Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/131 E. 2020/192 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/131
KARAR NO : 2020/192
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 10/05/2019 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARA : 2019/360 D.İş Esas- 2019/385 D. İş Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraza İlişkin Ek Kararın Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; Borçlu/ keşideci … tarafından müvekkile 15/10/2018 tanzim, 20/02/2019 vade tarihli ve düzenleme yeri İstanbul/ Beyoğlu olan 110.000 ABD Doları bedelli senet tanzim edildiğini ( Dava tarihi olan 20/02/2019 tarihli TCMB Döviz Efektif satış kuru 5,3139 Esas alındığında TL karşılığı dava tarihi itibari ile 584.529 TL ), söz konusu senedin vadesi geçmiş olduğu halde borçlu tarafından müvekkile hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun yanında borçlunun mal kaçırma ve ülke değiştirme ihtimali de bulunduğunu, bu nedenlerle Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında; borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi ile menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti hasıl olduğunu beyanla; Arz edilen nedenlerle; müvekkilinin fazlaya ilişkin tüm talep hakları saklı kalmak kaydı ile 110.000 ABD Doları alacağının tahsilinin garanti altına alınabilmesi amacıyla, karşı tarafa ait her türlü menkul ve gayrimenkul malları, 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi’ nin 28/02/2019 tarih ve 2019/360 D.İş Esas- 2019/385 Karar sayılı kararı ile; ” Borçlunun/Borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının, belirtilen alacak miktarının %15 karşılığı 87.679,35 TL teminat karşılığında; 1-İhtiyati haciz istemi alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre kanuna uygun görülmüş olmakla, yukarıda açık kimliği yazılı alacaklının borçludan alacağı olan (110.000,00-USD, TL Karşılığı 584.529,00 ) TL ’nin alınmasının temini için İcra İflas Kanunun 257/1. maddesine göre borçlunun yukarıda belirtilen mal,hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İcra İflas Kanunu’ nun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, borçlu vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kılavuz kaptan olup karşı tarafta 01/10/2018 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığını, işverenin müvekkilinden imzalı boş senet aldığını, müvekilinin işten çıkma istediğini bildirmesi nedeniyle alınan senedi iade etmeyerek icra takibine koyduğunu, daha sonrada ihtiyati haciz istediğini ve mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini, bu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, menfi tespit davası açacaklarını ancak dava açmadan önce arabulucuya başvurmalarının zorunlu olduğunu, 01/03/2019 tarihinde arabulucuya başvurduklarını belirterek ihtiyati haciz kararını kaldırmasını, 09/04/2019 tarihli dilekçesinde ise arabulucuya başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını bu nedenle müvekkili tarafından İstanbul 5. İş Mahkemesinde 2019/127 Esas sayılı menfi tespit davası açıldığını bu nedenle İhtiyati hacize itirazın da asıl davaya bakan mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini bildererek dosyanın asıl davaya bakan mahkemeye gönderilmesini istenmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili itiraz dilekçesine karşı verdiği cevabında özetle; itirazın reddini karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/05/2019 tarih ve 2019/360 D.İş Esas – 2019/385 Karar sayılı Ek Kararı ile; ” … İİK’ nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına, ihtiyati haciz kararı verilen mahkemeye yapılır. İtirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli olduğuna ilişkin kuralın tek istisnası alacak hakkında dava açılması hali olup, bu durumda ihtiyati hacze itirazın asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkemece incelenecektir. Asıl dava İstanbul 5. İş Mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dosyası ile açıldığından itirazında bu mahkemece ile değerlendirilmesi … ” gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-İhtiyati hacize dayanak yapılan bono ile ilgili itiraz edilen tarafça menfi tespit davası açıldığından, ihtiyati hacize itirazın bu mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden itiraz dosyasının İstanbul 5. İş Mahkemesi’nin 2019/127 Esas nolu dosyasına gönderilmesine, 2- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin asıl davaya bakan mahkemece değerlendirilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından; İstanbul 5. İş Mahkemesi’ nin 2019/127 E sayılı dosyası tahtında menfi tespit davası açılmış olduğu gerekçe gösterilerek itirazın bu mahkemece değerlendirilmesine karar verildiğini, Somut olayda ihtiyacı haciz kararına itirazın 05.03.2019 tarihinde gerçekleştirildiği, menfi tespit davasının ise 20.03.2019 tarihinde ikame edildiği göz önüne alındığında; ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin buna ilişkin itirazı incelemeye de görevli olduğunun açık olduğunu, ihtiyati hacze itiraz tarihinde açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını, İİK’ nın 265. maddesi kapsamında yerel mahkemenin itirazı incelemeye görevli olduğunu, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının da bu yönde olduğunu, ihtiyati hacze itirazın bu kararı veren mahkeme tarafından incelenmesi gerekliliğinin içtihat altına alındığını, ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2015/1680 E. – 2015/4050 K. sayılı ve 23.03.2015 tarihli karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/1674 E. 2019/1114 K. Ve 12.09.2019 tarihli kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/208 E. 2019/235 K. Ve 21.02.2019 tarihli kararı ) Açıklamalar ve yüksek mahkeme içtihatları ve doktrin görüşü doğrultusunda; Yerel Mahkemenin itiraz tarihi itibariyle ihtiyati hacze itirazı incelemekle görevli olduğunu, itirazın menfi tespit davasının açıldığı mahkemece değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin hukuka aykırı kararın kaldırılması ve itirazın reddine karar verilmesinin talep edildiğini, Borçlunun senedin kambiyo niteliğine ilişkin itirazlarının yersiz olmakla birlikte ihtiyati haciz yargılamasında ileri sürülmelerinin kanunen mümkün olmadığını, Borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz gerekçelerinden hiçbirinin İİK 265. maddesi kapsamına girmemekte olup, ihtiyati haciz yargılamasında ileri sürülmelerinin mümkün olmadığını, tüm itirazların reddi ile ihtiyati haczin devamına karar verilmesi gerektiğini, ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/10085 E. ve 2014/13773 K. Ve 15.09.2014 tarihli kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/4486 E. 2017/6081 K. Ve 13.11.2017 tarihli içtihatlarının da bu yönde olduğunu, ) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlunun) vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığını, Borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazının ve bu karara konu senedin kambiyo niteliğine yönelik mesnetsiz iddialarının reddine karar verilmesi gerekirken esas hakkında dava açıldığından bahisle ihtiyati hacze itirazın menfi tespit davasının açıldı mahkemece değerlendirilmesi gerektiği yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece itirazın 05.03.2019 tarihinde yapıldığı, esas davanın ise 28.03.2019 tarihinde açıldığı gözetilerek itirazın değerlendirilmesi ve açıklanan sebeplerle itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini, Borçlunun ihtiyati haczin şartları ve sebeplerine yönelik itirazlarının yersiz olduğunu, ihtiyati haciz kararının kanuna ve hukuka uygun olduğunu, İhtiyati haczi düzenleyen İİK’ nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olmasının yeterli olduğunu, Somut olayda ihtiyati haciz kararına dayanak bononun tam ve gerekli tüm yasal unsurlara haiz olmakla birlikte, ihtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarihte bononun vadesi geçmiş olduğundan muaccel bir borç için ihtiyati haciz kararının verilmiş olduğunu, Söz konusu alacağın rehinle temin edilmemiş olduğunu, borçlu tarafından bu iddiaya ilişkin dosyaya hiçbir delil sunulmadığını, bu doğrultuda ihtiyati haciz şartlarının somut olayda gerçekleşmiş olup yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararının yerinde olduğunu, Borçlu her ne kadar İİK’ nın 254/2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ihtiyati haciz sebeplerini itirazına dayanak olarak göstermek gayretinde ise de ilgili fıkrada yer alan sebeplerin müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar için düzenlenmiş olup somut olaydaki gibi muaccel şartların varlığının aranmadığını, borçlunun ihtiyati haciz sebeplerine ilişkin itirazlarının da kanunun açık hükmü karşısında yersiz olduğunu beyanla; – İstinaf başvurusunun kabul edilerek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmek üzere tekrardan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine, – İhtiyati hacze itirazın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Alacaklı … Ticaret Anonim Şirketi’nin talebi üzerine İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesi 28/02/2019 tarih ve 2019/360 D.İş Esas- 2019/385 D. İş Karar sayılı kararı ile; İİK. 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Karşı taraf borçlunun itirazı üzerine İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/05/2019 tarih ve 2019/360 D.İş Esas – 2019/385 D. İş Karar sayılı Ek Kararı ile; İhtiyati hacize dayanak yapılan bono ile ilgili itiraz edilen tarafça menfi tespit davası açıldığından, ihtiyati hacize itirazın bu mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden itiraz dosyasının İstanbul 5. İş mahkemesinin 2019/127 esas nolu dosyasına gönderilmesine, karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İtiraz eden borçlu tarafından esas davanın İstanbul 5 İş Mahkemesi’nde dava açılmadan önce 01/03/2019 tarihinde İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğu, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşamama tutanağının düzenlenmesi üzerine 28/03/2019 tarihinde İstanbul 5 İş Mahkemesi’nin 2019/127 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı,7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3 maddesinde 5 madde kapsamında açılacak davalar bakımından zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu dava şartı olarak düzenlendiği, borçlunun, itirazından önce açılması gereken davanın bir ön şartı olarak arabuluculuğa başvurduğu, itirazın ise zorunlu arabulucuğa başvuru tarihinden sonra 05/03/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.İhtiyati hacze itiraz tarihinden önce dava şartının yerine getirilmesi için zonunlu arabuluculuğa başvurulduğu görülmekle; ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olmakla karşı taraf alacaklı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı, alacaklı vekilinin vaki istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf talep eden alacaklı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin alacaklıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.