Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/136 E. 2020/297 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/136 Esas
KARAR NO: 2020/297 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 14/02/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/843 Esas 2018/159 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Dairemizden verilen 25/09/2019 tarih ve 2018/1000 Esas 2019/1259 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ‘nin 11/12/2019 tarih ve 2019/4755 Esas 2019/8101 Karar sayılı ilamı ile bozulmakla; dosyanın Dairemizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp duruşmalı olarak yapılan incelenmesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirket ile …. Şirketi arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bağlı başkaca sözleşmelerin imzalandığı … Şirketinin intifa hakkının bulunduğu taşınmazı … Ltd. Şirketi’ne bıraktığını, sözleşmeye ait aykırı davranılması nedeniyle bu şirketler hakkında Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/511 Esas sayılı dosyada açtıkları davanın derdest olduğunu, dava sırasında … Şirketinin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiklerini, davanın sonuçlanabilmesi için şirketin ihyası gerektiğini bildirmiş, … Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 14/02/2018 tarih 2017/843 Esas 2018/159 Karar sayılı kararında; ” … Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen kayıt ve belge örnekleri, davacının ihya isteminin şirketin terkininden önce açtığı meni müdahale ve istirdat istemli davanın görülebilmesine yönelik olduğu dikkate alınarak Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/511 Esas sayılı dosyasında Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere davanın sonuçlandırabilmesi için davaya konu şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin yalnız bu dava ile sınırlı olarak ihyasına, şirketin davalı … Sicil Müdürlüğünce TTK’ nun geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edildiği, davacının davaya konu ettiği Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2013/511 Esas sayılı dosyası içinde birleştirilen Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/45 Esas sayılı dosyasında terkin işleminden önce açıldığı, davalı yasal hasım olsa da bu davanın derdest iken terkinin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle terkin işleminin TTK’ nun 7. maddesinin 2. fıkrasına uygun düşmediği, diğer yandan dosyaya gelen belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’ nun 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu dikkate alınarak davalının hakkında dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle HMK’nun 326. maddesi hükmü gereği davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına, ticaret sicil kayıt örneğinde terkin edilen şirkete … adında bir kayyımın atandığı, kayyımın görevinin devam edip etmediği, kayyımın yönetimi ya da denetim kayyımı olarak görev yapıp yapmadığı ve görev sınırları bilinmemekle kayyım …’ nın görevinin devamı süresince ilgili dava sürecinde de görevinin niteliği ve sınırları kapsamında Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada da görevinin devamına karar vermek gerekmiştir. …”gerekçesi ile, 1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7. maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan … Limited Şirketi’ nin Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/511 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına, 2-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, 3-İhya kararı doğrultusunda dayanak dosyada şirketi temsil etmek üzere daha önce atanan kayyım …’nın görevinin devamı süresince ilgili dava sürecindede görevi kapsamında devamına, 4-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu harçtan peşin yatırılan 31,40 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 4,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı taraf yararına takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 53,50 TL dört adet tebligat gideri ve 5,80 TL bir adet posta müzekkere gideriden oluşan toplam 122,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının hukuka açıkça aykırı olduğunu, bozulmasının gerektiğini, Mevzuat gereğince işlem yapan müvekkilinin yaptığı işleminin hukuka uygun olduğunu ve mevzuatta resen terkine ilişkin tüm prosedürün yerine getirildiğinin belirtildiğini, Kanun gereği işlem tesis etmek zorunda olan müvekkili aleyhine karar verilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dava konusu şirkete ihtarın yapıldığını, ancak yapılan ihtara rağmen şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Dava konusu şirketin terkin edileceği hususunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici m.7/f.4-a kapsamında ve bu kapsama giren tüm şirketlerle birlikte 07/07/2015 tarih 8857 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, Dava konusu şirketin kaydının açılmasının, müvekkiline bildirimi dahi yapılmayan bir dava dosyasına ilişkin olmasının üzerinde durulmasının gerektiğini, resen terk kapsamında bulunan şirketin gönderilen ihtara rağmen sorumluluğunu yerine getirmediğini, davayı açan davacının da yine müvekkiline bildirimde bulunup bulunulmadığı dikkate alınmadan mevzuata uygun işlem yapan müvekkili aleyhine hükmün kurulmasının hakkaniyete ve hukuka uygun olmadığını, Şirketin davasının olduğunun bildirmesinin gerektiğini aksi takdirde bu durumun bilinemeyeceğini, Sicil kayıtlarından resen terkin edilen dava konusu şirketin, sicil kayıtlarını silen müvekkilinin bu kayıtları herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın düzeltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, ( Yargıtay 11 HD 09/02/2015 T. 2014/16398 E. ve 2015/1464 K. – 29/01/2007 T. 2005/14259 E. 2007/927 K. ) İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın reddine, davanın açılmasına neden olmayan müvekkili aleyhine yüklenen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın kaldırılarak yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
