konu borçla ilgili olarak verildiği iddia olunan bonoların ve bu bonoların tahsili talebiyle başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilip incelenmek suretiyle ve davaya konu zarar nedeniyle verildiği ve tahsil edildiği ileri sürülen çeklere ait bilgiler yazılıp ilgili bankalardan bu çeklerin tahsil edilip edilmediği ve çek asıllarının banka şubesinde olup olmadığının araştırılarak ve ibraz edilen bono asılları da mahkeme kasasına alınarak dosya arasında bulunan 02/11/2017 tarihli tutanak altında imzası bulunan … Plakalı araç şöförü …’nın 01/11/2017 tarihinde Beylikdüzü Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesi, 02/11/2017 tarihli tutanak, söz konusu taşımasının yapıldığı … Plakalı araca ait trafik kaydının hep birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2020 tarih ve 2019/266 Esas – 2020/198 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.