Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1325 E. 2022/1684 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1325 Esas
KARAR NO: 2022/1684 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/727 Esas – 2019/752 Karar
TARİHİ: 03/10/2019
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “… San. ve Tic. A.Ş. ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedilerek davalıya ticari kredili mevduat hesabı kredisi, taksitli ticari kredi ve nakdi krediler açılarak kullandırıldığı, diğer davalı …’un da bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, borcun ödenmemesi üzerine davalılara Kahramanmaraş … Noterliğinin 10.07.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarının gönderildiği,itiraz edilmeyerek kesinleştiği, borcun ödenmemesi üzerine haklarında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği,ancak davalıların itirazı ile takibin durduğu, davalıların sözleşmeden doğan borçlarını ödemeyerek imzaladıkları sözleşme hükümlerini İhlal ettikleri, ihtara itiraz etmediklerinden tutar ve faizlerin kesinleşmiş olduğu, itiraz haksız olduğundan alacağın tahsili İçin bu davanın açılma gereğinin doğduğu, iddiasında bulunarak açıklanan nedenlerle,davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların ayrı ayrı % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar tarafından dosyaya süresinde cevap dilekçesi sunulmamış olup; ödeme emrine itiraz dilekçesinde; ödeme emrindeki borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/10/2019 tarih 2018/727 Esas 2019/752 Karar sayılı kararında; Dava,İİK m.67 hükmüne dayalı itirazın iptali davasıdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki genel usul kuralı gereği her dava,davanın açıldığı tarihe göre belirlenecektir. Bu davanın açıldığı tarih itibariyle harca esas değer 1.234.415,73TL olarak belirtilmiş ve nitekim harç ise bu miktar üzerinden depo edilmiştir.Dava açıldıktan sonra davacı vekilinin dava değerini 894.415,73 TL olarak açıklaması ve bu miktar üzerinde davaya devam ettiği açıklaması ,aradaki farkın dava tarihi öncesi ödenmiş olduğu beyanı ve buna göre dava değerinin belirlendiğinin iddia edilmesi karşısında,dava tarihinden önce yapılan ve aradaki farkı oluşturan bu miktar yönünden artık davacı bankanın itirazın iptali davası açmakta hukuki yaranının bulunmadığı,bu nedenle farka ilişkin bu kısmın öncelikle ve bu yönden reddi gerekecektir. Hal böyle olunca bakiye kalan ve davacının dava değeri olarak açıklamış olduğu 894.415,73 TL olan miktar yönünden davanın kabulünün gerekip gerekmediği,hangi oranda gerektiği irdelenmeli,yapılacak bu irdelemede ise yapılan ödeme türü,miktarı da gözetilerek tarafların hak ve borçları belirlenmelidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık karşısında atanan bankacı bilirkişinin hazırlamış olduğu 19/04/2019 tarihli rapor içeriğine göre davacı bankanın davalılardan takip tarihi itibariyle;taksitli ticari kredi için 824.732,86 TL. asıl alacak,1.961,87 TL, kat öncesi faiz ve 97,59 TL. faizin gider vergisi ile talebiyle bağlı olarak 12.651,40 TL temerrüt faizi, 632,57 TL. faizin % 5 gider vergisi ile 547,98 TL. da ihtar masrafı olmak üzere toplam 840.624,27 TL. alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 824.732,86 TL. matrah üzerinden % 50 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği,iskonto kredisi için; yapılan ödeme tenzil edildiğinde 9.844,86 TL. asıl alacak tutarınca, alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 9.844,86 TL. matrah üzerinden % 50 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği,tüzel kredili mevduat hesabı için; 37.251,00 TL. asıl alacak, 114,24 TL. kat öncesi faiz ve 5,71 TL. faizin gider vergisi ile talebiyle bağlı olarak 418,70 TL. temerrüt faizi, 20,93 TL. faizin % 5 gider vergisi ile 100,20 TL ihtiyati haciz gideri ve 485,00 TL. ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 38.395,78 TL. alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 37.251,00 TL. matrah üzerinden % 30,24 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve taraf vekillerince hazıralanan kök rapora itiraz edilmiştir. Ne var ki Yargıtay 19. H.D. uygulaması karşısında davalılar vekilinin itirazları ile ilgili ek rapor alınmamasına,buna mukabil 6102 TTK m.7 hükmü gereği davalı kefilin asıl borçlunun temerrüde düşmesi halinde dahi işleyecek faizden sorumlu olabilmesi için asıl borçlunun borcunu yerine getirmekte temerrüde düştüğünü belirten ihtar yazısının tebliğ olunmasının şart olması, bu şart yerine getirilmeden davalı kefil gerçek kişi yönünden temerrüt faizinin istenilebilir olup olmadığı hususunun, davacı vekilinin 06/05/2019 tarihli itiraz dilekçesi dikkate alınarak araştırılması,bu çerçevede bilirkişinin hazırladığı 19/04/2019 