DAİREMİZİN İLK KARARI: Dairemizin 25/09/2019 tarih ve 2018/1000 Esas – 2019/1259 Karar sayılı kararı ile; ”Dava, 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7/15. maddesine dayanan ihya davasıdır. Uyuşmazlık konusu davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka uygun olup olmadığıdır. Mahkemece davalı taraf yasal hasım olsa da Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde görülen dava derdest iken terkinin yapılmasının TTK’ nun 7. maddesinin 2. fıkrasına uygun düşmediği, dosyaya gelen belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı, TTK’ nun 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu, davalının hakkında dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle HMK’ nun 326. maddesi hükmü gereği davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. HMK’ nın 326. maddesine göre: Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderleri aleyhine hüküm verilen taraftan alınır. Davada terkin işleminin TTK geçici 7/2.maddeye uygun yapılmadığı kabul edilmekle birlikte davalının davaya aktif bir karşı duruş sergilemediği, davada yasal hasım konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. HMK 332 maddesi gereği yargılama giderlerine mahkemece re’sen hükmedilir. Davacı ile terkin edilen şirket arasında dava olduğunun davalı kuruma bildirilmemiş olması ve davalı … sicil müdürlüğünün yasal hasım konumunda bulunmasına göre, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen ve TTK’nın 36’ncı maddesi kapsamında bulunmayan davada, davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesi usule aykırı olmakla davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına…” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ”Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 14/02/2018 tarih ve 2017/843 Esas – 2018/159 Karar sayılı kararının HMK’ nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden hüküm kurularak; Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7. maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan … Limited Şirketi’ nin Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2013/511 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile İHYASINA, Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına, İhya kararı doğrultusunda dayanak dosyada şirketi temsil etmek üzere daha önce atanan kayyım …’ nın görevinin devamı süresince ilgili dava sürecinde de görevi kapsamında devamına, Davalı … yasal hasım olduğundan; yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
YARGITAY BOZMA İLAMI: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11/12/2019 tarih ve 2019/4755 Esas – 2019/8101 Karar sayılı ilamı ile; ”…Dava, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamışken, yalnız istinaf aşamasında yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile davalı kurumun yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiştir. Bölge Adliye mahkemesi kararının gerekçesinde, davalı kurum tarafından terkin işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı kabul edilmekle birlikte, davada aktif bir duruş sergilemediği ve yasal hasım olduğu belirtilmiş olup, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın geçici 7. maddesine göre 18.02.2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Ayrıca davalı … Sicil Müdürlüğü terkin işlerini yapması ve yargılamanın ilk celsesinde davayı kabul etmemesi nedeniyle de yargılama giderlerinden sorumludur. Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçe ile davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına hükmedilmesi hatalı olmuş ve kararın anılan nedenle bozulmasına… ” karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce duruşma yapılarak, usul ve yasaya uygun görülen bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7/15. maddesine dayanan ihya davasıdır. Uyuşmazlık konusu davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka uygun olup olmadığıdır. Mahkemece davalı taraf yasal hasım olsa da Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde görülen dava derdest iken terkinin yapılmasının TTK’ nun 7. maddesinin 2. fıkrasına uygun düşmediği, dosyaya gelen belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı, TTK’ nun 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsili yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu, davalının hakkında dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle HMK’ nun 326. maddesi hükmü gereği davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Ayrıca davalı … Sicil Müdürlüğü terkin işlerini yapması ve yargılamanın ilk celsesinde davayı kabul etmemesi nedeniyle de yargılama giderlerinden sorumludur. Davalının istinaf talebi yerinde değildir. Sonuç itibarı ile istinafa konu karar; uyma kararı verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun oluğundan, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf isteminin HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 2. kısım 2. bölüm 17/b maddesine göre davacı lehine takdir olunan 1.700,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair olarak, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2020