Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1499 Esas
KARAR NO: 2022/1572 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/1175 Esas – 2020/99 Karar
TARİH: 30/01/2020
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalıya ait emtiaların taşınmasını çeşitli zamanlarda üstlendiğini, davacının davalı ile ticari ilişkisi nedeni ile cari hesabında davalı taraftan toplam 30.368,04 TL alacaklı bulunduğunu, davalı tarafın bu miktarı ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle alacağın tahsili amacı ile İstanbul Anadolu … icra dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başltıldığını, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/01/2020 tarih 2016/1175 Esas 2020/99 Karar sayılı kararında; ” Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 30.368,04 TLlik 16.05.2016 vade tarihli carin hesap alacağı sebebine dayanılarak 30.368,04 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizin 08.03.2018 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi yönünde ara karar kurulduğu,13.04.2018 tarihinde saat 10:15 de inceleme günü tayin edildiği, davacı vekilinin müvekkiline ait 2014-2015-2016 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri hazır etmesi hususunda verilen sürenin kesin olduğu aksi takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı hususunda uyarıldığı ve bu uyarının yerinde inceleme talebi halinde şirket merkezinde hazır edilmesi yönünden de geçerli olduğunun hatırlatıldığı,13.04.2018 tarihli inceleme gününde davacı vekili hazır olduğu halde müvekkilinin defterlerini hazır etmediği,süresi içerisinde yerinde inceleme talebinde bulunmadığından inceleme yapılamadığına dair 13.04.2018 tarihli tutanak tutulduğu, davacı vekilince 13.04.2018 tarihli dilekçe ile müvekkilinin rahatsızlığı sebebiyle defterleri inceleme gününde hazır bulunduramaması sebebiyle yeni bir inceleme günü verilmesini talep ettiği, mahkememizin 16.04.2018 tarihli ara kararında davacı vekilinin yerinde inceleme talebi kabul edilerek davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılabilmesi için 18.05.2018 günü saat:11:00’de yeni bir inceleme gün ve saati verildiği, bilirkişinin mahkememiz kaleminden alınarak davacı şirket merkezine götürülmesinin davacı tarafça sağlanmasına karar verilmiş olup , davacı vekilince ikinci kez verilen inceleme gün ve saatinde bilirkişinin davacının şirket merkezine götürülmesi için mahkememiz kalemine müraacatı olmadığından 18.05.2018 tarihli tutanak tutulmuş olup davacı tarafın ticari defterleri incelenememiştir. Dava itirazın iptali davası olup ispat yükü davacının üzerindedir. Davalı tarafın 2014/2015/2016 yılları ticari defterlerinin incelenmesi için Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle bila ikmal iade edilmiştir.Dolayısıyla davalı tarafın ticari defterlerinin ibraz edilmemesi isebebiyle incelenememiş olması, davacı tarafın ikinci kez verilen gün ve saatte bilirkişinin şirket merkezine götürülmesi için müracaatta bulunmaması sebebiyle ticari defterlerinin incelenememiş olduğundan davacı taraf alacağını ticari defterlere dayanarak ispat edememiştir.Ayrıca dosya kapsamı itibariyle davacının alacağını ispat edici delil de dosyada mevcut olmaması sebebiyle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkeme tarafından 08/03/2018 tarihli duruşma tutanağında ilk incelemenin 13/04/2018 tarihi saat : 10:15’de yapılacağının belirtildiğini, 12/03/2018 tarihinde bilirkişi ücreti olarak 1.200,00.TL’nin yatırıldığını, inceleme günü müvekkilinin rahatsızlanması nedeniyle yeni bir inceleme günü tayini istendiğini, yerinde incelemenin talep edildiğini, 16/04/2018 tarihli yerel mahkeme ara kararı neticesinde 18/05/2018 günü saat :11:00 itibari ile incelemenin şirket merkezinde yapılmasına karar verilip, aynı ara kararın 2 nolu maddesinde yerinde inceleme ücreti (bilirkişi masrafları vs) 200,00.TL’nin yatırılması için 2 haftalık kesin süre verildiğini ve bu ara kararın yerine getirildiğini, yerinde inceleme ücretinin yerine getirilmesine rağmen bilirkişinin mahkeme kaleminden alınarak müvekkili şirket merkezine götürülmesinin müvekkili tarafından sağlanmasının hukuki dayanağı bulunmadığını, bilirkişi ücreti ve mahkemenin daha sonrasında taktir etmiş olduğu yerinde inceleme ücretlerinin süresinde yerine getirildiğini, Yerel mahkeme tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerini sunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı açık hesap ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan iptali davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı borçlu icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmiş olup İDM.ce 15/06/2017 tarihli ön inceleme duruşmasının ara kararı uyarınca davalı borçlunun yetki itirazının HMK. 10 ve TBK. 89 maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.Somut olayda davacı, tarafların ticari defter ve belgelerine delil olarak dayanmış, Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, davalı tarafça talimat mahkemesine ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediği anlaşılmıştır.Mahkemenin 16.04.2018 tarihli ara kararı uyarınca davacı vekilinin yerinde inceleme talebi kabul edilerek davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılabilmesi için bilirkişinin mahkeme kaleminden alınarak davacı şirket merkezine götürülmesinin davacı tarafça sağlanmasına karar verilmiş ve davacı vekilince ikinci kez verilen inceleme gün ve saatinde bilirkişinin davacının şirket merkezine götürülmesi için mahkeme kalemine müraacatı olmadığından inceleme yapılamadığına ilişkin tutanak tutulmuş ise de, ara kararda davacı tarafça bilirkişinin mahkeme kaleminden alınarak davacı şirket merkezine götürülmesi ve davacı tarafça bilirkişinin şirket merkezine götürülmemesi halinde sonuçları hakkında yeterli ve gerekli ihtarat yapılmadığından verilen kesin süre usulüne uygun değildir.Bu durumda mahkemece, bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu mahalde yerinde inceleme yapılması için HMK. 278/4 maddesi uyarınca bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip bilirkişiye mesai ve yol giderine karşılık ücret taktir edilip, taktir edilen ücretin yatırılması için usulüne uygun olarak davacı tarafa kesin süre verilmesi, belirlenen süre içerisinde ücret yatırılmadığı taktirde sonuçları da hatırlatılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. O halde somut olayda, mahkemenin inceleme ara kararının ve ihtaratın usulüne uygun yapıldığından söz edilemez. Mahkemenin bu uygulaması, tarafların ispat hakkını ve adil yargılanma hakkını zedeler nitelikte olup davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Sonuç itibariyle, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2020 tarih ve 2016/1175 Esas – 2020/99 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.