Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1517 E. 2020/1251 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1517
KARAR NO: 2020/1251
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
DOSYA NUMARASI: 2019/405 Esas – 2020/326 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … A.Ş. (Eski unvan: … A.Ş.)’nin, müvekkili şirket … A.Ş. tarafından 31/10/2016 tarihi itibariyle TTK. hükümlerine göre birleşme yoluyla devralındığını, TTK hükümleri gereği birleşmeyle, devralan şirketin devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralacağını, bu nedenle … A.Ş.’nin tüm malvarlığının birleşme nedeniyle külliyen … A.Ş.’ ye devrolduğu, … A.Ş.’ye ait ticari defterlerin ve belgelerin, … Mah. … Sok. No:… Gebze/Kocaeli adresinde bulunan … A.Ş. (…)’nin Gebze 01 adlı depolama tesisinde saklandığını, ancak bu adreste 11 Haziran 2019 tarihinde çıkan yangın nedeniyle müvekkiline ait birtakım defterlerin, muhasebe, fatura, irsaliye belgeleri, ruhsat belgeleri, personel özlük dosyalan ve diğer belgelerin zayi olduğunu, yangına ilişkin itfaiye raporu ve arşivin bulunduğu şirket olan … tarafından gönderilen yazıların ekte sunulduğu, buna göre zayi olan belgelerin ve defterlerin arşivlendiği 2852 adet kutunun listesinin müvekkiline bildirildiğini, kutu içeriğine ilişkin arşiv şirketi tarafından excel listesi temin edildiğini belirterek, dilekçe ekinde yer alan müvekkili şirketin zayi olan tüm ticari defterlerine, fatura ve diğer belgelerine ilişkin TTK. 82. madde gereği zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 14/07/2020 tarih ve 2019/405 Esas – 2020/326 Karar sayılı kararı ile; ” … Yapılan yargılama, bilirkişi raporu, gelen müzekkere cevapları ile tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; TTK 82/7 maddesi kapsamında 11/06/2019 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde davacı tarafça yasal onbeş günlük süre içerisinde usulüne uygun dava açıldığı, yapılan inceleme neticesinde davacı şirkete ait; 2009, 2010, 2011,2012 ve 2013 yılları yevmiye defterlerine 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılları defteri kebirlere, 2009 ve 2013 yıllarına ilişkin Kasa, banka, ödeme vb. diğer mahsup fişlerine ilişkin belgelere, 2009,2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin mahsup fişlerine, • 2009, 2010 yıllarına ait irsaliye faturalarına, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin satış faturalarına, 2009, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait Gider faturalarına, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait İthalat evrakları ve Fason Üretim faturalarına, 2009 yılına ait personel dosyalarına, 2009 yılına ait personel maaş, izin, SGK bildirimleri ve fazla mesai belgelerine, 1965-2016 yılları arasındaki döneme ilişkin ürünlerle ilgili her türlü (Sağlık bakanlığı yazışmaları, ürün ruhsat dosyaları ve her t ü r l ü şirket içi yazışma) dosya ve evraklarına, 1965-30/08/2015 tarihi arasındaki döneme ilişkin ürün ve üretimle ilgili kalite belgelerinin yangın neticesinde zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesine,talep edilen diğer belgeler yönünden ise TKK 82 . maddesinin 1. fıkrasının a ve d bendlerine göre ve TTK 82/5 maddesine göre 10 yıllık saklama süresi aştığı … ” gerekçeleri ile; ” Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 1-2009, 2010, 2011,2012 ve 2013 yılları yevmiye defterlerine (TTK. 82/1. fıkrasının a bendi ve 82/5.ve 6. fıkraları uyarınca), • 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılları defteri kebirlere (TTK. 82/1. fıkrasının a bendi ve 82/5. ve6. fıkraları uyarınca], • 2009 ve 2013 yıllarına ilişkin Kasa, banka, ödeme vb. diğer mahsup fişlerine ilişkin belgelere(TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6. fıkraları uyarınca), • 2009,2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin mahsup fişlerine (TTK 82/1. fıkrasının d bendi ve82/5. ve 6. fıkraları uyarınca), • 2009, 2010 yıllarına ait irsaliye faturalarına (TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6. Fıkraları uyarınca), • 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin satış faturalarına (TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6. fıkraları uyarınca), • 2009, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait Gider faturalarına (TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve6. fıkraları uyarınca), • 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait İthalat evrakları ve Fason Üretim faturalarına (TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6. fıkraları