Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1235 E. 2022/1595 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1235 Esas
KARAR NO: 2022/1595 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/162 Esas – 2019/1233 Karar
TARİH: 17/12/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müflis şirketin defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda müflis şirketin davalıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, alacağın tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy ..İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcunun tamamına ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline,takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/12/2019 tarih 2019/162 Esas 2019/1233 Karar sayılı kararında; ” dava konusu olan faturadaki borcun 2013 takvim yılındaki mal ve hizmet alımlarında ve bu alımlara istinaden yapılan ödemelerden kaynaklandığı, davacı firma tarafından 2013 yılında davalı firmadan KDV dahil 362.253,91 TL tutarında mal ve hizmet alımında bulunulduğu, buna karşılık davalı firmaya 379.299,00 TL ödeme yapıldığı ve fazla yapılan ödemeden dolayı cari hesaba istinaden takip başlatıldığı, davacı vekili tarafından 17/12/2019 tarihli celsede ellerinde bulunan tüm belgelerin dosyaya sunulduğu, ödemeye ilişkin sunulacak başka bir belge olmadığının beyan edildiği, bu haliyle davacının fazla yapmış olduğu ödemeye ilişkin iddiasını ispata elverir bir belge sunmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmamış ve ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, bilirkişi raporunda tarafların BA-BS formlarının incelendiğini ve davalının müflis şirkete borçlu olduğunun tespit edildiğini, bu rapor ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile örtüştüğünü ancak yerel mahkemenin davanın ispatlanamadığından bahisle red kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; açık hesaba dayalı yürütülen ticari satış ilişkisi kapsamında yapıldığı iddia olunan fazla ödemenin iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından, davalıdan 2013 yılında davalı firmadan KDV dahil 362.253,91-TL tutarında alım yapıldığı, buna karşılık davalı firmaya 379.299,00 TL ödeme yapıldığı, mal alımına dayalı olmayan ve fazla yapılan 17.045,09-TL’nin iadesinin gerektiği iddia olunmuştur. Mahkemece taraf şirketlerin 2013 yılı BA- BS formları ilgili vergi dairelerinden getirtilmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı şirkete usulüne uygun meşruhatı içerir tebligat çıkartılmasına rağmen defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor dosyaya kazandırılmıştır. Davacı şirketin 2013 yılında vergi dairesine davalı şirketten yaptığı KDV hariç 306.993,00-TL tutarlı 22 adet belgeye dayalı alımı bildirdiği, davalı şirketin de davacıya yaptığı aynı tutar ve sayıda belgeye dayalı satışı bildirdiği anlaşılmıştır. Buna göre 2013 yılında davacının davalıdan KDV dahil 362.252,00-TL tutarında mal aldığı sabittir. Davacının cari hesap dökümü ile ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya mal karşılığı olmayan 17.045,09-TL fazla ödeme yapıldığı hesaplanmakla birlikte, davacı tarafından dosyaya, davalıya yapılan ödemelere ilişkin davacı defterlerinde yer alan kayıtlarının dayanakları(tahsilat makbuzu, havale dekontu vb.) sunulamamıştır. Davalıya fazla ödeme yapıldığını ispat yükü davacı üzerindedir. Fazla ödeme iddiasını ispata elverişli delillerle kanıtlayamayan, yemin deliline de dayanmayan davacının iddiasını ispat edemediğine dair mahkeme kabulü isabetli olup, davacı vekilinin buna yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; ilk derece mahkemesi karar ver gerekçesi usul ve kanuna uygun olup, kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 55,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 25,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.