Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1316 E. 2020/976 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1316 Esas
KARAR NO: 2020/976 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/92 D.iş 2020/107 Karar
TARİH: 25/06/2020 Tarihli Ek Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 426.225,00.TL alacağın tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleriyle vekalet ücretlerinin karşı yanlara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 04/02/2020 tarihli kararı ile; talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; 426.225,00.TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 63.933,75.TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler itiraz dilekçesi ile; alacaklı yanın 19/03/2018 tanzim tarihli, 31/12/2019 vade tarihli, 1.000.000.TL. bedelli bonoya istinaden 426.225.TL. talepli ihtiyati haciz talep ettiğini, ancak alacağın rehinle temin edildiğini, dilekçe ekinde sundukları ipotek belgelerinde de açıkça görüleceği üzere 1.100.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, alacaklının ihtiyati haciz sırasında alacağının rehinle temin edilmediğine yönelik gerçeğe aykırı ve yanıltıcı beyanının haksız ve kötüniyetli olduğunu, bu nedenle müvekkilleri hakkında verilen 04/02/2020 tarihli2020/92 D.İş esas, 2020/107 D.İş karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesine, kötüniyetli alacaklının her bir müvekkili için ayrı ayrı ihtiyati haciz bedelinin %40 ı oranında kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 25/06/2020 tarih ve 2020/92 D.İş Esas- 2020/107 D.İş Karar sayılı ek kararında;”Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafın; alacağın rehin ile temin edildiğini, bu hali ile ihtiyati haciz kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ipotek belgelerini ibraz ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. İtiraz eden tarafın itirazının yasal dayanağı 2004 Sayılı Kanunun 257.md.sidir. Kanun maddesinde İhtiyati haciz şartlarını düzenlemiştir. Kanun metni aynen ”MADDE 257 – Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir “para borcunun” alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyatî haciz istenebilir :1- Borçlunun muayyen ikametgâhı yoksa;2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadile mallarını gizlemeğe,kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut “kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;” Bu suretle ihtiyatî haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklindedir. Davalı…tarafça ibraz edilen belgelerden; ihtiyati hacze konu senedin genel kredi sözleşmesine istinaden verilmiş senet olduğu, alacaklı bankanın genel kredi sözleşmesinden doğan alacağını rehin ile temin ettiği görülmüştür. Davalı…tarafça ibraz edilen ipotek belgelerinden rehinin borçlu …nin borcunun teminatı olarak ipotek tesis edildiği, diğer borçlular lehine ipotek tesisi bulunmadığı, rehin ile borcu teminat altına alınmış …’nin borcunu ipotek limitinin karşıladığı bu hali ile bu borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla itiraz eden … açısından İhtiyati Haczin kaldırılması, diğer borçlulara ilişkin talebin ise reddi yönünde…”gerekçesi ile, İhtiyati haciz kararına itirazın KISMEN KABULÜ ile borçlu … açısından mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,Diğer borçlular hakkındaki itirazın reddine,İhtiyati Haciz kararına itiraz eden tarafın tazminat talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili ile ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile;İlk derece mahkemesi kararının hatalı olup kaldırılması gerektiğini, İhtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına yönelik icra dosyasından takibe geçildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ olduğu ve takibin kesinleştiğini, İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK mad.265’te sınırlı olarak sayıldığı, bu sebeplerin dışında bir sebep ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, Somut olaya göre ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için gerekli koşulların oluştuğunu, İhtiyati haciz talebinin dayanağı vadesi gelmiş bir adet senet alacaklarına yönelik olup verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğunu, (Yargıtay 11. H.D. E. 2014/7065 K. 2014/10328 T. 2.6.2014. Yargıtay 11. H.D. E. 2014/18273 K. 2015/284 T. 14.1.2015) İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam bir ispat