Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1494 E. 2022/1646 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1494
KARAR NO: 2022/1646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 07/10/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/444 Esas – 2019/1033 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Milano’da gerçekleşecek fuara katılma kararı aldığını, çeşitli anlaşmalar yaptığını, fuarın başlama tarihinin 13/03/2018 tarihi olduğunu, müvekkilinin fuarda bulunacak numunelerin Milano’ya götürülmesi konusunda davalıdan teklif aldığını, fuardan 1 gün önce fuar alanında hazır olması gerektiğinin hatırlatıldığını, davalının bu numuneleri 12/03/2018 tarihinde fuar alanında teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bunun üzerine söz konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini, davalının istediği belgelerin tamamlandığını, 09/03/2018 günü davalı ile görüştüklerini, ürünlerin tesliminde sorun olmadığını tekrar teyit ettiklerini, davalının fuarın başlangıç tarihinden 1 gün önce 12/03/2018 tarihinde ürünleri fuarda müvekkili şirketin teslime yetkili kişisine teslim etmediğini, müvekkilinin numuneleri tekrar üreterek 13/03/2018 tarihinde fuarın başlayacağı gün bu iş için eleman görevlendirdiğini, erken saatte uçak bileti alarak elemanını Milano’ya götürmek zorunda kaldığını, ürünlerin çabası sayesinde fuarın 1.gününde sergilenebildiğini, müvekkilinin davalı … şirketine numuneleri fuara götürmesi için 500 euro ödediğini, nakliye edilen ürünlerin fuarda kullanılamaması nedeniyle nakliye bedelinin tamamının iadesinin gerekli olduğunu, yeni numuneyi İtalya’ya götürmesi için bilet masrafı olarak 4.447,25 TL ödeme gerçekleştirdiğini, bu miktarın davalı firmaca müvekkili şirkete ödenmesinin gerekli olduğunu, ayrıca ekstra bagaj hakkı olarak 188,22 TL, taksi ücreti 65 euro, numuneleri yeniden yapmak için 2500 TL ek işçilik bedeli, eleman çalıştırma ve yakıt harcaması için 500,00 TL harcama yaptığını belirterek, taşıma işlemine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan 565 euro ve 7.681,47 TL’nin sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 07/10/2019 tarih ve 2018/444 Esas – 2019/1033 Karar sayılı kararı ile; ” …. davalının davacıya ait fuar malzemelerinin İtalya’daki fuar alanına nakliyesi hususunda sözleşme akdedildiği, karma nitelikte bir taşıma olması nedeniyle TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, taşıma sözleşmesi uyarınca, eşyanın teslim tarihinin 12.03.2018 olarak belirlendiğini, davalının ise taşıma konusu eşyaları 13.03.2018 saat 16:00 dan sonra teslim ettiği, oluşa göre ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düştüğü, gecikme sebebiyle uçak biletinin ve yol masrafının gecikme nedeniyle talep edilebileceği, 1 günlük gecikme olması nedeniyle taşıma bedelinin de 1 gün üzerinden kesilebileceği, beklenen faydanın diğer günlerde devamının sağlanabileceği, davalının gecikme nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu, davacının organizasyon için kanıtlayabildiği masraflarının ve sair giderlerinin 4.681,47 TL’ TL olarak hesap edildiği, 1 günlük taşıma bedelinden de indiril gerektiği buna göre talep edilen alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 2-265 euronun fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, euro üzerinden kabul edilen miktara 02/04/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-amaddesi uyarınca euro devlet bankalarınca 1 yıllık mevduata uygulanan döviz faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, ayrıca 4.681,47 TL’nin ihtar tarihi olan 02/04/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … Ticaret A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; teslimde bir gün gecikilmiş olması sebebiyle müvekkili şirket taşımadan beklenen faydayı sağlayamayacağından, somut olayın özelliğine göre taşıma bedelinin tamamının iade edilmesi gerekirken, bedelde indirim yapılmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, somut olayda taşıma işleminin hava yolu ile yapıldığını, mahkemece hükme esas alınan kök bilirkişi raporundaki, taşıma bedelinde indirim yapılabileceğine ilişkin tespite ise itiraz ettiklerini, zira davalı taraf sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı davrandığı için müvekkili şirketin ani bir aksiyon kararı aldığını, tüm işi kendi çabaları ve kendi elemanları vasıtası ile yaptığını, Kök rapordaki bu itirazlarının değerlendirilmesi için tanzim edilen ek bilirkişi raporunda ise bilirkişi heyetinin, dosyadaki bilgi ve belgelere göre fuarın 3 gün süreceğini, teslimde 1 gün gecikilmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin taşımadan beklenen faydayı sağlayamayacağını, fuarda sunulacak ürünlerin müvekkili şirketin kendi çabasıyla götürülmüş olduğu hususları gözetildiğinde ücretin tamamının iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatinin hasıl olduğunu belirttiğini, Bu nedenlerle taşıma bedelinde indirim yapılmasının hukuken mümkün olamayacağından, bu husus bilirkişi heyeti tarafından da saptanmışken, mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin dosya muhtevasına ve bilirkişi raporuna aykırı olarak taşıma bedelinin kendilerine iadesi değil, taşıma bedelinde gecikme olan 1 günlük indirim yapılması gerektiğine karar