Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1414 E. 2022/1639 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1414
KARAR NO: 2022/1639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
DOSYA NUMARASI: 2014/817 Esas – 2020/192 Karar
ASIL DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARŞI DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkilinden muhtelif tarihli faturalar ile satın almış bulunduğu hazır beton bedellerini ödemeyince hakkında Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, davalıya gönderilen örnek 7 ödeme emrinin 09/12/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olup itirazının iptali ve takibin devamı için başvuru yapmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine takip tarihinden itibaren takibe ticari faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava talebini içerir dilekçesi ile özetle; taraflar arasındaki ilişkinin 17/08/2012 tarihli ” Hazır Beton Satış Sözleşmesi” ne dayandığını, davacı (karşı davalı) tarafı olduğu sözleşmenin 2,6 ve 7 nolu maddelerine aykırı davrandığını, bu nedenle kendisine keşide edilen Kartal Noterliğinden 21/08/2013 gün ve … yevmiye numaralı ihtarname ile uğranılan zararın kendisinden tazmin edilebileceğinin açıkça bildirildiğini, davacı temsilcisi ile şantiyede yapılan toplantıda sözleşme şartlarına uygun olmayan beton ederi bakiyesini talebi üzerine uğranılan zararın mahkemece tespiti ve mahsuplaşma ile mümkün olacağının ifade edilmesi üzerine davacının haksız takibe giriştiğini ve itirazları üzerine işbu davanın ikame ettiğini, … Yapı Denetim firmasının yapılan denetim sonucu bulunan Beton Basınç Dayanımı Deney Raporu sonuçlarını dayanak alarak Pendik Belediyesi adına davalı müvekkiline ihtarname ile 28 günlük deney sonuçları gelinceye kadar inşaatın durdurulması, … Blok … Kat kolon perdenin 10 m3 kısmında betonun kalitesizliği nedeni ile yıktırılmasını ihtar ettiğini, bilirkişi marifeti ile davacının kusurlu davranışları ve ahde vefaya aykırı tutumu nedeni ile sözleşmeden doğan haklarının ihlali ve uğranılan toplam zarar için davacının teslim ettiği ve döktüğü her bölüm beton farkının kalidete ve 28 günlük normal sonuçlarının altında olduğunu, halen dökülen 11500 m3 C-30 ve 11500m3 C-35 mtoplam 23.000 m3 betondan alınan 28 günlük test sonuçlarının sözleşmede yazılı olan PS değerlerinin çok altında olduğunu, dökülen betonların her dökümünün 28 günlük PS değerlerinin tek tek bilirkişi tarafından incelenmesini, bulunacak PS değerleri ile C-30, C-35 PS değerleri arasındaki piyasa fiyat farkının hesap edilmesini ve davacının müvekkilinden ne kadar haksız fazla beton ücreti aldığının tespit edilmesini, davacının inşaatın 28 gün durdurulmasına neden olması nedeniyle kule vincin operatörü ile birlikte 28 günlük zararın bilirkişi marifeti ile hesaplanmasını şantiyenin durdurulması sonucu çalışmayan 53 işçiye sgk primi, yemek vs. Harcamaların bilirkişi marifeti ile hesaplanmasını, … Blok … Kat kolon perdenin 10 m3 perde kolonun yıkılması nedeniyle uğranılan malzeme ve işçzilik kayıplarının değerlerinin tespitini, davacının kusurlu davranışları ile inşaatın ne kadar gecikeceğinin ve bu gecikme sonucu arsa sahiplerinin müvekkilinden talep edebilecekleri cezai şart ve kira mahrumiyetinin hesaplanmasını talep etmiş olup, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartı ile bilirkişi marifeti ile bulunacak zararlarının toplamı üzerinden davalarını ıslah etmek üzere bilirkişilerce belirlenecek toplam zarar alacağından, davacı (karşı davalı)’nın alacağının mahsup edilerek, kalanın davalı müvekkiline ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ibraz ettiği dilekçe ile karşı dava değerini 91.661,14 TL olarak ıslah etmiştir. Davacı/karşı davalı vekili davalı/karşı davacının cevap ve karşı dava taleplerini içerir cevaba cevap dilekçesi ile özetle; asıl dava yönünden; davalı vekilinin taraflarından ikame edilen davaya karşı vermiş bulunduğu yanıt dilekçesinde tüm iddiaları reddederek taraflar arasında yapılmış bulunan hazır beton sözleşmesinin varlığını ikrar etmekte olduğunu ve buna mukabil müvekkiline karşı ikame etmiş bulunduğu karşı davada ise tüm alacaklarının varlığını ve miktarını kabul ederek mahsup isteminde bulunduğunu, bu itibarla müvekkilinin davalıdan icra takip dosyasında talep ettiği miktar kadar hazır