Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1226 E. 2020/831 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1226 Esas
KARAR NO: 2020/831 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/1246 D.iş 2019/1254 Karar
TARİHİ: 27/02/2020 Tarihli Ek Karar
DAVA TÜRÜ: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak şartıyla … A.Ş.’ye kullandırılan kredilerden kaynaklanan 3.203.088,76.TL tutarındaki kesinleşmiş alacak için borçlu firmanın müşterek borçlu müteselsil kefilleri … ve … hakkında 3.203.088,76.TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 10/09/2019 tarihli kararı ile; İhtiyati haciz istemi alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre kanuna uygun görülmüş olmakla, yukarıda açık kimliği yazılı alacaklının borçludan alacağı olan ( 3.203.088,76) TL ’nin alınmasının temini için İcra İflas Kanunun 257/1.Maddesine göre borçlunun yukarıda belirtilen mal,hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İcra İflas Kanununun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile; ihtiyati hacize esas delil kabul edilen 3.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi 10.000.000 TL + 100.000 USD limitli sözleşme olduğunu, diğer sözleşmenin ise 26.6.2014 tarihli 9.000.000 TL limitli sözleşme olduğunu, … Bankası A.Ş’nin 21.6.2019 tarihli ihtarnamesinde müvekkili …’in 2.450.000 TL + 1.000.000 USD’den sorumlu olduğunun belirtildiğini ve 3.203.088,76 TL’nın 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, İhtarnamede alacağa esas kredi türleri ve numaraları belirtildiğini, ihtiyati hacze karşı yapmış oldukları itirazın süresinde olduğunu, İhtiyati haciz kararının müvekkilinin diğer vekili Av. …’a 7.11.2019 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edildiğini, müvekkilininde de bu tarihte ihtiyati haciz kararını tebliğ aldığını, ihtiyati haczin uygulandığına ilişkin tutanak müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, ihtiyati haczin dayandığı genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan muaccel bir alacak bulunmadığını, İhtiyati haczin dayanağı olan 26.06.2014 tarihli 9.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve 03.11.2014 tarihli 10.000.000 TL + 100.000 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesinin belirtildiğini, ihtarnamede müteselsil kefil …’in 2.450.000 TL + 1.000.000 Dolardan sorumlu olduğunun belirtildiğini, ihtarnamede belirtilen hesap özetinde yer alan kredilerin ne türünün ne de numarasının ihtiyati haczin dayandığı Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili olmadığını, İhtiyati hacze esas gösterilen genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan muaccel bir alacak olmadığından ihtiyati haciz kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin imzasını taşıyan kredi sözleşmesinden kaynaklanan muaccel bir alacak bulunmadığını, İhtara ve ihtiyati hacze konu edilen alacağın neredeyse tamamını oluşturan bu kredi borcu 3.060.000 TL bedelli KGF kaynaklı Taksitli Ticari Krediden kaynaklandığını, Bu sözleşmede ise müvekkilinin imzasının bulunmadığını, Müvekkilinin ihtarname ekindeki hesap özetinde yer alan kredilerin hiçbirinde kefaleti bulunmadığını, Muaccel bir borcu olmayan müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, İhtarnamedeki Hesap Özetinde Müvekkilinin Kefaleti Olduğu Sözleşmeden Doğan Borç olmadığını, İhtarname ekinde yer alan hesap özetinde … ve …’in kefaleti olduğu sözleşmeden kaynaklanan bir alacak talep edilmediğini, İhtiyati hacze esas 26.6.2014 tarihli 9.000.000 TL limitli GKS ve 3.11.2014 tarihli 10.000.000 TL ve 100.000 USD limitli GKS’den kaynaklanan muaccel bir alacak bulunmadığını, ihtarnamede yer alan hesap özetindeki kredilere … ve …’in kefaleti bulunmadığından bahisle mahkemece verilen ihtiyati hacize kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/02/2020 tarih ve 2019/1246 D.İş Esas- 2019/1254 D.İş Karar sayılı ek kararında; “….İhtiyati haciz isteyen tarafından 2 adet genel kredi sözleşmesine dayanılmış olup itiraz edenin sadece 03/11/2014 tarihli sözleşmede kefaleti olup 26/06/2014 tarihinde imzalanan sözleşmede ise kefaleti söz konusu değildir, tek kefil …’tir. İtiraz eden vekiline ait 21/01/2020 tarihli dilekçe ekindeki kredi ödeme planları incelendiğinde asıl borçlu kısmında … A.