Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1520 E. 2020/1163 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1520 Esas
KARAR NO: 2020/1163 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/1576 D.İş – 2019/1593 Karar
TARİH: 30/01/2020
DAVA: İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz taleben eden vekili 09/12/2019 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin borçludan 3 adet bono alacağı olduğunu, Bonoların vadesinin geldiğini ancak her hangi bir ödeme yapılmadığını, borçlunun mallarını kaçırma kastı olduğundan 500.000,00.TL karşılığında borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 16/12/2019 tarih ve 2019/1576 D.İş 2019/1593 Karar sayılı kararı ile ; Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçludan alacağı olan ( 500.000,00 TL ) nin ifasının temin bakımından vaki isteği İcra iflas kanunun 257 nci md.sinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu (nın/ların) yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra iflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … itiraz dilekçesinde özetle; 16/12/2019 tarihli ihtiyati haciz kararının, 31/12/2019 tarihinde müvekkillerinin menkul ve gayrimenkullerine haciz şerhi işlendiğinde öğrenildiğini, ihtiyati haciz talebinin yetkisiz yerde görüldüğünü, takibe dayanak bono hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ihtiyati tedbir kararına ve bankaya yazılan müzekkerelere rağmen yapılan ciro, teslim alma ve ihtiyati haciz talep etme işlemlerinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilin, davalı alacaklı görünene veya senet lehtarına herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili 30.01.2020 tarihli oturumda senet üzerinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olarak belirlendiğini bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/01/2020 tarih 2019/1576 D.İş – 2019/1593 Karar sayılı kararında; ” Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Alacaklının bonoya dayalı ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, senedin geçerlilik koşullarını taşıdığı, vadesinin geldiği, alacağın rehinle teminat altına alınmadığı, itiraz sebeplerinin İİK 265 maddesinde sayılan maddeler arasında yer almadığı…”gerekçesi ile, İhtiyati hacze ve yetkiye yapılan itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İhtiyati hacze konu senetler üzerinde tedbir kararı bulunduğunu, ihtiyati tedbir kararının yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz kararından çok önce alındığını, uyuşmazlığın icra takibine konu edilip edilmeme olduğunu, İhtiyati haciz talep eden …’nın senetleri …’dan ciro ve teslim yoluyla aldığını, müvekkili … ile birlikte başka müvekkilleri ve … mağdurlarına karşı ihtiyati haciz ve icrai hacizlerle haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, yerel mahkemece yapılan itirazların dikkate alınmadığını, … tarafından başlatılan takibe ilişkin yapılan itirazın yerinde görülerek İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli 2020/10 E. 2020/181 Karar sayılı dosyasında verilen kararla takibin müvekkili adına iptal edildiğini, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin hamili olduğu bonolara dayalı olarak alacaklı olduğunu vadesi gelmesine rağmen bono bedellerinin ödenmediğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu belirterek borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş, mahkemece talebin kabulü ile bonolara dayalı olarak teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş, verilen karara karşı keşideci/borçlunun itirazı üzerine yapılan duruşmalı inceleme sonucunda itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır. Maddeye göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Doktrinde ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983). Yargıtay içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczin bir icra takip işlemi olmadığı belirtilmiştir. Talebe konu bonolar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmemektedir. Kaldı ki itiraz dilekçesi ekinde sunulan ve söz konusu bonolar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilen İstanbul Anadolu 3. Tüketici mahkemesinin ilgili davasında ihtiyati haciz talep eden davalı olarak görünmemektedir ve tedbir kararı onun hakkında verilmemiştir. İİK 265. madde de ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup bunun dışında bir nedenle ihtiyati hacze itiraz edilmesine olanak bulunmamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin itiraz sebepleri İİK 265/1 maddesinde sayılan itiraz sebepleri arasında değildir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Muterizin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden borçlu tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden borçlu üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.