Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1386 E. 2020/1187 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1386 Esas
KARAR NO: 2020/1187 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI: 2020/76 Esas 2020/259 Karar
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali.
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı … A.Ş. arasında temlik sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirket ile temlik eden şirket arasında … model 270 watt Polkristal ürünün satımı ile ilgili olarak 22/08/2017 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, dava dışı temlik veren şirketin ürünleri davalı şirkete teslim etmesine rağmen davalı şirket tarafından ürünlerin bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirketçe temlik sözleşmesinden sonra İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davacıya temlik eden şirket arasında 22/08/2017 tarihinde 10 ayrı sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği tüm edimlerinin yerine getirildiğini, yapılması gereken ödemelerin yapıldığını, temlik eden dava dışı şirket tarafından sözleşmede belirtilen sürede sözleşme konusu ürünlerin üretim, temin ve tesliminin yapılmadığını, dolayısıyla bütün güneş enerji izinleri, sahaları kullanıma ve satışa hazır şekilde sadece temlik eden tarafından yüklenilen edimleri yerine getirerek güneş panellerini teslim etmesini bekleyen müvekkilinin bu sebeple ve günlük olarak zarara uğramaya başladığını, bu zararın yüz binlerce doları bulduğunu, davacı tarafça müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair kuralın itirazın iptali davalarında bulunmadığını, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğini, HMK.’da düzenlenen genel yetki kurallarının işlerlik kazanacağı ticari aranacak borç zımnında kalan haksız dava konusu ile müvekkilinin ticari yerleşim adresinin Ankara olması sebebiyle görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeple ayrıca yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazlarının kabul edilerek davanın usulden reddedilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, ayrıca dilekçede açıklanan diğer sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı taraf aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/06/2020 tarih ve 2020/76 Esas – 2020/259 Karar sayılı kararında; “…. Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalıya geçer. Davalı şirket vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini açıkça talep etmiştir. Mevcut bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının yerinde bulunduğu ve yetkili mahkemeyi seçme hakkını usulünce kullandığı gözetilerek dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. …”gerekçesi ile, ” Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, ” karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirket aleyhine İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/76 Esas sayılı dosyası nezdinde ikame edilen itirazın iptali davasında tarafımızca cevap dilekçesi ile usule uygun olarak; işbu davanın tarafları, sebebi ve konusu ile aynı olan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/411 Esas sayılı dosyasında verilen yetkisizlik kararının akabinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığı dolayısı ile 24.01.2020 tarihinde verilen ek karar ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğu, söz konusu kararın davacı taraf ile taraflarına 29.01.2020 tarihinde elektronik tebligat yolu ile tebliğ edilmiş olmakla birlikte istinaf kanun yoluna başvuru süresi dolmadan ve dolayısı ile karar kesinleşmeden 03.02.2020 tarihinde işbu dava ikame edildiğinden bahisle derdestlik itirazında bulunulduğu, ayrıca müvekkili şirketin ticari yerleşim yerinin Ankara’da olması, HMK’daki genel yetki kuralları göz önüne alındığında Ankara mahal mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulduğu ve taraflar arasında tahkim anlaşması bulunması nedeniyle tahkim ilk itirazında bulunulduğunu, Yapılan yargılama neticesinde ilk derece mahkemesinin 2020/76 Esas, 2020/259 Karar sayılı ve 17.06.2020 tarihli kararı ile yetki ilk itirazının kabulüne karar verilmişse de yargılama safahatında öncelikle mahkemece resen incelenmesi gereken dava şartlarından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması ile aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması şartlarının incelenmeden ilk itirazların değerlendirilmesine geçilmesi taraflarınca hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğinden dava şartlarının mevcudiyetinin araştırılması ile davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması ve aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi talebi ile işbu dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurma zarureti hasıl olduğunu, Cevap dilekçesinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere işbu davanın taraflarının, sebebinin ve konusunun aynı olduğu İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/411 Esas sayılı dosyası nezdinde işbu davaya dayanak teşkil eden aynı icra dosyasında mevcut itirazın iptali sebebi ile ikame edilen davada, verilen yetkisizlik kararının akabinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmamış dolayısı ile 24.01.2020 tarihinde verilen ek karar ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Söz konusu karar davacı taraf ile taraflarına 29.01.2020 tarihinde elektronik tebligat yolu ile tebliğ edilmiş olmakla birlikte istinaf kanun yoluna başvuru süresi dolmadan ve dolayısı ile karar kesinleşmeden 03.02.2020 tarihinde işbu dava ikame edildiği, halihazırda işbu davanın açılış tarihinde kesinleşmemiş olan hükmün mevcudiyeti halinde aynı davanın ikame edilemeyeceği gerekçesi ile taraflarınca derdestlik itirazında bulunulmuşsa da bu husus ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada göz önünde dahi bulundurulmadığı, Mahkemece de malum olunduğu üzere HMK’nın 137. Ve 138. Maddeleri uyarınca ön inceleme aşamasında öncelikle dava şartlarının değerlendirilmesi, dava