aranmamakta olup, yaklaşık ispat yeterli olduğunu, İhtiyati haciz talebinin vadesi gelmiş senetten kaynaklandığını, Mahkemenin ihtiyati hacze itirazda sadece İİK 265.maddede yazılı unsurlar yönünden inceleme yaparak karar vermek zorunda olduğunu, İhtiyati haciz talep edilen senedin GKS sözleşmesine istinaden verilip verilmediği GKS sözleşmesinden doğan alacağın rehin ile temin edilip edilmediği yönünde mahkeme değerlendirme yapamayacağı, Mahkemenin hangi gerekçelerle ihtiyati hacze konu senedin GKS’ye istinaden verildiği kanısına vardığının anlaşılamadığını, bu hususta müvekkili banka kayıtlarında bilirkişi vasıtasıyla detaylı inceleme gerektiğini, İpotek takibinde tüm sayfaları dosyada dahi bulunmayan GKS’nin incelenmesi ile bu hususta karar verilemeyeceğini, Mahkemenin sadece ihtiyati haciz talebine konu senede ilişkin İİK 265.maddedeki unsurlar yönünden inceleme yaparak ihtiyati haczin kaldırılıp kaldırılmaması yönünde karar vermesi gerektiğini, Mahkemenin itirazın niteliği nedeniyle sınırlı yönde inceleme yapması gerekirken neredeyse itirazı bir menfi tespit davası gibi değerlendirerek hatalı araştırma ve inceleme yapmaya kalktığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ‘’borçlu … Ltd. Şti yönünden kaldırılan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına’’ yönelik kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/92 D.İş sayılı ihtiyati hacze itiraz dosyasının yürütülen yargılaması neticesinde mahkemece, sunulu ipotek belgelerinden rehnin … İnşaat’ın borcuna yönelik verildiği gerekçesiyle borçlu … yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına, diğer borçlular … ile … yönünden sunulan itirazlarımızın reddine karar verildiğini, işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Takibe konu alacak rehinle temin edildiğini, Takibe konu alacak rehinle temin edildiği, rehinle teminat altına alınan şey alacak olmakla, teminatın aynı alacağın borçlusu durumundaki tüm borçluların borcuna karşılık verildiğini, Alacaklının resmi daireler huzurunda ikrar ettiği üzere rehin dosyası ile söz konusu takip dosyası aynı alacağa istinaden açıldığını, Alacaklı tarafından girişilen her iki takipte tek bir alacağın tahsilinin amaçlandığı ve söz konusu alacağın da rehinle teminat altına alındığını, Bu yönüyle davaya konu borç bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi, İİK 257.maddesi gereği kanunun amir hükmüne aykırı nitelik taşımakta olduğu, Kanunun ihtiyati haciz yasakladığı durumda, haksız ve kötüniyetli olarak ihtiyati haciz yoluna giden ve işbu haczi uygulayan alacaklı aleyhine tazminat hükmedilmesi tarafımızca talep olunmuşsa da mahkemece bu konuda karar verilmemiş olup, kararı bu yönüyle de istinaf ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haczin tüm borçlular yönünden kaldırılmasına, kötüniyetle hareket eden alacaklı aleyhine alacağın %40’ından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonodan kaynaklı ihtiyati haciz talebidir. Mahkemece 04/02/2020 tarihli kararı ile; talep konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla; 426.225,00.TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 63.933,75.TL teminat karşılığında İİK”nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına borçluların itirazı üzerine İlk Derece Mahkemesi 25/06/2020tarih ve 2020/92 D.İş Esas- 2020/107 D.İş Karar sayılı ek kararı ile;1) İhtiyati haciz kararına itirazın KISMEN KABULÜ ile borçlu … açısından mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, 2) Diğer borçlular hakkındaki itirazın reddine, 3) İhtiyati Haciz kararına itiraz eden tarafın tazminat talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili ile ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı, bu bağlamda ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz kararı verilen bono örneğine göre; keşidecilerin muterizlerden … A.Ş.(ESKİ ÜNVAN: … A.Ş.) ve gerçek kişi muteriz olduğu, muterizlerden … LTD. ŞTİ.’nin lehtar alacaklı bankanın ise ciranta olduğu, bononun keşide tarihinin 19/03/2018 olup vade tarihinin ise 31/12/2019 olduğu ve senet bedelinin 1.000.000,00 TL. olduğu görülmüştür. Alacaklının ihtiyati haciz istemi emre muharrer senede (bonoya) dayalı olup, İİK’nın 167. maddesi gereğince alacağı emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde bulunabileceği belirtilmiş olup bu husus İİK’nın 45. maddesinin istisnasını teşkil etmektedir. Bu nedenle, her ne kadar borçlulardan … bakımından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak rehinle temin edilmiş ise de, aynı alacak için kambiyo senedi düzenlenmiş olması halinde, rehin paraya çevrilmeden, kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasında yasaya bir aykırılık bulunmamaktadır.