Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/147 E. 2022/206 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/147
KARAR NO: 2022/206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/220 Esas – 2018/64 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … Tic. A.Ş’den 4. sınıflar için bursluluk sınavı ve bilimum test, deneme gibi eğitim malzemeleri satın aldığını, 20/02/2016 tarihinde müvekkil şirketin … Kolejince 4. sınıflar için …tan satın alınan soru kitapçığı ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve resmi kurumlardan olur alınarak bursluluk sınavı yapıldığını, sınava kendi öğrencileri ile birlikte Ordu genelinde toplam 654 öğrenci katıldığını, kendi öğrencilerinin 20/02/2016 tarihli sınava hazırlık olması için bir önceki döneme ait soru kitapçığı üzerinde çalıştıklarını, sınav sorularının sınavdan önce müvekkili şirketin tarafsızlık ilkesi gereğince açılmadığını, dolayısı ile kontrol de edilmediğini, 20/02/2016 tarihinde yapılan bursluluk sınavı ile satın alınan soruların 2015 yılında yapılan bursluluk sınavı için satın alınan sorularla hemen hemen aynı olduğunun fark edildiğini, toplam 37 sorunun 2015 yılı 4. sınıflar bursluluk sınavı için satın alınan ve sınav yapılan sorular, şıkların sıralaması ve kullanılan soru stilleri işaretlemeler dahil olmak üzere tıpatıp aynı olduğu, durumun öğrenciler ve veliler arasında yayıldığını, sınavın iptal edildiğini, tekrarlanan sınava 589 kişinin katıldığını, ilk sınava 654 kişi katılırken ikinci sınava 589 kişinin katılmasının müvekkilinin veliler nezdinde güvenilirliğinin sarsılmasına neden olduğunu, daha sonra … Yayınlarından 1.689,23.TL ödeme yaparak bursluluk sınavı için tekrar soru satın alarak maddi zarara uğradığını, müvekkili şirketin manen de zarar gördüğünü, müvekkili şirketin farklı alanlarda Ordu ilinde marka haline gelmiş olup, böyle bir şirket açısından skandal olabilecek durumla karşılaşmasının şirketin eğitim camiasında imajını derinden zedelediğini belirterek, 1.689,23.TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu ürünlerin davacıya 1 ila 1,5 ay öncesinde gönderildiğini, davacının, her tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, söz konusu ürünlerin MEB tarafından belirlenen müfredata uygun olması gerektiğini, müfredata uygun olduğu sürece üretilen kitapların dönem sınavlarının aynı olmasının müvekkili şirketin kendisiyle alakalı olmadığını, şirketin her yıl farklı deneme sınavı üretmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, aynı ürünü yine piyasaya arz edebileceğini, 2015 ve 2016 yıllarında satışa sunulan deneme sınavlarının aynı olmasında müvekkili şirketin hukuken bir sorumluluğu bulunmadığını, sınavların farklı olacağına ilişkin müvekkilinin bir taahhüt de vermediğini, her sene 4. sınıfın deneme sınavını çözecek öğrencilerin değişeceğini, aynı öğrencilere aynı soruların sorulması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, deneme sınavlarını her sene başka öğrenciler çözeceği için davacı yanın bahsettiği şekilde bir zararın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/01/2018 tarih ve 2017/220 Esas – 2018/64 Karar sayılı kararı ile; ” ….Davacı tarafın Ordu ili genelinde ilköğretim dördüncü sınıf öğrencileri için bursluluk sınavı yapılmak üzere soru kitapçığı hazırlanması için davalı şirket ile anlaşarak sözleşme kapsamında gerekli ödemeyi yaptığı ve hazırlanan kitapçıkları telsim aldığı sabittir. Hazırlanan soruların önceki yıl dahilinde yapılan sınavla büyük ölçüde benzer olduğu iddiası dahiline yaptırılan bilirkişi incelemesi ile matematik, sosyal bilgiler, fen bilimleri ve yabancı dil branşlarında toplam 60 sorunun 33 tanesinin önceki yılın aynısı olduğu rapor edilmiştir. Şaibeye yer vermemek adına soruların sınav gününe kadar açılmamış olması geçerli bir açıklamadır. Keza hayatın olağan akışı içerisinde farklı dönemler içerisinde yapılacak olan sınavların müfredata uygun şekilde değişik sorulardan oluşması gerektiği kabul edilmelidir. Bu bağlamda davacı tarafça yeniden yapıldığı sabit olan bursluluk sınavı sebebiyle dava dışı … firmasına ödemiş olduğu 1.689,23 TL’nin davacı nezdinde oluşan maddi zarar olduğunun kabulüyle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir. Davacı tarafça ayrıca manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de somut olay nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiğinden ve manevi zarar gördüğünden söz edilemeyeceğinden, buna ilişkin somut deliller de ortaya konmamış olduğundan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçeler ile; ” (1)Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 1.689,23-TL maddi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (2)Davacının manevi tazminat talebinin yasal şartlarının oluşmadığı takdir edilmekle REDDİNE, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, 10/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, iki sınav uygulaması nedeniyle müvekkili şirketin büyük güven kaybına uğradığını, ikinci sınava katılımın çok daha düşük olmasının bu durumu ispatladığını, ayrıca bilirkişi raporunda dava konusu olay nedeniyle davalı şirketin hem kendi, hem de müvekkili şirketin güvenilirliğini zedelediğinin vurguladığını, Müvekkili … ailesinin, Ordu ilince birçok sektörde başarıyla faaliyet gösteren bir marka olup bunun yanında özel eğitim sektöründe prestijli bir konuma sahip olduğunu, müvekkili kolejin, Ordu ilinde faaliyet gösteren özel eğitim kurumlarının en saygın ve güvenilir olanlarından olduğunu, özel eğitim kurumlarınca yapılan bursluluk sınavlarının okullar için ziyadesiyle önemli olduğunu, anılan sınavlar vesilesiyle kendi öğrencileri gibi sınava giren öğrenci adayları ve velilere de kurumun tanıtımının yapıldığını, sınavın eşit şartlarda ve adil bir şekilde yerine getirilmesi için sınavın başlama saatine kadar soruları incelemediklerini, ayrıca kurumca sınavdan önce sınava girecek kendi öğrencilerine bir önceki sınav sorularının deneme maksadıyla verildiğini ve çözümlerinin gösterildiğini, sınav sonrasında soruların büyük oranda benzer olmasından dolayı adeta kendi öğrencilerine pozitif bir ayrımcılık yapıldığı algısının oluştuğunu ve bu nedenle yapılan yeni sınava katılımın düştüğünü, bu haliyle müvekkili kurumun büyük bir güven kaybına uğraması nedeniyle talep ettikleri manevi tazminatın kabulü gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin manevi tazminat taleplerinin reddine dair kısmının kaldırılarak, talepleri gibi müvekkili şirket lehine 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, 20/02/2016 tarihinde davacı şirketin … Kolejince 4. sınıflar için davalı …tan satın alınan soru kitapçığı ile bursluluk sınavı yapıldığı, sınavdan sonra satın alınan soruların, 2015 yılında yapılan bursluluk sınavı için yine davalı şirketten satın alınan 60 sorudan 33 tanesinin aynı olduğu, bu nedenle sınavın iptal edilerek, dava dışı başka bir şirketten soru satın alınıp sınavın tekrarlandığı anlaşılmaktadır. Manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur. Dava konusu olayda ayıplı hizmet ifasının, davacının isim, şeref, haysiyet ve ticari itibarını sarstığı ispatlanmamıştır. Bu hali ile mahkemece; manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 44,8 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.