Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1497 E. 2020/1100 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1497
KARAR NO : 2020/1100
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 11/03/2020
NUMARASI : 2020/206 Esas – 2020/185 Karar
DAVA İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/03/2020 tarih ve 2020/206 Esas – 2020/185 Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerineİstanbul BAM 2. Hukuk Dairesi’ne gönderilen dava dosyası bu daire tarafından verilen 14/07/2020 tarihli görevsizlik kararı ile İstanbul BAM 7. Hukuk Dairesi’ne gönderildiğini, bu daire tarafından da verilen 10/09/2020 tarihli görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmiş olmakla; HMK. nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda;
KARAR İstanbul BAM 7. Hukuk Dairesi 10/09/2020 tarih ve 2020/1102 Esas – 2020/1043 Karar sayılı görevsizlik kararı ile;”…Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan olan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.Bu görevlendirmenin Yargıtay iş bölümüne paralel olarak yapılmış, dairemizin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin baktığı bir kısım işlere bakmakla görevlendirilmiş, ipoteklere ilişkin görev düzenlemesinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesi iş bölümü ile birebir aynı olup Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nde genel kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin davaların Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu yönünde kararları bulunmaktadır. Davacının ipotek akdinin tarafı olup olmamasının da bu anlamda bir önemi yoktur. Zira ipotek sınırlı bir ayni hak olup malikin değil taşınmazın borcudur. Nitekim taşınmazı devreden malikin bu yönde açacağı davalar da uygulamada aktif husumet yokluğundan reddedilmektedir. Doğal olarak taşınmazın borcundan dolayı davayı açacak olan tasarruf yetkisi olan son maliktir.Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/1172 – 2017/6875esas ve karar sayılı ilamında Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar incelenmekle (davayı açan taşınmazın yeni maliki ipotek aktinin tarafı eski maliktir.)”.. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine dava dışı İklim… Sanayi Ltd. Şti.’nin davalı bankadan aldığı krediye karşılık davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, adı geçen davalı şirketin bankadan almış olduğu herhangi bir kredinin mevcut olmadığını, ipoteğin yok hükmünde olduğunu, bankanın iyiniyetli davranmadığını iddia ederek ipoteğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. …Dava, genel kredi sözleşmesine teminat olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Aynı yasanın 6335 sayılı yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlendiğinden ve görev dava şartlarından olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden somut olayda dava tarihide dikkate alındığında davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi dahilinde olduğu ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği gözetilmeden işin esası yönünden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde karar vererek davayı ve görevi nitelemiştir.Dairemizin görev alanı HSK’nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince “Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.-43. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2020 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.-43. Hukuk Dairesine ait olduğu, iş bölümü kararı gereğince dairemizin açıkça görevli olmadığı anlaşılmakla gönderme kararı verilmesi gerektiği…” gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı …Ticaret A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek davacı tarafından satın alınan İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, ….Ada, … Parsel, A(Burgaz) Blok , 19.Kat, 282 no.lu bağımsız bölümde yer alan taşınmaz konutun davalı … 2013 yılındaki sözleşme ile satın aldığı, tüm borçların ödediği, konutun 2016 yılında teslimi kararlaştırıldığı halde 2017 yılında fiilen teslim edilip 2018 yılında tapuda tescilinin yapıldığını, ancak devredilen tapuda diğer davalıların ipoteklerinin bulunduğunun görüldüğünü, davacı satıcının ipoteklerinin fek edileceğini tahaahüt etmesine rağmen kendisini sürekli kendisini oyalayarak ipotekleri kaldırmadığını, diğer davalıların ise davalı şirketin taşınmazların 3. Kişilere satıldığını bildikleri halde basiretli tacir gibi davranmayarak ve özen yükümlülüğü ile TMK’nun 2. maddesine aykırı olarak kötü niyetli hareket ederek konutu üzerinde ipotek koyduklarından bahisle tapu kaydında diğer davalı Finans kuruluşları … A.