Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1256 E. 2020/839 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1256 Esas
KARAR NO : 2020/839 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/369 Esas
TARİHİ : 24/02/2020 Tarihli Ara Karar
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit – İhtiyati Tedbir Talebi
KARAR TARİHİ 10/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında 30.10.2018 tarihli … nolu 60.000.-TL, 25.11.2018 tarihli … nolu 50.000.-TL, 30.11.2018 … nolu 40.000.-TL, 30.12.2018 … nolu tarihli 40.000.-TL, 30.12.2018 tarihli … nolu 35.000.-TL, 30.01.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL, 28.02.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL, 30.04.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL bedelli 8 adet çeki verdiğini, müvekkilinin iştigal konusu olan inşaat sektöründe yaşanan aşırı maliyet artışları ve ekonomik krize bağlı taşınmaz değer düşüşleri nedeniyle, müvekkilinin ilk çeki vadesinde ödeyemediğini, krizin devam edeceği düşüncesi ile diğer çeklerinde aynı sıkıntı yaşanabileceğinden, çekler ile ilgili olarak alacaklı tarafa irtibata geçerek 09.11.20128 tarihinde adi yazılı bir sözleşme akdettiklerini, bu sözleşme gereği, toplam 390.000.-TL bedelli 8 adet çek karşılığında, alacaklı şirketin ortağı adına bir taşınmaz devri gerçekleştirildiğini, sözleşmenin 3.maddesinde çeklerin tarih/vade/tutar dökümü yapılarak “Bu vadeli çek ödemeleri karşılığında … ada … parsel… Blok 13 numaralı bağımsız bölümü 350.000.-TL bedel ile, … A.Ş. ortaklarından … devredilmesi konusunda anlaşmışlardır” ifadesine yer verildiğini, yani çek bedellerinin 350.000.-TL’lik kısmının ayni olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, (09.11.2018) sözleşme tarihi ile aynı gün taşınmaz devrinin gerçekleştirilerek borçlu taraf ödeme edimini yerine getirdiğini, ayni ödeme sonrası artık çeklerin bedelinin 350.000.-TL’lık kısmının ödenmiş sayılması gerekeceğini, sözleşmede ekonomik kriz, piyasa koşulları ile gayrimenkul piyasasının düzelmesi ihtimali de öngörülerek sözleşmenin 4. maddesi düzenlendiğini, 2019 Temmuz- Ağustos dönemine kadar müvekkilinin aylık ortalama 20.000.-TL tutarlı ödemeler yaparak çek bedellerinin kapatması halinde ise sözleşme kapsamında devredilen dairenin iade edileceğinin de kararlaştırıldığını, sözleşme terditli ihtimallere göre düzenlenmişse de, piyasa koşulları düzelmediği için ödeme ihtimalinin oluşmadığını, ilk seçeneğin yani ayni ödemenin kabulü gerekeceğini, alacaklı taraf çeklerden 30.10.2018 tarihli 60.000.-TL bedeli olanı olanını İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine konu ettiğini, diğerlerini de takibe koymadığını, ardından tüm çekler ile alakalı karşılıksız çek davaları açtığını, mükerrer tahsilat amacının söz konusu olduğunu, alacaklı taraf, şartları terditli düzenlenen sözleşme ile ayni ödeme almış olduğundan, bu aşamada çekler karşılığı tahsilat yapılması mükerrer tahsilata yol açacağından, dava sonuna kadar telafisi zor zararların oluşmasını engellemek için taşınmazın devredildiği de gözetilerek takdiren teminatsız olarak çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının iddialarının haklı ve yerinde olmadığını, müvekkili firma ile davacı arasında dosyaya sunulan 09.11.2018 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşme de davacı firmanın müvekkilime cari hesaptan dolayı 390.000,00 TL borcu olduğu belirtildiği, bu borç içinde verilen çeklerin dökümü 3. Maddede yapıldığı, sözleşme yapıldığı zaman çeklerden ilk çek olan … nolu 30.10.2018 keşide tarihli 60.000 TL bedelli çek karşılıksız olarak yazılmıştı. Diğer çeklerin ise henüz vadeleri gelmediği, yapılan bu sözleşme ile davacı firma çeklerin vadelerinde ödeyemeyeceğini, ancak buna karşılık her ay 20.000 TL den az olmamak kaydıyla ödeme yapacağını 10 ay gibi bir sürede tüm borcu ödeyeceğini beyan ettiği, iyi niyet göstergesi olarak daireyi borcunu ödeyince geri almak kaydıyla teminat olarak verdiğini, sözleşmede dairenin çek borçlarına karışlık verildiği çeklerin iade edileceğine dair bir hükümde olmadığını, iş bu nedenle davacıların iddiaları haklı ve yerinde olmadığını, sözleşmede yazıldığı ve açıkça görüldüğü üzere gayrimenkul borcun teminatı olarak borç ödendikten sonra geri alınmak şartıyla verildiği, yani davacı gayrimenkulü vererek borcunu ödemediği, davacının tüm