Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1220 E. 2020/1143 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1220 Esas
KARAR NO: 2020/1143 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/350 Esas – 2020/300 Karar
TARİH: 24/06/2020
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin lehdarı olduğu imzalı üç çekin 12.06.2020 tarihinde kaybolduğunu, dava konusu iki adet çekin … Bankası Beykent Şubesi’ne ait … çek seri numaralı çek ile … çek seri numaralı çek olduğunu, ilgili çeklerin keşidecisi olan … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin müvekkilinin babası olduğunu, söz konusu bu iki çekin imzalı olup, miktar ve lehdar kısmı boş olduğunu, bahsi geçen çeklerin imzalı olması nedeniyle bulunması halinde tedavüle çıkarılması mümkün olduğundan ve meblağ kısmı ile lehdar kısmının boş olması nedeniyle de kötü niyetli bir şekilde kullanılacağı açık olduğundan çeklerin iptal edilmemesi halinde telafisi imkansız zararlar oluşacağını, bu nedenle ilgili çekler üzerine ödeme yasağı konularak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/06/2020 tarih 2020/350 Esas – 2020/300 Karar sayılı kararında; ” Bilindiği üzere, 6102 sayılı TTK 818/ 1-s maddesi yollamasıyla uygulanması gereken TTK 757 vd. maddeleri gereğince “İptali istenen belgenin kambiyo senedi niteliğinde” olması gerekir. Halbuki davacının iptalini istediği çekin boş çek olduğu bizzat davacının beyanından anlaşıldığından dava konusu evrakın bu nitelikleri gereğince kambiyo senedi sayılamayacağı anlaşılmaktadır. Diğer yandan dava konusu çeklerin boş olmadığı kabul edilse bile çek iptali davası ancak hamil tarafından açılabilir. Keşidecinin iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır….”gerekçesi ile, Davacının dava konusu yaptığı … Bankası Beykent Şubesi’ne ait … çek seri numaralı çek ile … çek seri numaralı 2 adet boş çek yaprağı yönünden davanın usulden reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilinin ilgili çeklerin keşidecisi değil lehtarı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararında davanın reddine gerekçe gösterilen hususun gerçeği yansıtmadığını, Müvekkilinin lehtarı olduğu imzalı üç çekin 12/06/2020 tarihinde kaybolduğunu, müvekkili tarafından Şehremini Polis Merkezi Amirliğine giderek kayıp hususunu bildirdiğini, çeklerden ilkinin … Bankası Beykent Şubesi’ne ait … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen … çek seri numaralı çek olduğunu, söz konusu bu çekin müşteriden alınan ve elden ödemesi alınıp ilgili bankaya ibraz edilmek üzere müvekkilinde olan çek olduğunu, Diğer iki imzalı çek ise … Bankası Beykent Şubesi’ne ait … çek seri numaralı çek ile … çek seri numaralı çek olduğunu, ilgili çeklerin keşidecisi olan … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin müvekkilinin babası olduğunu, bu iki çekin imzalı olup, miktar ve lehdar kısmının boş olduğunu, Yerel mahkeme tarafından çeklerin imzalı olduğunun hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, çeklerin imzalı olması nedeniyle bulunması halinde tedavüle çıkarılmasının mümkün olduğundan ve meblağ kısmının ve lehtar kısmının boş olması nedeniyle de kötü niyetli bir şeklide kullanılacağının açık olduğundan çeklerin iptal edilmesi gerektiğini, İleri sürerek … Bankası Beykent Şubesi’ne ait … çek seri numaralı çek ile … çek seri numaralı çeklerinin tedavüle çıkarılması halinde müvekkili nezdinde telafisi imkansız zararlara yol açılacağından öncelikle çekler için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına, istinaf başvurusunun kabulüne ve yerel mahkeme kararının kaldırılması davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. TTK’ nın 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı verir (TTK m. 651-652) TTK’nın 759. maddesi uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. “Çeklerin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararı bir ilam olmayıp tespit niteliği taşımaktadır. Ayrıca, bu karar hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamaz (Yargıtay 12 HD. 2005/22653 E., 2005/26627K.)” Aynı husus Yargıtay 11. HD’nin pek çok kararında da belirtilmiştir. TTK’nın 818/1-a-s bentleri yollamasıyla aynı Yasa’nın 680. madde hükmü uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olması halinde, tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çekin 757. madde uyarınca iptalinin istenmesinde yasaya aykırılık yoktur. (Yargıtay 11. HD 2016/10869 E., 2018/2782 K.) Somut olayda davacı, keşidecisi … Ltd. Şti. olan iki adet çekin imzalı ve boş olarak kendisine verildiğini, bu çekleri kaybettiğini belirterek çeklerin zayi nedeniyle iptalini talep etmiştir. Yukarıda belirtilen Yargıtay içtihadında açıklandığı üzere imzalı boş çekin tedavüle konulması imkanı bulunduğundan hamilin zayi nedeniyle çek iptali talep etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yine iddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı çekte keşideci değil hamil konumundadır. Dosyadaki bilgilere göre, keşideci tarafından imzalanmış çeklerin tedavüle çıkarılmasının mümkün bulunduğu ve davacının keşideci olmayıp hamil olduğu gözetilerek, gerekli olan yasal ilanlar yapılarak ve muhatap bankadan ilgili çeklerin ibraz edilip edilmediği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince dosya da farklı yönde bir bilgi ve belge bulunamamasına rağmen aksi gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde tarafların davanın esası ile gösterdikleri delillerin toplanmadan veya deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını inceleme yapılmadan kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi sebeplerinden saymıştır. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a4-6 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarih ve 2020/350 Esas – 2020/300 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a4,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/10/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a4. – 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.