uyarınca), • 2009 yılına ait personel dosyalarına (TTK. 82/1. fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6, fıkraları uyarınca), • 2009 yılına ait personel maaş, izin, SGK bildirimleri ve fazla mesai belgelerine (TTK. 82/1 fıkrasının d bendi ve 82/5. ve 6. fıkraları uyarınca), • 1965-2016 yılları arasındaki döneme ilişkin ürünlerle ilgili her türlü (Sağlık bakanlığı yazışmaları, ürün ruhsat dosyaları ve her t ü r l ü şirket içi yazışma) dosya ve evraklarına (TTK.82/1. b ve c bentleri uyarınca), • 1965-30/08/2015 tarihi arasındaki döneme ilişkin ürün ve üretimle ilgili kalite belgelerine (validasyon çalışmaları, stabilité verileri, ü r ü n serbest bırakma dokümanlarına ) (TTK. 82/1. b ve c bentleri uyarınca ve 21/10/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünler İmalathaneleri Yönetmeliği’ nin 9. maddesinin 4. bendi ve aynı yönetmeliğin 19. maddesinin c bendi uyarınca) ilişkin, davacının zayi belgesi verilmesi talebinin yerinde olduğu zayi olduğunun tespiti ile TTK’ nun 82. maddesi uyarınca ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 82. maddesinin 7. Bendine göre zayi belgesi verilmesinin bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu tüm defter ve belgeler için geçerli olup 10 yıllık saklama süresine dair bir kısıtlamanın sözkonusu olmadığını, ayrıca her belgenin kanuni saklama süresinin farklı olduğunu, bu farklı süreler değerlendirilmeksizin ticari defterler için öngörülen 10 yıllık sürenin dikkate alınıp genelleme yapılarak 10 yılı aşan belgeler için davanın reddine karar verilmesinin hatalı ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin gerekçeli kararında -Sağlık Bakanlığı ruhsat ve kalite belgeleri dışında kalan- sadece 10 yıllık defter ve belgeler için zayi belgesi verilmesi gerektiği gerekçesinin hatalı olduğunu, mahkeme kararında belirtilenler dışında kalan, ” • 2001, 2002, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, yıllarına ait Yevmiye Defterleri. • 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, yıllarına ait Defteri Kebir. • 2004, 2007, 2008 yıllarına ait Kasa, Banka, Ödeme vb. Diğer Mahsup Fiş ve Ekleri. • 2004 yılına ait Satış Faturaları ve Mahsup Fişleri. • 2004, 2007, 2008, yıllarına ait Gider Faturaları ve Mahsup Fişleri. • 2004, 2006, 2007 yıllarına ait İthalat Evrakları ve Fason Üretim Faturaları ile Mahsup Fişleri. • 1960-2008 yılları arasında görev yaparak ayrılan personel dosyaları. • 1960-2008 yılları arasındaki personel maaş, izin, SGK bildirimleri ve fazla mesai belgeleri. • 1989-2006 yılları arasında gerçekleşen trafik kaza evrakları ve trafik ceza belgeleri. • 2000, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, yıllarına ait irsaliye faturaları ” için de zayi belgesi verilmesi gerektiğini belirterek, -Yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, talep ettikleri tüm defter, belge ve kayıtlar için kendilerine zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça davacı şirkete ait ticari defterlerin ve belgelerin, … Mah. … Sok. No:… Gebze/Kocaeli adresinde bulunan … A.Ş. (…)’nin Gebze 01 adlı depolama tesisinde saklandığı, bu adreste 11 Haziran 2019 tarihinde çıkan yangın nedeniyle davacıya ait birtakım defterlerin, muhasebe, fatura, irsaliye belgeleri, ruhsat belgeleri, personel özlük dosyalan ve diğer belgelerin zayi olduğu belirtilerek, yangında zayi olan davacı şirkete ait ticari defterler, fatura ve diğer belgelerine ilişkin zayi belgesi verilmesi talep edilmiştir. Davacı tarafça dosyaya 11/06/2019 tarihinde gerçekleştiği belirtilen yangına ilişkin itfaiye raporu, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair savcılık kararı, ticari defter ve belgeleri saklandığı bildirilen … A.Ş. (…) ile yapılan yazışmalar dosyaya ibraz edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu alınarak, rapor doğrultusunda 10 yıl saklama süresi dolmayan ve yasal olarak saklanması zorunlu belgeler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’ nın 82/7′ inci fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen yasa maddesinden anlaşılacağı üzere, ticari defter ve belgelerin kanuni saklama süresi içinde zayi olmaları halinde zayi belgesi verilebileceği, dolayısıyla saklama süresi dolan defter ve belgeler yönünden zayi belgesi verilmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi raporunda, her bir talep yönünden TTK’ nın 82/5 ve 6. fıkraları uyarınca ve belgelerin nitelikleri de değerlendirilerek ayrı ayrı inceleme ve değerlendirme yapıldığı, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.