iddia ve beyanları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının borcunu ödeyeceğini söyleyip bu daireyi henüz bina inşaat halinde olduğu için iyi niyet göstergesi olarak teminat olarak verdiğini, davacının hiçbir sözünü yerine getirmediği, dolayısıyla da müvekkili tarafından karşılıksız çek şikayetleri yapıldığı ve haciz işlemlerine devam edildiğini, davacının tüm iddiaları haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, açılan davanın reddi ile müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 24/02/2020 tarih 2020/369 Esas sayılı kararında;”….Davacının iddiası, dosyaya sunulan çek suretleri, tapu sureti, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davalı şirketin ortağı adına devredildiğini iddia ettiği istanbul ili tuzla ilçesi … ada …parsel …. Blok 13 numaralı bağımsız bölümün eldeki davada dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmakla bu taşınmaz yönünden ihtiyati tedbir konulması ve davalı şerhi konulması taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü …E Sayılı icra takibinin durdurulmasına, ve dava konusu çekler ile ilgili olarak (ciro ve temlik edilmemesi, icra takibine konulmaması yönünde) ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebi yönünen yapılan değerlendirmede, 2004 sayılı İİK 72/ 3 maddesi gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin düzenleme ve davacının iddiasının yaklaşık olarak ispat edilmemiş olması,davacının haklı olup olmadığı hususunun yargılamayı gerektirmesi karşısına ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakla…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, 30.10.2018 tarihli 60.000.-TL tutarlı çekin davalı tarafça İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü …E sayılı icra takibine konu edildiği, Mahkemece İİK mad 72/3 gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulması yönünde karar verilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, oysaki mad 72/3’ün 2.cümlesi gereği ve teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekmekte olduğu, teminat alınmamasının gerekçesi ise davalı tarafın cevap dilekçesinde kabul ettiği, tapu kayıtlarında açıkça gözüken ve davaya konu edilen, 350.000.-TL değer biçilen taşınmazın devrinin davalı şirket ortağı adına yapılmış olması olduğunu, Mahkemenin red kararı İİK mad 72/3- 2.cümlesi hükmüne aykırı olduğunu, Mahkeme kararında sadece icra takibine konu edilen çek ve icra takibi yönünden red kararı verilmiş ise de takibe konu edilmeyen 7 adet çek açısından karar ittihaz edilmediği, gerekçede bu çeklerden bahsedilmediği, İcra takibine konulmamış olan bu 7 adet çek için İİK mad 72/2 gereği tedbir kararı verilmesi gerektiğini, tedbir kararı borçlu şirket yetkilisi adına yapılan taşınmaz devri de gözetilerek takdiren teminatsız olarak verilmesi gerektiğini, çünkü 350.000.-TL kıymet biçilen taşınmaz 7 adet çek toplamının %15’inden fazla bir değere sahip olduğu, Davacının davalı şirketin ortağına devrettiği taşınmazın dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesi ile tedbir ve davalıdır şerhi taleplerinin reddine karar verildiğini, Davalı tarafın cevap dilekçesinde çek alacaklarına karşılık teminat olarak alındığını iddia ettiği bu taşınmaz davalının talebi üzerine davalı şirket adına değil davalı şirketin hakim ortağı ve yetkilisi olan kişi adına devredildiğini, Dava sonucunda Mahkemenin vereceği karara göre bu taşınmazın mülkiyet durumu değişebilecek ve bu Mahkeme kararına göre tasarrufun iptali dahil başkaca davalar ikame edilebileceğini, huzurdaki yargılamadan önce ise bu tarz bir davanın açılması hukuken mümkün olmadığını, Bu nedenle de yargılama sırasında iyi niyetli 3.kişilere devrin yapılması ileride telafisi mümkün olmayan hak kaybına neden olacağından tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması yahutta en azından ilk aşamada davalıdır şerhi konulması gerekmekte olduğunu, üstelik taşınmaz sözleşme kapsamında devredildiğini, yani tapu kaydına şerh konulması 3.kişinin hakkına bir tecavüz de teşkil etmeyeceğini, ancak bu yöndeki talep de ilk derece mahkemesince reddedildiğini,İleri sürerek istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya aykırı mahiyetteki tedbir taleplerinin reddine dair 24.02.2020 tarihli ara kararın kaldırılmasına ve icra takibinin durdurulması, icra takibe konulmayan çekler açısından teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi, taşınmaz kaydına tedbir konulması ve/veya davalıdır şerhi konulması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, kıymetli evraktan ( 8 adet çekden) kaynaklı açılan menfi tespit davasında çeklerden 30.10.2018 tarihli ve 60.000.