Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1536 E. 2022/1983 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1536 Esas
KARAR NO: 2022/1983 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/968 Esas – 2020/31 Karar
TARİH: 14/01/2020
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve Protokoller kapsamında dosyaya ibraz edilen teslim tesellüm listesinde yer alan malzeme ve ekipmanları davalıya ariyet olarak teslim edildiğini, bayilik ilişkisi devam ederken, davalı tarafça müvekkili Şirkete keşide edilen 29.11.2017 tarihinde gönderilen Konya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmelerinin ve bağlı Protokollerinin 29.11.2017 tarihinde tek taraflı ve haksız bir şekilde sona erdirildiği, feshediliği bildirildiğini, aynı ihtarnamede, davalı bayi, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşme ve Protokollerince ariyet olarak teslim olunan ariyete konu menkul malların ve demirbaşların teslim alınması da ihtar edildiğini, Bayilik Sözleşmelerine istinaden davalı şirketçe gönderilen ihtarnamede açıkça müvekkili Şirkete ait oldukları ikrar olunan ariyeten verilen malların müvekkili şirkete sağlam ve kullanılabilir vaziyette teslim edilmesi hususunda davalı bayinin işletmekte olduğu iki istasyona servis yetkililerince, ariyetlerin sökümü ve teslim alınması amacıyla gidilmiş ise de, davalı bayi söküm ve teslim alma işlemleri için gelen servis yetkililerine ariyetleri hiçbir yasal ve sözleşmesel hakları olmamasına rağmen iade etmemiş, söküm işlemini açıkça karşı koyduklarını, müvekkili şirkete ait olan ariyetleri ile malzemeleri müvekkili şirkete teslim etmediğini, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğünü ancak halen davaya konu ariyetleri teslim etmediğini, davalının ariyetleri teslim etmeyerek müvekkili şirketin logo ve amblemi altında satış yapma ihtimalinin de ayrıca mevzuata aykırı olup tüketiciyi de yanıltmaya sebebiyet vereceğini, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak bedeller doğrultusunda ariyet malların bedelinin davalıdan tazminini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu beyanla, ekli faturalarda bilgileri olan ve davalının kullanımına verilen, müvekkili şirkete teslim edilmeyen her türlü taşınır mal, teçhizat, kurumsal kimlik ve demirbaşın müvekkil şirkete eksiksiz ve hasarsız teslimine, teslim edilmemesi halinde ariyetlerin bedelinin davalının temerrüde düşme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 24/09/2019 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 198.000 TL’ye ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.Davalı vekili 14/01/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Taraflar arasında bayilik sözleşmesi kurulduğunu, ancak ariyet sözleşmesi ile taraflarına herhangi bir malzeme teslimine ilişkin belge dosyaya sunulmadığını, dolayısı ile eksik olduğu iddia edilen ve bilirkişi raporuna yansıyan malzemeler tarafımıza teslim edilmediğini, ayrıca davaya konu edilen ariyete konu faturalar da müvekkili adına düzenlenmediğini, davacı adına düzenlenen faturalara istinaden ariyet sözleşmesine konu edilen malzemelerden dolayı alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, yine bayilik sözleşmesi çerçevesinde davacı tarafa teslim edilen teminat mektubunun da davacı tarafça nakde çevrildiğini, davanın kabulü halinde teminat mektubundan nakde çevrilen 75.000 TL’nin mahsup edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 14/01/2020 tarih ve 2018/968 Esas – 2020/31 Karar sayılı kararında;”…..Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporları dayanak yapılarak; Taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ile ticari ilişki kurulduğu, davalı dağıtıcı şirket tarafından davacı tarafın akaryakıt istasyonlarında ariyet olarak kullanılmak üzere malzemeler teslim edildiği, davalı tarafından akaryakıt bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği, fesih ihtarnamesinde davacı tarafından kullanılmak üzere kendisine verilen kurumsal kimlik panosunun sökülmesinin istendiği, ihtarnameden davacı şirket tarafından davalı bayiye ariyet malzemeleri verildiğinin anlaşıldığı, mahkememizin 02/10/2018 tarihli ara kararına istinaden Kadınhanı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava dilekçesi ve ekindeki faturalara konu malzemeler davalıya ait akaryakıt istasyonlarında tespiti yapılan ariyet malzemelerden davacı tarafa teslim edildiği, tespit edilmeyen malzemelerin listelenerek tutanak altına alındığı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre teslimi yapılan davalı tarafından teslimi yapılmayan ariyet malzemelerin piyasa rayiç alım bedellerinin takdiren 198.000,00 TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafın dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair belgenin dosyamız arasında bulunmadığı bu nedenle temerrüt şartlarının oluşmadığı, tarafların tacir, yapılan işin ticari iş olması nedeni ile uygulanacak faizin 3095 sayılı yasanın 2. Md. İstinaden avans faizi olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, ıslah ile arttırılmış 198.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile; Islah ile arttırılmış 198.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, Açılan davada yerel mahkeme tarafından verilen ara kararlar uyarınca dosyayı bilirkişilere tevdi ederek rapor tanzim edilmesi istendiğini, bu kapsamda görevlendirilen bilirkişilerce dosya üzerinden 15/03/2019 tarih ve yine 10/07/2019 tarihli raporları tanzim ettiklerini ve bilirkişilerce tanzim edilen raporlara göre de davacı tarafından müvekkili şirketten 198.000,00.TL’nin 31/08/2018 tarihinden itibaren 3055 sayılı yasanın md.2) istinaden ödenmesi gerektiği yönünde kanaatlerini belirtir rapor tanzim ettiklerini, davacı şirket vekili tarafından müvekkili şirket hakkında ariyet sözleşmesinden kaynaklı olarak açılan alacak davasının hukuk dayanağının bulunmadığını, tanzim edilen bilirkişi raporlarının da eksik inceleme sonucu tanzim edildiğini, Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan bayilik sözleşmelerinin 10/09/2015 ve 01/02/2016 tarihli olduğunu, dava dilekçesi ve davacı şirket tarafından dava konusu edilen ve delil olarak sunulan faturalar incelendiğinde; … Ltd.Şti. 09/01/2015 tarih ve … nolu faturanın davacı şirket adına kesildiğini, müvekkili şirketin bayilik tarihinden 1.yıl önce davacı şirkette teslim edilen ve müvekkili şirketle ilgisi olmayan bir fatura olduğunu, … Tic. 16/03/2013 tarih ve fatura No:… nolu faturanın da davacı şirkette kesilen faturalardan olup, müvekkili şirketin bayilik sözleşmesinden 2.yıldan fazla bir süre önce kesilen fatura olduğunu, … Ltd.Şti. 09/01/2015 tarih ve 134002 nolu faturanın davacı şirket adına kesildiğini ve müvekkili şirketin bayilik tarihinden 1.Yıl önce davacı şirkette teslim ve edilen ve müvekkili şirketle hiçbir ilgisi olmayan bir fatura olduğunu, … A.Ş 10/03/2016 tarih ve …, 10/03/2016 tarih ve …, nolu her iki faturada davacı şirkete kesilen fatura olduğunu ve müvekkili şirketle hiçbir ilgisi ve alakası bulunmadığını, Davacı şirket tarafından hangi tarihte hangi malzemelerin ve hangi ariyet sözleşmesi kapsamında ve teslim edilen malzemelerin seri numaralarına ve markasına varıncaya kadar ve kime teslim edildiğine ilişkin belgenin mahkeme dosyasına sunulması gerektiğini, hiçbir belge ve bilgi sunulmadan sadece davacı vekilinin dava dilekçesine itibar edilerek bu şekilde rapor tanzim edilmesinin mümkün olmadığını, bu yönden de gerektiğinde davacı şirket vekilinden bilgi ve belgesinin bulunması halinde bunun mahkeme sunulmasının istenilmesi gerektiğini, bilirkişi raporlarının eksik ve hükme esas alınmasının mümkün olmadığını verilen hükmün kaldırılması gerektiğini, Bilirkişi raporlarında her ne kadar Kadınhanı İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasından bir kısım eşyaların eksik olduğu tutanak adı altında tanzim