tarihli kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirir hesap hatası olup olmadığının incelenmesi,amacıyla ise ek rapor alınmasına dair ara karar oluşturulmuştur.Bu defa bilirkişi hazırlamış olduğu 15/08/2019 tarihli raporunda;davacı yanın taksitli ticari kredilere ait bir taksidin ödenmemesi ile tüm borcun muaccel sayılarak hesaplanması talebinin, sadece ödenmeyen taksitler bakımından geçerli olacağından, temerrüt tarihinden sonra vadesi gelen taksitlere ait anaparaya da temerrüt faizi işletilmesi gerektiğine dair itirazın yerinde olmadığı,iskonto kredileri bakımından taleple bağlılık ilkesine uygun düşmeyen bir hesaplama yapılmadığından, davacının iskonto kredileri için talebiyle bağlı olduğu,bu sebeple tüm krediler bakımından davacı yanın 01.08.2018 takip tarihi itibariyle talebi mümkün alacak tutarlarının taksitli ticari kredi için 824.732,86 TL asıl alacak,1.961,87TL. kat öncesi faiz ve 97,59 TL. faizin gider vergisi ile talebiyle bağlı olarak 12,651,40TL temerrüt faizi, 632,57 TL faizin % 5 gider vergisi ile 547,98 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 840.624,27 TL alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 824.732,86 TL matrah üzerinden % 50 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği,iskonto kredisi için yapılan ödeme tenzil edildiğinde 9,844,86 TL asıl alacak kalmakta ise de davacı 8.927,03 TL. istemde bulunduğundan talebiyle bağlı olarak 8.927,03TL alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 8.927,03 TL, matrah üzerinden % 50 temerrüt faizi ve bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği,tüzel kredili mevduat hesabı için 37.251,00 TL asıl alacak, 114,24 TL kat öncesi faiz ve 5,71 TL, faizin gider vergisi ile talebiyle bağlı olarak 418,70 TL,temerrüt faizi, 20,93 TL faizin % 5 gider vergisi ile 100,20 TL ihtiyati haciz gideri ve 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 38.395,78 TL alacaklı olduğu, borç tamamen ödeninceye kadar 37.251,00 TL matrah üzerinden % 30,24 temerrüt faizi ve bunun % 5’i gider vergisinin istenebileceği,toplam alacak tutarının 840.624,27 + 8.927,03 + 38.395,78 =887.947,08TL olarak dikkate alınmasının uygun olacağı,davacının tespitleri aşan taleplerinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirmiştir. Davacının açmış olduğu davaya esas icra takibine bağlı kalınmak suretiyle taksitli ticari kredi,iskonto kredisi ve tüzel krediler mevduat hesabı yönünden ve bilirkişi tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılmış olması yönüyle ek rapor denetlenebilir niteliktedir. Davacı vekilinin eksik temerrüt faizi hesaplandığına dair itirazı mevcut ise de TTK m.7 hükmü uyarınca kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirildiği ihtar olunmadan temerrüt faizi yürütülmesi gerçeği karşısında,davalının taksitli ticari kredi borcunun ödememesi nedeniyle borcun tamamının muaccel olduğu itirazı kabul edilebilir değildir.Esasen temerrüt tarihinde vadesi gelmemiş taksitlere ait ana para borcunun muaccel olması dahi herhalde ve mutlak suretle ihtarın tebliğ olunmasına bağlıdır.O halde her iki borçlunun temerrüde düştükleri tarihe kadar olan dönem için akdi faiz işletilmesi ve temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizinin istenebilmesi mümkün olacağından bu yöne ilişkin rapora itibar olunması gerekmiştir. Yine bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamada,davacı tarafın iskonto kredisi için kalan tutar olarak 8.927,03 TL talep etmiş olduğu halde bilirkişinin yapılan hesaplamada bu talepten fazla olmak üzere 9.844,86 TL olarak belirleme yapmış olsa dahi HMK m.31 hükmü gözetildiğinde davacının iskonto kredisi için talebi ile bağlı kalınmak üzere, en çok 8.927,03 TL ile sınırlı kalınacağı yönündeki bilirkişi görüşüne de itibar olunmuştur. Hal böyle olunca bilirkişinin hazırlamış olduğu kök ve ek rapor içerikleri ve özellikle kök rapora yönelik itirazların değerlendirilmesine ilişkin ek rapordaki tespitler,uyuşmazlık konularını ele alan, itirazları tek tek karşılayan gerekçeli ve denetime elverişli nitelik taşımaktadır.Bu durumda adı geçen bilirkişi raporuna,yapılan hesaplamalardaki yöntem ve varılan sonuç itibariyle itibar edilmesine engel hal bulunmadığı gibi itibar edilen ek rapordaki hesaplamalara yönelik itirazların ise kabulü mümkün değildir. Takip tarihi itibariyle davalı borçlunun takibe itiraz etmekte haksız olduğu alacağın likit olduğu sonuca varılmakla,davalı aleyhine İİK m.67/f.2 uyarınca dava konusu miktarların %20’si oranında ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının davalılar aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki taksitli ticari krediye konu 824.732,86TL asıl alacak, 1.961,87TL kat sonrası akdi faiz, 97,59TL faizin gider vergisi ve