-TL bedelli olanı hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması, diğer çeklerin ciro ve temlik edilmemesi ve icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve davalıya devredilen taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece, İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya 30.10.2018 tarihli … nolu 60.000.-TL, 25.11.2018 tarihli … nolu 50.000.-TL, 30.11.2018 tarihli … nolu 40.000.-TL, 30.12.2018 … nolu tarihli 40.000.-TL, 30.12.2018 tarihli … nolu 35.000.-TL, 30.01.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL, 28.02.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL, 30.04.2019 tarihli … nolu 55.000.-TL bedelli 8 adet çeki verdiğini, müvekkilinin iştigal konusu olan inşaat sektöründe yaşanan aşırı maliyet artışları ve ekonomik krize bağlı taşınmaz değer düşüşleri nedeniyle, müvekkilinin ilk çeki vadesinde ödeyemediğini, krizin devam edeceği düşüncesi ile diğer çeklerinde aynı sıkıntı yaşanabileceğinden, çekler ile ilgili olarak alacaklı tarafa irtibata geçerek 09.11.20128 tarihinde adi yazılı bir sözleşme akdettiklerini, bu sözleşme gereği, toplam 390.000.-TL bedelli 8 adet çek karşılığında, alacaklı şirketin ortağı adına bir taşınmaz devri gerçekleştirildiğini belirterek bu çeklerden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ile çekler ve taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.Dosya arasında bulunan 09/11/2018 tarihinde imzalanan sözleşme başlıklı sözleşme fotokopisi incelendiğinde;Sözleşmenin konusu başlıklı 2. Maddesinde;” … elektrik malzemesi tedariği yapmış olup tedarik edilen malzemelerin karşılığında vadeli çeklerle ödeme almıştır. Sözleşmenin amacı bu vadeli çek ödemeleri karşılığında …Tic. LTD. ŞTİ.ye ait İstanbul/ Tuzla … Ada … numaralı parselde yapılan konutlardan tapu devrinin teminat olarak yapılmasıdır, ” hükmü düzenlenmiştir. Sözleşmenin Şartları başlıklı 3 maddesinde;”….. San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin … aldığı mal ve hizmet karşılığı vermiş olduğu toplam: 390.000 TL.’lik çekin nakden ödenmemesinden dolayı 350.000 TL. Bedel ile daireyi teminat olarak vermiştir. ….A.Ş.’ ne olan borcunu aylık kısmi ödemeler ile ödeyip daireyi iade alacaktır. 2019 Temmuz-Ağustos dönemine kadar … 390.000 TL.lik bakiyeyi aylık ortalama 20.000 ve üzeri olmak kaydıyla kısmi ödemeler ile kapatacaktır.390.000 TL. Lik bakiyenin kapanmasıyla… ortaklarından … teminat olarak aldığı daireyi iade edecektir,” hükmü düzenlenmiştir.Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’ nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir,” hükmünü içermektedir. HMK’ nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Tedbir talepli menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nun 72/3. maddesinde; ”İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez, denilmiştir. Somut olayda dava konusu , dava dilekçesinde özellikleri belirtilen toplam 8 adet çekden kaynaklı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti talebi olup davaya konu çeklerden kaynaklı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, talep ve dava konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiği, dosyaya ibraz edilen delillerden talep ve karar tarihi itibariyle yaklaşık ispatın gerçekleşmediği anlaşılmıştır.Dava konusu çeklerden 30.10.2018 tarihli ve 60.000.-TL bedelli olanı hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinin dava tarihinden önce yapıldığı ve İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyecektir. HMK 389 Madde son cümle gereği sadece uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilecek olup taraflar arasında düzenlenen sözleşmede teminat olarak devredildiği belirtilen taşınmazın doğrudan dava konusu olmadığı, bu nedenle taşınmaz hakkında da ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir.Talep ve karar tarihi itibariyle henüz delillerin toplanmamış olması, dava dilekçesi ekindeki delillere göre de yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen koşul ve delil durumuna göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.