Ş kefil kısmında ise sadece …’in imzası bulunduğundan kat ihtarına ve dolayısıyla ihtiyati hacze konu genel kredi sözleşmesinin itiraz edenin kefaletinin bulunmadığı 26/06/2014 tarihli genel kredi sözleşmesine ait olduğu anlaşıldığından itiraz eden …’in itirazının kabulü ile sadece itiraz eden … yönünden itirazın kabulüne ihtiyati haciz kararının itiraz eden … yönünden kaldırılmasına …”gerekçesi ile, İtirazın kabulüne, 10/09/2019 tarih 2019/1246 değişik iş esas, 2019/1254 değişik iş karar nolu ihtayati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme nezdinde verilen ihtiyati haciz kararına 26/06/2014 tarihli genelnakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinde kefaletin bulunmadığı iddiası ile itiraz ettiklerini, yerel mahkemece 03/11/2014 tarihli sözleşmede itiraz edenin kefalet imzasının bulunduğu ancak 26/06/2014 tarihli sözleşmede kefaletinin bulunmadığı ve ödeme planlarının itiraz eden tarafından imzalanmadığından bahisle talebin kabulüne karar verildiğini, Mahkeme kararının tamamen yersiz ve dayanaksız olduğunu, 04/02/2020 tarihinde dosyaya ibraz edilen dilekçede kat ihtarına konu olan alacağın dayanağı sözleşmelerin 22/11/2013 ve 03/11/2014 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin olduğu, bu sözleşmelerde yer alan kefalet beyanlarının incelenmesinde “… A.Ş.’nin … Bankasından kullandığı/ kullanacağı doğmuş ve doğacak borçlarına mevcut ve gelecek diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıda yer alan tutarla sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumuzu kabul/beyan ve taahhüt ederim.” ifadesinin yer aldığı, belirtilmiş olmasına rağmen yerel mahkemenin açıklamaları dikkate almadığını, Öte yandan her ne kadar ödeme planlarında itiraz edenin imzası bulunmasa yeni bir sözleşme imzalamak suretiyle kredi kullandırımı söz konusu olsa da yeni kullandırılan kredi daha evvel itiraz edenin de imzasının bulunduğu kredi sözleşmesine istinaden verilen kredinin kapatılmasında kullanıldığını, dolayısıyla itiraz eden kefilin sorumluluğunu azaltacak yeni bir kredi kullandırımı söz konusu olduğundan, kredi sözleşmesi sona ermemekte olup, yeni kredi kullandırımının yeni bir borç ilişkisinin doğumu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarının cari hesap şeklinde yürüyen borç ilişkisinde kredi borcunun bir tarihte tamamen ödenmiş olmasının, kredi sözleşmesini sona erdirmeyeceği için bu ödemeden sonra borçluya yeni bir kredi kullandırılmasının yeni bir borç ilişkisi niteliğinde değerlendirilmediği yönünde olduğunu, (Yargıtay 19. H.D. 11/03/2014 T. 2014/1863 E. 2014/4704 K.) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkemece itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönünde verilen ek kararın yasa ve usule, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktasındadır. Alacaklı banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında 26/06/2014 ve 03/11/2014 tarihli 2 adet GKS. İmzalandığı, 26/06/2014 tarihli ve 9.000.000,00 TL. Bedelli …’in müteselsil kefil olarak imzaladığı, 03/11/2014 tarihli … İse …, …, …’in 10.000.000,00 TL. Ve 100.000 USD. Miktar yönünden müteselsil kefil olarak imzaladıkları, her iki sözleşmenin önceki sözleşmelerle bağlantı başlıklı 14 maddesinde diğer sözleşmelerin ayrılmaz cüzi olacağı belirtilmiş isede önceki hangi sözleşmenin ayrılmaz cüzü olacağına dair sözleşme tarih ve nolarının yazılması gereken kısımların boş olarak bırakıldığı ve bu kısımların doldurulmadığı anlaşılmıştır. Talep eden banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında imzalanan2 adet genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine Beyoğlu … Noterliği’ nin 21/06/2019 tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesiyle alacağın talep edildiği ve ihtarın kredi borçlusu ve kefillerin sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İİK’ nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin hükme bağlandığı, muaccel alacaklar için İİK’nın 257/2 maddesi şartlarının gerçekleşmesinin gerekmediği, Borçlunun itirazına göre, ihtiyati hacizde istenilen miktarın kefaletin olduğu GKS. Nedeniyle verilen krediden kaynaklı olmadığı, kefaletinin olmadığı kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğununu belirttiği, bankaca çekilen kat ihtarında borcun hangi sözleşme nedeniyle çekilen krediden kaynaklı olduğunun belirtilmediği, bankanın kat ihtarında belirttiği hesap özetine göre borcun sebebi ticari taşıt kredisi, teminat mektubu komisyon ücreti, ticari kredili mevduat, taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı, ticari taşıt kredilerinden kaynaklı olduğunun belirtildiği görülmüştür. Dosya arasında bulunan kredi ödeme planını asıl borçlu şirket ile kefil olarak da …’in imzaladığı ve muteriz …’ in, müteselsil kefil olarak imzasının olmadığı, hesap özetinde belirtilen kredilerin hangi kredi sözleşmesine bağlı olarak çekildiğinin tespit edilemediği ayrıca dosyaya ticari kredi kartı sözleşmesinin sunulmadığı ve bu sözleşmede muterizin kefaletinin olup olmadığı ve diğer sözleşmelerle bağlantısının olup olmadığının tespit edilemediği, yaklaşık ispat şartının ibraz edilen belgelerle gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik verilen ek kararın, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olmakla alacaklı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesi ek karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.