Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1563 E. 2022/1744 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1563
KARAR NO: 2022/1744
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/240 Esas 2019/1380 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkili şirketin ticari iş ilişkisi çerçevesinde cari hesap oluşturulduğunu ve bu cari hesaptan dolayı davalının müvekkiline 999,45 USD borcunun bulunduğunu, borcunu vadesinde ödemediğini ve müvekkilinin mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, borcunu ödemeyen borçlu davalı hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin davalıdan olan alacağının takibe konu 28.09.2018 tarih … ve … seri nolu faturalar ile sabit olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, davalı borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/12/2019 tarih ve 2019/240 Esas 2019/1380 Karar sayılı kararı ile; “….Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde özellikle dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporu dikkate alındığında; davacının taşıma işinin olduğu, davacı tarafın taşıma işi nedeniyle davalıya dava açtığı, davalının üstlendiği havayolu taşıma işini davacıya aktardığının davacı tarafça iddia edildiği, ancak davacının taşıma nedeniyle navlun alacağını alamadığı, öncelikle işin davalı adına yapıldığının davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, taşımaya ilişkin ispat yükünün davacıda olduğu, ancak tebliğ evraklarının dosyada bulunmadığı, fatura içeriklerinin taşıma işi ile uyumlu olduğu ancak ama taşımanın davalı adına yapılıp yapılmadığının ispatlanamadığı, ayrıca faturalar açık fatura olup faturaların tebliğinin de ispatlanamadığı, fatura ile davalı şirketin arasındaki illiyetin ispatlanamaması nedeniyle açılan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davacı müvekkilinin, davalı şirkete sunduğu hizmet karşılığında 28.09.2018 tarihli ve 553,00 USD ile 385,30 USD tutarında iki adet fatura düzenlediğini, faturaların davalıya gönderilmiş olduğunu, davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmekten kaçındığını ve incelemenin sadece müvekkili şirket ticari defterleri üzerinde yapıldığını, hazırlanan raporda, müvekkilinin ticari defterlerinde faturaların işli olduğu ve bu faturalar gereği alacaklı olduğu ancak faturaların tebliğ edildiğine dair delil sunulamadığı hususlarının belirtilmiş olduğunu, yerel mahkemenin de; faturalarda belirtilen işin taşımanın davalı adına yapılıp yapılmadığının ispatlanamadığını ve faturaların tebliğine dair evrakın bulunamadığını belirterek davanın reddine karar verdiğini, ancak işbu kararın ilgili mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olup, kabul edilebilir olmadığını, takibe esas her iki fatura da davalı şirkete gönderilmiş olup yasal itiraz süresi olan 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmeyerek içeriğinin kabul edilmiş olduğunu, ancak davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığını, HMK’nın 222/5. maddesi uyarınca davalının defterlerini ibraz etmemesinin müvekkilinin iddiasını ispat sonucunu doğurduğunu, bu haliyle müvekkilince kesilen faturaların tebliğ edildiği ve itiraz edilmeyerek kesinleştiği hususu davalı yanın ticari defterleri ile sabit olduğu ve ikame edilen davada ticari defter ve kayıtlara dayanıldığı, davalı yanın ticari defter kayıtlarının, sundukları deliller arasında olduğu, davalının ise işbu delilleri ibraz etmeyerek açıkça HMK 222/5. maddeye aykırı hareket etmiş olduğundan aynı madde hükmü gereği dava dilekçesindeki iddialarının ispatlandığını, aksi durumun kabulü açıkça yasa hükmüne aykırı olup, yasa ile önüne geçilmeye çalışılan kötü niyetin de önünün açılmış olacağını beyanla kararın, HMK 222/5 ve TTK hükümleri ile bu hükümlere ilişkin verilmiş Yargıtay kararları gözetilerek kaldırılmasına ve istinaf incelemesi neticesinde % 20 icra inkar tazminatı ile itirazın iptali talepli davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı, toplam 938,30 USD bedelli iki adet faturasının ödenmediğini iddia ederek davalı aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatmış, ödeme emrinin 05.02.2019 tarihinde tebliği ile davalı vekili aynı tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz etmiş ancak davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin incelendiği, usulüne uygun şekilde tutuldukları, iki adet taşıma işine ilişkin faturanın defterlerde kayıtlı olduğu tespit edilmiş, davalı tarafından ticari defterler incelemeye sunulmamıştır. Mahkemece davacı tarafından, faturaların davalıya tebliğ edildiği ve fatura konusu taşıma işinin davalı adına yapıldığı ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tek başına fatura düzenlenmesi ve faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması alacağın ispatı için yeterli olmadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da faturadan kaynaklı alacağın varlığı sonucunu doğurmaz. HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca, davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtların kendisi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için davalı tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Fatura konusu hizmetin verildiğinin ispat külfeti davacı üzerinde olduğundan, davalının davaya cevap vermemesi veya ticari defterlerini incelemeye sunmaması, davacının bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır. Keza davacı, münhasıran davalı defterlerine delil olarak dayanmadığından, davalı defterlerinin ibraz edilmemesi sonucu değiştirmeyecektir. Davacı, takibe konu fatura içeriklerinde yer alan taşıma hizmetinin verildiğine ve faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair dair herhangi bir delil sunmamıştır.Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.