edilmiş ise de bu tutanağın mahkemenin davacı şirket vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde belirtilen ve kendilerine ait olduğu iddia edilen eşyalara ilişkin olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkette teslim edilen tüm eşyaları eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacı şirketin müvekkili şirketin nezdinde teslim edilmeyen eşyası bulunmadığını, 2.adet satış pompası ve 1.adet yağ makinasının da davacı tarafından müvekkili şirkete teslim edilen eşyalardan olmadığını, Davacı tarafından bunların kendilerine ait olduğuna iddia ediyorsa hangi marka akaryakıt pompaları ve yağ makinesi oldukları ve seri numaralarının ne olduğu ve faturalarının bulunup bulunmadığını ispatlanması ve bu şekilde bilirkişilerin raporu tanzim etmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile rapor tanzim ettiklerini, keza yine bilirkişi raporunda teslim edilmediği iddia edilen 2.adet satış pompalarının müvekkili şirkette ait olup,halen petrol istasyonunda EPDK adına hareket eden Konya İl Emniyet Müdürlüğünün Mühürleme tutanak seri No:… 08/12/2017 tarihinde mühürlendiğini, kolluk tarafından halen mühürlü bulunan satış pompalarının teslim edilmediğine yönelik davacı tarafın taleplerinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, bilirkişi raporunda teslim edilmediği iddia edilen ve bilirkişi raporunda ; 5- 6 numaralı kalemler olan ; 2.adet giriş çıkış panosu ve 1.adet çöp kovasının teslim edilmediği yönündeki raporu kabul etmediklerini, bu durumun Kadınhanı İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasından 11/10/2018 tarihinde tanzim edilen tutanaklardan da açıkça anlaşıldığını, Davacı şirket vekili tarafından müvekkili ariyet sözleşmesi kapsamında teslim edildiği iddia edilen eşyaların teslim edilmediğinden bahisle kadınhanı Cumhuriyet Başsavcılığına müvekkili şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, yapılan başvuru üzerine Kadınhanı Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/105 soruşturma dosyasından iddianame tanzim edildiğini ve müvekkilimiz şirket yetkilisi … hakkında Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi E.2018/147 sayılı dosyasından kamu davası açıldığını, açılan kamu davasında mahkemece yapılan kovuşturma sonucunda ;müvekkili şirket yetkilisi … hakkında 06/12/2018 tarihinde K.2018/342 ile mahkumiyet kararı verildiğini, verilen mahkumiyet kararına sanık müdafisi olarak karara yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini ve dosyanın Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi 8.Ceza Dairesi gönderildiğini, Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi E.2018/128,K.2019/86 ile 30/01/2019 tarihinde verilen Berrat kararı verildiğini, 04/12/2017 tarihinde, müvekkili şirket tarafından, davacı şirkete bayilik sözleşmeleri uyarınca teminat olarak 75.000 TL meblağlı teminat mektubu verildiğini, verilen teminat mektubunu davacı şirketin ilgili bankadan paraya dönüştürülerek tahsil ettiklerini, faturasının da müvekkili şirkette gönderildiğini, Yerel mahkemece verilen kararda her ne kadar 198.000 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmiş olsa da iş bu kararın hatalı olduğunu, davacı tarafça dava açılırken 20.000 TL talep edildiğini, sonradan ıslah etttiğini ve miktarı 198.000 TL’ye çıkardığını, kanunen muayyen unsurlar ve müstekar yargıtay kararları dikkate alındığında işletilmesi gereken faizin ıslah tarihine kadar 20.000 TL üzerinden ıslah tarihinden sonra ise ıslah miktarı üzerinden faiz işletilmesi gerekirken yerel mahkemece aksi dava tarihinden itibaren 198.000 TL’ye faiz işletilmesine karar verilmesi hakkaniyete ve hukuka aykırı nitelikte olduğunu,İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmeleri gereğince davacı şirket tarafından davalı bayiye ariyet olarak verilen menkul malların istirdadı davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dilekçede belirtilen ve ekli faturalarda