Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1188 E. 2020/830 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1188 Esas
KARAR NO: 2020/830 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/1080 D. İş -2019/1107 Karar
TARİH: 31/07/2019
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, asıl borçlu ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine kredi hesabının kat edilerek borçlulara kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarname keşidesine ve şifahi başvurulara rağmen borcun ödemediğini, borçlunun mallarını gizlemeye kaçırmaya hazırlandığının öğrenildiğinden ihtiyati haciz başvurusunda bulunma zorunluluğu doğduğunu, … için 150.000,00. TL …, … için 386.887,75. TL alacağını karşılayacak miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 31/07/2019 tarihli kararı ile Talebin kısmen kabulü ile borçlu … yönünden 150.000,00-TL bedel üzerinden ve diğer borçlular … ve … borcun tamamından sorumlu olmak kaydı ile kabule ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz talep edenin ileride ihtiyati haciz de haksız çıkması halinde borçlu/borçlular ile üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydı ile ihtiyati haciz isteyen alacaklının şimdilik talebe konu alacağın %15 (yüzde onbeş) oranınına isabet eden (58.033,16) TL miktarındaki nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu (şayet alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki bir başka bankaya ait teminat mektubu olmak kaydı ile ) mahkememize yatırdığında veya ibraz ettiğinde borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü şahıslardaki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir.İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkilleri ile ihtiyati haciz talep eden arasında Genel Kredi Sözleşmesine dayanan bir ticari ilişki bulunduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasını ile müvekkiline ait taşınır ve taşınmaz mallarının haczedildiğini, müvekkili … ve …’ın kredi çekildiği tarihte şirket yetkilerinin olmadığını, kredi sözleşmesinin kefilide olmadıklarını, ihtiyati haciz talep eden tarafından dava konusu ile ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, İstanbul … İcra Hukuk mahkemesinin … ve … esas sayılı dosyalarının yargılamasının devam ettiğini, asıl borçlu aleyhine ilamsız takip yapılmadan takip yapılamayacağını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 03/10/2019 tarih 2019/1080 D. İş -2019/1107 Karar sayılı kararında;”İİK 257 maddesinde “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3.şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmü yer almaktadır. İİK 265 maddesinde “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir” hükmü yer almakta olup, ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmıştır.Somut olayda süresinde borca itiraz vardır. İtiraz edenin borca ilişkin itiraz sebepleri yargılamayı gerektirmektedir. Kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında değildir.” gerekçesiyle;-İtirazın reddine, karar verilmiş karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkillerinden … ve …’ın ihtiyati haciz kararına konu kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi veya kredi çekildiği dönemde kredi sözleşmesinde imzaları bulunmadığını ihtiyati haciz kararı vermesinin hukuka uygun olmadığını, Davacı yanca aynı kredi sözleşmesi ve çekilen kredilerle ile ilgili … ve … Ltd. Şti. aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile takip yapıldığını, kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan işbu takipten önce ilamsız icra yolu ile takip yapılması gerektiğini, ancak davalı yanca önce ilamsız icra takibi yapılmadan direkt ve ilk olarak İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takip yapılmasının takibin iptali sebebi olup dikkate alınması gerektiğini,Taraflara hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini,Kabul anlamına gelmemekle müvekkili tarafından yapılan ödemeler olmakla dikkate alınması gerektiğini, asıl borçlu aleyhine ilamsız takip yapılmadan takip yapılamayacağını, İleri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsilini teminen alınan ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.İhtiyati haciz talep eden, dava dışı asıl borçlu ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine kredi hesabının kat edilerek borçlulara kat ihtarnamesi gönderildiğini, alacaklarının muaccel hale geldiğini belirterek müteselsil kefil borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiş, borçlular bu karara karşı itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir.İhtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan genel kredi sözleşmelerine göre asıl borçlu ile ihtiyati haciz talep eden arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerini itiraz eden borçlular müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Alacaklı tarafça kredi hesabı kat edilerek kat ihtarnamesi tebliğe gönderilmiştir.İİK’nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz.Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ nun (TBK)’ nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenlerin bu istinaf sebepleri yerinde değildir.İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK 265. Maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede sayılan itiraz sebepleri dışında bir nedene dayalı olarak ihtiyati hacze itiraz edilemeyecektir. Borçluların diğer itiraz sebepleri İİK 265. Maddede sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.