beton satışı yaptığı ve satışa ait tüm fatura ve irsaliyelerin tarafların ticari defterlerinde açık olarak görüldüğünü, bu nedenle davalarının kabulüne karar verilmesini, karşı dava yönünden; davalı ve mukabil davacının karşı dava dilekçesinde 1 paragrafta halen dökülen 11.500 m3 C-30 vei 11.500 C35 toplamda 23.000 m3 betondan alınan 28 günlük test sonuçları sözleşmede yazılı olan PS değerlerinin çok altında olduğunu gösterdiğini, dökülen betonların her dökümünün 28 günlük PS değerlerinin tek tek bilirkişi tarafından incelenmesini bulacak PS değerleri ile C-30 değerleri ile C-30 C35 PS değerleri arasındaki piyasa fiyat farkının hesap edilmesini ve müvekkilinin kendilerinden ne kadar haksız fazla beton ücreti aldığnın tespitini talep ettiğini ,oysaki taraflar arasında mevcut bulunan anlaşma ve hesap ekstrelerinde faturalardan açık ve net olarak görüldüğü gibi müvekkili tarafından davalı ve mukabil davacıya satışı yapılan beton birim fiyatlarının aynı olduğunu ve karşı tarafın bu birin fiyatlarını bilerek hiçbir itirazda bulunmayarak teslim aldığı belge olduğunu bundan dolayı davalı ve mukabil davacının zarara uğramasının söz konusu olmadığını, 28 günlük beton dökülmedi iddiasının gerçek olmadığını, bu nedenle kule vincin operatörünün ile 28 günlük zararının söz konusu olmasının mümkün olmadığını, karşı dava dilekçesinin 3. ve 4. maddesinde belirtilen iddiayı kabul etmediklerini, 10 m3 perde kolonunun yıkılması olayından müvekkilinin bir bilgisi olmadığını, resmi makamlar tarafından bu kolonun yıkılmasına karar verilmiş olması halinde gerek resmi makamlar gerekse yapı denetim elemanları tarafından durumun müvekkili şirketine de ihbar edilmesinin yasa gereği olduğundan ve bu olayla ilgili müvekkiline bir ihbar ve bilgi ulaşmadığından kendi kusurundan kaynaklandığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz ikame edilen karşı davanın reddi ile davalı ve karşı davacının bu karşı davadan %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, asıl davalarının kabulüne karar verilerek davalının itirazlarının iptaline inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/03/2020 tarih ve 2014/817 Esas – 2020/192 Karar sayılı kararı ile; “1) Asıl dava yönünden; a)Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davalı/Karşı Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 10.938,86-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, b)Alacak likit ve itiraz haksız olmadığından icra-inkar tazminatı talebinin reddine, … 2)Karşı dava yönünden; a)Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş, karara karşı, davacı – karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı – karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; müvekkil şirket tarafından davalıya verilen hizmet karşılığında faturalar kesildiğini ve davalı tarafından bu faturaların karşılığı ödemelerin yapılmadığını, tarafların ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde müvekkilinin davalı aleyhine başlatmış olduğu takipteki miktar ile ticari defterlerin uyumlu olduğu ve davacı müvekkilinin davalıdan 102.607,49 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığını, söz konusu raporun iddialarını ve başlatılan icra takibinin haklılığını desteklediğini, Mahkeme tarafından alınan ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu ve diğer raporların hatalı değerlendirme içerdiğini ve mahkeme tarafından bu hususun gözden kaçırıldığını, söz konusu raporda müvekkilinin davalı tarafla yapılan sözleşmeye aykırı davrandığı, yapılan sözleşme ile anlaşılan beton kalitesinin müvekkili tarafından davalıya verilmediği, anlaşmaya göre verilmesi gereken kaliteden çok daha düşük kalitede betonun davalıya verildiği tespitlerinde bulunulduğunu, bilirkişi tarafından yapılan bu tespitlere katılmadıklarını, müvekkili şirket tarafından davalıya kesilen faturalarda da yazan kalite ve fiyatlarda betonun davalıya verildiğini ve davalı tarafından dökülen betonun kalitesiz olduğuna ve olması gereken kaliteden düşük kalitede beton verildiğine dair bir itiraz olmadığını, yine betonun teslimi sırasında beton ile ilgili bir inceleme vs. yapılmadığını, herhangi bir itiraz sunulmadığını, müvekkili tarafından kendisine kesilen faturalara da herhangi bir itirazı olmayan davalının müvekkiline olan borcunu sürüncemede bırakmak amacıyla hareket