şartlarında bir eksiklik olmaması halinde ilk itirazların değerlendirilip karara bağlanarak davanın esasına girilmesi gerekmekte olduğu, Yine HMK’nın 115. Maddesi uyarınca dava şartlarının varlığı mahkemece resen araştırılması gereken hususlardan olup dava şartlarından birinin eksik olması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, oysaki ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada mahkemece resen araştırılması gereken hususlardan olan dava şartlarının mevcudiyeti cevap dilekçesi ile usule uygun olarak ileri sürdüğümüz dava şartlarından olan derdestlik itirazı olduğu halde değerlendirilmediği, bu hususa gerekçeli kararda dahi yer verilmediğini, Öte yandan yine dava şartlarından olan davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunması şeklinde kaleme alınan dava şartının da araştırılması gerekmekte iken bu husus da ilk derece mahkemesince değerlendirilmeden ilk itirazların değerlendirilmesi aşamasına geçilmesinin usule uygun olmadığı kanaatinde olduklarını, İşbu davaya dayanak teşkil edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptali talebi ile daha evvelinde İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/411 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası ikame edildiği, yapılan yargılama neticesinde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olduğu, Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verildiğini, İşbu kararın akabinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulması yerine yeniden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde işbu davanın ikame edilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı, dolayısı ile davanın her aşamasında mevcudiyetinin resen araştırılması gerekliliği olan, tarafların adil ve usule uygun yargılanması için yüksek önemi haiz dava şartlarının araştırılmadan yargılamaya devam edilmesinin hukuka ve kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiği, söz konusu kararın bu yönüyle istinaf incelemesi aşamasında kaldırılarak davanın dava şartlarının yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, Yetki ilk itirazına ilişkin olarak ise; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde yetki ilk itirazının kabulü ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna yönelik verilen karara bir itirazı olmamakla birlikte, bu aşamada öncelikle dava şartlarının mevcudiyetinin değerlendirilmeden ilk itirazların hükme bağlanmasının açıkça usule aykırılık teşkil ettiğinini, Usule ilişkin itirazları birlikte yargılama safahatında müvekkili şirket …, şirket birleşmesine konu olmakla … Anonim Şirketi bünyesinde varlığını devam ettirmekte olduğundan işbu dilekçe ekinde … Anonim Şirketi adına vekaletname ibraz etmekle yargılamanın, yargılamada taraf değişikliği yapılmak suretyile husumetin … Anonim Şirketi’ne yöneltilerek devam ettirilmesini talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı itirazı ve derdestlik itirazının kabulü ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, temlik eden dava dışı … A.Ş. ile davalı şirket arasında … model 270 watt Polkristal ürünün satımı ile ilgili olarak 22/08/2017 tarihinde yapılan satış sözleşmesi uyarınca dava dışı temlik eden şirketin ürünleri davalı şirkete teslim etmesine rağmen davalı şirket tarafından ürünlerin bedelinin ödenmediği iddiasıyla ürün bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin derdestlik , hukuki yarar dava şartları öncelikle değerlendirilmeden ilk itirazlardan olan yetki itirazının değerlendirilip mahkemece verilen yetkisizlik kararının yerinde olmadığına yönelik istinaf sebebi incelendiğinde; 6100 Sayılı HMK. Nın 114 maddesinde dava şartları düzenlenmiştir. HMK. 116. Maddesinde de ilk itirazlar düzenlenmiş olup bunlar;” a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı, b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı, c) İş bölümü itirazıdır.” HMK. 117/2 Maddesinde;” İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir,” hükmü düzenlenmiştir. HMK. 115 Maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez,” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı vekili cevap dilekçesinde; derdestlik itirazı , yetki itirazı ve tahkim itirazında bulunmuştur. HMK.nun 137.maddesinde; “(1) Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede öncelikle dava şartları (HMK m.114-115) ve sonra ilk itirazlar incelenir (HMK m.116-117). Somut olayda, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü derdestlik itirazı dava şartlarından olup, HMK’nın 117/2. madde hükmü uyarınca ilk itirazlardan olan yetki ve tahkim itirazının, bu dava şartından sonra incelenmesi gerekmesine göre, HMK. 115/1 maddesi uyarınca da Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler, hükmü uyarınca da mahkemece İstanbul 5 ATM. ‘nin 2019/411 Esas sayılı dosyası incelenerek HMK 114/1-ı maddesinde düzenlenen derdestlik dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yetkinin kesin olmadığı hâllerde ilk itirazlardan olan yetki itirazının dava şartlarından önce değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. HMK’ nın 297/2 maddesine göre mahkemenin tarafların taleplerinin her biri hakkında karar vereceği düzenlenmiş olup, yine 297/1-c. fıkrasına göre gerekçe yazılması zorunlu bulunmaktadır. HMK’ nın 297. maddesine uygun olarak verilmeyen kararın istinaf aşamasında denetlenmesine imkan bulunmamaktadır. Sonuç itibariyle, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle derdestlik dava şartlarından olup, ilk itirazlardan olan yetki itirazının, HMK’nın 117/2. madde hükmü uyarınca bu dava şartından sonra incelenmesi gerektiği halde dava şartından önce yetki itirazının incelenip yetkisizlik kararı verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, dava şartlarından olan derdestlik itirazı karara bağlanmadan karar verildiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2020/76 Esas – 2020/259 Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/10/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.