Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1437 E. 2020/1131 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1437
KARAR NO : 2020/1131
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 10/03/2020 ( Ara Karar )
DOSYA NUMARASI: 2019/303 Esas
İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN
KARŞI TARAF
TALEP : İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucuda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dalaman-İstanbul Havaalanları arasında uçuş yapacak ambulans helikopter hizmeti alınması için davalı şirkete 25.600 Euro bedel ödendiğini ancak davalı tarafça sözkonusu hizmet verilmemesine rağmen müvekkilince ödenen bedelden 7.620 Euro kesinti yapılarak bakiye bedelin iade edildiğini, ayrıca müvekkilinin davalı şirketten uçuş hizmeti alamaması nedeniyle, başka bir şirketten hizmet almak zorunda kalıp fazladan 2.500 Euro uçuş bedeli ödediğini, hizmet alınmamasına rağmen ödemek zorunda kalınan toplam 10.120,00 Euro bedelin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, davalının şimdilik 10.120,00-Euro tutarında taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki doğmuş ve doğacak mal, hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yapılacak yargılama sonucunda itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kendi bünyesinde uçağı ya da helikopteri olmadığını, bu tarz uçuşlarda helikopteri ya da uçağı, aracılık yapan ya da kendi hava aracı olan firmalardan kiraladığını, hasta ve hasta yakınlarına operasyonda destek olduğunu, hastanelerdeki doktorlarla görüşüp gerekli organizasyonu sağladıklarını, bu uçuşta da davacı tarafa sunulacak helikopter için, …San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı hava ambulansı firması ile anlaşıldığını ve bu firmaya bu uçuşla ilgili 24.600,00 Euro’ya helikopter kiralanacağı yönünde taahhüt verildiğini, hasta yakınının talebi üzerine helikopter iptal edilince müvekkili şirketin de … Şirketine verdiği okeyi geri çekmek durumunda kaldığını, bu şirketin de müvekkili şirkete, anlaşılan rakamın % 30’ u olan 7.380,00 Euro’nun iptal bedeli olarak yansıttığını, müvekkili şirkettin de hesabına yatan 25.600,00 Euro’nun 7.620,00 Euro’ sunu iptal bedeli olarak keserek kalan 17.980,00 Euro’yu iade ettiğini, söz konusu uçuşun kendileri tarafından iptal edilmediğini, ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 10/03/2020 tarih 2019/303 Esas sayılı ara kararında;”…İİK 257 ve devamı maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati hacze kararı verilmelidir.Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden, ihtayiti haciz isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği… ” gerekçeleri ile; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin koşulları bulunmadığından REDDİNE,,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz taleplerinin somut gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, gerekçe belirtilmeksizin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın, Anayasaya ve HMK’ ya aykırı olduğunu, İhtiyati haciz kararı verilmesi için davaya ilişkin tüm koşulların oluşması zorunluluğu bulunmadığını, müvekkilinin zarara uğraması nedeniyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, bu nedenle yerel mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken işbu talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İhtiyati haciz talebinin reddi ile telafisi imkansız zararların oluşması ihtimali bulunduğunu,Müvekkili şirketin vadesi gelmiş alacağının rehinle temin edilmediğini, borçlu şirketin, bilinen hiçbir adresinde olmadığını, mal kaçırdığının müvekkili tarafından istihbar olunduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına, teminatsız veyahut teminat mukabilinde ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.İhtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK 257. maddesi, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir hükmünü haizdir. İİK’ nın 258/I. maddesinin ikinci cümlesinde; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur,” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında ambulans helikopter hizmeti alınması hususunda bir aktin varlığı sabit olmasına rağmen uçuşun gerçekleşmemesinden kaynaklı olarak dava açıldığı, davacı tarafça uçuşun gerçekleşmemesinin davalının kusurundan kaynaklandığı ileri sürülmüş olup, davalı tarafça bu iddia kabul edilmeyerek, uçuşun davacı tarafça iptal edildiğinin savunulduğu, bu hali ile alacağın varlığı ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, bu kapsamda İİK’ nın 257/I. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.