verildiğini, mahkemenin bu tespitinin hukuka, yasaya ve bilirkişi ek raporuna aykırı olduğunu, davalı taraf sözleşmesel yükümlülüklerine aykırı davrandığı için müvekkili şirketin ani bir aksiyon kararı aldığını, tüm işi kendi çabaları ve kendi elemanları vasıtası ile yapmak zorunda kaldığını,yurtdışında gerçekleşecek bu çok önemli fuar zaten toplamda 3 gün süreceği için ve davalıya da ulaşılamadığı için, bu gecikme sebebiyle müvekkili şirketin tüm işi kendi başına yaptığını, yani fuarın 2. ve 3. günleri davalıdan sağlanan bir faydanın söz konusu olmadığını, yaşanan 1 günlük gecikmenin, işin niteliğine bakıldığında artık taşımadan hiçbir fayda sağlanamayacağı anlamına geldiğini, her olayın kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiğinden, taşıma bedelinin iadesi yerine indirim yapılmasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca, yerel mahkeme kararında, taşıma bedelinin iadesi konusunda neden ek rapor yerine kök rapordaki tespite üstünlük tanındığı hususunun da açıklanmadığını, Talep etmiş oldukları masraf kalemlerinden numunelerin yeniden üretilmesi ve yakıt masrafına ilişkin olanların varlığının ispat edilemediğinden bahisle, bu taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ek ve kök bilirkişi raporlarında, talep etmiş oldukları masraf kalemlerinden numunelerin yeniden üretilmesi ve yakıt masrafına ilişkin olanların varlığının ispat edilemediğinin belirtildiğini, mahkemece de bu doğrultuda ret kararı verildiğini, yargılamanın aşamalarında da izah edildiği üzere müvekkili şirketin, davalının ürünleri taşıma sözleşmesinde kararlaştırılan tarih ve yerde teslim etmemesi üzerine almış olduğu aksiyon kararı çerçevesinde numuneleri tekrar üretmek zorunda kaldığını, müvekkil şirketin imalatçı bir firma olup; numuneleri kendisinin ürettiğini, numuneleri kendisi ürettiği için, buna ilişkin bir belge sunulmasının mümkün olmadığını, zira numunelerin bir yerden fatura karşılığı alınmadığını, müvekkili şirketçe imal edildiğini, kendileri tarafından objektif ölçütlere göre hesaplama yapılıp talep edilen bu zarar kaleminin makul ve hakkaniyete de uygun olduğunu, bilirkişi heyeti hukuki kanaat bildirmek yerine en azından seçenekli olarak hesaplama yapmış olsa idi, bu hususun zaten görüleceğini, bu nedenle sırf fatura sunulamadığından bahisle, söz konusu zarar kalemi ispat edilemediğinden bu talepleri bakımından davanın reddine karar verilmesinin hayatın olağan akışına, usule, yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkemece yine belge olmaması nedeniyle yakıt masrafının ispat edilemediğinden bahisle reddine karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketçe şirket araçlarına ait yakıt bedellerinin toplu olarak fatura edildiğini, bu nedenle münferit olarak sadece bu durum için harcanan yakıta ilişkin bir belge sunulmasının mümkün olmadığını, ancak somut olay dikkate alındığında bu zarar kaleminin de kendileri tarafından ödenmiş olduğunun zaten açık olduğunu, kendileri tarafından objektif ölçütlere göre hesaplama yapılıp talep edilen bu zarar bedelinin, makul ve hakkaniyete de uygun olduğunu, gidilmiş olan mesafe ve harcanabilecek ortalama yakıt miktarının belirlenmesi için basit bir matematiksel hesabın yeterli olduğunu, bilirkişi heyeti objektif ölçütleri esas alarak hesaplama yapmış olsa idi, bu hususun zaten görüleceğini, bu nedenle mahkeme kararının kısmen redde ilişkin kısmına itiraz ettiklerini belirterek,İlk Derece Mahkemesi kararının, “davanın reddine ilişkin kısmının” hem esas hem usul açısından yeniden incelenmesi ve kararın buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşımanın zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça, Milano’da 13/03/2018 tarihinde gerçekleşecek fuara numunelerin götürülmesi konusunda davalı ile anlaşıldığı, davalının numuneleri 12/03/2018 tarihinde fuar alanında teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak davalının fuarın başlangıç tarihinden 1 gün önce 12/03/2018 tarihinde ürünleri fuarda davacı şirketi temsile yetkili kişiye teslim etmediği, müvekkilinin numuneleri tekrar üreterek fuarın 1. günü Milano’ya götürmek zorunda kaldığı belirtilerek, taşıma ücreti ve fuarda sergilenecek ürünlerin tekrar üretimi ve götürülmesi için yapılan masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafça taşımaya konu ürünlerin 12.03/2018 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, fuarın 1. günü 13.03.2018 tarihinde teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davalı taşıyıcı, ürünleri zamanında teslim etmemiş olması sebebiyle doğan zararlardan sorumlu olacaktır. TTK’nın 875/3 madde hükmünde, eşyanın taşıma süresi aşılarak teslim edilmesi durumunda, gecikilen süre ile orantılı olarak taşıma ücretinin indirilmesi öngörülmüştür. Maddede herhangi bir zararın ortaya çıkmış olup olmadığı bahis konusu edilmediğinden, bir gecikme zararı bulunmadığı hallerde de taşıma ücreti indirilecektir. Bu nedenle mahkemece taşıma ücretinden indirim yapılarak iade kararı verilmesi yerinde olduğu gibi dosya kapsamına göre, numunelerin yeniden üretilmesi için işçilik ücreti ve ulaşım hususunda yakıt masrafına ilişkin davacı zararları ispatlanmadığından söz konusu taleplerin reddine karar verilmesi de yerindedir. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.