Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1467 E. 2022/1722 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1467
KARAR NO: 2022/1722
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/09/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/1468 Esas – 2019/903 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının üretmiş olduğu … cihazının davalı tarafından kurulumu, montaj ve devreye alma faaliyetlerindeki kusuru nedeniyle meydana gelen hasar ve zararın müvekkili şirket tarafından tazmin edilmesi seebi ile müvekkili şirketin sigortalısına ödemiş olduğu 2.075,00 Euro hasar bedelinin, TTK madde 1472 ve ilgili maddeleri uyarınca rücuen davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/09/2019 tarih ve 2018/1468 Esas – 2019/903 Karar sayılı kararı ile; ” ….16/08/2019 tarihli Elektrik mühendisi bilirkişi raporunda dava dışı …san. Ve Tic. A.Ş.’nin iş yerinde bulunan ve davalı … sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından üretim satış ve 10/04/2018 tarihinde devreye alınması yapılmış olan 600 KVA gücündeki … içinde montaj ve devreye alınmasının yapıldığı, aynı gün yani 10/04/2018 tarihinde oluşan kısa devre ve patlamalar neticesinde … üzerinde bağlı olan yani bu …’den beslenen galvaniz 1 hattı, galvaniz 2 hattı, kantar ve arıtma tesisinin elektronik ünitelerinde ve modüllerinde hasarlanmalar oluştuğu, … A.Ş tarafından davacıya sigorta attırılmış olan makina ve teçhizatlarda oluşan arızalar için davacı … tarafından sigortalısına 2.075 Euro hasar bedeli ödemesi yapıldığı, içinde oluşan kısa devreler ve patlamalar neticesinde hasarlara yol açan …’nin koruma altına alınmadan üst kapağının da açılarak ve metal iskeleti üzerine akıllı vidalar ile metal çapak ve metal tozlar çıkartılarak bu metal çapak ve tozların … içine dökülerek üzerine davlumbaz montajı yapılmasının hatalı ve kusurlu bir durum olduğu belirtilerek dava konusu hasara sebep olan, dava konusu … üzerinde yapılan davlumbaz montajı esnasında davalı tarafın kusurunun bulunduğu, bu kusur sebebi ile dava konusu … içerisinde oluşan kısa devreler ve patlamalar neticesinde oluşan zarar miktarının 2.075 Euro olduğu, davacının TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısına yaptığı ödeme nedeni ile halefiyet ilkesi gereği rücuen alacak talebinde bulunabileceği, faizin ticari avans faizi ve başlangıcının ödeme tarihi olan 18/07/2018 tarihinden işleyeceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜNE, 2-2075 Euronun ödeme tarihi olan 18/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararındaki tüm aleyhe olan hususlara itiraz ettiklerini, mahkemece bizzat davacı tarafından tanzim edilen beyan ve evraklar dahilinde karar verildiğini, dosya dahilinde hiçbir araştırma yapılmadığını, … A.Ş.’nin kendisine ait BMS’ye kiraya verdiği mallara dair sigorta dahilinde halef olduğunu beyan ettiğini, ancak sigorta şirketinin de sigortalanan malların da esasen aynı kişi ya da firmaya ait olduğunu, davacının dolaylı olarak kendisine ait malları sigortalayarak haksız kazanç elde etmekte olduğunu, ayrıca yine kendisine ait olan mallara dair tarafsız bir araştırma yapmayacağını, mahkeme tarafından gerçek zarar ortaya konulmaksızın ve akabinde de söz konusu zarar ile müvekkili arasında illiyet bağı kurulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin eksik araştırma ile karar verildiğini ortaya koyduğunu, Müvekkilinin yaklaşık 40 yıldır … ürettiğini, birçok firma ve kurum ile çalıştığını, hatta uluslararası alanda da varlığını sürdürdüğünü, hal böyle olunca özellikle ürettiği mallarının sonuna kadar arkasında durduğunu ve kurulum akabinde de gerekli her türlü desteği sağladığını, davada müvekkilinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen ürünler dahilinde bir takım zararlar oluştuğunun iddia edildiğini, ancak söz konusu zararlar nedeniyle müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadığını, doğrudan davacıya başvurularak aradan uzun bir süre geçmesi akabinde müvekkilinin haberdar edildiğini, müvekkilinin hangi ürün nedeniyle hangi malzemelerin zarar gördüğü konusunda bir bilgisi bulunmadığını, mahkemece de bu hususların araştırılmadığını, zarar ile müvekkili arasındaki illiyet bağının tespit edilmesini, akabinde de karşı taraftan asıl zararının tespit edilmesini talep ettiklerini, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, müvekkili çalışanlarının iddia edildiği gibi hatalı montaj yaparak bir kurulum gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığını, ancak süresi içinde kendilerine bir bilgilendirme yapılmadığı hususu da dikkate alınır ise, söz konusu aksi hususun da ispatlanamayacağını, müvekkilinin söz konusu zarar ile hiçbir bağı olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Leasing Uzun Süreli Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; söz konusu hasar ödemesine dayanak olaydan sonra ekspertiz incelemesi ve mahkemece deliller toplanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunda; davalı tarafça temin ve montajı yapılan … koruma altına alınmadan üst kapağı açılarak ve metal iskeleti üzerine akıllı vidalar ile metal çapak ve metal tozlar çıkartılarak, bu metal çapak ve tozların … içine dökülerek üzerine davlumbaz montajı yapılmasının hatalı ve kusurlu olduğu, … içerisinde oluşan kısa devre ve patlamalar neticesinde dava konusu zararın meydana geldiğinin tespit edildiği, HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir,” yasal düzenlemesi gözetildiğinde, mahkemece alınan bilirkişi raporundaki tespitlerle birlikte diğer deliller de değerlendirilerek ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu, buna göre eksik inceleme ile karar verildiğinin kabulünün mümkün olmadığı, mahkeme kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 864,01.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 216,00 TL (54,40.TL+161,60.TL) harcın mahsubu ile bakiye 648,01 ‬TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.