Ş ve …. A.Ş tarafından veya başkaca kişilerce konulan haciz, kayıt, ve ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatların terkin edilerek, feklerine, ipotek, haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına ilişkin HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu uyuşmazlıklarda İstanbul BAM 7 HD ile aynı iş bölümüne sahip Yargıtay 14 HD’nin istikrarlı kararları bulunmaktadır. ( Yargıtay 14 HD 25/02/2010 T. 2010/1320-1910 E ve K. – 20/09/2016 T. 2015/17037 E. – 2016/770 K. – 14/03/2018 T. 2017/2112 E. – 2018/2932 K. – 27/03/2019 T. 2018/5743 E. – 2019/2803 K. – 07/05/2019 T. 2017/1497 E. – 2019/4094 K. )İstinafa konu uyuşmazlık ise Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bu talep kapsamında verilen görevsizlik talebinden kaynaklanmaktadır. Davacının iddialarının arasında, ipotek borcunun dayanağı olan kredi borcunun varlığı – yokluğu varsa miktarına veya ödenip – ödenmediğine ilişkin herhangi bir beyanı ve itirazı yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nın ipoteğe ilişkin 850-897 ile ayni hakların tesciline ilişkin 1022-1027. Madde hükümleri ile akabinde TBK.nın ikinci kısmında yer alan taşınmaz satışına ilişkin 237-246 maddeleri uygulanarak çözülecektir. Belirtilen hükümlerin hiçbiri Dairemiz iş bölümü içerisinde yer almamaktadır.Davadaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasındaki arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenir. Davalıların kendi aralarındaki (davacının tarafı olmadığı) hukuki ilişkiyi dikkate alarak davadaki uyuşmazlığı belirlemenin hukuken geçerliliği yoktur. Bu nedenle 7. Hukuk Dairesinin görevsizlik gerekçesi yerinde değildir. İstanbul BAM 7. HD.’nin görevsizlik kararı dosya kapsamına uygun olmadığı gibi mevcut İstanbul BAM işbölümü düzenlemesine de uygun değildir. İş bölümü Ortak Hükümler 2. maddesine göre; dairelerin ihtisas alanları ve görevleri ile bağlantılı ve- veya feri durumunda bulunan davalar hakkında görevsizlik kararı verebilmesi, söz konusu davanın başka bir dairenin görevleri arasında açıkça yazılı olması şartına bağlıdır. Somut olayda, 7. HD’nin görevsizlik kararında; “Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.Hukuk Dairesinin görev alanındadır.” gerekçesiyle dosyayı Dairemize göndermiştir. Uyuşmazlığa konu dava ipoteğin fekki talebinden kaynaklanmaktadır. Bu uyuşmazlık yukarıda açıklandığı üzere Genel veya Ticari Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmadığı gibi, görülen dava itirazın iptali davası olmadığı gibi menfi tespit davası da değildir. Dolayısıyla İstanbul BAM 12.- 13.- 14. HD Dairelerinin iş bölümünde ipoteğin kaldırılmasına ilişkin her hangi bir düzenleme yer almamasına rağmen 7. Hukuk Dairesi tarafından ortak hükümlerin 2. maddesine açıkça aykırı bir şekilde sürekli görevsizlik kararı verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği görülmektedir. Aynı mahiyetteki uyuşmazlıklarda İstanbul BAM 7. HD’ nin (İstanbul BAM 7. HD. 2018/731 E. 2018/774 K. 26/04/2018 T.) kararlar verdiği gibi İstanbul BAM Başkanlar Kurulu’nun aynı mahiyetteki uyuşmazlıklarda İstanbul BAM 7. HD’nin görevli olduğuna dair (06/09/2019 T. 2019/285 M.T, 17/01/2020 T. 2020/6 M.T, 26/06/2020 T. 2020/181 M.T. 2020/176 M.T 2020/182 M.T 2020/193 M.T ve en son 25/09/2020 T. 2020/265 M.T – 2020/266 M.T. – 2020/267 M.T. – 2020/268 M.T ) alınmış kararları mevcuttur. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’ nce 1 Eylül 2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen Bölge Adliye Mahkemeleri iş bölümü kararlarından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi için düzenlenen iş bölümünün 7. Hukuk Dairesi iş bölümü 1. bendine göre; sınırlı ayni haklara (TMK m. 779 vd.) ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararları 7. bendine göre; karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararların ve 11. bendine göre; mülkiyet hakkına dayalı olup, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapuda yazılı şerhin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp, ihtisas alanı ve temel görevi kapsamında olan 7. Hukuk Dairesi’ ne ait olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 7. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ na gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 10/09/2020 tarihli gönderme kararı karşısında dairemiz ile 7. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından, 5235 sayılı kanunun 35/1. maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı HMK’ nın 352/1 maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda 15/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.