taleple bağlı olarak 12.651,40TL temerrüd faizi, 632,57TL faizin %5 gider vergisi, 547,98TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 840.624,27TL miktarına yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına,takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 824.732,86TL matrah üzerinden %50 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna,hükmedilen 840.624,27TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki iskonto kredisine konu 8.927,03TL asıl alacak miktarına yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına,takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 8.927,03TL matrah üzerinden %50 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna,hükmedilen 8.927,03TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki tüzel kredili mevduat hesabına konu 37.251,00TL asıl alacak, 114,24TL kat öncesi faiz, 5,71TL faizin gider vergisi ve taleple bağlı olarak 418,70TL temerrüd faizi, 20,93TL faizin %5 gider vergisi, 100,20TL ihtiyati haciz gideri, 485,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 38.395,78TL miktara yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına,takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 37.251,00TL matrah üzerinden %30,24 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna,hükmedilen 38.395,78TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair karar vermek gerekmiştir. gerekçesi ile; 1-Davacının davalılar aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, a)İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki taksitli ticari krediye konu 824.732,86TL asıl alacak, 1.961,87TL kat sonrası akdi faiz, 97,59TL faizin gider vergisi ve taleple bağlı olarak 12.651,40TL temerrüd faizi, 632,57TL faizin %5 gider vergisi, 547,98TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 840.624,27TL miktarına yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına, Takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 824.732,86TL matrah üzerinden %50 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna, Hükmedilen 840.624,27TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, b)İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki iskonto kredisine konu 8.927,03TL asıl alacak miktarına yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına, Takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 8.927,03TL matrah üzerinden %50 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna, Hükmedilen 8.927,03TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, c)İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip sayılı dosyasındaki tüzel kredili mevduat hesabına konu 37.251,00TL asıl alacak, 114,24TL kat öncesi faiz, 5,71TL faizin gider vergisi ve taleple bağlı olarak 418,70TL temerrüd faizi, 20,93TL faizin %5 gider vergisi, 100,20TL ihtiyati haciz gideri, 485,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 38.395,78TL miktara yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin aynen devamına, Takip tarihinden itibaren ve borç tamamen ödeninceye kadar 37.251,00TL matrah üzerinden %30,24 temerrüd faizi ve bunun %5’i gider vergisinin tahakkukuna, Hükmedilen 38.395,78TL alacağın %20’sine isabet eden tazminatın tahsilde tekerrüre yol açmamak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme’ye ibraz edilen 19.04.2019 tarihli Bilirkişi Raporu’nda, müvekkil bankanın alacak miktarını 6.468,65 TL olarak eksik hesapladığını; dava konusu icra dosyasına ilişkin takip talebinde Taksitli Ticari Krediden ve Tüzel Kredili Mevduat Hesabından kaynaklanan asıl alacak tutarlarına “Faiz” ve “Uygulanmış Faiz” talep edildiğini; Her iki faizin de temerrüt faizi olup, “Faiz” yazılı kısım hesabın kat edildiği 09.07.2018 – 25.07.2018 tarihleri arasındaki, “Uygulanmış Faiz” ise 25.07.2018 – 01.08.2018 tarihleri arasındaki temerrüt faizi olup, iki kalem halinde takip talebinde belirtildiğini; bilirkişi tarafından da temerrüt faizi Taksitli Ticari Kredi yönünden 19.472,86 TL olarak, KMH yönünden ise 531,94 TL olarak açıkça tespit edildiğini, taleplerinin işbu tespit edilen faiz miktarlarına uygun olduğunu; Bilirkişinin Taksitli Ticari Krediler için 09.07.2018 – 15.07.2018 tarihleri arasında akdi faiz üzerinden hesaplama yaptığını; bilirkişinin, borçluların ödemede temerrüde düştüklerinden itibaren muaccel olan tüm borç yönünden gecikme faizi hesaplanması gerekmesine rağmen, bilirkişi tarafından 09.07.2018 – 15.07.2018 tarihleri arasında temerrüt faizi değil akdi faiz hesaplandığını; Davalıların borcunun vadeye bağlı bir borç olup, vadesi belirli borçlarda borçluyu temerrüde düşürmek için ayrıca ihtarname keşide edilmesi zorunluluğunun bulunmadığını; (TBK’nın 117. maddesi) TBK’nın 117. maddesinin, vadesi belli olmayan ve doğmuş