(Yargıtay 11. HD 22.11.2016 tarih 2016/11743 esas, 2016/ 9022 karar sayılı ilamı) Öte yandan, ihtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyeceği, muterizler vekili her ne kadar ihtiyati hacze dayanak yapılan senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmüş ise de bu hususun ancak açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği açıktır.Bu nedenle, her ne kadar asıl borçlu bakımından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak rehinle temin edilmiş ise de aynı alacak için kambiyo senedi düzenlenmiş olması halinde, rehin paraya çevrilmeden, kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan, kredi sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunduğu söylenilen muterizlerden … A.Ş.(ESKİ ÜNVAN: … A.Ş.) ve gerçek kişi muteriz … talep konusu bonoya asıl borçlu sıfatıyla imza koymuştur. İİK’nın ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257’nci maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, alacaklı bankanın muterizler tarafından imzalanmış bonoya dayandığı, ihtiyati haciz isteminin yapıldığı tarihte bonoda yazılı borcun muaccel olduğu anlaşılmıştır. Bonoyu imzalayan borçlular itirazlarında, kredi borcunun ipotek ile teminat altına alındığını ileri sürmüşlerse de Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’ nin 2016/5446 Esas, 2016/5944 Karar sayılı içtinadında’da belirtildiği üzere, iik’nın 167’nci maddesine göre alacağı kambiyo senedine dayalı olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile alacağını kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile istemesinin mümkün olmasına göre ve İstinaf eden muterizler senedin alacaklı banka ile yapılan GKS. istinaden teminat olarak verildiğini ileri sürmüş iselerde senet illetten mücerret olup teminat senedi olduğuna dair senet üzerinde bir ibare olmadığı ve İİK. 265.maddesine uygun itiraz nedenleri bulunmadığından İDM.ce borçluların tüm itirazlarının reddine yönelik karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle İhtiyati haciz kararına itirazın KISMEN KABULÜ ile borçlu … açısından verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA, yönelik karar verilmesi yerinde olmayıp talep eden banka vekilinin istinaf sebebinin yerinde olup muterizler vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak; muterizler vekilinin istinaf talebinin HMK. 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 25/06/2020 tarih ve 2020/92 D.İş Esas- 2020/107 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2.mad.uyarınca kaldırılmasına, muterizler vekilinin itirazlarının reddine, borçluların itirazı reddedilip İlk derece mahkemesi tarafından verilen 04/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B- İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2020 tarih ve 2020/92 D.İş Esas – 2020/107 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2020/92 D.İş Esas, 2020/107 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına borçlular tarafından yapılan itirazın REDDİNE, 2-İtiraz eden borçluların itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 04/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Yasa gereği harç alınmasına yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İhtiyati haciz talep eden vekille temsil edildiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle ihtiyati haciz talep eden yararına AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 935,00.TL vekalet ücretinin itiraz eden borçlulardan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 148,60’ar.TL başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 7-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 8-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 54.40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 9-İhtiyati haciz talep eden tarafından sarf edilen 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50.TL dosyanın istinafa gidiş/dönüş gideri toplamı 180,10.TL’nin istinaf eden ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 10-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/09/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.