yer alan ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak Müvekkili Şirkete teslim edilmesi konusunda öncelikle İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesini, ekli faturalarda bilgileri olan ve davalının kullanımına verilen, müvekkili şirkete teslim edilmeyen her türlü taşınır mal, teçhizat, kurumsal kimlik ve demirbaşın Müvekkili Şirkete eksiksiz ve hasarsız teslimine, söz konusu ariyetlerin müvekkili şirkete teslim edilmemesi halinde ariyetlerin bedelinin davalının temerrüde düşme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı tarafın süresi içerisinde davaya cevap vermediği ve münkir sayıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece 10/09/2018 tarihli tensip tutanağının ara kararı ile, Dava ariyet iddiasına konu eşyaların iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin olup dosyaya sunulan faturalara göre hesaplanan eşya değeri 135.55,96 TL üzerinden hesaplanan 2.318, 37 TL harçtan dava açılışında yatırılan 341,55 TL’nin mahsubu ile kalan 1.976,82 TL eksik peşin harcı ikmal etmesi için davacı vekiline, Harçlar Kanunu’nun 16/4 ve 30. Meddesi uyarınca takip eden 24/01/2019 tarihindeki celseye kadar kesin süre verilmesine, İhtiyati Tedbir talebinin harç ikmal edildikten sonra ve talep edilmesi halinde değerlendirilmesine karar verilmiştir.Davacı tarafça 18/09/2018 tarihli sayman mutemedi makbuzu ile 1976,82 TL. Lik eksik harcın yatırıldığı anlaşılmıştır.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkemece verilen 02/10/2018 tarihli ara karar ile; 1-)İhtiyati Tedbir Talebinin kabulüne, 2-)Dava dilekçesine ekli faturalara konu her türlü taşınır mal, teçhizat, kurumsal kimlik ve demirbaşın davalının yukarıda yazılı adreslerde işlettiği akaryakıt istasyonlarında bulunması halinde -herhangi bir şekilde devir, temlik ve ayni hak tesis edilmemek üzere- yed-i emin olarak davacıya TESLİMİNE, faturaların iş bu kararın eki sayılmasına karar verilmiştir. Kadınhanı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararının infazı doğrultusunda düzenlenen 11/10/2018 tarihli teslim tutanağına göre; davacı tarafından davalıya ariyet olarak teslim edildiği iddia olunan dava dilekçesinde belirtilen 79 adet emtiadan 70 adedinin davacıya teslim edildiği ve 9 kalem emtianın teslim edilemediğine dair tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, taraflar arasında … Mah. … Cad. No:… Kadınhanı / KONYA adresinde bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgili 10/09/2015 tarihli ve … Mah. … Cad. No:… Kadınhanı / KONYA adresinde bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgilide 01/02/2016 tarihli bayilik sözleşmesi, 01/10/2015 tarihli LPG ile çalışan karayolu taşıtları için ikmal istasyonu bayilik sözleşmesinin imzalandığı, Davalı bayi tarafından davacı muhataba Konya … Noterliğinden gönderilen 29/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmelerinin tek taraflı olarak feshedildiğini, sona erdirildiği, bayilik sözleşmeleri kapsamında verilen 75.000,00 TL. Miktarlı teminat mektubunun iadesini, akaryakıt istasyonuna kurulan giydirme panosunun 10 iş günü içerisinde teslim alınmasının ihtaren bildirildiği, davacı tarafça dava dilekçesine ekli faturalara konu mülkiyeti davacıya ait menkullerin davacıya ariyet olarak verildiğini iddia edip ariyetlerin iadesi talep edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan her iki bayilik sözleşmesinin 5 maddesinde;” İstasyon ile birlikte BAYİ’e teslim edilen eşya, malzeme ve tesisatın listesi ve istasyonun inşaat ve tesisatına dair … standartlarını gösteren şartnameler ve projeler iş bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır,” düzenlemesi gereğince bayilik sözleşmeleri uyarınca davalıya ariyet olarak teslim edilen menkullerin tutanak ile teslim edildiği belirtildiği halde dosya içerisinde hangi ariyetlerin hangi bayilik için teslim edildiğine dair sözleşmede belirtilen teslim tutanağının olmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesi eki olarak uyap sisteminden gönderdiği davacı delillerinden … nolu 10/03/2016 tarihli faturanın uyap sisteminden çıkartılıp dosya arasına konulmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından bilirkişi raporlarına karşı ve ıslah dilekçesine karşı verdiği beyan dilekçelerinde açıkça, davacı şirketin hangi eşyaları müvekkilimize teslim edildiğine ilişkin ariyet sözleşmesinin dosyaya sunulmadığını, Öncelikle davacı şirket tarafından hangi tarihte hangi malzemelerin, hangi ariyet sözleşmesi kapsamında ve teslim edilen malzemelerin seri numaralarına ve markasına varıncaya kadar ve kime teslim edildiğine ilişkin belgenin mahkeme dosyasına sunulması gerektiğini, bu yönüyle bilirkişi raporlarının eksik ve hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, keza yine bilirkişi raporunda teslim edilmediği iddia edilen 2.adet satış pompasının müvekkili şirkete ait olup, halen petrol istasyonunda EPDK adına hareket eden Konya İl Emniyet Müdürlüğünün Mühürleme tutanak seri No:… 08/12/2017 tarihinde mühürlendiğini, Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi 06/12/2018 tarih ve 2018/147E ve 2018/342 sayılı dosyasının bu dosya içine celbine karar verilmesin, … Konya Pazar şubesinden davacı şirketin müvekkili şirkete ait 75.000TL Teminat mektubunun para çevrildiğini ve kendi hesaplarına aktarıldığını ileri sürüp bilirkişi raporuna itiraz edildiği halde mahkemece davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmediği anlaşılmıştır.Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile, ekli faturalarda bilgileri olan ve davalının kullanımına verilen, müvekkili şirkete teslim edilmeyen ariyetlerin teslimine, söz konusu ariyetlerin teslim edilmemesi halinde ariyetlerin bedelini tazminine karar verilmesini talep ettiği, yargılama aşamasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı üzerine talebe ariyetlerden 70 adedinin yargılama aşamasında davacı tarafa iade edildiği halde mahkemece davacı tarafa iade edilen ve dava konusu olan ariyetlerle ilgili karar verilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece davacının tüm talepleri yönünden değerlendirme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, yargılama aşamasında davacı tarafa iade edilen ariyetlerle ilgili hüküm kurulmaması da HMK’nın 26. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.Bu durumda mahkemece, davacı tarafça uyap sisteminden dava dilekçesi eki olarak gönderilen … nolu 10/03/2016 tarihli faturanın uyap sisteminden çıkartılıp dosya arasına konularak ve davacı tarafça dava dilekçesine eklediği faturalara konu mülkiyeti davacıya ait olduğu iddia olun ariyetlere ilişkin hangi tarihte, hangi malzemelerin, hangi bayilik sözleşmesi kapsamında davalı bayi’ye teslim edildiğine ilişkin teslim tutanaklarının dosyaya ibrazının sağlanarak ve davalı vekili tarafından bilirkişi raporunda teslim edilmediği iddia edilen 2 adet satış pompasının müvekkili şirkete ait olup, halen petrol istasyonunda EPDK adına hareket eden Konya İl Emniyet Müdürlüğünün Mühürleme tutanak seri No:… 08/12/2017 tarihinde mühürlendiğine yönelik itirazı ile davalı şirket tarafından, davacı şirkete bayilik sözleşmeleri uyarınca teminat olarak verilen 75.000 TL meblağlı teminat mektubunun paraya dönüştürülerek tahsil edildiğine yönelik itirazının da değerlendirip ve Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/147Esas-2018/342 Karar sayılı dosyasının getirtilip incelenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve yargılama aşamasında davacı tarafa ihtiyati tedbirin infazı sonucu iade edilen ariyetlerle ilgili hüküm kurulmadığından HMK’nın 26. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Sonuç itibariyle, Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 297, 353/1.a.6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2018/968 Esas – 2020/31 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.