alacaklarda borçlunun temerrüdünün olması için ihtarname keşide edilmesini öngördüğünü, borcun ifa edileceği gün belirli olan borçlarda, vadenin geldiği gün ödeme yapılmaması halinde borçlunun temerrüde düşeceğini, ayrıca bir ihtar aranmayacağını vadenin gün olarak taraflarca belirlenmiş yahut belirlenebilir şekilde kararlaştırılmış ise, borçlu hangi gün borcunu ifa edeceğini önceden bileceğinden borçlunun temerrüdü için ayrıca bir ihtarname keşide edilmesi gerekmediğini, tarafların sözleşme ve ödeme planında vade tarihlerini kendi iradeleri ile kararlaştırdıklarını, bu sebeple henüz sözleşme kurulurken borcun vade tarihini bilen borçluyu temerrüde düşürmek için ayrıca bir ihtara gerek olmadığını; davalı borçluların ödeme yapmadıkları tarihten itibaren temerrüde düştüklerini bu tarihten itibaren temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, ancak bilirkişinin bu hususu göz önüne almaksızın yapmış olduğu hesaplama neticesinde müvekkil bankanın alacak miktarının eksik hesaplandığını, İleri sürerek yerel mahkeme kararın kaldırılmasını, müvekkili banka aleyhine olan kısımların kaldırılmasını yeniden yargılama yapılarak davanın tüm talepler yönünden kabulünü, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava genel kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı kredi alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava konusu takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine 03/08/2018 tarihinde fer’ileri ile birlikte toplam 1.234.415,73-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlattığı, davalılar vekilince borca ve faize 06/08/2018 tarihinde henüz ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edildiği, takibe itirazın süresinde olduğu, itiraz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilmediği, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilince 07/08/2018 tarihli dava dilekçesi ile dava değeri takip tutarı olarak gösterilmiş, ancak 09/08/2018 tarihli dilekçe ile takibe konu kredi kalemlerinden iskonto kredisi karşılığında temlik alınan 31/07/2018 vadeli 340.000,00-TL bedelli bononun keşidecisi tarafından 01/08/2018 tarihinde ödendiği bildirilerek dava değerinin bu tutarın mahsubu sonucu 894.415,73-TL olduğu beyan edilmiştir. Dayanak genel kredi ve kefalet sözleşmeleri incelendiğinde; davacı ile davalı şirket arasında 14/08/2017 tarihli ve 5.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin imza tarihinde şirket ortak ve yetkilisi olan diğer davalının sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletin TBK’nun 583 maddesi uyarınca geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete taksitli ticari kredi, iskonto kredisi ve kredili mevcudat hesabı kredisi kullandırıldığı, taksitli ticari kredi taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesabın 09/07/2018 tarihinde kat edildiği, toplam 1.201.983,86-TL nakdi borcun 24 saat içerisinde ödenmesi uyarısını içerir ihtarın her iki davalıya 13/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 15/07/2018 tarihinde temerrüde düştükleri anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan kök ve ek raporlarda da; hesap kat tarihi itibariyle her üç kredi kalemi yönünden alacak hesabı yapılmış, temerüt tarihi doğru olarak tespit edilmiş, kat tarihi ile 15/07/2018 temerrüt tarihi arasında her bir kredi kalemi için cari akdi faiz oranları esas alınarak akdi faiz işletilmiş, temerrüt ve takip tarihleri arasında her bir kredi kalemi bakımından sözleşmeye ve kredili mevduat hesabı kredisi bakımından TCMB’nin belirlediği azami temerrüt faiz oranına uygun temerrüt faizi hesabı yapılmıştır. İstinaf önüne gelen uyuşmazlık; davacının hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında da kredi kalemlerine temerrüt faizi uygulanmasına yönelik talebinin yerinde olup olmadığına yöneliktir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 43.5 maddesinde belirtildiği üzere taksitli ticari kredi taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesinin tüm kredi taksitlerini muaccael hale getireceği kararlaştırılmış olmakla birlikte, muacceliyet ve temerrüt farklı kurumlar olup, temerrüt davalıya gönderilen temerrüt ihtarında verilen mehlin dolmasına rağmen borcun ödenmemesi ile gerçekleşir. Para borçlarında temerrüdün sonuçlarından olan temerrüt faizi ise temerrüt tarihinden itibaren işlenmeye başlar. Öte yandan kat ihtarına yalnızca taksitli ticari kredi değil, iskonto ve kredili mevcuat hesabı kredileri de konu edilmiştir. Bu kredi kalemleri bakımından muacceliyet hesabın kat edilmesi ile oluşmuştur. Şu halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında her bir kredi kalemi yönünden akdi faiz işletilmesi yerinde olup davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.