ettiğini, Bilirkişi tarafından yapılan teknik incelemede gerek C-30 kalitesindeki beton gerekse de C-35 kalitesindeki betonda tespit edilen oranların hatalı olduğunu, müvekkilinin gerekli ve sözleşmede yazılı kalitede betonları davalıya verdiğini, Yine … Blok … kat kolon perdenin yıkılması nedeni ile uğranılan zararın tespitinde hataya düşüldüğünü, söz konusu kolonun yıkılmasında müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, kolonun neden ve nasıl yıkıldığı hususunda bir delilin ve bir tespit olmadığını, kolon yıkılmasının tamamen kalıp hatası ve kurumadan üst üste beton döktürülmesinden olduğunu, bunun sorumlusunun müvekkili değil davalı- karşı davacı taraf olduğunu, kolonun yıkılmasında davalı şirket çalışanlarının veya davalı şirketin kusur durumunun araştırılmadığını, yıkılmanın sorumlusunun afaki olarak müvekkili şirket görüldüğünü, bunun da söz konusu raporun hatalı olduğu ve eksik inceleme ile hazırlandığını gösterdiğini,Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, rapora itirazları ve hatta davalı – karşı davacı taraf itirazları dikkate alınmadan, itirazlar giderilmeden, eksik ve hatalı rapora dayanılarak hüküm kurulduğunu, raporda kendi delillerinin tam olarak değerlendirilmediğini, raporu hazırlayan bilirkişilerin dava konusu ihtilaf hakkında tam ehil ve yetkili olmadıklarını, buna rağmen eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece delillerinin toplanmadığını, davalı tarafça süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, usul ve yasa gereği varlığını kabul etmedikleri ancak süresinde de sunulmayan ayıptan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Müvekkilinin teslim ettiği hazır betonun kalitesinin/ dayanımının, mevzuatta belirlenen usullerle tespit edilmediğini, hazır betonun dayanımı ve diğer niteliklerinin tespiti için daha nitelikli bir ölçme ve değerlendirme, daha yeterli teknik yöntemler kullanılması gerektiğini, bu sebeplerle yeniden inceleme yapılmak suretiyle rapor alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken karar verilmesinin yasalara uygun düşmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne, karşı davanın da tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali; karşı dava ise, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı ileri sürülen zararın davacı/karşı davalı alacağından mahsubu ile bakiyesinin karşı davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı/karşı davalı vekili tarafından asıl ve karşı davada verilen hükme karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, davalı ile yapılan sözleşme uyarınca satışı yapılan hazır beton bedellerinin davalı tarafça ödenmediği ileri sürülmüş, davalı/karşı davacı ise, davacı tarafça satılan betonların niteliklerinin sözleşmeye uygun olmaması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, zarar miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edilip davacı alacağından mahsup edilerek bakiyesinin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor ve ek raporlar alınarak istinafa konu karar verilmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece gerek asıl gerekse karşı davada ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; dosya kapsamına göre ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, davacı/ karşı davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı ileri sürülen istinaf sebeplerinin yargılama aşamasında verdiği beyan dilekçeleri ile de ileri sürüldüğü, mahkemece alınan ek raporlarda bu iddiaların değerlendirildiği, HMK madde 282 hükmü de dikkate alındığında, mahkemece sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek rapor içeriğindeki tespitler de gözetilerek karar verilmiş olup, kararın gerekçesinde davacı/ karşı davalı vekilinin istinaf nedenlerinin de karşılandığı; kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı/ karşı davalı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı/ karşı davalı … Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3 TL harcın davacı – karşı davalı … Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince karşı dava yönünden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL’den mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nindavacı – karşı davalı … Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/11/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.