Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1524 E. 2022/1620 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1524
KARAR NO: 2022/1620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2017/564 Esas – 2019/295 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Web Acenteliği Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme doğrultusunda iki taraf arasında daha hızlı ve kolay bir cari hesap işletilebilmesi ve … Havayolları’nın biletlerinin daha uygun bir fiyata toplu alımının yapılabilmesi amacıyla online bilet stoğu karşılığında müvekkili firma tarafından peşin ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından ödenen peşin avansın, davalı … Havayolları’nın carisinde bulunduğunu ve online bilet satışınden elde edilen cironun bu cari hesaptan düşüldüğünü, son olarak 14/04/2017 ve 21/04/2017 tarihlerinde davalıya toplam 200.000 TL’nin …’teki hesaplarına yollandığını, davalının Web sitesinden ve kamuoyunu bilgilendirdiği basın bülteninden 24 Nisan 2017 tarihinden itibaren uçuş yapmayacağını bildirdiğini, müvekkilinin avans olarak gönderdiği ödemenin, davalı tarafından faaliyetlerini durdurduğu halde iade edilmediğini ve iade taleplerine yanıt verilmediğini,188.921,62 TL’nin davalı carisinde kaldığını, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden sözleşmeye konu 188.921,62 TL tutar üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça söz konusu icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, alacak miktarının muaccel olduğunu, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davalının takibe itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin haklarında başlattığı icra takibinin mesnetsiz olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği iddialarının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin İstanbul Bakırköy’de olduğunu ve davanın İstanbul Anadolu Mahkemesi’nde açıldığını, bu yüzden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, yaptıkları itirazın haklı olduğunu beyanla davanın reddine, davacı şirket aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 09/04/2019 tarih ve 2017/564 Esas – 2019/295 Karar sayılı kararı ile; “…Davacı ve davalı tarafın karşılıklı iddiaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 100.461,18 TL. alacaklı olduğu anlaşıldığından, davalının bu miktar yönünden vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67. maddesi gereğince iptalinin gerektiği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmek gerekmiş; ayrıca likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belirli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurları ile bilinmesi gerektiğinden, somut olaydabu şartları taşıyan likit bir alacaktan söz edilemeyeceğinden ve dava konusu alacağın miktarının tespiti de yargılamayı gerektirdiğinden, takip konusu alacak mahkememizce likit görülmeyerek davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 100.461,18 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarda bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden reddine, şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.04.2019 tarihli karar duruşmasında asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak icra inkar tazimatı yönünden taleplerinin reddedildiğini, Mahkemenin, 09.04.2019 tarihinde yazdığı gerekçeli kararında icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin gerekçesini ise; “alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden” şeklinde belirttiğini, Mahkemenin asıl alacak yönünden vermiş olduğu kısmen kabul kararına herhangi bir itirazlarının olmadığını, ret olunan kısım için alacak haklarının saklı olduğunu, ancak icra inkar tazminatı taleplerinin reddedilme gerekçesini kabul etmenin mümkün olmadığını, icra inkar tazminat talebinin mahkemeler tarafından reddedilmesi için belirli bazı şartların var olması gerektiğini, bu şartların Yargıtay’ın yerleşik içtihatları sonucu oluştuğunu, taraflar arasındaki yazışmalar ve fatura yerine geçen e-biletlerden de anlaşılabileceği üzere alacağın likit olduğunu ve bu sebeple icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, son olarak alacağın likit ve belirlenebilir olmadığını karşı tarafın ispat etmesi gerekirken yerel mahkemenin somut bir delil sunmadıklarını ve yeniden yargılama yapılması gerektiğini belirttiğini, ancak gerekli tüm delillerin dosyada mevcut olduğunu ve yeniden yargılama yapılmasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını beyanla icra inkar tazminatı taleplerinin reddine yönelik kararın istinaf incelemesi sonucu bozularak, talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, avans olarak ödenen bakiye hesap alacağına dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.Davacı, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine Web Acenteliği Satış Sözleşmesi kaynaklı online bilet stoğu alacağı açıklaması ile 188.086,71 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmış, davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine yaptığı itiraz üzerine takip durmuş ve davacı tarafından eldeki dava açılmıştır. Mahkemece davacının ticari defterleri, taraflar arasındaki mail yazışmaları ve dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir bilirkişiden kök ve ek rapor alınmış ve bilirkişi raporlarında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 100.461,18.TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup Mahkemece bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili icra inkar tazminatının reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK’nın 67/2. maddesi hükmü uyarınca itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için ayrıca takip tarihi itibariyle alacağın taraflar için muayyen, likit bir alacak olması gereklidir. Somut davaya konu takipte talep edilen ve kısmen kabulüne karar verilen alacak davacının taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca toplu bilet almak amacı ile yaptığı avans ödemesinin davalının bilet satışlarını durdurması nedeniyle karşılıksız kalan kalmasından doğmuştur.Takibe konu alacak bakiye hesap alacağıdır ve bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş, davalı taraf ise yargılama sırasında alacağın ödendiği savunması ile tevilli ikrarda bulunmuştur. Buna göre kabul edilen alacak takip tarihi itibariyle her iki taraf için de hesaplanabilir, likit bir alacaktır. Mahkemece davacının takip tarihi itibariyle kısmen alacaklı ve bu minvalde kabul edilen alacak yönünden davalının takibe itirazının haksız olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen alacağın likit olmadığından bahisle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması isabetsiz olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2019 tarih ve 2017/564 Esas – 2019/295 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 100.461,18 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarda bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan 20.092,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 4-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.862,50 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.325,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.536,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan toplam 2.361,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan toplam 942,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 500,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 7-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.069,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 9-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.153,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 10-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 11-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 12-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 55,00 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş- dönüş gideri olmak üzere; toplam 176,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine, 14-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.